DİKER’İN DOSYASI İSTİNAFTA BOZULDU

Tevfik Diker hakkında Kişisel Verileri, Hukuka Aykırı Olarak Ele Geçirmek veya Yaymak suçundan kurulan mahkûmiyet hükmü yönünden; 28.12.2020 tarihinde verilen şikâyet dilekçesinde,  sanık Tevfik Diker tarafından kaleme alınan "FETÖ'nün üvey çocukları" adlı kitabında, kendisine ait tapu kayıtlarını paylaştığını belirterek şikâyetçi olunmuştu. Yerel mahkemede görülen davada, TCK'nın 136/1, 62/1, 53/1-2-3. Maddeleri gereğince neticeten 1 yıl 8 ay hapis cezası ve belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılması denerek ceza almıştı.

DİKER KARARI İSTİNAF ETTİ

İzmir Bölge adliye mahkemesi ilgili ceza dairesi, yapılan başvuruyu değerlendirip, “5187 sayılı basın kanununun, basın yolu işlenen suçlar için dava açma sürelerini düzenleyen 26. Maddesinde " Basılmış eserler veya internet haber siteleri yoluyla işlenen veya bu kanunda öngörülen diğer suçlarla ilgili ceza davalarının bir muhakeme şartı olarak, günlük süreli yayınlar ve internet haber siteleri yönünden dört ay, diğer basılmış eserler yönünden altı ay içinde açılması zorunludur. Bu süreler basılmış eserlerin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edildiği tarihten, internet haber siteleri için ise habere ilişkin suç ihbarının yapıldığı tarihten başlar. Basılmış eserlerin Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilmemesi halinde yukarıdaki sürelerin başlama tarihi, suçu oluşturan fiilin Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından öğrenildiği tarihtir. Ancak bu süreler, Türk Ceza Kanununun dava zamanaşımına ilişkin maddesinde öngörülen süreleri aşamaz."şeklinde olduğu, Sanık Tevfik Diker tarafından kaleme alınan "Fetonun üvey çocukları, Fethullah Gülen öldü" isimli kitabının ilk basımınınkasım 2020 tarihinde yapıldığı nazara alındığında, kişisel verilerin yayıldığı kitabın ilk basım tarihi, Cumhuriyet Savcılığına teslim edilip edilmediği, teslim edilmiş ise teslim tarihi ile dava açma tarihi arasında yasa ön görülen süre içinde dava açılıp açılmadığı, teslim edilmemiş ise suçu oluşturan fiilin Cumhuriyet Savcılığınca öğrenme tarihi arasında dava açma süresinin geçip geçmediğinin tespiti, sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayini gerekirken, eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması hukuka aykırı olup, bu itibarla sanık müdafinin istinaf istemi yerinde görüldüğünden CMK'nın 280/1-e maddesi gereğince HÜKMÜN BOZULMASINA, Dosyanın yeniden incelenmek ve karar verilmek üzere hükmü bozulan ilk derece mahkemesine gönderilmesine, CMK'nın 284/1.maddesi gereğince KESİN OLARAK, 27/11/2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi” dedi.