haberanaliz

MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE BAĞLI MESKİ’DE, SAYIŞTAY’A TAKILDI

  • Yazdır
  • A
    Yazı Tipi
  • Yorumlar
MERSİN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNE BAĞLI MESKİ’DE, SAYIŞTAY’A TAKILDI
Sayıştay tarafından yapılan denetimde 2021 yılında Mersin Büyükşehire bağlı MESKİ”de usulsüzlükler ve yanlışlar tespit edildi. Haber sitemizin sürekli sizlere duyurduğu işler, Sayıştay raporuna yansıdı. Yanlış kararlar ve uygulamalar, alımlar, ihaleler hepsi ortaya çıktı. Ekim 2022 de teslim edilen 41 sayfalık rapor ve ekleri şaşkınlık yarattı. İşte o içerik ve bulgular:

YAPILAN DENETİMDE ORTAYA ÇIKAN USULSÜZLÜKLER VE HATALI İŞLER;

1- İdarece Ödenen Katma Değer Vergilerinin Hizmet Maliyetlerine Eklenerek Muhasebeleştirilmediği ortaya çıktı.

2- Yağmur Sularının Uzaklaştırılması Harcamalarının Ayrıntılı Hesaplanmaması ve Mersin Büyükşehir Belediyesinden Tahsil Edilmediği ortaya çıktı.

3- Abone Bilgilerindeki Eksiklikler Sebebiyle İcra Takibinde Güçlükler Yaşandığı ortaya çıktı.

4- Altyapı Verilerinin Coğrafi Bilgi Sistemine Aktarılması İşlemlerinin Tamamlanmadığı ortaya çıktı.

5- İdarece Gerçekleştirilen Yapım İşlerinin, İhaleye Hazırlık ve Uygulama Süreçlerindeki işlemlerinde Eksikliklerin Bulunduğu ortaya çıktı.

6- İhale Kapsamında Alınan Kontrolörlük Araçlarının Bazılarında GPS Sistemi Bulunmaması, GPS Sistemi Bulunanlarda da Verilerin İlgili Birime Sunulmadığı ortaya çıktı.

7- Kurumun Hizmet Araçlarının Kullanımına Yönelik Hatalı Uygulamalar ortaya çıktı.

8- Taşınır Mal Yönetim Sisteminin İlgili Mevzuata Uygun Olarak İşletilmediği ortaya çıktı.

********

İdarece Ödenen Katma Değer Vergilerinin Hizmet Maliyetlerine Eklenerek Muhasebeleştirilmediği ortaya çıktı.

Sayıştay raporunda, “İdare tarafından ödenen ve indirim konusu olmayan katma değer vergilerinin 191 İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabına kaydedilerek indirim konusu yapıldığı görülmüştür” dedi.

Sayıştay raporunda, “Mahalli İdareler Bütçe ve Muhasebe Yönetmeliği’nin 191 İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabına ilişkin “Hesabın niteliği” başlıklı 153’üncü maddesinde; mahalli idarelerin bir bedel karşılığı satmak üzere ürettikleri mal veya hizmetin üretim girdisi olarak satın aldıkları mal veya hizmetlere ilişkin olarak ödemiş oldukları katma değer vergisini indirim konusu yapacağı, bunun dışında kurumun satışa konu olmayan, kamu hizmeti üretiminde nihai tüketici olarak kullanmak veya tüketmek üzere satın alınmış mal veya hizmet için ödenen katma değer vergisini ise indirim konusu yapamayacağı ve bu tutarların ilgili gider hesabı veya varlık hesabına yapılacak muhasebe kaydında maliyet bedeline ilave edileceği hükmüne yer verilmiştir. Yukarıda yer verilen mevzuatta İdarenin nihai tüketici olarak kullanılan ve üretim girdisi olmayan tutarlara ilişkin ödediği katma değer vergisini indirim konusu yapamayacakları, indirim konusu yapılamayacak bu tutarların 630 Giderler Hesabına veya ilgili varlık veya stoklar hesabının maliyetine eklenerek kaydedilmesi gerektiği belirtilmiştir. Yapılan incelemede, İdare tarafından nihai tüketici olarak kullanmak veya tüketmek üzere satın alınan ve satışa konu olmayan hizmetlere ilişkin ödenen katma değer vergisinin hizmetin maliyetine eklenmek yerine 191 İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabında muhasebeleştirildiği görülmüştür. Sonuç olarak; İdare tarafından da iştirak sağlnanan ve gerekli takip ve özenin gösterileceği belirtilen, indirime konu edilemeyecek nitelikte olan mal veya hizmet alımlarına ilişkin katma değer vergisinin, ilgili gider veya varlık hesaplarına kaydedilmesi ve 191İndirilecek Katma Değer Vergisi Hesabıyla ilişkilendirilmemesi gerekmektedir”dedi.

Yağmur Sularının Uzaklaştırılması Harcamalarının Ayrıntılı Hesaplanmaması ve Mersin Büyükşehir Belediyesinden Tahsil Edilmediği ortaya çıktı.

Sayıştay raporunda, “MESKİ Genel Müdürlüğünün gerçekleştirdiği yağmur suyu bertarafı hatları ile ilgili projelerden doğan alacakları ile Mersin Büyükşehir Belediyesinin görevleri arasında tanımlanan yağmur suyu bertaraf projelerinin iki taraf arasında herhangi bir protokol olmadan MESKİ Genel Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmesi ve bunun sonucu tahakkuk edilen alacaklarının tahsil edilemediği görülmüştür”dedi.

Sayıştay raporunda, “Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi (MESKİ) Genel Müdürlüğünün 2019 yılı öncesinden biriken yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili borç toplamı 60.759.556,00 TL olup 2020 yılında yapılan 35.392.200,00 TL harcama sonucu 2021 yılına devreden borç toplamı 96.151.756,00 TL olmuştur. Mersin Büyükşehir Belediyesinin 05.07.2021 tarih ve E46743134-855.1 sayılı yazılarına istinaden MESKİ’nin zemin tahrip bedelinden kaynaklanan 52.848.799,00 TL tutarın mahsuplaştırılması sonucu Büyükşehir Belediyesinin 2021 yılı borç bakiyesi 43.302.957,00 TL olarak gerçekleşmiştir. 2021 yılı içerisinde yapılan 14.176.583,00 TL tutarında ki yağmur suyu bertarafı harcama tutarının ilavesiyle yıl sonu bakiye toplamı 57.479.540,00 TL olmuş ve bu tutarın Büyükşehir Belediyesinden tahsil edilmediği tespit edilmiştir. 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nun “Büyükşehir ve ilçe belediyelerinin görev ve sorumlulukları” başlıklı 7’nci maddesinde; “Büyükşehir belediyesinin görev, yetki ve sorumlulukları şunlardır: … r) Su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak; kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak. ...” şeklindedir.  2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Hakkında Kanunun; “Yağmur sularının uzaklaştırılması” başlıklı 25'inci maddesinde; “Yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili tesislerin yapılması veya bu tip tesislerin işletilmesi, gerekli harcamalar ilgili belediyelerce karşılanmak şartıyla İSKİ tarafından yerine getirilir. Bu tesislerin yapılması veya işletilmesine ilişkin harcamalar tarifelere dahil edilemez.” Hükmü mevcuttur. 5216 sayılı Kanun’da Büyükşehir Belediyelerine verilen görevler açıkça sayılmıştır. Buna göre, su ve kanalizasyon hizmetlerini yürütmek, bunun için gerekli baraj ve diğer tesisleri kurmak, kurdurmak ve işletmek; derelerin ıslahını yapmak; kaynak suyu veya arıtma sonunda üretilen suları pazarlamak büyükşehir belediyelerinin görevleri arasındadır. Belirtilen maddenin ikinci fıkrasında ilçe belediyelerinin görevleri sayılmıştır. İlçe belediyelerinin görevleri arasında suyla veya yağmur sularının uzaklaştırılması ile ilgili herhangi bir hususa yer verilmemiştir. Su ve kanalizasyon hizmetleri aboneler için ücret karşılığında yapılmakta ve bu hizmetten yararlananlar bunun bedelini ödemektedirler. Oysa yağmur suyunun uzaklaştırılmasına ilişkin harcamalar 2560 sayılı Kanuna göre ilgili su ve kanalizasyon idaresi tarafından yapılmakta ancak buna ilişkin harcamalar tarifelere dahil edilememektedir. Bunun en önemli nedeni, bir kamu hizmeti olan yağmur suyunun uzaklaştırılması işlerinin ilgili belediyenin görev ve sorumluluğu altında olmasıdır. Dolayısıyla yapılan bu harcamaların abonelere yüklenmemesi gerekmektedir. Yağmur suyu projelerinin gerçekleştirilmesi için proje aşamasından kabul aşamalarına kadar ki süreçlerin maliyetlerinin detaylı bir şekilde hesaplanarak ortaya çıkan toplam tutarın Büyükşehir Belediyesinden tahsil edilmesi gerekirken sadece sözleşme tutarlarının tahsil edilmesi, su idaresinin yapmış olduğu giderleri tam olarak tahsil edilmediği/edilemediği anlamına gelir ki buda eksik yapılan tahsilattan doğan tutarların aboneler üzerine yüklenmesi demektir. Bu olumsuzlukların meydana gelmemesi için bir kamu hizmeti olan yağmur suyunun bertaraf edilmesi görevi büyükşehir belediyelerine verilmiştir. Buna göre bağlı idarelerin yağmur suları ve dere ıslahı için yaptıkları harcamaların, büyükşehir belediyelerinden tahsil edilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Nitekim Bursa 3. İdare Mahkemesinin 2014/192 Esas No ve 2014/1009 Karar Nolu Kararında; “Uyuşmazlık konusu yağmur suyu şebekesi işinin İSKİ Kanunun 25. maddesi kapsamında yapıldığı, 5216 sayılı Kanunlar büyükşehir belediyesi sınırları içerisindeki alt yapı, kanalizasyon hizmetleri ile yağmur sularının uzaklaştırılması hizmetini yürütme görevinin büyükşehir belediyelerinin görevleri arasında yer aldığı anlaşılmakta olup Büyükşehir belediyesinin yapmakla görevli olduğu bu hizmetlerin yatırım ve imalat giderlerinin Büyükşehir Belediyesince karşılanması sonucuna varılmıştır.” denilerek, bu harcamaların ilgili büyükşehir belediyelerinden alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu itibarla, 2021 yılında yağmur sularının uzaklaştırılması işlemleri için yapılan toplam 57.479.540,00 TL harcama Büyükşehir Belediyesinden tahsil edilmelidir. MESKİ Genel Müdürlüğü konu ile ilgili bulgu doğrultusunda, Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne 26/05/2022 tarih ve 142472 sayılı yazı yazarak işlemleri başlatmış olup konunun gelecek yıllardaki denetim dönemlerinde izlenecektir. Ayrıca Mersin Büyükşehir Belediyesinin kanuni görevi olan yağmur suyu bertaraf iş ve işlemlerinin MESKİ Genel Müdürlüğü tarafından yerine getirilmesi sırasında su maliyetlerini etkileyecek harcamalara sebep olmaması ve karşılıklı ihtilafların meydana gelmemesi için gerekli olan hukuki, teknik ve ekonomik konuları içeren protokol veya sözleşmeye bağıtlanmasının her iki taraf içinde faydalı olacağı düşünülmektedir. İdare ile Mersin Büyükşehir Belediyesi arasında ihtilafları sona erdirecek şekilde bir protokol veya sözleşme ile ilgili çalışmaların başlatıldığı belirtilmiş olup konunun sonraki denetim dönemlerinde izlenecektir” dedi.

Abone Bilgilerindeki Eksiklikler Sebebiyle İcra Takibinde Güçlükler Yaşandığı ortaya çıktı.

Sayıştay raporunda, “Abone sözleşmeleri ve eklerinde; Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası bulunmayan abonelerle ilgili yürütülen icra takip işlemlerinde güçlükler yaşandığı görülmüştür” dedi.

Sayıştay raporunda, “2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun “Takip Talebi ve Muhtevası” başlıklı 58’inci maddesinde; icra dairesine yapılacak takip taleplerinde borçlunun ve varsa kanuni temsilcisinin adı, soyadı, alacaklı tarafından biliniyorsa Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası veya vergi kimlik numarası gibi bilgilerin bulunması gerektiği belirtilmektedir. Dolayısıyla, özel hukuktan kaynaklı alacakların takip işlemlerinin eksiksiz yürütülmesi için İdare tarafından adı ve soyadı  bilinen borçlu ve kanuni temsilcilerin Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaralarının veya vergi kimlik numarasının takip talebinde gösterilmesi gerekmektedir. İdarenin 2021 yılı denetiminde; toplam 895.372 aboneden 683.065 kişinin T.C. kimlik numarasının kayıt altına alındığı, 212.307’sinin ise T.C. kimlik numarasının kayıtlı olmadığı, T.C. kimlik numarası kayıtlı olmayan abonelerden 2021 yılı içerisinde 319 kişiye icra takibi başlatıldığı ve 261.082,00 TL takip masrafı ödendiği, aynı zamanda icra takibi başlatılan kişiler içinden ise sadece 1 kişinin icra takibinin İdare açısından olumlu sonuçlandığı tespit edilmiştir. Özel hukuktan kaynaklı alacakların borçlu ve kanuni temsilcilerinin abonelik sözleşmeleri düzenlenirken, Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları veya vergi kimlik numaralarının kayıt altına alınmamasının, icra takip işlemlerinde (güncel adres tespiti ve tebligat gibi konularda) gecikme ve güçlük yaşanmasına sebebiyet verdiği ve İdare alacakları açısından da bu durumun risk teşkil ettiği değerlendirilmektedir. Kamu İdaresi, bulgu konusu hususa iştirak etmiş olup konuyla alakalı gerekli çalışmaların yapıldığını belirtmiştir. Netice itibariyle; ilgili abonelerin T.C. kimlik veya vergi kimlik numaralarının tespitinin yapılıp abonelik sözleşmelerine eklenmesi gerekmektedir” dedi.

Altyapı Verilerinin Coğrafi Bilgi Sistemine Aktarılması İşlemlerinin Tamamlanmadığı ortaya çıktı.

Sayıştay raporunda, “Mersin Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğünün (MESKİ) taşınmaz işlemleri ile Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS) altyapısının incelenmesi sonucunda, içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu hat verilerinin CBS'de sayısallaştırılma işlemlerinin tamamlanmadığı görülmüştür” dedi.

Sayıştay raporunda, “5393 sayılı Belediye Kanunu ile 5216 sayılı Büyükşehir Belediyesi Kanunu'na göre belediyelerin görevleri arasında coğrafî ve kent bilgi sistemlerini kurmak (büyükşehir olmayan belediyeler için kurdurmak) bulunmaktadır. Büyükşehir belediyelerinin müstakil bağlı idaresi konumundaki su idarelerinin de hem bahsedilen kanunlar hem de İçme Suyu Temin ve Dağıtım Sistemlerindeki Su Kayıplarının Kontrolü Yönetmeliği'nin “İlkeler” başlıklı 5’inci maddesine göre de, su idarelerince, CBS veri tabanının oluşturulması, mevcut verilerin sayısallaştırılarak veri tabanına aktarılması ve sürekli güncellenmesi görevi bulunmaktadır. 2560 sayılı İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü Kuruluş ve Görevleri Kanunu'na göre; MESKİ’nin temel yetki ve görevleri; İçme, kullanma ve endüstri suyu ihtiyaçlarının her türlü yeraltı ve yer üstü kaynaklarından sağlanması, dağıtılması, türlü tesisin etüt ve projesinin yapılması veya yaptırılması, kullanılmış sular ile yağış sularının toplanması, yerleşim yerlerinden uzaklaştırılması ve zararsız bir biçimde boşaltma yerine ulaştırılması veya bu sulardan yeniden yararlanılması ve bu amaçla her türlü tesisin etüt ve projesinin yapılması veya yaptırılmasıdır. Dolayısıyla, idare CBS altyapısında, içme, kullanma suyu hat verileri, kanalizasyon ve yağmursuyu hat verilerinin bölge, mahalle ya da sokak düzeyinde hem mekânsal veri hem de özniteliksel veri (hat uzunluğu, cinsi, ölçüleri, malzeme türü vs.) halinde sayısallaştırılması ve tematik harita katmanları halinde saklanması, atıksu, yağmursuyu çizgi ve kanalizasyon verilerinin, verinin kaynağından elde edilerek işlenmesi gerekmektedir. Yapılan incelemede, ilgili birimlerden 31.12.2021 itibariyle alınan ilçe-mahalle bazındaki gerek ihale yöntemiyle gerek İdare kaynaklarıyla yapılan içme suyu, kanalizasyon ve yağmur suyu hatlarının boru, çap ve malzeme cinsi, hat metrajı verilerinin CBS altyapısına tam olarak işlenmediği; il sınırlarındaki hat uzunluklarının, mekânsal ve harita katmanları ile özniteliksel verilerin, verinin kaynağından elde edilerek işlenmesinin tam olarak gerçekleştirilmediği görülmüştür. Örneğin, il düzeyindeki yağmur suyu hat veri ve bilgilerinin ilgili birimde 564.457 m, CBS altyapısında 400.439 m, içme suyu hat veri ve bilgilerinin ilgili birimde 15.623.371 m, CBS altyapısında 2.528.122 m, kanalizasyon hat veri ve bilgilerinin ilgili birimde 2.917.539 m, CBS altyapısında 1.720.008 m olarak sayısallaştırılmıştır. İdare bulguda yer alan tespitler doğrultusunda, Yazılım ve Coğrafi Bilgi Sistemleri Müdürlüğüne intikal eden tüm verileri elektronik ortama aktarmış, ancak yer altında bulunan eski hatların tespiti ve sayısallaştırılması işlemlerinin mevcut şartlarda zor olmasına rağmen sayısallaştırılmış olan yeni verilerinin CBS alt yapısına işlenmesinin tamamlanması ile ilgili çalışmaların devam ettiği belirtilmiştir. İdarenin yönetimindeki ve uhdesindeki hat verilerini güncel ve kaynağından elde etmesi, bilgisayar tabanlı veri sistemi (CBS) altyapısında işlenmesi ve sayısallaştırılması gerekmektedir” dedi.

İdarece Gerçekleştirilen Yapım İşlerinin, İhaleye Hazırlık ve Uygulama Süreçlerindeki işlemlerinde Eksikliklerin Bulunduğu ortaya çıktı.

Sayıştay raporunda, “MESKİ Genel Müdürlüğünün 2021 yılı denetiminde, yatırım projelerinin ihale hazırlık sürecinden uygulama sürecinin tamamlanmasına kadarki aşamaları incelenmiş bu incelemeler sonucunda bazı eksiklikler tespit edilmiştir” dedi.

Sayıştay raporunda, Tespit edilen eksiklikler İKN: 2020/250192 ihale numarası ve “6 İlçede (TarsusÇamlıyayla-Akdeniz-Toroslar-Yenişehir-Mezitli) Doğu İşletmeler Daire Başkanlığının Depo ve Tesislerin Bakım Onarımı, Rehabilitasyonu ve Yenileme Yapım İşi” adı ile açık ihale olarak gerçekleştirilen proje üzerinden örneklendirilmiştir. Proje ile ilgili mahal cetveli ve buna bağlı 71 adet keşif iş kalemleri için yaklaşık maliyet komisyonu tarafından 6.573.943 TL tutarında yaklaşık maliyet belirlenmiştir. Söz konusu projenin ihalesi 18.06.2020 tarihinde gerçekleştirilmiş, ihale üzerinde kalan istekli ile 17.07.2020 tarihinde 4.989.960 TL tutarlı sözleşme imzalanmıştır. Yer teslimi işlemlerinden sonra işin uygulama sürecinde yapılan 901.768 TL’lik iş artışı ile sözleşme tutarı toplam 5.891.728 TL olmuş ve yükleniciye toplam 6 hakediş ödemesi yapılmıştır. 71 iş kalemi olarak sözleşmeye bağıtlananan projenin, uygulama aşamasında iş kalemi sayısı 87'ye çıkarılmıştır. Yüklenici 71 iş kalemi olarak yüklenimini yaptığı 4.989.960,00 TL tutarındaki işin, proje uygulama safhasında 38 iş kalemini hiç yapmadığı, 5 iş kalemini aynı sayıda yaptığı, 18 iş kalemini eksik yaptığı ve 10 iş kalemi ise sözleşmeye esas miktarlardan çok daha fazla gerçekleştirdiği, ayrıca uygulama aşamasında 16 iş kalemi ilave edildiği, bu iş kalemlerinden  birinin yapılmadığı, 7 iş kaleminin eksik 8 iş kaleminin ise çok daha fazla miktarda gerçekleştirildiği tespit edilmiştir. Yüklenici sözleşme tutarı 4.989.960,00 TL olan 71 iş kaleminden fazla olarak gerçekleştirdiği 10 iş kaleminin sözleşme tutarı 1.400.000,00 TL iken 3.200.000,00 TL tutarında gerçekleştirdiği yani işin sözleşme tutarının %64 oranındaki kısmını bu 10 iş kalemine harcadığı, ayrıca işin uygulama aşamasında 1.246.000,00 TL tutarında yeni 16 iş kalemi ilave edildiği, ilave edilen bu iş kalemlerinden 8 iş kaleminin 18.450,00 TL olan başlangıçtaki tutarından 751.550,00 TL daha fazla gerçekleştirilerek 770.000,00 TL harcama yapıldığı tespit edilmiştir. 71 iş kalemi olarak sözleşmeye bağıtlanan proje, uygulama aşamasında 16 iş kalemi daha ilave edilerek 87 iş kalemine çıkarılmıştır. Bu iş kalemlerinden 39 iş kalemi hiç yapılmamış 18 iş kalemi ise sözleşmeye esas miktarlardan daha fazla olarak gerçekleştirilmiş olup son hakkediş tutarı olan 5.718.653,00 TL’nin %70 oranındaki 3.970.000,00 TL bu 18 iş kalemi için harcanmıştır. Bir yapım işinin ihale edilebilmesi için öncelikle yaklaşık maliyet hesaplanmalıdır. Miktar ve birim fiyat bileşenlerinden oluşan yaklaşık maliyet, bir yapım işinin ön görülen bedelini ifade eder. Bu bedelin hesaplanmasına esas miktarların tespit edilmesinden önce, zemin etüdünün yapılması, proje mahal listesinin hazırlanması, birim fiyat ve imalat tariflerinin hazırlanması ile metraj listelerinin hazırlanması gerekmektedir. Yaklaşık maliyetin doğru hesaplanması; aşırı düşük sınır değer tespitinin doğru belirlenmesi, ekonomik açıdan en avantajlı teklifin isabetli seçilebilmesi, bütçenin doğru yapılması ve projelerin uygulama aşamasında sorunsuz olarak gerçekleştirmesi açısından son derece önemlidir. Tersi yatırım projelerinin tamamlanmasına engel nitelikte sorunlar oluşturmakta, idare ile yükleniciyi karşı karşıya getirmektedir. KİK mevzuatına göre ihale edilecek yapım işlerinde, yaklaşık maliyet hesabına esas birim fiyatların belirlenmesi yöntemleri Yapım İşleri Uygulama Yönetmeliği’nde tarif edilmiştir. İdarenin yapmış olduğu ihalelerde esas teşkil eden projelerin kesin projeler olduğu belirtilmiş olup bu projelere göre yaklaşık maliyetlerin hesaplandığı görülmektedir. 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’nun “Tanımlar” başlıklı 4’üncü maddesinde kesin proje; “Belli bir yapının onaylanmış ön projesine göre; mümkün olan arazi ve zemin araştırmaları yapılmış olan, yapı elemanlarının ölçülendirilip boyutlandırıldığı, inşaat sistem ve gereçleri ile teknik özelliklerinin belirtildiği projeyi” olarak tarif edilmiştir. Kesin projeye dayalı olarak yapım işinin bünyesindeki imalat kalemlerinin adını ve yapılacağı yerleri gösteren ve yaklaşık maliyetin hesaplanmasına esas teşkil eden mahal listelerinin doğru hazırlanması birim fiyat ve imalat tarifleri ile metraj listelerinin hazırlanmasında da oldukça önem arz etmektedir. Teklif birim fiyat usulü ile ihale edilen projelerin yaklaşık maliyete esas imalat kalemlerinin ve miktarlarının yukarıda gösterilen tablodan anlaşılacağı gibi, çoğu kere yaklaşık maliyeti hazırlayan mühendisin deneyimine dayanarak, bir ön proje veya kesin projeye ve mahal listesine dayanmadan hazırlandığı tespit edilmiştir. İmalat kalemlerinin cinslerinin belirlenmesinde uygulama aşamasında karar verilmek üzere aynı cins iş kalemi için birden fazla iş kalemine, dolayısıyla uygulamada yapılmayacak iş kalemlerine yaklaşık maliyet cetvellerinde yer verildiği görülmüştür. İmalat kalemlerinin miktarları “Olsa Olsa” metodu ile metraja dayanmadan belirlendiğinden uygulama aşamasında bazı iş kalemleri hiç yapılmazken, bazı iş kalemlerinin miktarlarında ise en azı % 18 en fazlası % 68.668 oranında gerçekleştirilmiş olup büyük sapmalar meydana geldiği tespit edilmiştir. Teklif birim fiyat sözleşmelerde imalat miktarlarının cinsi ve miktarı idarelerce son derece sağlıklı bir şekilde hesaplanmadığından, yüklenici birim fiyat teklif cetvelinde imalat miktarı fazla (fiiliyatta miktarı az) olan iş kalemlerine düşük fiyat, teklif cetvelinde imalat miktarı az (fiiliyatta miktarı çok) olan iş kalemlerine de yüksek fiyat vererek toplamda düşük teklif vermekte, başka bir deyişle ekonomik açıdan en avantajlı teklifi vermeyi başarmakta ve dengesiz bir durum oluşmaktadır. Sonuçta, idarelerce sağlıklı metraj hazırlanmadan ihale edilen yatırım projelerinin maliyeti gereksiz artmakta ve kamu kıt kaynaklarının israf edilmesine sebep olmaktadır. Ayrıca, yaklaşık maliyete esas rayiç ve birim fiyatların tespitinde, kamu kuruluşlarının birim fiyat listesinde olan imalat kalemlerinin birim fiyatları kullanılmadığı, yüklenici ve/ya alt yüklenicilerden alınan tekliflerin kullanıldığı gözlenmiştir. Bu tekliflere göre hazırlanan yaklaşık maliyetin ihale teklif fiyatlarının çok üzerinde olduğu, bunun da yaklaşık maliyet için firmaların İdareye verdikleri fiyatın gerçek durumu yansıtmamasından kaynaklandığı anlaşılmaktadır. Esas itibariyle, uygulamada yaklaşık maliyetlerin sağlıklı hesaplanmadığı görülmektedir. Gerek yaklaşık maliyeti oluşturan iş kalemlerinin mahal listesine uygun ve miktarlarının sağlıklı hesaplanamamasından ve gerekse birim fiyatların da gerçek piyasa fiyatlarına uygun olarak hazırlanamamasından yaklaşık maliyetlerin gerçek yaklaşık maliyetlere göre çok daha yüksek tespit edildiği ortaya çıkmıştır. Ayrıca bu durum ihale aşamasında aşırı düşük olmayan tekliflerin aşırı düşük bir teklif olmasına ve ekonomik açıdan en avantajlı teklifin doğru seçimine engel teşkil etmekte ve kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması, rekabet, eşitlik, saydamlık ilkelerine de aykırı düşmektedir. Birim fiyat sözleşmelerde imalat miktarlarının cinsi ve miktarı idarelerce doğru bir şekilde hesaplanmalıdır. Uygulamada yapılmayacak iş kalemlerine teklif birim fiyat cetvellerinde yer verilmemelidir. Uygulama aşamasında teklif cetvelindeki birçok iş kalemi yapılmamakta ve yapılacak iş kalemlerinde de büyük artışlar olmaktadır. İş artışı-iş eksilişi hesabında, yapılmayacak iş kalemleri iş eksilişi olarak alındığında %20 iş artışı oluyorsa, o takdirde yapılmayan o iş kalemleri yapılacakmış gibi iş artışı iş eksilişi hesabı yapıldığında %20’yi aşan iş artışı olacağından, 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanun’unun 24’üncü maddesine göre ihalenin iş artışı verilmeksizin tasfiye edilmesi gerekir. İş artışı verilerek geçici kabul yapıldığı takdirde, yapılmayacak iş kalemlerini ihale aşamasında bilen istekliler açısından haksız rekabet yaratılmış olur ki; bu durum Kamu İhale Kanunu’nun rekabet, saydamlık, şeffaflık ve eşitlik ilkeleri ile kamu kaynaklarının etkin ve verimli kullanılması temel ilkelerine de aykırıdır. İdare bulguda yer alan tespitlerin hepsine katılmış tespitler doğrultusunda, anılan hususların tekrarlanmaması için gerekli hassasiyetin gösterilerek çalışmaların bu doğrultuda yapılacağı ve azami hassasiyet göstereceği belirtilmiş olmasına rağmen yapım işlerinin yıl içi ve yıllara sarih projeler olduğundan konu denetim dönemlerinde izlenecektir. İdare konu ile ilgili bulguya katılmış olup konu ilgili çalışmalar Sonuç itibariyle, İdarece yapılacak ihalelerin hazırlık ve uygulama süreçlerinde; - Yaklaşık maliyete esas bir iş kaleminin birim fiyatı, birim fiyat tanımına uygun olarak en ekonomik hangi yöntemle daha sağlıklı hesaplanabilecekse o yöntemle belirlenmesi, - Yaklaşık maliyetin işin gerçek maliyetine mümkün olduğu kadar yakın olması için, metrajların doğru, eksiksiz, proje ve mahal listesine uygun hazırlanmış olması, - Öncelikle proje ve mahal listeleri dikkatlice incelendikten ve her bir imalat kaleminin birim fiyat tarifi yeterince öğrenildikten sonra metraja başlanılması, - Yaklaşık maliyetler, ekonomik açıdan en avantajlı teklifin seçiminde ve aşırı düşük sınır değer hesabında kullanıldığından en doğru şekilde hesaplanması için gerekli hassasiyet gösterilmesi, - Yaklaşık maliyet hesaplanmasının her aşamasında mühendislerin yapı detay bilgisine sahip olmaları, yapı imalat sırasını iyi bilmeleri ve yapıda kullanılacak imalatların meydana getirilişi ve maliyeti hakkında bilgi sahibi olmaları, - Yaklaşık maliyetlerin yeterli sayıda deneyimli mühendislere hazırlattırılmaları, gerekmektedir” dedi.

İhale Kapsamında Alınan Kontrolörlük Araçlarının Bazılarında GPS Sistemi Bulunmaması, GPS Sistemi Bulunanlarda da Verilerin İlgili Birime Sunulmadığı ortaya çıktı.

Sayıştay raporunda, “İdarenin yapmış olduğu ihaleler kapsamında yüklenicilerden temin ettiği kontrol araçlarından bazılarının kullanımının takibine yönelik herhangi bir takip sistemi oluşturulmadığı, takip sistemi oluşturulan bazı araçlarla alakalı da ilgili birime gerekli veri akışının sağlanmadığı tespit edilmiştir” dedi.

Sayıştay raporunda,A) İhale Kapsamında İstenen Kontrolörlük Araçlarının Bazılarında Takip Sisteminin Olmaması Kontrolörlük araçlarından bazılarının kullanımının takibine yönelik herhangi bir takip sistemi oluşturulmadığı ve ilgili araçların şartnameye aykırı olarak bu şekilde kabul edildiği tespit edilmiştir. 22.08.2009 tarih ve 27327 sayılı Kamu İhale Genel Tebliği’nin “Yapım işinin yürütülmesinde ihtiyaç duyulan araç, gereç ve malzemelerin yüklenicilere aldırılması” başlıklı 49’uncu maddesinde; idareler tarafından, ihale dokümanında ihale konusu işin yürütülmesi sırasında kontrol aracı temin edileceği yönünde düzenlemeler yapılırken ihale konusu iş kapsamında yer almayan hususların yerine getirilmesinin yükleniciden istenilemeyeceği ancak ihale konusu işin yürütülmesi ile doğrudan ilgili olması, kullanım süre ve şekillerinin ihale dokümanında belirtilmesi kaydıyla, ihale dokümanında araç, gereç ve malzemelerin yüklenici tarafından temin edileceğine ilişkin düzenleme yapılmasının mümkün olduğu, İdare tarafından yapılan 2021/126149 İhale Kayıt Numaralı(İKN) Mersin İli, Doğu İşletmeler Dairesi Başkanlığı Hizmet Sınırları İçerisindeki Muhtelif Mahallelerde İçme Suyu Amaçlı Jeofizik Etüt ve Sondaj Kuyusu Açılması Yapım İşi Özel Teknik Şartnamesi’nin “Araç, gereç temini” başlıklı 11’inci maddesinde; yüklenicinin, sözleşme imzalandıktan sonra 5(beş) iş günü sonunda teslim edilmek sureti ile iş yeri tesliminden geçici kabul tarihine kadar otomatik şanzımanlı binek araç (2019 modelden düşük model olmamak üzere) tahsis edeceği, tahsis edilen aracın GPS sisteminin takılı ve kullanılabilir olarak İdarece teslim alınacağı, GPS bilgilerinin İdarenin bilgisine de sunularak tüm izleme ve kontrol görevinin ilgili harcama yetkilileri tarafından gerekli dikkat ve özen gösterilerek bizzat yerine getirilmesi amacıyla ve kontrolörlük araçlarında araç değişikliği olması halinde aracın İdare hizmetine sunulduğu andaki bilgilerinin Makine İkmal ve Tesisler Dairesi Başkanlığına gecikmeksizin bildirilmesinin yüklenici tarafından yaptırılacağı, GPS sistemi takılı ve çalışır vaziyette olmayan aracın idarece teslim alınmayacağı ve zamanında teslim edilmemiş kabul edilerek cezai işlem uygulanacağı, 2021/281479 İhale Kayıt Numaralı Mersin İli, Batı İşletmeler Dairesi Başkanlığı Hizmet Sınırları İçerisindeki Muhtelif Mahallelerde İçme Suyu Amaçlı Jeofizik Etüt ve Sondaj Kuyusu Açılması Yapım İşi Özel Teknik Şartnamesi’nin “Araç, gereç temini” başlıklı 11’inci maddesinde; yüklenicinin, sözleşme imzalandıktan sonra 5(beş) iş günü sonunda teslim edilmek sureti ile iş yeri tesliminden geçici kabul tarihine kadar otomatik şanzımanlı binek araç (2020 modelden düşük model olmamak üzere) tahsis edeceği, bu araçla ilgili yakıt, amortisman, tamir, bakım, sigorta, kasko ve genel giderler… vb. tüm masrafları karşılayacağı, zamanında teslim edilmeyen araç için hakedişlerden kesilmek üzere günlük 350 TL para cezası kesileceği, yüklenici tarafından tahsis edilen aracın GPS sisteminin takılı ve kullanılabilir olarak İdarece teslim alınacağı, GPS bilgilerinin İdarenin bilgisine de sunularak tüm izleme ve kontrol görevinin ilgili harcama yetkilileri tarafından gerekli dikkat ve özen gösterilerek bizzat yerine getirilmesi amacıyla ve kontrolörlük araçlarında araç değişikliği olması halinde aracın İdare hizmetine sunulduğu andaki bilgilerinin Makine İkmal ve Tesisler Dairesi Başkanlığına gecikmeksizin bildirilmesinin yüklenici tarafından yaptırılacağı. GPS sistemi takılı ve çalışır vaziyette olmayan aracın idarece teslim alınmayacağı ve zamanında teslim edilmemiş kabul edilerek yukarıda belirtilen cezai işlem uygulanacağı belirtilmektedir. İdarede örneklem yoluyla yapılan incelemede; 2021/126149 ve 2021/281479 ihale kayıt numaralı yapım işlerinde, kontrol araçlarında GPS sitemi takılı olmamasına rağmen İdarece bu şekilde ilgili araçların kabul edildiği tespit edilmiştir. İhale kapsamında alınan araçların ihale konusu işle doğrudan kullanımının takibinin sağlanmasına yönelik olarak GPS sistemi takılı olmayan araçların İdarece kabul edilmemesi ve gerekli ceza işleminin uygulanması, aynı zamanda araçların izleme ve kontrol görevinin yerine getirilmesi gerekmektedir. B)Takip Sistemi Oluşturulan Kontrolörlük Araçlarından Bazılarının GPS Bilgilerinin İlgili Birime Sunulmaması. İdarece ihale kapsamında temin edilen kontrolörlük araçlarından bazılarının kullanım bilgilerinin Kurumun ilgili birimine aktarılmadığı tespit edilmiştir. 2021/328893 İhale Kayıt Numaralı Mersin İli, Tarsus İlçesi, Gülek Mahallesi Aspava Drenaj Galerisi İçme Suyu Terfi Hattı Yapım İşi Özel Teknik Şartnamesi’nin “Araç, gereç temini” başlıklı 13’üncü maddesinde; yüklenicinin, sözleşme imzalandıktan 5(beş) iş günü sonunda teslim edilmek sureti ile iş yeri tesliminden geçici kabul tarihine kadar otomatik şanzımanlı binek araç (2019 modelden düşük model olmamak üzere) tahsis edeceği, bu araçla ilgili GPS bilgilerinin İdarenin bilgisine de sunularak tüm izleme ve kontrol görevinin ilgili harcama yetkilileri tarafından gerekli dikkat ve özen gösterilerek bizzat yerine getirilmesi amacıyla ve kontrolörlük araçlarında araç değişikliği olması halinde aracın İdare hizmetine sunulduğu andaki bilgilerinin Makine İkmal ve Tesisler Dairesi Başkanlığına gecikmeksizin bildirilmesinin yüklenici tarafından yaptırılacağı belirtilmektedir. İdarede örneklem yoluyla yapılan incelemede 2021/328893 İhale Kayıt Numaralı Mersin İli, Tarsus İlçesi, Gülek Mahallesi Aspava Drenaj Galerisi İçme Suyu Terfi Hattı Yapım İşi İhalesinde; kontrol araçlarının GPS bilgilerinin Makine İkmal Daire Başkanlığı birimine sunulmadığı tespit edilmiştir. GPS sistemi takılı olan araçların kullanım bilgilerinin İdarenin bilgisine sunulması gerekmektedir.İdare tarafından, bulgu konusu hususa iştirak sağlanmış olup araçların takip sisteminin takıldığı, gerekli müeyyidelerin uygulandığı ve verilerin ilgili birime aktarıldığı belirtilmiştir. Sonuç olarak, belirtilen hususların sürekliliğinin sağlanarak izleme ve kontrol faaliyetleri ile mevzuata uygunluğun devamının sağlanması gerekmektedir” tespitlerini yaptı.

Kurumun Hizmet Araçlarının Kullanımına Yönelik Hatalı Uygulamalar ortaya çıktı.

Sayıştay raporunda, “İdarenin hizmet araçlarından bazılarının daimi görev emri düzenlenerek kurumda görevli bazı kişilere teslim edildiği; bu kişiler tarafından da araçların mevzuata aykırı olarak işe geliş ile gidişlerde ve gün içerisinde kullanıldığı tespit edilmiştir” dedi.

Sayıştay raporunda, “ 237 sayılı Taşıt Kanunu’nun “Kanunun şümulü” başlıklı 1’inci maddesinde; Belediyeler ve bağlı kuruluşlarının bu kanuna tabi olduğu, “Taşıt verilecekler” başlıklı 4’üncü maddesinde; emirlerine ve zatlarına araç verileceklerin 1 sayılı listede, makamlarına tahsisli araç verileceklerin ise 2 sayılı listede belirtildiği, “Kurumların edinebilecekleri taşıtlar” başlıklı 7’nci maddesinde; taşıtların, münhasıran resmi hizmetin ifasında kullanılmak üzere daire veya kurumların sorumlu makamlarınca tevzi ve tahsis olunacağı, “Cezalar” başlıklı 16’ncı maddesinde ise; taşıtları her ne suretle olursa olsun tahsis olunduğu işin gayrisinde veya şahsî hususlarda kullananların veya kullanılmasına müsaade edenlerin veya kanunda yazılı olduğu şekilde kullanılmış gibi gösterenlerin veya kanunen bir makama veya işe tahsis olunmadığı hâlde hakikati tağyir ile bu taşıtlardan istifade edenlerin ve ettirenlerin, bunların gidiş gelişine müsaade edenlerin hakkında bir seneye kadar hapis cezasına hükmolunacağı, bu yüzden hasıl olan masraf ve zararların genel hükümlere göre tazmin ettirileceği hüküm altına alınmıştır. 2021/14 sayılı Cumhurbaşkanlığı Genelgesi’nin “Resmi taşıtların edinilmesi ve kullanılması” bölümünde; 237 sayılı Taşıt Kanunu’na ekli 1 ve 2 sayılı cetvellerde yer almayanlardan belediyelerde genel sekreterler ve genel müdürlerin ikametgâhları ile görev yerleri arasında sadece sabah akşam geliş ve gidişleri için hizmet aracı olarak kurumlarında bulunan binek ve station wagon tipi taşıtlardan yararlanabileceği, 237 sayılı Taşıt Kanunu’nun 1 ve 2 sayılı cetvel kapsamındaki hizmetlere veya koruma altına alınanlara tahsis edilenler dışında kalan kurumun hizmet araçlarının hiçbir makam, kişi ve kuruma tahsis edilmeyeceği belirtilmiştir. Yukarıda yer alan mevzuatta anlaşılacağı üzere, su ve kanalizasyon idarelerinde emirlerine ve zatlarına veyahut makamlarına araç tahsis edilecek kişiler bulunmamaktadır. Sadece kurum genel müdürleri ikametgâhı ve görev yeri arasında sabah akşam işe geliş ve gidişleri için ve göreviyle alakalı diğer işleri için hizmet aracı kullanabilecektir. Bunun dışında ilgili araçların işe geliş ve gidişlerde kullanılması ise sorumluluk doğurabilecektir. İdarede yapılan incelemede; daimi görev emri düzenlenmek suretiyle bazı hizmet araçlarının kurum kişilerine teslim edildiği, ilgili araçların GPS kayıtlarının incelenmesi neticesinde ise birimlerin ve kişilerin uhdesinde olan araçlardan bazılarının mevzuata aykırı olarak işe geliş ve gidişlerde ve günün diğer saatlerinde kullanıldığı tespit edilmiştir. Kamu İdaresi cevabında; araçların kamu yararı gözetilerek sadece kamu hizmetinin ifasında kullanıldığını, özel işlerde kullanılmadığını ve aynı zamanda personele servis hizmeti sunulduğunu ifade etmiştir. Bulgu konusu husus; araçların özel işlerde kullanıldığına ilişkin olmayıp mevzuatta yer olmamasına rağmen ilgili kişilere daimi görev emri düzenlenerek tahsis edilmesi, bu tahsis sonucunda da araçların işe geliş ve gidişlerde ve gün içerisinde kullanıldığına ilişkindir. Kamu İdaresi, daimi görev emri düzenlenip araçların işe geliş ve gidişlerde kullanılmamasına ilişkin olarak herhangi karşıt bir bilgi sunmamıştır. 2004/6801 sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile yürürlüğe konulan Kamu Kurum ve Kuruluşları Personel Servis Hizmet Yönetmeliği’nin “Tanımlar” başlıklı 4’üncü maddesinde; taşıt, en az 9 koltuk kapasitesine sahip araç olarak belirtilmiştir. İdare tarafından işe geliş ve gidişlerde kullanılan araçlar binek araç statüsünde olup servis aracı olma vasfında değildir. Sonuç olarak kamu görevlileri ve diğer kişiler açısından sorumluluk doğmaması için ilgili araçların 237 sayılı Taşıt Kanunu başta olmak üzere ilgili mevzuat doğrultusunda kullanılması gerekmektedir” tespitlerini yaparak uyardı.

Taşınır Mal Yönetim Sisteminin İlgili Mevzuata Uygun Olarak İşletilmediği ortaya çıktı.

Sayıştay raporunda, “İdarede bazı dayanıklı taşınırlara taşınır kayıt yetkilileri tarafından sicil numarası verilmediği ve taşınır kontrol yetkilisinin mevzuata uygun görevlendirilmediği tespit edilmiştir” dedi.

Sayıştay raporunda,  “A) Bazı Dayanıklı Taşınırlara Taşınır Kayıt Yetkilileri Tarafından Sicil Numarası Verilmemesi. Taşınır Mal Yönetmeliği’nin “Dayanıklı taşınırların numaralanması” başlıklı 36’ncı maddesinden; giriş kaydı yapılan dayanıklı taşınırlara taşınır kayıt yetkilisi tarafından bir sicil numarası verileceği ve bu numaranın yazma, kazıma, damga vurma veya etiket yapıştırma suretiyle taşınırın üzerinde kalıcı olacak şekilde belirtilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Yapılan fiili ve fiziki incelemeler sonucunda; yeni satın alınan dayanıklı taşınırların sicil numarası verilmeden ambarda muhafaza edildiği tespit edilmiştir. Söz konusu işlemin yapılmamasının taşınırların etkili, ekonomik, verimli, hukuka uygun olarak edinilmesi, kullanılması ve kontrolü bakımından sorun teşkil edeceği düşünülmektedir. Bundan hareketle, dayanıklı taşınırlara sicil numarasının verilmesi ve taşınır kod sisteminin oluşturulmasının sağlanması gerekmektedir. B) Taşınır Kontrol Yetkilisinin Harcama Yetkilisi veya Bir Alt Kademe Yöneticileri Arasından Belirlenmemesi. Taşınır Mal Yönetmeliği’nin “Taşınır kayıt yetkilileri ve taşınır kontrol yetkilileri” başlıklı 6’ncı maddesinde; taşınır kontrol yetkililerinin, harcama yetkililerince, taşınır kayıt yetkilisinin yapmış olduğu kayıt ve işlemleri kontrol etmek üzere yardımcılarından veya bunların bir alt kademesindeki yöneticileri arasından görevlendirileceği, personel yetersizliği nedeniyle taşınır kontrol yetkilisi görevlendirilemeyen harcama birimlerinde bu görevin harcama yetkilisi tarafından yerine getirileceği ve taşınır kontrol yetkilisi ile taşınır kayıt yetkilisi görevinin aynı kişide birleşemeyeceği belirtilmiştir. Maddenin devamında ise taşınır kayıt yetkililerinin ve taşınır kontrol yetkililerinin görev ve sorumlulukları sıralanmıştır. Mevzuat; taşınır kontrol yetkililiği müessesinin önemine binaen bu görevin harcama yetkililerinin bir alt kademe yöneticileri arasından görevlendirilecek kişi tarafından yapılması gerektiğini, bu hususun mümkün olmaması halinde ise bu görevin bizzat harcama yetkilileri tarafından yerine getirilmesini belirtmiştir. İdarede yapılan fiili ve fiziki incelemede taşınır kontrol yetkilisi görevlileri harcama yetkilisi veya harcama yetkililerinin bir alt kademe yöneticileri arasından değil de Taşınır Mal Yönetmeliği’ne aykırı belirlenmiştir. Taşınır kontrol yetkilisi görevlendirilmelerinin mevzuata uygun bir şekilde tesis edilip taşınır kontrol yönetim sisteminin etkililiği sağlanmalıdır. İdare tarafından söz konusu hususlara katılım sağlanmış olup gerekli çalışmaların yapıldığı belirtilmiştir. Belirtilen konularda devamlılığın sağlanarak mevzuata uygunluğun sürdürülmesi gerekmektedir” tespitlerini yaparak uyardı.

HABERANALİZ.NET/ ÖZEL


MERSİN ERDEMLİ BELEDİYESİ’DE SAYIŞTAY’A TAKILDIÖnceki Haber

MERSİN ERDEMLİ BELEDİYESİ’DE SAYIŞTAY’A...

0Sonraki Haber

0

Başka haber bulunmuyor!