AB hükümetleri, iklim politikaları hakkındaki dezenformasyonla mücadeleyi görüşüyor

Bakanlar, bu tür yalan haberlerin ve manipülasyonların Avrupa genelinde artan endişelere neden olduğunu vurguladı.

Polonya Çevre Bakanı Paulina Hennig-Kloska, Varşova’da düzenlenen AB iklim bakanları gayriresmî zirvesinin açılışında yaptığı konuşmada, Avrupa’nın iklim, çevre ve enerji politikalarıyla ilgili sahte haberlerle "adeta kuşatıldığını" söyledi.

Bakanlar, elektrik kesintisinin ardından ortaya atılan komplo teorileri ve yanlış haberlerin son örneğini de yanlarında getirmişti.

Hennig-Kloska, kapalı kapılar ardında gerçekleştirilen görüşme sonrası basına yaptığı açıklamada, “Son aylarda siyasi çıkarlar doğrultusunda, özellikle de siyasi rakiplerimiz tarafından kullanılan daha hedefli dezenformasyonlara tanık olduk,” dedi.

Ayrıca, Avrupa'daki düzenlemelerin yeterince anlaşılmaması nedeniyle istemeden yayılan yanlış bilgilerin de olduğunu ekledi.

Geçen yıl medyada yer alan “Brüksel, pastırma aromalı cipsleri yasaklıyor” haberlerini örnek gösteren Hennig-Kloska, aslında bunun sekiz farklı duman aroması maddesinin olası kanser riski nedeniyle aşamalı olarak kaldırılmasına yönelik alınan bir hükümet kararı olduğunu belirtti. “Ama bu yanlış anlamanın daha geniş bir şekilde de gerçekleşebileceğini görüyoruz,” dedi.

İşbirliği eksikliği
Hennig-Kloska, Avrupa hükümetlerinin şimdiye dek dezenformasyonla mücadelede ortak ve etkili bir yaklaşım geliştiremediğini belirtti. Ancak son toplantıyla, konunun AB Konseyi düzeyinde ele alınmasını sağladığını söyledi.
'Bilişsel savaş'
Polonya hükümetinin Ocak ayında yayımladığı, askeri istihbarat servisine ait bir raporda, Rusya ve Belarus’un yılda 2 ila 4 milyar dolar harcayarak yürüttüğü “bilişsel savaş”tan söz ediliyor.

Bu savaşın bir kısmı Ukrayna’daki çatışmaya odaklansa da, önemli bir bölümü Avrupa’daki iklim politikaları ve çevreci hareketleri hedef alıyor.

AB, Rus fosil yakıtlarına olan bağımlılığı azaltmak için yenilenebilir enerji üretimini hızla artırmayı hedefliyor. Avrupa Komisyonu’nun 2027 yılına kadar bu bağımlılığa tamamen son verilmesini içeren bir yol haritasını önümüzdeki hafta açıklaması bekleniyor.

“Dezenformasyon, doğrudan insanlara zarar veren bir eylemdir,” diyen Hennig-Kloska, “Bu tür kampanyalarla bazı aktörler, Avrupa’nın enerji dönüşümünü geciktirmeye çalışıyor. Oysa bu dönüşüm, açıkça hepimizin yararına,” ifadelerini kullandı.

İklim politikalarına karşı tepkiler
İklim aktivistleri, dezenformasyonun, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen’in ilk döneminde kabul edilen çevre mevzuatına karşı artan siyasi direncin tetikleyicisi olduğuna inanıyor.

İklim Eylem Ağı (CAN) Avrupa Direktörü Chiara Martinelli, Euronews’e yaptığı açıklamada, “Dezenformasyon, özellikle AB’nin iklim ve çevre politikaları etrafında hızla yayılıyor. Bu, toplumları kutuplaştırmak ve AB gibi demokratik kurumlara duyulan güveni sarsmak isteyen gruplar için etkili bir silah haline geldi,” dedi.

Somut adımların eksikliği
Hennig-Kloska, bakanların mevcut durumda dezenformasyonla mücadele için etkili bir araç bulunmadığı konusunda hemfikir olduğunu ve bu eksikliğin giderilmesi gerektiğini söyledi.

Ancak toplantıda henüz somut bir önlem paketi sunulmadı. Bir sonraki adımın, Avrupa Komisyonu’yla detaylı görüşmeler olacağı belirtildi.

Polonyalı bakan, ayrıca Brüksel’in kamuoyuna yönelik iletişim dilinin gözden geçirilmesi gerektiğini vurguladı: “AB kurumlarının kullandığı dil daha sade, daha anlaşılır ve daha az resmi olmalı. Daha olumlu ve açık bir iletişim stratejisi şart.”

euronews.com