© Haberanaliz.net 2005

Brüksel, ABD'nin 'Kırım' önerisine ve yaptırımların hafifletilmesine karşı

Brüksel ve Washington arasındaki anlaşmazlıklar, Rusya'nın Ukrayna'daki savaşını sona erdirecek bir anlaşmaya varılması için ABD'nin baskısının arttığı bir ortamda derinleşmeye devam ediyor.

Avrupa Komisyonu, ABD'nin Ukrayna ve Moskova'ya sunduğu son önerilerin ardından, "Kırım Ukrayna'dır," açıklamasını yaptı. ABD'nin önerisi Rusya’nın 2014’te yasadışı biçimde ilhak ettiği yarımadanın 'hukuken' tanınmasını içeriyor.

Axios ve Telegraph’a göre tek sayfalık belge ayrıca, Rusya’nın tam kapsamlı işgaliyle kontrol altına aldığı Donetsk, Herson, Zaporijya ve neredeyse tüm Luhansk bölgelerinin 'fiilen' ABD tarafından tanındığını da ortaya koyuyor.

Çarşamba günü Brüksel, Washington’ın bu yöndeki yaklaşımını benimsemeyeceğini açıkça dile getirerek, savaş konusunda iki başkent arasındaki görüş ayrılığının büyüdüğünü gösterdi.

Avrupa Komisyonu sözcüsü, bu öneri sorulduğunda şunları söyledi: “BM Şartı’na saygılı tüm barış çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz. Adil ve kalıcı bir barışın şartlarını belirlemek Ukrayna’ya aittir. Ukrayna’nın egemenliği, bağımsızlığı ve toprak bütünlüğüne desteğimiz tamdır. Kırım konusundaki pozisyonumuz nettir: Kırım Ukrayna’dır.”

ABD'nin önerisi, geçen hafta Paris’te Ukrayna, Fransa, Almanya ve İngiltere bakanlarının katıldığı bir toplantıda sunuldu. Komisyon bu görüşmede yer almadı. Aynı ülkelerin Londra’daki bir toplantısında konunun yeniden ele alınması bekleniyordu; ancak ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio'nun katılımını iptal etmesi üzerine toplantı daraltıldı.

Görüşmeler öncesinde Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy, Rusya’nın işgal ettiği toprakların tanınmasını içeren herhangi bir anlaşmayı kabul etmeyeceklerini söyledi: “Bunun konuşulacak bir tarafı yok. Bu bizim anayasamıza aykırı. Burası bizim topraklarımız, Ukrayna halkının topraklarıdır.”

Belgede, Rusya’nın başlıca taleplerinden biri olan işgal altındaki toprakların tanınmasının yanı sıra, Kremlin’in başka bir önceliği daha yer alıyor: Kırım’ın ilhakı sonrası uygulamaya konan ve 2022’de büyük ölçüde genişletilen yaptırımların kaldırılması.

Son iki aydır, Donald Trump’a yakın isimler, Rusya’ya karşı yaptırımların hafifletilmesini bir barış anlaşması için teşvik unsuru olarak kullanma fikrini açıkça dile getiriyor. Geçtiğimiz ay, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Karadeniz’de güvenli seyrüseferin yeniden sağlanması karşılığında bankacılık kısıtlamalarının kısmen kaldırılmasını talep etti.

Ancak Batılı müttefikler Putin’in bu teklifini hızla reddetti. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Barış sağlanmadan yaptırımlar hafifletilemez,” dedi.

Avrupa Komisyonu, ekonomik yaptırımları tasarlayan ve uygulamasını izleyen kurum olarak, herhangi bir askıya alma planına karşı duruşunu yineledi ve Şubat 2022’den bu yana hazırlanan 17. yaptırım paketi üzerinde çalışıldığını duyurdu.

Komisyon sözcüsü, “Rusya’nın Ukrayna’ya yönelik haksız ve sebepsiz saldırısını sona erdirmesi ve tüm askeri güçlerini Ukrayna topraklarından kayıtsız şartsız çekmesi, yaptırımların kaldırılması ya da değiştirilmesi için temel ön koşuldur,” dedi.

Ancak yaptırımların onaylanması ve yenilenmesi için 27 AB üyesinin oybirliği gerekiyor. Macaristan, yaptırımların uzatılmasını hem ocakta hem de martta tehdit etmişti.

Her ne kadar sonunda onay verilmiş olsa da bu süreç AB içindeki birliğin ne kadar kırılgan hâle geldiğini ortaya koydu ve bir vetoya karşı 'B Planı' hazırlığı yapılması yönündeki çağrıları artırdı.

Brüksel'deki yetkililer ve diplomatlar, bu tür senaryolara karşı önlemlerin düşünülmeye başlandığını ancak henüz çok erken aşamada olduklarını kabul etti. 27 yerine 26 veya daha az üye ile yeni bir çerçeve oluşturmak, hukuki belirsizlikleri ve açıkları beraberinde getirebilir.

Komisyon, “O noktaya geldiğimizde durumu değerlendireceğiz,” dedi.

“Gerçek şu ki, bugün itibarıyla üye ülkelerin desteğiyle yürürlükte olan 16 yaptırım paketi var.”

Mevcut yaptırımlar arasında, Rusya Merkez Bankası’na ait 210 milyar euroluk varlığın dondurulması da bulunuyor. Moskova, bu paraya yeniden erişmek istiyor. Bu varlıklar, G7 seviyesinde kararlaştırılan 45 milyar euroluk Ukrayna kredisine teminat olarak kullanıldı.

Bu paranın serbest bırakılması hâlinde tüm müttefikler geri ödeme sorumluluğu altına girecek. Brüksel, bu riskin Temmuz’daki yenilemede Macaristan’ın yeni bir engelleme girişimini caydırmaya yeteceğini umuyor. Yine de ülkenin bazı yaptırımları sürdürüp bazılarını kaldırmayı kabul etmesi ihtimali de gündemde.

Axios tarafından Trump’ın “son teklifi” olarak tanımlanan ABD önerisi, Beyaz Saray’ın savaşın diplomatik yollarla sona erdirilmesine dair sabrının azaldığı yönündeki işaretlerin arttığı bir dönemde geldi.

Trump, Rusya ya da Ukrayna bir uzlaşmayı “fazla zorlaştırırsa” kendisinin bu işten “çekileceğini” söylemişti. AB yetkilileri ise, Washington’un bu yaklaşımını özel olarak eleştiriyor. ABD’nin önerisi, Rus çıkarlarına fazla yakın, Ukrayna’ya ise baskı kurmaya yönelik bulunuyor.

uronews.com

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER