© Haberanaliz.net 2005

DR. ÜSTÜNDAĞ, ALERJİYE DİKKAT ÇEKTİ

Alerji ve immünoloji hastalıkları hakkında konuşan Dr. Uğurcan Üstündağ, "gıda alerjisi, alerjik nezle, alerjik astım, ilaç alerjileri, alerjik egzama, besin alerjisi, arı alerjisi ve bazı kurdeşen (ürtiker) çeşitleri en sık görülen alerjik hastalıklardır. Anafilaksi ise hayatı tehdit edici, en tehlikeli alerjik hastalık tablosudur" dedi.

Dr. Uğurcan Üstündağ, "Alerjik rinitli hastalarda burun akması, burun kaşıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, genizde kaşıntı gözlenebilir. Alerjik rinit saman nezlesi olarak da adlandırılır. Alerjik rinit ile birlikte atopik dermatit, egzema ve astım görülebilir. İnsanın yaşam konforunu büyük ölçüde düşüren hastalıklar arasındadır" diyerek vatandaşları uyardı.

Dr. Uğurcan Üstündağ, sözlerine devamla,  "Alerji vücudumuzda bulunan antikorların, başkaları için zararsız olabilecek maddelere karşı savaş açması ve reaksiyon oluşturmasıdır. Bu maddeler toz, besinler, solunum yolu ile alınan maddeler, polen, akarlar ve hayvan tüyleri olabilir. Alerji her yaş gurubunda görülebilir. Çoğunlukla genetik olduğu düşünülse de çevresel faktörlerin etkisi ile değişik yaşlarda alerji ortaya çıkmaktadır. Sigara ve çevre kirliliği alerjinin başlıca nedenleri olarak görülmektedir" şeklinde konuştu.

Dr. Uğurcan Üstündağ, "Alerji belirtileri kişiden kişiye farklılık gösterir. Alerjinin şiddeti de belirtiler üzerinde etkilidir. Kaşıntı, burun tıkanıklığı, sık hapşırma, kronik öksürük, nefes darlığı veya hırıltı, vücutta döküntü veya şişlik belirtiler arasında sayılabilir. Bahar mevsiminin gelmesi ile birlikte tabiat canlanır ve polenler ortaya çıkar. Polenler ise duyarlı insanlar için alerjendir. Polen alerjisi alerjik rinit, göz alerjisi ve astım olarak kendini gösterir. Bu hastaların bulguları baharın gelmesi ile birlikte şiddetlenir. Sık hapşırma, burun tıkanıklığı, gözlerde yaşarma ve kaşıntı, öksürük, hırıltı ve hatta nefes darlığı görülen belirtiler arasındadır. Tedavisi antihistaminikler, kortizon içeren burun spreyleri veya solunum yolu ile alınan ilaçlar, nefes rahatlatıcı ilaçlar ile yapılır. Şiddetli vakalarda immunoterapi de yapılabilir. Alerji her yaş gurubunda olduğu gibi bebeklerde de görülebilir. Alerjinin çoğunlukla genetik olduğuna inanılır. Ancak alerjinin şiddetini artıran sebepler vardır. Örneğin; annenin gebelikte veya doğumdan sonra sigara kullanması bulguların ortaya çıkmasını ve şiddetlenmesini kolaylaştırır. Bebeklerde solunum yolu alerjileri; burun tıkanıklığı, hışıltılı solunum, tekrarlayan veya geçmeyen öksürük  atakları şeklinde kendini gösterebilir. Ek besine alıştırma döneminde bazı bebeklerde gıda alerjisi görülebilir. Bu bebeklerde aşırı gaz, karın şişliği, ishal veya kabızlık, dışkıda kan görülmesi, deride kızarıklık veya egzama şeklinde belirtiler görülebilir. Bebek alerjilerinden bahsederken inek sütü alerjisini unutmamak gerekir. İnek sütü alerjisi belirtileri doğumla birlikte başlayabilir. Belirtiler sıklıkla yukarıda saydıklarımız gibidir. Tedavide annenin ve bebeğin diyetinden inek sütünün uzaklaştırılması esastır. İlerleyen yaşlarda bu alerji türü kendiliğinden düzelebilir" dedi.

Dr. Uğurcan Üstündağ, "Rinit burun iltihabı demektir. Alerjik rinit ise değşik alerjenler nedeni ile burunda iltihabi belirtilerin oluşmasıdır. Bebeklikten yaşlılığa kadar her yaşta görülebilir. Bahar aylarında bulgularda artış olur. Alerjik rinitli hastalarda burun akması, burun kaşıntısı, burun tıkanıklığı, hapşırma, genizde kaşıntı gözlenebilir. Alerjik rinit saman nezlesi olarak da adlandırılır. Alerjik rinit ile birlikte atopik dermatit, egzema ve astım görülebilir. İnsanın yaşam konforunu büyük ölçüde düşüren hastalıklar arasındadır. Sıklıkla uyku bozukluklarına ve horlamaya neden olabilir. Çocuklarda konsantrasyon bozuklukları olabilir. Alerjik rinit nezleden diğer enfeksiyon belirtilerinin olmaması ile ayrılır. Alerjik rinit tanısı öncelikle hastanın hikayesi ile konur. Daha sonra alerji testleri yapılır. Tedavisinde alerji ilaçları ve kortizon kullanılabilir. Hastanın polenlerden korunması da önemlidir. Gerekli durumlarda hastalara aşı da yapılabilir" dedi.

Daha sonra Dr. Uğurcan Üstündağ, "Astım hava yollarının kronik inflamasyonudur. Tıpkı polen alerjisinde olduğu gibi vücuttaki antikorlar solunum yollarına giren allerjenlere karşı savaş açarlar. Bunun sonunda tıpkı bir akciğer enfeksiyonu gibi öksürük, hırıltı, nefes darlığı oluşur. Astım hafiften ağıra değişik şiddetlerde olabilir. Hastalığın şiddeti, hastalık bulgularının görüldüğü gün sayısına göre değerlendirilir. Çocukluk çağı astımı çocukların okul devamsızlıklarında önemli rol oynar. Bazen astım tek başına geçmeyen gece öksürüğü veya egzersizle başlayan öksürük şeklinde kendini gösterebilir. Bebeklik döneminde başlayan astım ilerleyen yaşla birlikte düzelebilir. Astım tanısında öykü, fizik muayene, alerji testleri kullanılır. Tedavisinde alerji ilaçları, nefes açıcılar ve kortizon kullanılır. İmmunoterapi yapılabilir" şeklinde konuştu.

Dr. Uğurcan Üstündağ, öte yandan, "Alerji belirtileri sürekli olan hastalara tedavinin planlanması ve korunma sağlanması için alerji testi yapılır. Alerji testi bebeklikten itibaren tüm hastalara uygulanabilir. Bu testler, kandan veya cilt üzerine yapılarak değerlendirilir. Testlerin kesinlikle bir alerji uzmanı tarafından uygulanması gerekir. Test esnasında da ani bulgular oluşabilir.  Antihistaminikler (alerji ilacı), kortizon içeren burun spreyleri ve solunum yolu ile verilen türleri, nefes açıcılar ve alerji aşıları tedavide kullanılan başlıca ilaçlardır. Çocuğunuzda veya kendinizde alerji ile ilgili belirtiler görüyorsanız en yakın sağlık kuruluşuna başvurunuz" hatırlatmasını yaptı. 

İlginizi Çekebilir

TÜM HABERLER