Eminağaoğlu: Anayasanın sözde kaldığı bir kez daha görüldü.

1- 1961 Anayasasının 79 uncu maddesine göre milletvekili dokunulmazlığı kapsamı dışında bırakılan suç yok!
2- 1982 Anayasasının 83 üncü maddesinde ise, "Anayasanın 14 üncü maddesinde sayılan suçlar(?!)", milletvekili dokunulmazlığı dışında bırakılmış. 

3- AYM, 14 üncü maddenin içeriği gözetildiğinde, bu madde kapsamınında kalan suçların bir yasa hükmünde açıkça ortaya konulması gerektiğini, bunun yapılmadığını, maddenin bu haliyle içeriğinin belirsiz olduğunu belirterek, bu maddenin  bu haliyle dokunulmazlığa istisna yaratamatağını belirterek, hep bu yönde karar veriyor.
4- AYM'nin Can Atalay konusundaki kararları da bu şekilde. 
5- AYM, Can Atalay'ın dokunulmazlığının sürdüğünü,
Dokunulmazlığı kaldırılmadığı için de yargılamasının sürdürülemeyeceğini,
Yargılamada durma kararı verilmesi gerektiğini, aksinin seçilme hakkı ihlali yarattığını,
Dokunulmaz iken yargılamaya devam edilemeyeceği için, cezalandırılamayacağını, dolayısıyla kararın kesinleşemeyeceğini,
Bu nedenle de seçilme yeterliliği ortadan kalkmayacağı için milletvekilliğinin düşmeyeceğini,
Böyle bir durumda aksi yöndeki Yargıtay ve yerel mahkeme kararının da TBMM'de okunmasıyla milletvekilliğinin düşmeyeceğini,
TBMM genel kurulunda okumanın hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağını,
Kararın okunması durumunda da gerçekleşen düşme işlemi olamayacağı için, AYM tarafından iptal edilecek bir düşme işleminin de bulunmadığını belirtmiş durumda.
6- Bu hukuksal gerçeklik gözetilince TBMM koltuğunda olması gereken Can Atalay, cezaevi ranzasında!

7- 12 Eylül hukukuna, 12 Eylül Anayasasına hayır diye naralar atan, onun çok daha beterini yaratan ve yaşatan AKP/Erdoğan, AYM'nin kararına da rağmen, Can Atalay konusundaki hukuksuzluğu sürdürmek için 12 Eylül hukukuna, 12 Eylül hükmüne sarılmış ve de ötesine de geçip AYM'yi ve kararını yok saymış durumda!
8- Anayasa değişikliğini ağzından düşürmeyen AKP/Erdoğan, 12 Eylül kalıntısı bu hükmü kaldırmayı bir kez dahi ifade etmiyor. Çünkü 12 Eylül anlayışının çok daha beterini yaşatıyor.
9- İşte AKP/Erdoğan'ın, Anayasa değişikliği ile amaçladıkları, gerçekten söyledikleri gibi 12 Eylülün izlerini mi silmek yoksa!..

10- 1961 ve 1982 Anayasası hükümlerine göre "ağır cezalık suçüstü" hükümleri, milletvekilliği dokunulmazlığı dışında.

11- Suçüstü demek, 5271 sayılı Yasa'nın 2/1-j maddesi uyarınca; işlenmekte olan suç, henüz işlenmiş olan suç, (pek az önce işlendiğini gösterir eşya veya kanıtla yakalanan kimsenin işlediği suç) demek.
12- 5271 sayılı Yasa'nın 2017 ve 2018'de değişen 161/9 uncu maddesine göre, artık; "Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen milletvekili hakkında soruşturma ve kovuşturma yapma yetkisi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ve bu yer ağır ceza mahkemesine ait."
Bu düzenleme nedeniyle milletvekilleri seçimden önce veya seçimden sonra işledikleri suç nedeniyle "sadece" ağır ceza mahkemelerinde yargılanabiliyor.
Bu nedenle milletvekilleri yönünden, suçüstü hali ile ağır cezalık suçüstü hali de artık aynı anlama geliyor.
 
13- Can Atalay oturumunda yaşananlar, dokunulmazlık dışında kalan, kınama ile geçiltirilemeyecek, ağır cezalık suçüstü hali.
14- Dokunulmaz olan #CanAtalay, cezaevinde tutulurken, bu açıklamalar karşısında dokunulmazlık kapsamında kalmayan ve TV'lerde sadece Türkiye'nin değil dünyanın her yerinden canlı izlenen  #AlpayÖzalan'ın ağır cezalık suçüstü eylemine seyirci kalındı.
#AlpayÖzalan ile & #AhmetŞık & #GülistanKoçyiğit arasında yaşanan eylem, yaşandığı ile kaldı!!!
15- Yasama ve yargının, iktidar partisi mensuplarına dokunamadığı, Anayasanın sözde kaldığı bir kez daha görüldü.