ABD, BM'deki Ukrayna oylamalarında iki kez Rusya'yla saf tuttu

İlk olarak iki ülke, Avrupalıların Moskova'nın hamlelerini kınayan ve Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü destekleyen ve Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nda kabul edilen tasarıya ret oyu kullandı.

Daha sonra da Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nde savaşa son verilmesini isteyen fakat Rusya'ya herhangi bir eleştiri yöneltmeyen tasarıya destek verdi.

Güvenlik Konseyi'ndeki tasarı kabul edilirken, tasarı metnindeki değişiklik girişimleri veto edilen iki önemli Amerikan müttefiki İngiltere ve Fransa oylamaya katılmadı.

İki tasarı Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Beyaz Saray'da ABD Başkanı Donald Trump ile görüşürken ele alındı.

İngiltere Başbakanı Keir Starmer da Perşembe günü ABD Başkanını ziyaret edecek.

Görüş ayrılığı, 193 üyeli BM Genel Kurulu'nda ABD'li diplomatların, "Rusya- Ukrayna Savaşı savaşı sırasındaki can kaybını vurgulayan ve derhal sona ermesini isteyen kendi tasarılarını gündeme getirmesiyle gözler önüne serildi.

Avrupalı diplomatlar ise Rusya'yı işgal nedeniyle suçlayan ve Ukrayna'nın egemenliği ve toprak bütünlüğünü destekleyen daha ayrıntılı bir tasarı gündeme getirdi.

Ukrayna Dışişleri Bakan Yardımcısı Mariana Betsa "Saldırının ödüllendirilmesini değil, kınanmasını yeniden teyit etmemiz gerekiyor" dedi.

BM Genel Kurulu üyeleri Avrupalıların tasarısına 93 oyla destek verdi fakat ABD sadece oylamaya katılmamak yerine, Rusya, İsrail, Kuzey Kore, Belarus, Macaristan ve diğer 11 ülkeyle birlikte ret oyu kullandı. 65 ülke de oylamaya katılmadı.

ABD'nin tasarısı da BM Genel Kurulu'ndan geçti, ancak dili Ukrayna'yı destekleyecek şekilde değişince, ABD oylamaya katılmadı.

15 üyeli BM Güvenlik Konseyi'nde ise ABD tasarısının değişmemiş hali 10 oyla kabul edilirken, İngiltere, Fransa, Danimarka, Yunanistan ve Slovenya oylamaya katılmadı.

ABD'nin BM Büyükelçisi Vekili Dorothy Camille Shea ABD'nin tasarısını "Geriye değil, ileriye bakan basit bir tarihi açıklama. Tek fikre, savaşı bitirmeye odaklanmış bir tasarı" dedi.

ABD, Avrupalı müttefikleriyle nadiren bu kadar ters düşüyor.

Rusya'nın üç yıl önceki işgalinden sonra, Güvenlik Konseyi Rusya'nın veto hakkı nedeniyle kilitlenmişti.

Bu nedenle Genel Kurul, savaşın tartışıldığı başlıca forum haline gelirken, Genel Kurul'dan geçen tasarılar Güvenlik Konseyi'ndekiler gibi bağlayıcı değil.

Bu arada, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, ABD Başkanı Donald Trump ile Beyaz Saray'da yaptığı görüşmeden sonra, Ukrayna'da herhangi bir barış anlaşmasında güvenlik garantileri olması gerektiğini söyledi.

Macron, Trump ile düzenlediği ortak basın toplantısında "Bu barış, Ukrayna'nın teslimi olmamalı, garantileri olmayan bir ateşkes anlamına gelmemeli" dedi.

Güvenlik garantilerinden bahsetmeyen Trump ise Ukrayna'da barışı sağlamanın masraf ve yükünün sadece ABD değil, Avrupa ülkeleri tarafından da ödenmesi gerektiğini söyledi.

Macron ise Avrupa'nın "güvenlik yükünü paylaşmak için daha fazla şey yapması gerektiğini" anladığını belirtti ve Rus işgalinin üçüncü yıldönümündeki görüşmelerin ileriye doğru bir yolu gösterdiğini vurguladı.

İkili, toplantıları boyunca birbirlerine sıcak sözler sarf ederken, Oval Ofis'te gazetecilerle konuşurken ve 40 dakika süren ortak basın toplantısında, özellikle Ukrayna'daki savaşın sona erdirilmesi konusunda net görüş ayrılıkları ortaya çıktı.

Bir barış anlaşmasına güvenlik garantileri eklenmesi ve sonraki potansiyel adımlar bir görüş ayrılığı olarak öne çıktı.

Trump, mümkün olduğunca kısa sürede ateşkes istediğini söylerken, üzerinde anlaşılınca Rusya'da Vladimir Putin'i ziyaret edebileceğini kaydetti.

Ancak Macron, ateşkes ve barış anlaşmasına daha ihtiyatlı bir yaklaşım önerdi ve Ukrayna için uzun vadeli güvenlik garantileri bulunması gerektiğini vurguladı.

Macron "Çabuk barış istiyoruz ama zayıf bir anlaşma istemiyoruz" dedi.

Ancak ikili, herhangi bir barış anlaşmasına Ukrayna'ya barış gücü olarak Avrupalı birliklerin konuşlandırılmasının dahil olması gerektiği konusunda uzlaştı.

haber ve kaynak: bbc.türkçe

https://www.bbc.com/turkce/articles/cjd3nmxpldro