Erdoğan: “Bizim vazifemiz, afet kapımızı çalmadan İstanbul’u bir an önce depreme hazır hâle getirmektir”
SİYASETCumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından yaptığı açıklamada, İstanbul’da yaşanan 6.2 şiddetindeki depremle ilgili olarak, “Artık bahane değil çözüm üretme vaktidir. Hangi konumda olursak olalım bizim vazifemiz afet kapımızı çalmadan şehrimizi bir an önce depreme hazır hâle getirmektir. Bunun için el ele vermek birlikte hareket etmek zorundayız” dedi.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından basın açıklaması yaptı.
Toplantıda ele alınan konulara ilişkin açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Güvenlikten dış politikaya, çalışma hayatından deprem başta olmak üzere doğal afetlerle ilgili yürütülen çalışmalara birçok konuyu ele aldığımız bir Kabine Toplantımızı daha tamamladık. İstişarelerimizin içeriğine geçmeden evvel, son toplantımızdan bu yana milletimize hizmet yolunda neler yaptığımızı kısaca hatırlatmak istiyorum.
Aşkla çalışan yorulmaz düsturuyla yine hizmetlerle, eserlere, açılışlarla dolu bu bir iki hafta geçirdik.
17 Nisan tarihinde tarım alanında ülkemizin en stratejik projelerinden Silvan Sulama Kanalı Tüneli’nin kazısını canlı bağlantıyla başlattık. Toplam 12 milyar liralık bir yatırımla hayata geçireceğimiz Silvan Tüneli bölgenin kaderini değiştirecek muhteşem bir eserdir. Ayrıca, 11,2 metre kazı çapıyla ülkemizin en büyük sulama tüneli olacaktır.
Aynı gün 18 haftalık eğitimlerini başarıyla tamamlayan 2094 komando uzman erbaşımızın mezuniyet ve bröve takma heyecanına ortak olduk. Rabbim kahraman komandolarımızın ayağına taş değiştirmesin diyorum.
Gerek yurt içinde, gerekse yurt dışında fedakârca görev yapan Peygamber ocağımızın her bir mensubuna bugün bir kez daha teşekkür ediyor, Mehmetçiklerimizin tek tek gözlerinden öpüyorum.
“TIPKI DOĞU KUDÜS VE BATI ŞERİA GİBİ GAZZE DE FİLİSTİN HALKININDIR”
18 Nisan Cuma günü İstanbul’da Filistin’i Destekleyen Parlamentolar Grubu’yla bir araya geldik. Türkiye’nin Filistin davasına verdiği destek tüm dünyanın malumudur, bunu da en iyi ve en yakından Filistinli kardeşlerimiz bilir. Daha düne kadar Filistin direnişine terörizm diyenlerin hükûmetimizin Filistin politikasına yönelttikleri eleştirilerin hiçbir kıymeti olamaz. Onların ne müktesebatı, ne de siyasi tarihleri bizim duruşumuzu anlamaya yetmez. Filistinlilerin, özellikle de Gazzeli mazlumların şanlı mücadelesi yolsuzluk iddialarına alet edilmeyecek kadar temiz bir mücadeledir.
Bugün şu hususun altını tekrar çizmek isterim: Tıpkı Doğu Kudüs ve Batı Şeria gibi Gazze de Filistin halkınındır. Gazzeli kardeşlerimiz doğdukları topraklarda ilelebet yaşamaya inşallah devam edecektir. Filistin halkı teslim olmayacağını, vatanlarını terk etmeyeceğini, zalime hiçbir şekilde boğun eğmeyeceğini tüm imkânsızlıklara, tüm barbarlıklara rağmen defalarca göstermiştir. 18 aydır Gazze son yüzyılın en acımasız katliamlarının yanı sıra tüm insanlığın yüz akı olacak destansı bir direnişe de sahne olmaktadır. Daha fazla kan dökerek, daha fazla çocuk öldürerek, insanları aç, susuz, ilaçsız bırakarak varılabilecek hiçbir yer olmadığı artık görülmelidir. Herkes aklını başına toplamalı ve bölgemizin istikrarı için açılan fırsat pencerelerini hoyratça heba etmemelidir, biz bunu istiyoruz, bunun için mücadele ediyoruz. Ne söylüyorsak da bölgemizdeki tüm halkların huzuru, güvenliği ve barış içinde bir arada yaşaması için söylüyoruz. İnşallah bundan sonra da barış ve istikrar için çalışmayı sürdüreceğiz.
Filistin dostlarıyla buluşmamızın ardından 3. Uluslararası Yeditepe Bienali’nin açılışını gerçekleştirdik.
Kadın ve Demokrasi Derneğimiz KADEM’in 5. Olağan Genel Kurulu kadın hakları ve aile kurumuna verdiğimiz önemin altının çizilmesine vesile oldu.
“SAĞLIKTA HİZMET ÇITAMIZI SÜREKLİ YUKARI TAŞIYORUZ”
Bağcılar Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi’nin açılış töreninde de Bağcılarlı kardeşlerimizle kucaklaştık. Hastanemizin ilçemize ve İstanbul’umuza tekrar hayırlı olmasını temenni ediyorum. 400 yataklı bu yeni hastanemizin hizmete girmesiyle Bağcılar Eğitim ve Araştırma Hastanemizin yatak kapasitesini 900’e yükseltmiş oluyoruz. 2025 yılı sonunda kamuya ait 10 bin 582 yatağı daha İstanbulluların istifadesine sunacağız. Planlama aşamasında olan 16 bin yatak kapasiteli 23 sağlık tesisini de yakın zamanda İstanbul’umuza kazandırmayı hedefliyoruz.
İstanbul’a bunları yaparken diğer illerimizi elbette ihmal etmiyoruz. Ülkemiz genelinde 37 bin 417 yataklı 25 şehir hastanemizi tamamlayarak hizmete açtık. 11 şehir hastanemizin inşası hâlen sürüyor. İhale, proje ve arsa sürecindekiler de bittiğinde yaklaşık 60 bin yatak kapasiteli 45 şehir hastanemizi milletimizin hizmetine vermiş olacağız.
İstanbul halkına hizmet edecek sağlık tesislerinin yollarını dahi açmaktan aciz zihniyete rağmen sağlıkta hizmet çıtamızı sürekli yukarı taşıyoruz. Bu süreçte aynı zamanda geçmişin hataları politikalarının yol açtığı sıkıntıları telafi edecek adımlar atıyor, projeleri hayata geçiriyoruz.
“TÜRKİYE, NÜFUS ARTIŞ HIZI BAKIMINDAN KRİTİK BİR KAVŞAĞA GELMİŞTİR”
Burada bir hususu tekrar hatırlatmakta fayda görüyorum; Türkiye, nüfus artış hızı bakımından kritik bir kavşağa gelmiştir. Muhalefet buna önem vermiyor olabilir, muhalefet absürt argümanlarla bunu sulandırmak istiyor da olabilir. Ancak, nüfus meselesi milletimiz açısından giderek bir beka sorununa dönüşmektedir. 1,51’e gerileyen doğurganlık hızımız burun buruna olduğumuz tehdit ve tehlikeyi açıkça ortaya koymaktadır. Hiçbir hükûmet buna kayıtsız kalamaz, bu tehlikeye gözlerini kapatamaz. Şimdiden gerekli tedbirleri almaz, yanlış uygulamaların üzerine kararlıkla gitmezsek yarın çok daha büyük sıkıntılarla karşılaşmamız mukadderdir.
Türkiye’yi parmakla gösterilen konuma taşıdığımız alanlardan biri de uydu teknolojileridir. Bundan 31 yıl önce TÜRKSAT B1 uydusuyla başlayan uzay maceramız TÜRKSAT 6A ile çok farklı bir seviyeye çıktı. Geçen sene 9 Temmuz’da uzaya fırlattığımız, ilk test yayınını 17 Şubat’ta yaptığımız TÜRKSAT 6A’yı 21 Nisan’da hizmete aldık. İnşallah en az 15 yıl hizmet verecek 6A ile birlikte TÜRKSAT’ın işlettiği haberleşme uydularının sayısı altıya, uzaydaki uydularımızın mevcudu ise 10’a ulaştı. Yüzde 80’in üzerinde yerlilik oranına sahip TÜRKSAT 6A sayesinde Türkiye kendi haberleşme uydusunu üretebilen 11 ülke arasına girdi. TÜRKSAT 6A’nın ülkemiz ve milletimiz için hayırlı olmasını diliyorum.
Tasarımından üretimine, nakliyesinden uzaya fırlatılmasına, yörüngeye oturtulmasından test aşamasına kadar projenin başarıyla ilerletilmesinde emeği geçen tüm kurumlarımızı, mühendislerimizi tebrik ediyorum.
22 Nisan günü dış kabuller bağlamında oldukça yoğunduk. Çanakkale Kara Muharebelerinin 110. yıl dönümü vesilesiyle ülkemizi ziyaret eden Avustralya Genel Valisi Sam Mostyn’le verimli bir görüşme gerçekleştirdik.
Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Alain Berset’yi kabulümüzde kurucu üyesi olduğumuz konseyle ilişkilerimizi değerlendirdik.
Pakistan Başbakanı aziz kardeşim Şahbaz Şerif’in ülkemizi ziyareti ise bölgesel gelişmeler bağlamında hassas bir zamana tekabül etti. Görüşmemizde ticaret ve savunma sanayi başta olmak üzere Pakistan’la çok boyutlu iş birliğimizi ele aldık. Kardeş Pakistan halkına olan güçlü desteğimizi tekrar teyit ettik.
“BÖLGEMİZDE ÖTESİNDE YENİ ÇATIŞMALAR İSTEMEDİĞİMİZİ HER FIRSATTA VURGULUYORUZ”
Türkiye olarak bölgemizde ötesinde yeni çatışmalar istemediğimizi her fırsatta vurguluyoruz. Pakistan’la Hindistan arasında tırmanan gerilimin daha vahim boyutlara evrilmeden bir an önce düşürülmesini arzu ediyoruz. Dışişleri Bakanlığımız ve diğer birimlerimizle süreci yakından izliyoruz.
23 Nisan’da çevrim içi olarak gerçekleştirilen İklim ve Adil Geçiş Üzerine Liderler Toplantısına iştirak ettik.
Aynı gün dünyanın ve ülkemizin farklı yerlerinden gelen yüzlerce çocuğu TRT 47. Uluslararası 23 Nisan Çocuk Şenliği vesilesiyle Külliyemizde misafir etmenin bahtiyarlığını yaşadık.
24 Nisan’da EUFA’nın İstanbul Temsilciliği’nin açılışındaydık. EUFA, Londra ve Brüksel’den sonra ilk kez Türkiye’de temsilcilik açmış oldu. Temsilciliğin de açılmasıyla birlikte 2026 UEFA Avrupa Ligi ve 2027 UEFA Avrupa Konferans Ligi finalleriyle 2032 Avrupa Futbol Şampiyonası’na hazırlık süreçlerimizin çok daha kolay yürütüleceğine inanıyorum.
Bu vesileyle, UEFA Gençlik Ligi’nde finale yükselen Trabzonspor U19 takımımıza bu akşam Barcelona U19 ekibiyle oynayacakları final karşılaşmasında başarılar diliyorum.
25 Nisan Cuma günü 63. Kuruluş Yıl Dönümünü kutlayan Anayasa Mahkememizin programına katıldık. Bir kez daha mahkememizin değerli Başkanını, üyelerini ve mensuplarını tebrik ediyorum.
Aynı gün İstanbul’da kabul ettiğimiz Yeni Zelenda Başbakanı Christopher Luxon’ı ağırlamaktan duyduğum memnuniyeti ifade etmek istiyorum.
Yine bu vesileyle İran’ın Bender Abbas şehrindeki bir limanda Cumartesi günü meydana gelen patlama hayatını kaybeden İranlı kardeşlerimiz için ülkem ve milletim adına taziyelerimi sunuyorum. Çok sayıda vefat ve yaralının olduğu patlamayla ilgili İran halkının acısını yürekten paylaşıyor, kendilerine geçmiş olsun diyorum.
Dış politikadaki yoğun gündemimize aynı tempoda devam ediyoruz. İnşallah yarın Türkiye-İtalya 4. Hükûmetlerarası Zirve Toplantısı için İtalya’ya gideceğiz. Hafta sonu da gerek yapımı tamamlanan eserlerin açılışını yapmak, gerekse Teknofest’te gençlerimizin heyecanını paylaşmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde olacağız. Ziyaretimizde ayrıca Kıbrıs Türk’ü kardeşlerimize yeni yatırımların, yeni projelerin müjdelerini vereceğiz
23 Nisan’da İstanbul’da yaşanan ve çevre illerimizde de hissedilen 6,2 büyüklüğündeki deprem hepimizi derinden etkiledi ve endişelendirdi. İstanbullu kardeşlerimiz başta olmak üzere depremin sarstığı tüm vatandaşlarıma bir kere daha geçmiş olsun diyorum. Hamdolsun herhangi bir can kaybımız veya deprem kaynaklı yaralanan hiçbir vatandaşımız olmadı. Sadece deprem sonrası panik, düşme veya yüksekten atlama sebebiyle 173’ü İstanbul’da olmak üzere toplam 236 kardeşimiz hafifçe yaralandı. Bu kardeşlerimizin de çoğunun tedavisi ayakta yapıldı. 20 vatandaşımızın tedavisi ise hâlen sürüyor.
Yerin yaklaşık 7 kilometre altında meydana gelen deprem 13 saniye sürmüştür. Ardından en büyüğü 5,9 şiddetinde toplam 487 artçı sarsıntı yaşanmıştır. Dün de Elazığ’da 4,9 büyüklüğünde bir depremle sarsıldık. Elazığlı kardeşlerimize de geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Yine buradan Samsun’un Canik ilçesinde meydana gelen heyelanda vefat eden iki evladımıza ve babalarına Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.
“DEPREM HABERİNİ ALIR ALMAZ, HIZLA TÜRKİYE AFET MÜDAHALE PLANI’NI DEVREYE ALDIK”
Depremin haberini alır almaz ilgili bakanlarımızı İstanbul’a gönderdim. Hızla Türkiye Afet Müdahale Planını devreye aldık. AFAD’ın 148 araç ve 650 personelinin yanı sıra diğer birimlerimizde 373 araç, 3138 arama-kurtarma personeli seferber edildi. Toplamda 11481 arama-kurtarma personeli ve 903 araç hazır durum getirildi. Ülkemiz genelindeki 27 bölge deposu ile 54 cep depomuzu ihtiyaçlar için hazır tuttuk. Kızılay’ımız 319 araç, 1568 personel ile 2925 gönüllü görevlendirdi. Ayrıca 350 noktada vatandaşlarımıza sıcak çorba ve kumanya dağıtımı yaptı. üçü Baykar, biri jandarma ve ikisi emniyetimize ait toplam altı hava aracı gözlem yapmak üzere havalanmıştır. Operatörlerimiz tarafında 136 ilave baz istasyonu devreye girmiştir. İlk saatlerde oluşan aşırı yoğunluk dışında iletişimde herhangi bir aksaklık tespit edilmemiştir.
Çevre illerdeki belediyelerimiz depremden etkilenen kardeşlerimize destek olmak ve ihtiyaçlarını gidermek için hemen İstanbul’a koşmuştur. 13 ilçe belediyemizin yanı sıra Sakarya, Konya ve Kocaeli Büyükşehir Belediyelerimizle İstanbul halkının yanında olduk. Her türlü engelleme girişimine rağmen 1,2 milyon insanımıza bu süreçte temas ettik, yalnız olmadıklarını onlara hissettirdik. Millet bahçelerimiz de deprem akşamı yaşadıkları şok sebebiyle evlerine girmekten çekinen vatandaşlarımıza hizmet vermiştir. Okul, cami, spor tesisi, yurt ve misafirhane gibi alanlarda 200 binin üzerinde vatandaşlarımızın barınmasını sağladık.
Çevre Bakanlığımız vatandaşlarımızdan gelen ihbarlara göre hasar tespit çalışmalarına süratle başladı. 22 bin 126 bina ve 243 bin 301 bağımsız bölümün hasar tespit çalışması gerçekleştirildi. Buna göre 1903 bina ve 28 bin 254 bağımsız bölümün az hasarlı olduğu tespit edildi. Elhamdülillah incelemesi yapılan diğer binalarda bir sıkıntıya rastlanmadı.
Aile Bakanlığımız ise toplamda 629 personeliyle 122 bin vatandaşımıza psikososyal destek hizmeti sunmuştur. Diğer bakanlıklarımız da aynı şekilde kendi görev alanlarında seferberlik ruhuyla İstanbullu vatandaşlarımıza destek olmuşlardır.
Muhalefetin yıllardır ciddi paralar harcayarak reklamını yaptığı projelerin ise vatandaşın en çok ihtiyaç duyduğu gün nasıl sınıfta kaldığını hepimiz gördük. Aslında bu konulara hiç girmek istemezdim, nitekim bugüne kadar hep sabırla ve vakarla hareket ettik. Hiç kimseyle polemiğe girmemeye özen gösterdik. Fakat Çarşamba’dan beri öyle iftiralara maruz kaldık ki, inanın bunlara sessiz kalmak mümkün olmuyor. Biz millete saygımızın bir gereği olarak sükût ettikçe muhataplarımız çok daha pervasız, daha sorumsuz bir dil kullanıyor. Bunu geçmişte tabii afetlerde defalarca yaşadık, maalesef yine yaşıyoruz.
“ŞEHİRLERİMİZİ DEPREME HAZIRLAMA NOKTASINDA SON 23 YILDA GERÇEKTEN BÜYÜK BİR MÜCADELE İÇİNDE OLDUK”
Deprem çalışmalarımızı diline dolayan ana muhalefet partisinin Genel Başkanı, İstanbul’un yolunu ancak beş gün sonra hatırlayabilmiştir. İstanbullular depremin şokunu atlatmaya çalışırken, Sayın Genel Başkan miting yaptı. Daha önce açılan eserleri bir kez daha açtı, ama İstanbul’un derdiyle dertlendiğini gösterecek hiçbir adım atmadı. İstanbul’a da dayanışma için değil, yolsuzluk soruşturmasında ortaya saçılan yeni skandalların üzerine bant çekmek için geldi. Bakın bu trajik bir konudur. Bu milletin gündeminden tamamen kopmak demektir. Görüyoruz ki tüm dostane uyarılarımıza rağmen 6 Şubat depremlerinde milletimizi rencide eden hatalardan ders alınmıyor. Bundan ülkemiz adına üzüntü duyduğumuzu söylemek isterim. Bütün bunları milletimizin de gördüğüne ve not ettiğine inanıyorum. Biz de bu süreçte yürütülen çalışmaları önce Ankara’dan takip ettik, ardından akşamüstü İstanbul’a geçerek AFAD ile ilgili arkadaşlarımızdan en güncel bilgileri aldık, talimatlarımızı verdik. AFAD’dan sonra Kâğıthane’deki Hasbahçe Sosyal Tesislerinde kalan vatandaşlarımızla bir araya geldik, geçmiş olsun dileklerimizi kendilerine ilettik. Şehirlerimizi depreme hazırlama noktasında son 23 yılda gerçekten büyük bir mücadele içinde olduk. Bu konuda Büyükşehir Belediye Başkanlığımızdan beri neler yaptığımızın en yakın şahidi öncelikle İstanbullu kardeşlerimizdir. Keza ilçe belediyelerimizin ve TOKİ’mizin nasıl bir çaba içinde olduğu herkesin malumudur. Kentsel dönüşümle ilgili çalışmalarımızı Çarşamba günü partimizin grup toplantısında detaylarıyla milletimizle paylaşacağım. Dolayısıyla bugün bu konuya girmeyeceğim.
Sadece şunun altını çizmek durumundayım: Şayet bu konuda muhalefetin ver marjinal çevrelerin baskılarına teslim olsaydık çok daha acı verici hadiselerle karşılaşırdık. Ama biz milletimizin güvenliği ve huzuru için ne yapmamız gerekiyorsa onu hayata geçirmekte kararlı davandık. İnşallah bundan sonra da aynı sorumluluk bilinciyle hareket edeceğiz. Dar gelirli vatandaşlarımızın konut hayalini karartmak için çabalayanlara da buradan sesleniyorum; hiç kusura bakmayın, İstanbul sizin siyasi ikbal heveslerinize kurban edilecek bir şehir değildir. İstanbul’un ihmali, gevşekliği, umursamazlığı, bilhassa kentsel dönüşüm projelerinde marjinal çevrelerin kaprislerini kaldıracak lüksü yoktur. Artık bahane değil, çözüm üretme vaktidir. Hangi konumda olursak olalım bizim vazifemiz afet kapımızı çalmadan şehrimizi bir an önce depreme hazır hale getirmektir. Bunun için el ele vermek, birlikte hareket etmek zorundayız. Enerjimizi birbirimizi yıpratmak için değil, eksiklerimizi süratle gidermek için kullanmalıyız. Dolayısıyla bugün bir kez daha herkese elimizi uzatıyoruz. Gelin, hep beraber omuz omuza verelim, yapı stokumuzu yenilemek için, kentlerimizi depreme dirençli hale getirmek için beraberce çalışalım. Deprem başta olmak üzere doğal afetlere hazırlıklı ilgili konuları gündelik siyasetin geçici tartışmalarının dışında tutalım. Muhalefetten de aklıselimle, basiretle, ülkenin, milletin ve İstanbulluların çıkarlarını önceleyen bir anlayışla davranmasını bekliyoruz.
Bu düşüncelerle sözlerime son vermeden önce, inşallah Çarşamba günü 1.381 engelli öğretmenimizin atamasını gerçekleştireceğiz. Hayırlı, uğurlu olsun diyorum.”
İlginizi Çekebilir
Trump'ın ilk 100 gününe damga vuran altı dönüm noktası
Başkan Trump'ın şu ana kadar yaptıklarının etkisi Amerikan yaşamının her köşesinde hissediliyor.
Putin'den yeni ateşkes kararı
Rusya lideri Putin, 19-21 Nisan'da uygulanan Paskalya ateşkesinin ardından bir ateşkes kararı daha aldı.
Merz, ilk kabine atamalarını açıkladı
Avrupa Dış İlişkiler Konseyi’nin Berlin ofisi başkanı Jana Puglierin, 'Merz, dış politika alanında çok güçlü bir şansölye olabilmesi için gerekli koşulları ve yapıları oluşturdu,' dedi.
Ağıralioğlu: Memleketi Kurtlar Vadisi gibi yönetmezsiniz
Anahtar Parti Lideri Yavuz Ağıralioğlu, Kıbrıs’ta yaşananlar ve Suriye'deki terör örgütüyle ilgili gelişmelere yönelik, "Memleketin yönetimini kurtlar vadisi replikleriyle idare edemezsiniz" ifadelerini kullandı.