© Haberanaliz 2023

DESKON: TÜRK GENÇLİĞİ GELECEĞİNİ YURTDIŞINDA GÖRÜYOR!

DESKON: CUMHURİYETİMİZİN 100. YILINDA TÜRK GENÇLİĞİ GELECEĞİNİ YURTDIŞINDA GÖRÜYOR!

Demokrat Sendikalar Konfederasyonu (DESKON) Genel Başkanı Gürkan Avcı, Gençlerimizin büyük bir çoğunluğu Türkiye`deki çalışma ve hayat şartlarını ve yaşam kalitesini düşük buluyor ve geleceklerini yurtdışında görüyor. Türk gençleri tarafından en çok tercih edilen ülkelerin başında ise AB, Avustralya, Kanada, Yeni Zelanda ve ABD geliyor, dedi.

Türkiye’yi terk eden gençlerin başta ekonomi, çalışma hayatı, eğitim, gençlik ve kültür sanat politikalarındaki yanlış uygulamalardan rahatsız olduklarını kaydeden DESKON Genel Başkanı Gürkan Avcı, DESAM AR-GE Kurulunca yürütülen araştırma verilerini baz alarak yaptığı değerlendirmelerde şunları kaydetti;

Gençlerimiz Türkiye’de değer üreten bireylere toplum ve devlet olarak önem verilmediğinden şikayetçi. Türkiye’de fikir üretimi ve buluşların karşılık ve saygı görmemesi ve desteklenmemesinden mustaripler. AR-GE altyapı ve teşvik eksikliği, yatırım yardımı ve vergi indirimi yetersizliğinden yakınıyorlar. Kamusal ve toplumsal baskı, tutuculuk ve hoşgörüsüzlükten rahatsızlar.

BM, OECD ve Dünya Bankası'nın verilerine göre Türkiye’den 18-45 yaş arasındaki beyin göçü her yıl artarak devam ediyor. Türkiye’nin kaynaklarıyla yetişip donatılmış milyonlarca gencimizin yarattığı beyin göçünün Türkiye’ye maliyetini milyar değil trilyon dolarlarla bile ifade edemeyiz. Beyin göçünün büyük bir bölümünü Türkiye’den yüksek öğrenim için yurtdışına giden ve eğitimden sonra bu ülkelerde kalan öğrenciler oluşturuyor. Yeni Zelanda, Avustralya, ABD ve AB ülkelerine vatandaşlık başvurusu kabul edilen on binlerce yüksek eğitim almış gencimizde bulunuyor.

Yüksek öğrenim almış bir gencin Türkiye’ye yalnızca ilkokuldan üniversiteye kadar ki eğitim maliyetinin 84 ila 119 bin dolar arasında olduğu tahmin ediliyor ki gelişmiş ülkeler hazır eğitimli işgücünün üzerine adeta konmuş oluyor. Resmi verilere göre Türk öğrenciler yalnızca ABD'ye eğitim için bir yıllığına 1,09 milyar dolara yakın bir para harcıyor.

Sonuçta gençlerimizin yurtdışında yaşamak istemelerinin nedenlerinin başında, ekonomide yaşanan belirsizlik, gelir ve vergi dağılımındaki adaletsizlik ve uçurum, düşük ücret uygulaması, işsizlik, adaletsizlik, eşitsizlik, gelecek kaygısı, bürokratik uygulamalar, milli eğitim-dış politika ve yüksek öğrenimde ulusal strateji ve politika eksikliği ile devlete ve geleceklerine yönelik güvensizlik gibi faktörler yer alıyor.  Yapılan araştırmaya göre gençlerimizin yüzde 58`i yurtdışında yaşamak isterken, yüzde 35`i ev, araba alacak ve iş kuracak kadar para kazanıp geri dönmek istediğini bildiriyor.

Gençlerin yüzde 85`i yurtdışında yaşayan arkadaşlarının bu ülkeler hakkında anlattıkları, yüzde 73`ü çok daha özgür bir şekilde yaşama fırsatı bulabileceği düşüncesi, yüzde 73`ü, yurtdışı eğitiminin Türkiye`ye geri dönüldüğünde büyük avantaj taşıyacağı düşüncesi, yüzde 38`i kendi ayaklarının üzerinde durma isteği, yüzde 79`u yurtdışında yaşam kalitesinin yüksek olması, yüzde 81`i yurtdışında eğitimde fırsat eşitliğinin olması, yüzde 75`i de yurtdışında yüksek öğrenimin sınavsız olması nedenlerinden dolayı yurtdışına gitmek ve yaşamak istediklerini belirtiyorlar. Bir bölümü ise yurtdışına gitme isteğini bir an önce iş hayatına atılma fırsatına bağlıyor.

Bunların dışında yüzde 79`u gelecek kaygısından kurtulmak, yüzde 71`i yüksek ücretle iş bulmak, yüzde 47`si eğitim aldığı alanla ilgili iş bulmak, yüzde 72`si ekonomik istikrarsızlıktan ve toplumsal krizlerden kurtulmak, yüzde 66`sı gelir dağılımındaki uçurumun verdiği rahatsızlıktan kurtulmak gibi nedenleri gerekçe gösteriyor. Toplumsal ve kamusal alanda yaşanan baskı ve zorluklar da gençlerin çareyi yurtdışında aramalarına neden oluyor.

Buradan belirtmekte fayda görüyorum ki devlete ve yöneticilere ve dahi muhalefete güven duymayan, itimat ve itibar etmeyen gençliğimizin oranının bir an önce önlem alınmasını gerektirecek düzeyde tehlike arz ettiği ortadadır. Yurtdışında milyonlarca nüfusu ve nitelikli diasporası bulunan Türkiye tersine beyin göçünü konuşup tartışması ve hayata geçirmesi gerekirken halen gençlerini bir bir batı ülkelerine kaptırıyor.

Ülkemizin yarınlarını teslim ettiğimiz gençlerimizin geleceklerini nerede aradıklarına ilişkin soruya verdikleri cevaplar ve gerekçeleri, yöneticiler ve politikacılar başta olmak üzere tüm toplum önderlerinin bir an önce önlem alma doğrultusunda harekete geçirecek düzeydedir. Yıllardan bu yana önüne geçilmeye çalışılan beyin göçü hareketleri aynı dalgalanmayı belki daha da güçlü sürdürüyorsa, konuya ilişkin herhangi bir önlem alınmadığının göstergesidir. Ancak, hiçbir başlangıç geç sayılmaz. Anne babalar “Türkiye’de sorunlu bir iktidar ve muhalefet açığı vardır” realitesini bilerek gençlerine sahip çıkmaya devam etmelidir. - BASIN BÜLTENİ-

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER