Yeni Basın Kartı Yönetmeliği de davalık
ÇGD VE DİSK BASIN-İŞ TARAFINDAN CUMHURBAŞKANLIĞI İLETİŞİM BAŞKANLIĞI’NIN, YENİ BASIN KARTI YÖNETMELİĞİNE DÂVÂ AÇILDI.
AHMET TERZİ - ANKARA
Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) ile Türkiye Basın Yayın Matbaa Çalışanları Sendikası (DİSK Basın-İş); Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı’nın, Basın Kartı Yönetmeliği’ne ilişkin Danıştay’ın verdiği yürütmeyi durdurma kararının gereğini yerine getirmeyerek benzeri düzenlemeleri çıkartması üzerine, yeniden yürütmeyi durdurma ve iptal istemli dâvâ açtı. ÇGD ve DİSK Basın-İş’in avukatı Onur Can Keskin aracılığıyla Basın Kartı Yönetmeliği’ne karşı açtığı ikinci dâvânın dilekçesinde, 8 yeni maddenin yürütmesinin durdurulması talep edildi.
1000’den fazla gazetecinin kartı verilmedi
Haber alma ve verme hakkının ile basın hürriyetinin Anayasa’nın 26, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ninse 10. Maddesi ile korumaya alındığı; basının haber alma hakkının engellenmesinin halkın bilgi edinme hakkı yanında demokrasinin de aynı ölçüde zarar görmesine sebep olacağı; haber alma hakkının, bireyin ‘kanaat sahibi olabilme’, dolayısıyla da bireyin var olmasının ön şartlarından olduğu vurgulanan dava dilekçesinde, basın kartına ilişkin son dönemdeki kararların haber alma hakkının engellenmesine yol açtığı belirtildi. 1000’den fazla gazetecinin basın kartı yenileme başvurusunun hâlâ İletişim Başkanlığı tarafından sonuçlandırılmadığı; basın kartına erişemeyen gazetecilerin haber takibinde ciddî zorluklarla karşılaştıkları, keyfi uygulamalar sebebiyle sürekli basın kartına sahip olma hakkını elde etmiş gazetecilerin ayrıca manevî olarak da zarara uğradıkları da bildirildi.
Gazeteciye yeni bir kuşatma
Danıştay İdari Dava Daireler Kurulu’nun, yönetmeliğin ilk haline ilişkin aldığı yürütmeyi durdurma kararında; basın kartına ilişkin idareye tanınan sınırsız yetkilerin, basın mensupları üzerinde baskı ve endişeye yol açacağının belirtildiği dâvâ dilekçesiyle yönetmelikte itiraz edilen ve özellikle dikkat çekilen bir diğer düzenleme, sürekli basın kartının iptal nedenleri arasında sayılan, “Şiddet ve terörü özendirecek, her türlü örgüt suçları ile mücadeleyi etkisiz kılacak içerik oluşturulması” şartındaki ‘içerik’ ibaresine ilişkin. Yönetmeliğin yürütmesi durdurulan ilk halinde olmayan, son yapılan ‘değişiklik’ ilk kez yer verilen ‘içerik’ ibaresinin, gazetecilerin sadece haberleri sebebiyle değil sosyal medya paylaşımları sebebiyle de basın kartlarının iptalinin yolunun açılacağı kaydedildi. Dâvâ dilekçesinde, “Yönetmelikte kullanılan ‘içerik’ terimi, gazetecinin oluşturduğu ‘her türlü bilgi ve veri’yi kapsayacağından, bu düzenlemedeki tedbirin son derece oransız ve ölçüsüz olduğunun kabulü ve iptali gerekmektedir” denildi.
Sür’atle engellenmeli
Danıştay İdarî Dâvâ Daireleri Kurulu’nca yürütmesinin durdurulmasına karşın kelime düzenlemeleriyle herhangi bir değişiklik yapılmadan korunan bir başka hükmün ise, gazeteci olmayıp basın kartı verilen kişilere ilişkin olduğu kaydedilen dava dilekçesinde, bu kişilerin sayısının değişiklikle arttırılma yoluna gidildiğine dikkat çekildi. Dâvâ dilekçesinde, gazetecilere basın kartı verilmesinin yılda üç kez toplanan komisyon aracılığıyla olduğu, buna karşın kamuda görevli kişilere sadece üst düzey yöneticinin, Bakan ya da Başkanın uygun görmesiyle verilebilecek olması eleştirilerek, şöyle denildi: “Davaya konu yönetmeliğin ilgili maddeleri, Danıştay 10. Dairesi ve Danıştay İDDK tarafından verilen yürütmenin durdurulması kararlarını aşmak ve dolanmak amacıyla çıkarılan bir düzenleme olmakla, yürütmesi durdurulan düzenlemelerin yeniden yürürlüğe konulmasının sür’atle engellenmesi gerekmektedir.”
kaynak: https://www.yeniasya.com.tr/gundem/yeni-basin-karti-yonetmeligi-de-davalik_545250