Trump Gazze'deki Filistinlileri Mısır ve Ürdün'ün almasını önerdi
ABD Başkanı Donald Trump, "yıkım alanı" olarak tarif ettiği Gazze'den Filistinlileri Mısır ve Ürdün'ün almasını istediğini söyledi.
Ürdün Kralı II. Abdullah ile cumartesi günü bir telefon görüşmesi yapan Trump, konuşma sırasında, "Daha fazlasını almanızı istiyorum çünkü Gazze Şeridine bakıyorum ve gördüğüm tam bir karmaşa" dediğini aktardı.
Air Force One uçağında gazetecilerin sorularını yanıtlayan Trump, "Muhtemelen bir buçuk milyon kişiden bahsediyorsunuz ve biz de tüm bunları temizliyoruz.
"Orada hemen her şey yok edilmiş durumda ve insanlar ölüyor. Bunun için bazı Arap uluslarıyla konuşup, barış içinde yaşayabilecekleri farklı bir yerde konut inşa etmeyi tercih ederim" dedi.
ABD Başkanı, "geçici de olabilir kalıcı da" yorumunda bulunduğu teklifle ilgili pazar günü Mısır'dan da benzer bir istekte bulunmayı planladığını belirtti.
47. ABD Başkanı teklifle ilgili daha fazla ayrıntı vermedi. Konu Beyaz Saray'ın resmi açıklamasında da yer almadı.
Hamas ise bu tip bir eylemin karşısında olduğunu açıkladı.
Hamas'ın Siyasi Büro Üyesi Bassem Naim BBC'ye, "Gazze Şeridi'ndeki Filistin halkımız 15 ay boyunca topraklarını terk etmeden ölüme ve yıkıma katlandı... Bu nedenle, ABD Başkanı Trump'ın tekliflerinde duyurulduğu gibi, yeniden yapılanma adı altında iyi niyetli görünseler bile hiçbir teklifi veya çözümü kabul etmeyecekler" dedi.
"Halkımız, onlarca yıldır yerinden etme ve alternatif bir vatan gibi tüm planları engellediği gibi, bu tür projeleri de engelleyecek" diye ekledi.
ABD'nın dış politikası uzun bir süredir, Filistin devletinin kurulmasını ve Gazze'nin de bu devletin kilit bir bölgesi olmasını öngörüyor. İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu bu planı reddediyor.
Birleşmiş Milletler'e göre, iki milyondan fazla Filistinli mülteci halihazırda Ürdün'de yaşıyor. Bunların çoğuna vatandaşlık verildi.
Bu kişilerin çoğu, İsrail'in kuruluşu sırasında yaşanan çatışmalarda yerlerinden edilen yaklaşık 750 bin Filistinlinin torunları.
7 Ekim'den bu yana binlerce Filistinli de Mısır'a kaçtı, ancak Mısır onları mülteci olarak tanımıyor.
BM yetkilisi: 'Gazze'de sadece altyapı değil, birey ve ailelerin yeniden inşası gerekiyor'
Gazze'de yaşayan iki milyon nüfusun büyük bir bölümü, bölgenin altyapısını yerle bir eden İsrail saldırılarının sürdüğü 15 aylık süreçte yerinden edildi.
Gazze'deki ateşkesin ardından bölgeye geri dönen kurtarma görevlileri ve siviller, yaşanan yıkımın boyutlarıyla yüz yüze kaldı.
Gazze Sivil Savunma Kurumu, ateşkesin ilk gününde büyük enkaz denizinde gömülü 10 binden fazla ceset olmasından endişelendiklerini açıkladı.
Sözcü Mahmud Basal BBC'ye yaptığı açıklamada, cesetleri 100 gün içinde çıkartmayı umduklarını ama buldozer ve diğer önemli ekipmanları az olduğu için büyük olasılıkla gecikeceğini söyledi.
Pazar günü başlayan ateşkesten sonra Gazze'den gelen görüntülerde, İsrail'in 15 ay süren saldırılarında, özellikle de bölgenin kuzeyindeki tam yıkım görülüyor.
Birleşmiş Milletler (BM), daha önce Gazze'deki yapıların yüzde 60'ının hasar gördüğünü ya da tamamen yıkıldığını tahmin ediyordu.
Bomba seslerinin yerini, Pazar günü başlayan ateşkesin kutlama sesleri alırken, Gazze genelinde halk çaresiz bir durumla karşı karşıya.
BM Dünya Gıda Programına (WFP) göre savaş iki milyondan fazla Gazzeliyi evsiz, gelirsiz ve yaşamak için gıda yardımlarına tam bağımlı hale getirdi.
Ateşkesten sonra derhal bölgeye yardım girmeye başladı ve BM Pazar günü en az 630 kamyon dolusu yardımın bölgeye girdiğini duyurdu. Bu, 15 ay önce başlayan savaştan sonraki en yüksek sayı oldu.
Gazze'deki BM Filistinli Mültecilere Yardım Kurumu UNRWA'nın Direktör Yardımcısı Sam Rose, yardım tedarikinin, bölgeye yeniden hayat verme mücadelesinde sadece bir başlangıç olduğunu vurguladı.
Rose "Sadece gıdadan, sağlıktan, binalardan, yollardan, altyapıdan bahsetmiyoruz. Yeniden inşa edilmesi gereken bireyler, aileler, topluluklar var" diyor.
"Son 16 ayda yaşadıkları acılar, kayıplar, yas, aşağılanma ve katlandıkları zulüm. Bu çok çok uzun bir yol olacak."
Filistinli sağlık makamları, 15 aydan uzun süren İsrail saldırılarında 46.900'den fazla kişinin öldüğünü, 100 binden fazla insanın da yaralandığını söylüyor.
Ölü ve yaralı sayılarında sivil ve silahlı örgüt üyesi ayrımı yapılmıyor ama ölenlerin büyük çoğunluğunun kadın ve çocuklar olduğu kaydediliyor. Bu saptamayı BM de destekliyor.
Tıp dergisi Lancet'te yayımlanan, İngiltere öncülüğünde yapılan bir araştırmaya göre Gazze Sağlık Bakanlığı ölü sayısını gerçekten en az yüzde 40 daha az açıklıyor.
Gazze Sivil Savunma Kurumu, çalışanlarının yüzde 48'inin öldürüldüğünü, yaralandığını ya da tutuklandığını, araçlarının yüzde 85'inin, 21 tesisten de 17'sinin ya hasar gördüğünü ya da tamamen yok edildiğini açıkladı.
Hava saldırısı riski artık olmasa da, geriye kalan sivil savunma çalışanlarının önünde kasvetli bir iş var. Kurum üyelerinin Gazze'nin kuzeyinde çekip, BBC'yle paylaştığı fotoğraflarda, dehşet verici bir iş yaptıkları görülüyor. Ölmüş bebekleri ve çok kötü durumdaki cesetleri kaldırmak gibi.
Gazze şehrindeki 24 yaşındaki Sivil Savunma çalışanı Abdullah El Majdalavi "Her bir sokakta ölüler var. Her mahallede binaların altında cesetler var" diyor.
"Ateşkesten sonra bile, 'Lütfen gelin, ailem enkaz altında' diyen insanlardan çok sayıda telefon aldık."
Gazze kentinde evinden olan 23 yaşındaki yeni üniversite mezunu Malaak Kasab, BBC'ye yaptığı açıklamada, çıkartılamayan cesetler arasında aile üyelerinin de olduğunu anlattı.
"Ailemizden çok sayıda kişiyi kaybettik ve bazıları hala yıkılmış binaların altında. Enkazların altında çok insan var, herkes bunu biliyor."
Kasab'ın ailesinin evi, tamamen yıkılmamış ama çok ağır hasar almış bir apartmanda.
"Kapı yok, pencere yok, su yok, elektrik yok, hiçbir şey yok. Hatta ateş yakmak için odun bile. İnanılmaz" diyor.
İsrail ordusu, Gazze'nin yoğun nüfuslu alanlarından çekilme işlemine başlarken, evlerinden olmuş Gazzelilerin hareket etmesi hala tehlikeli.
İsrail ordusu, halka personele ve araçlarına yaklaşmama, Gazze sınırı etrafında oluşturulan tampon bölgeye ve Gazze'nin kuzeyini ve güneyini ayıran Netzarim koridoruna girmeme uyarısı yaptı.
Ancak çok sayıda Gazzeli, tavsiye edilenden daha çabuk evlerinden geriye kalanları görmek istiyor.
Gazze kentinden 42 yaşındaki fabrika ustası Hatem Eliwah, güneydeki Han Yunus'ta yer alan sığınağından yaya yola çıkmayı düşündüğünü söylüyor.
Eliwah "Bu ateşkesi cennete girmeyi bekleyen insanlar gibi bekledik. İki erkek kardeşimi ve ailelerini kaybettim. Kuzenlerimi, amcalarımı. Hala umduğum tek şey eve gidebilmek."
Her iki tarafta da, ateşkesin ilk aşaması kabaca altı hafta içinde tamamlanmadan anlaşmanın çökebileceği kaygıları var. İsrail de Gazze'deki saldırılarına devam etme hakkını elinde tuttuğunu vurguladı.
BM Genel Sekreteri Antonio Guterres Güvenlik Konseyi toplantısında yaptığı konuşmada, anlaşmayı "bir umut ışığı" gibi görüp, memnuniyetle karşıladığını söyledi fakat zorunlulukların yerine getirilmesi gereğini vurguladı.
Ancak Guterres, Hamas'ın 7 Ekim 2023'teki saldırısından bu yana, Yahudi yerleşimcilerin Filistinli köylülere çok büyük oranda artan saldırılarıyla, işgal altındaki Batı Şeria'da kötüleşen durum konusunda uyardı.
Guterres "Üst düzey İsrailli yetkililer açıkça önümüzdeki aylarda Batı Şeria'yı tamamen ya da kısmen ilhak etmekten bahsediyor. Bu tür bir ilhak uluslararası hukukun en ağır bir biçimde ihlali olur" dedi.
haber ve kaynak: bbc.türkçe
https://www.bbc.com/turkce/articles/clyn1d64419o