'Erdoğan’ı ayakta karşılama' CHP'de tartışma yarattı
SİYASETCHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, TBMM’nin yeni yasama yılının açılışında, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın ayakta karşılanması kararı, milletvekillerini böldü.
AYŞE SAYIN'IN HABERİ
Karara karşı çıkan milletvekilleri tepkilerini, “Erdoğan mı değişti de, biz tutumumuzu değiştiriyoruz? Can Atalay’ı içeride tutan, Ekrem İmamoğlu’na ceza verilmesi için yargıya baskı yapan, tek adam rejimini kökleştiren birine saygı için neden ağaya kalkalım?” sözleriyle dile getiriyor.
CHP yönetimine göre ise Özel’in kararı, özellikle muhafazakar kararsız seçmende olumlu karşılık bulduğu için “iktidarla normalleşme” stratejisinin bir parçası.
Milletvekilleri ve parti yöneticilerinin büyük bölümü kararı WhatApp grubunda öğrendi
CHP’de geçen yılki kurultayda parti yönetimi ve kadrolarla başlayan değişim süreci, parti politikalarında da değişiklikleri beraberinde getirdi.
31 Mart'ta yapılan yerel seçimlerinde birinci parti olan Özgür Özel liderliğindeki CHP’de en önemli politika değişikliği, iktidarla ilişkilerde yaşandı.
CHP lideri Özel, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaretiyle başlayan ve halktan destek aldığını düşündüğü normalleşme stratejisini sürdürme kararlılığını her fırsatta dile getiriyor.
Partide, dünkü “ayağa kalkma” kararının da bu stratejisinin sonucu olduğu ifade ediliyor.
Özgür Özel ve ekibi kararın gerekçesini “makama saygı” ve “normalleşme stratejisinin uzantısı” olarak açıkladı. Ancak karar, milletvekilleri kadar, parti yöneticilerinin çoğu için de sürpriz oldu.
Özel, gazeteci Yavuz Oğhan’a yaptığı açıklamada Altan Öymen, Hikmet Çetin ve Murat Karayalçın’ı kastederek, ayağa kalkma kararını eski genel başkanlara danışarak aldığını söyledi.
Ancak CHP liderinin kararından partide çok dar bir grubun haberdar olduğu belirtiliyor.
Milletvekilleri gibi parti yöneticilerinin büyük bölümü de kararı, Genel Kurul’un açılmasına birkaç saat kala, WhatApp grubunda Grup Başkanvekili Murat Emir’in paylaşımıyla öğrendi.
“Ayağa kalkma” kararı karşısında CHP Meclis Grubu üçe bölündü.
Grubun yaklaşık yarısından fazlası Özel’in kararına uyarak ayağa kalktı. 55-60 civarındaki milletvekili Genel Kurul’a katılmadı, 9 milletvekili ise Genel Kurul’a katılıp, ayağa kalkmadı.
Özel ile birlikte ayağa kalkan birçok milletvekili, tutumlarını, “Parti kararı alındığı için uyduk ve ayağa kalktık. Genel Başkan’a rağmen ayağa kalkmamak olmaz. CHP bunun tartışmasını kendi içinde yapar, ama kamuoyu önünde tartıştırılması doğru olmaz” gerekçesiyle savunuyor.
‘Grupta tartışılsaydı, tepki bu kadar büyümezdi'
CHP “ayağa kalkma” kararının Özel’in yerel seçimlerden sonra yaptığı “Makama saygıdan taviz vermeyeceğiz” açıklamasıyla uyumlu olduğuna dikkat çekse de, yöntem bazı partililer tarafından da hatalı bulunuyor.
Bazı parti kurmayları, konunun CHP Meclis Grubu'nda veya Merkez Yönetim Kurulu'nda (MYK) hiç konuşulmadığına dikkat çekiyor:
“Elbette genel başkanın tüzüğe göre parti politikalarını ve stratejisini belirleme yetkisi var, buna saygı duymak gerekir. Ama kapalı bir grup toplantısında bu karar tartışılsaydı, herkes eteğindeki taşı dökseydi, tepkiler bu kadar büyümezdi."
'Kemal Bey kavga etti de, ne kazandık?'
CHP yönetimine göre ise Özel’in “normalleşme” stretjisini sürdürmesinin altında, bu politikanın muhazakar seçmende karşılık bulması ve sokaktaki vatandaşın "artık kavga istemediğini” gösteren anketler yatıyor.
AKP’nin de bu nedenle bocalayıp, “sertlik” politikalarına döndüğüne işaret eden CHP kurmayları, “Normalleşme kesinlikle kararsız seçmende karşılık buluyor. AKP de bu nedenle bocalıyor, çünkü normalleşmenin bize yaradığını görüyorlar. AKP sertlik politikasının çok ekmeğini yedi. O nedenle, çeşitli bahanelerle süreci kestiler” yorumunu yapıyorlar.
Parti yönetiminde, kutuplaştırıcı, kavgacı dilden vazgeçilmesinin, iktidara karşı etkili muhalefet yapmasının önünde engel olmadığı savunularak, “Kemal Bey döneminde kavga edildi de elimize ne geçti? Sonuçta cumhurbaşkanlığı seçimini kazanamadı. Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var. Özgür Bey de bu yönde bir politika değişikliğine gitti, bizlere de bu karara uymak düşer” görüşü dile getiriliyor.
'Talimatla saygı gösterilmez'
CHP'de birçok milletvekili, Genel Başkan Özel’in, milletvekillerini bu konuda serbest bırakmasını olumlu buluyor. Tepkinin büyüklüğünü, kararın yanlışlığına bağlayan bazı milletvekilleri ise tutumlarını şöyle açıklıyor:
“Genel Kurul'a katılmama kararı organize değildi. Zaten çok kısa süre önce haber verildiği için organize hareket edilecek de bir ortam olmadı. Spontane olarak bazı arkadaşlarımız girmedi ama sonra bir araya gelindi. Ayağa kalkmayan arkadaşlarımız da birbirleriyle konuşmuş, anlaşmış değil. Bu tutumumuzu CHP grubu parçalandı gibi değerlendirmek yanlış.
"Ortada bir grup kararı yoktu, eğer alınsaydı buna büyük ölçüde uyulurdu. Ama burada bir saygı meselesi var, o nedenle zaten grup kararı alınması da doğru olmazdı. Çünkü talimatla da saygı gösterilmez.”
Bazı CHP milletvekilleri ise tepkilerini, Erdoğan’ın “partili cumhurbaşkanı” olmasına bağlıyor. 2018 seçimlerinden sonra “partili cumhurbaşkanlığı sistemine" geçildiğini ve bu nedenle de Erdoğan’ı ayakta karşılamadıklarını belirten bazı vekiller, “Tarafsız bir cumhurbaşkanlığı makamına saygı anlaşılabilir. Ama partili cumhurbaşkanının karşısında ayağa kalkmak, eleştirdiğimiz tek adam rejimini meşrulaştırmak anlamına gelirdi” görüşünü savunuyor.
'Bu tutum Özel ile Kılıçdaroğlu arasındaki bir bilek güreşinin sonucu değil'
CHP'de, "ayağa kalkma" kararına karşı çıkanlar, Özel’in grup toplantısında kendisini ve partiyi sert sözlerlerle eleştiren MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Genel Kurul’da elini sıkmasına da tepkili.
Özel ve parti yönetiminin tutum değişikliğini “normalleşme” ve “makama saygı” olarak açıklamasına tepkili olan bazı milletvekilleri, normalleşme sürecinin seçmende karşılık bulduğu”görüşüne katılmıyor.
Normalleşme sürecinin CHP’nin birinci parti çıktığı 31 Mart yerel seçimlerinden sonra başladığına işaret edilerek, “Biz yüzde 38’i tutum değişikliği yapmadan aldık. Kütahya’yı, Adıyaman’ı, yumuşayarak değil, iktidarın politikalarına karşı çıkarak aldık” değerlendirmesi yapılıyor.
Ayağa kalkma kararına eski CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu da sert tepki göstermişti.
Genel Kurul’a katılmayarak veya ayağa kalkmayarak karara tepki gösteren milletvekillerinin büyük bölümü, değişim sürecinde Kılıçdaroğlu’nun saflarında yer almıştı.
Ancak bu milletvekillerinin çoğu artık kendilerinin “Kılıçdaroğlu ekibi” olarak tanımlanmasını istemiyor ve hatta eski genel başkanın, parti yönetimini hedef alan sert açıklamalarına da mesafeli bakıyor.
Bu milletvekillerinden birçoğu, Genel Kurul’a girmeme veya ayağa kalkmama kararının “organize olmadığını ve doğal bir tepki” olarak geliştiğine işaret ediyor, tavrın Kılıçdaroğlu ile “organize hareket edilmesi” veya parti içinde yeni bir muhalif hareketin başlatılması anlamına gelmediğini vurguluyor.
Özgür Özel yönetimine de Kılıçdaroğlu’na da mesafeli duran bir milletvekili, pozisyonlarını, Özel’in ayağa kalkma kararını eleştirirken, “Bu tutum, Kılıçdaroğlu ile Özgür Özel arasındaki bilek güreşinin sonucu değil. Milletvekillerinin yanlış bulduğu bir karar karşısındaki tercihi” sözleriyle anlatıyor.
'Özel’in sokaktaki kredisi sürüyor'
Siyasi kulislerde, “ayağa kalkma” tartışmasının, iktidarla normalleşmeye karşı çıkanların görünür olmasını sağladığı yorumları yapılırken, bunun Özgür Özel yönetimine karşı bir güçlü bir muhalif oluşumu tetikleyip tetiklemesi beklenmiyor.
Normalleşmeye karşı çıkan bazı milletvekilleri de, yerel seçim başarısına işaret ederek, “Yerel seçimde parti yönetimine açılmış güçlü bir kredi vardı. Parti içinde tartışılıyor ve hatta o atmosfer kayboldu ama Özel’in sokaktaki kredisi hala sürüyor. O nedenle kimse şimdilik bir muhalif oluşum başlatmaya veya olağanüstü kurultay için imza toplamaya kalkamaz” yorumunu yapıyor.
haber ve kaynak: bbc.türkçe
https://www.bbc.com/turkce/articles/c4glwwxnx1lo
İlginizi Çekebilir
“Tüm insanlığın vicdanını sızlatan savaşlar, doğal felaketler ve zulümler karşısında uluslararası kuruluşların iflasına tanıklık ediyoruz”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi sonrası yaptığı basın açıklamasında, “Tüm insanlığın vicdanını sızlatan savaşlar, doğal felaketler ve zulümler karşısında uluslararası kuruluşların iflasına tanıklık ediyoruz. Bu kuruluşların en başında, temel görevi küresel istikrarı ve barışı korumak olan Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi geliyor” dedi.
SEVER: MBB'Yİ asli görevlerini yerine getirmesi hususunda göreve davet ediyoruz
Ak Parti MKYK Üyesi Mustafa Sever, kendi sosyal hesabı X de yaptığı paylaşım ile "MBB'Yİ asli görevlerini yerine getirmesi hususunda göreve davet ediyoruz" dedi. Paylaşımı şöyle;
Borrell isyan etti: 'Dünyadaki olaylar sizi beklemiyor'
AB, İsrail ile diyaloğu kesme konusunda anlaşamadı, Borrell isyan etti: 'Dünyadaki olaylar sizi beklemiyor'
MİLLİ MERKEZDEN AÇIKLAMA: TEĞMENLERİMİZE DOKUNMA
MİLLİ MERKEZ YAZILI BASIN AÇIKLAMASI YAPTI: TEĞMENLERİMİZE DOKUNMA