AYTUN ÇIRAY: KATZ ETİKETLEYEREK NE YAPMAK İSTEDİ?

KATZ, TWEETİNİN SONUNA 
@ekrem_imamoglu
'NU ETİKETLEYEREK NE YAPMAK İSTEDİ?

4 Temmuz 2003 günü Süleymaniye’de 11 Türk Silahlı Kuvvetleri mensubunu ve Türkmen mihmandarlarını…
Amerikan askerleri ve peşmergeler başlarına çuval geçirerek 60 saat sorguya çektiler.
Bunun üzerine Başbakan Erdoğan, ABD'ye nota verilmesini isteyen muhalefete "Ne notası veriyorsun, müzik notası mı" diye cevap verdi.
Yetmedi…
Türk askerinin başına çuval geçiren Odierno’nun madalya verdiği Akar’ı da Genelkurmay Başkanı yaptı.
“Millet ne der?” diye düşünmedi.

***
Davos’ta “One minute show” yaptı.
Şimon Peres’e söylemediğini bırakmadı.
Türkiye’de siyasal İslâmcılar galeyana geldi…
Milletimiz “Helâl olsun!” dedi.
Olaydan sonra Erdoğan, tepkisinin "İsrail halkı ve Şimon Peres'e değil, söz hakkı vermeyen moderatöre" olduğunu söyledi.
Muhalefet, "Öyleyse bu kayıkçı kavgası" demedi.
O da “Millet ne der?” diye düşünmedi.

***
Terbiyesiz Trump, mektubunda, "Türk ekonomisini mahvetmekten sorumlu olmak istemeyiz ve bunu yaparız.
Size bunun bir örneğini Pastör Brunson olayında yaşatmıştım.
Aptallık etme, gel anlaşalım, seni sonra arayacağım,” diyerek bizi milletçe rencide eden akıl almaz hakaretlerde bulundu.
Meclis’te hepimiz Trump’ı kınayan bildiriye imza attık.
Ama Erdoğan, “Mektubunu elden iade edeceğim” diyerek Trump’a gitti.
“Millet ne der?” demedi.

***
Rus uçağını düşürme talimatını kimin verdiği konusunda Davutoğlu ile yarıştılar.
Sonra gidip Putin’in kapısında bekledi…
Özür olarak s400 füzelerini aldı.
Türkiye’nin ekonomisine ve F-35 projesinden çıkarılarak savunmamıza zarar verdi.
“Millet ne der?” demedi.
Ya Mavi Marmara'da İsrail tarafından katledilen Türk vatandaşları kimin umurunda oldu?
Hani Gazze'ye gidecekti?
Say say bitmez…
“Millet ne der?” demedi.
Peki niye?

***
Olayları birleştirdiğinizde ve geçenlerde Erdoğan “İsrail’e gireriz” dediğinde..
Ona İsrail Dışişleri Bakanı Katz da sert ve hadsiz cevap verdiğinde yeni bir "One minute show" diye düşünmez misiniz*
Ardından Haniye için “Milli yas” ilân edildi.
Bunun üzerine Katz Erdoğan’a karşı saygısız ve terbiyesiz bir tweet daha attı.
(https://x.com/israel_katz/st/Israel_katz/status/1819414362034930078) 
Ama bu defa altına Ekrem İmamoğlu’nu etiketledi.
İşte o anda İmamoğlu kanadında “Millet ne der?” alârmı ortaya çıkmış olmalı ki..
İmamoğlu da Katz'a, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bayrağına ve Cumhurbaşkanı’na hakaret eden bu açıklamanızı size aynen iade ediyorum" dedikten sonra İsrail yönetimi hakkında hepimizin paylaştığı cevabi tweetini yazdı.
Böylece Tayyip Bey, aynı Suriye sorununu yarattığı zamanlarda olduğu gibi..
Dış politikayı iç politika malzemesi olarak kullanarak..
Bizim milli meselemiz olmayan bir konuda yeni sorunlara kapı açarken..
@herkesicinCHP
’nin en önemli aktörlerinden birinin, hatta gelecekte rakip gördüğü siyasinin de onayını almış oldu.

***
Tabii ki Ekrem Bey Katz’a haddini bildirmeliydi…
İsrail’i yönetimini en sert şekilde eleştirmeliydi.
Ama tweetinde “Kayıkçı kavgaları ile Türkiye’nin iç politikasını şekillendirmekten elinizi çekin,” demeliydi.
Neden mi?
Bir düşünün bakalım…
Katz üslupsuz tweetinin sonuna Ekrem Bey’i etiketlediğinde kime zarar vermek istedi, kimi desteklemiş oldu?
Böyle konularda açıklama yaparken "Etrafını cami ağyarını mani" tarif etmezseniz nereye çekileceği belli olmaz değil mi?
İnce ve yüksek siyaset böyle zamanlar içindir.