© Haberanaliz.net 2005

Basın Kartı Yönetmeliğinde değişiklik: İktidar minareyi çalmıştı, kılıfını hazırladı!

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın imzasıyla Basın Kartı Yönetmeliğindeki değişikliğe tepkiler yükseldi. Yönetmeliğin basın özgürlüğüne aykırı olduğu ve geri çekilmesi istendi.

evrensel gazetesi haberidir

AKP'li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan imzasıyla Basın Kartı Yönetmeliği değişti. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili Atila Sertel, ve Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş değiştirilen yönetmeliği eleştirdi. Sertel "Onurlu, namuslu gazeteciler kalemini kırar yine de satmaz. Onların yaptığı gazetecilik de basın kartına sığmaz" derken, Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş da "Gazeteci olmayan çok sayıda kişiye kart vermenin de yolu açılmıştır. Bu yönetmelik basın özgürlüğüne aykırı bir yönetmeliktir ve geri çekilmelidir" değerlendirmesinde bulundu.

"ELEŞTİREN GERÇEKLERİ YAZAN GAZETECİLERE KART YOK DEYİN' OLSUN BİTSİN"

Değişiklikle ucu açık, keyfiyete müsait yorum ve yaptırımlara yer verilmesini eleştiren Atila Sertel, “Basın kart yönetmenliğinde yapılan değişiklik ile iktidarı eleştiren, yazı yazan, tweet atan, herkesin basın kartı iptal edilebilir. Yoruma bağlı maddeler getirilmiş, kesin hükme de gerek yok, basın kartını almak, iptal etmek, her şey tek kişinin keyfine, ruh haline bırakılmış. Bu zamana kadar çok sayıda gazetecinin kart başvurusunu sebepsiz bekleten, yılların gazetecilerin kartını gerekçe göstermeksizin iptal eden İletişim Başkanlığı, çaldığı minareye kılıf uydurmuştur. Oldu olacak ‘Biat eden, iktidarı öven gazetecilere kart var, eleştiren, Türkiye gerçeklerini yazan gazetecilere kart yok’ deyin olsun bitsin” dedi.

“GAZETECİLİK BASIN KARTINA SIĞMAZ”

Daha önce değiştirilen ve eleştirilen yönetmelikteki eksikliklerin giderilmesi beklenirken, eskiyi dahi aratır değişikliklerin yapılmasının tek adam keyfi yönetiminin yansımaları olduğunu belirten Atila Sertel, iktidarın muhalif gördüğü isimleri sindirmek için türlü türlü antidemokratik yöntemlere başvurduğunu ifade etti. Atila Sertel, şunları söyledi:

“Şartları taşımasına rağmen çok sayıda gazetecinin basın kartı başvurusu gerekçe gösterilmeksizin bekletiliyor, yaşamı boyunca gazetecilik yapmış, sürekli basın kartını almış ve yıllarca taşımış gazetecilerin kartları iptal ediliyor, muhalif görülen gazete ve gazetecilere olmadık eziyetler ediliyordu. Bu son değişiklikle ‘minareyi çalan iktidarın kılıfını da hazırladığını’ görüyoruz. Örneğin yapılan değişiklikle, ‘Taşıdığı sıfatın saygınlığına gölge düşürebilecek yöntem ve tutumlar sergilemek suretiyle basın meslek onurunu zedeleyecek şekilde faaliyette bulunması’ deniliyor. Buna benzer ucu açık düzenlemeler var. Gazetecilerin saygınlığını ölçmek İletişim Başkanı ve Basın Kartı Komisyonu’na mı kaldı? Onurlu, namuslu gazeteciler kalemini kırar yine de satmaz. Onların yaptığı gazetecilik de basın kartına sığmaz. Saygınlık ölçecekseniz yandaş basına bakın, iktidar ile mafya arasında arabuluculuk yapan ve kendine gazeteci diyen gazetecilere bakın. Bu tür antidemokratik düzenlemelerle AKP iktidarı basın ve ifade özgürlüğü konusunda bir arpa boyu dahi yol alamayacağını bir kez daha göstermiştir.”

TGS BAŞKANI DURMUŞ: İLETİŞİM BAŞKANLIĞI HABERLER ÜZERİNDEN KART İPTAL EDEBİLECEK

Türkiye Gazeteciler Sendikası Genel Başkanı Gökhan Durmuş'a yönetmelik değişikliğinin ne anlama geldiğini sorduk. Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığının gazetecilere kart vermemek için olağanüstü çaba harcadığına dikkat çeken Durmuş, değiştirilen yönetmelikle Başkanlığın, haberler üzerinden gazeticilerin basın kartlarını keyfi biçimde iptal edebileceğini söyledi.

TGS Başkanı Durmuş şunları dile getirdi:

"Yine bir gece kararnamesi ile basın kartları konusunda bir düzenleme yapıldı. Gazetecilere kart vermemek için olağanüstü bir çaba sarf ediyor İletişim Başkanlığı. Yapılan düzenlemedeki şu ifade bile yeterli bu tespit için: Bu karta sahip kişilerin, 'Milli güvenliğe ve kamu düzenine açıkça aykırı faaliyetlerde bulunması veya bu faaliyetlere açıkça destek vermesi; şiddet ve terörü özendirecek, her türlü örgüt suçları ile mücadeleyi etkisiz kılacak içerik oluşturması; Suça tahrik veya teşvik edecek ve suç ile mücadeleyi etkisiz kılacak faaliyetlerde bulunması ...' durumunda kartları iptal edilebilecek. İletişim Başkanlığı kendince, yapılan haberler üzerinden basın kartını iptal edebilecek, gazeteci kartını ancak mahkeme kararı ile geri alabilecek. 

Şunu demek istiyorlar, 'Biz zaten istediğimize kart veriyoruz, kartı olanlar da sevinmesin hükümet aleyhinde haber yaparsanız kartınızı alırız'. Bu düzenleme ile gazeteci olmayan çok sayıda kişiye kart vermenin de yolu açılmıştır. Bu yönetmelik basın özgürlüğüne aykırı bir yönetmeliktir ve geri çekilmelidir."

ÇAKIRÖZER: DANIŞTAY'IN İPTAL GEREKÇESİNİ YOK SAYARAK YİNE HUKUKSUZLUĞA İMZA ATTILAR

Değişikliğe tepki gösteren CHP’nin gazeteci kökenli Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, yapılan düzenlemeyle Danıştay’ın iptal gerekçesinin tamamen yok sayıldığını belirtti.

Çakırözer, “İktidar ‘daha iyisini yapacağız’ diyerek yaptığı değişiklikle Danıştay’ın iptal gerekçesini yok sayarak yine bir hukuksuzluğa imza attı. Tamamen keyfi, soyut, yoruma açık ifadelerle yapılan bu değişiklikle basın özgürlüğü, gazetecilik kısıtlanıyor. Halka gerçekleri anlatmaya çalışan gazeteciler cezalandırılıyor. Yönetmeliğin bu haliyle hukuktan dönecektir” değerlendirmesinde bulundu.

Çakırözer, basın kartlarının gazeteci meslek örgütleri tarafından oluşturulan bir komisyon tarafından verilmesi gerektiğini vurguladı.  

KEYFİ KARARLARLA BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ KISITLANIYOR

Danıştay’ın geçtiğimiz ay "basın özgürlüğüne aykırı" olduğu gerekçesiyle bazı hükümlerinin yürütmesini durduğu Basın Kartı Yönetmeliği’nde, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın imzasıyla Resmi Gazete’de yayımlanan kararla değişiklik yapıldı. CHP Milletvekili Utku Çakrözer, yapılan değişiklikle Danıştay’ın ‘gazetecilerin basın kartlarının muğlak ifadelerle ve keyfi gerekçelerle iptal edilemeyeceği’ hükmünün tamamen yok sayıldığını belirterek, değişikliğin hukuktan döneceğini söyledi.

Değişiklikle basın özgürlüğünün ve halkın haber alma hakkının kısıtlandığını söyleyen Çakırözer, şu değerlendirmelerde bulundu:

“Binlerce gazeteci, meslek örgütleri daha önce değiştirilen ve eleştirilen yönetmelikteki eksikliklerin giderilmesi beklerken, bugün Saray iktidarının yayınladığı değişiklikle basın özgürlüğü bir kez daha kısıtlanıyor. Güçler ayrılığından, hukuk devletinden kopmuş tek adam yönetiminde soyut, keyfi ve yoruma dayalı ifadelerle gazetecilerin basın kartı alması zorlaştırılırken, keyfi basın kartı iptallerinin yolu açılıyor. Bunun sonucu basın özgürlüğünün, halkın haber alma hakkının yok edilmesidir.”

"GAZETECİLERİ CEZALANDIRMA YÖNETMELİĞİ"

Danıştay’ın iptal ettiği basın kartı yönetmeliği yürürlükteyken yüzlerce gazetecinin basın kartlarının keyfi kararlarla iptal edildiğini, basın kartı bekleyen yüzlerce gazeteciye basın kartı verilmediğini anımsatan Çakırözer, “Nisan ayının 2. gününde Danıştay bu haksız, hukuksuz uygulamayı iptal etti. Bu bir fırsattı. Ama yapılan değişiklikle Cumhurbaşkanlığı, İletişim Başkanlığı ve o kurumun başında oturan kişiler ‘bağımsız gazetecilik yapan, hala gerçekleri anlatmaya çalışan gazetecilere biz nasıl cezalandırırız’ diyerek basın kartı yönetmeliğini daha da ağırlaştırıyor. Bu tamamen hukuka aykırı. Bu kararın yine hukuktan döneceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

KARTLARI MESLEK ÖRGÜTLERİ VERMELİ

Çakırözer, basın kartlarının meslek örgütleri tarafından verilmesi gerektiğini vurgularken, “Gazetecinin klasik tanımını tamamen meslek örgütleri yapmalıdır. Basın Kartları Yönetmeliği gazetecilerin mesleğini yapmasını engelleyen, basın özgürlüğünü engelleyen bir yönetmelik olmamalıdır.  Basın kartlarını gazetecilerin bağlı oldukları meslek örgütleri ve sendikalardan oluşan bir komisyon vermelidir” çağrısında bulundu. (MEDYA SERVİSİ)

kaynak: https://www.evrensel.net/haber/433416/basin-karti-yonetmeliginde-degisiklik-iktidar-minareyi-calmisti-kilifini-hazirladi

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER