150 BİNLİK KREDİYLE EVLENİLİR Mİ?
Sonunda yeni yıla girdik…
Hatta Ocak ayının yarısı geçti bile.
“Nasıl başlarsa öyle gider” diye bir deyim vardır. Ne kadar öyle gidecek bakıp göreceğiz. Dünya siyaset sahnesinde liderlerin hegemonyası gittikçe güncel hayata hakim olsa da kadınsal sorunları irdeleyen toplumsal liderler, bu yılın “Kadınlar Yılı”olacağına dair işaretler veriyor.
Gerçi, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2025’i Aile Yılı ilan etse de “Kadın olmadan aile olunmaz”özdeyişini hatırlatmak lazım.Erdoğan neden “Aile Yılı” dedi?
Aile, bir kadın ile bir erkeğin birlikteliğinden oluşur.
Aile, yani eşler bakabilecekleri kadar çocuk yaparlar. Bir, iki üç veya dörtçocuk.
Ne var ki, geçim meseleleri, hayat pahalılığıevlenmenin maliyetlerini ve özellikle çocuk sahibi olmayı büyük ölçüde etkiliyor.
Çok önemli bir etken de anne ve baba çalışıyorsa çocuk bakımı oldukça zor duruma da gelebiliyor.
Bakıcı parası, kreş ve bakımevleri aylık ücret açısından maaşları düşük çiftleri çok fazla yoruyor.
Evde büyük anne veya dede varsa ve sağlıkları iyiyse belki derde deva oluyorlar ancak öyle iki veya üç çocuğa da bakamıyorlar.
TEŞVİKLER 30 YAŞIN ALTINA GELDİ
Tam da bu yazıyı yazarken, izlediğim haber kanalından Erdoğan’ın evlilik ve çocuk sayısıyla ilgili teşvik konuşması geliyor kulağıma.
Şöyle diyor; “Gençlere evlilik adına 2 yılı ödemesiz ve faizsiz 150 bin lira, birinci ve ikinci çocuk için ayda 1500 lira, üç çocuk içinse 5 bin lira verilecek. Bu paralar da annenin hesabına yatacak…”
Ülkemizde doğurganlık oranının endişe verici biçimde düşmesi, demografik avantajlarımızın nüfusa bağlı olarak azalması, gelecekte bizim gibi O’nu da kaygılandırıyor.
Verilecek teşviklerin gençleri özendirmesini diliyorum.
Hiç yoktan iyidir değil mi?
Hemen teşviklerin koşullarına bakıyorum. 150 bin liralık faizsiz kredi için önemli kriterler var. Her evlenmek isteyenhele de 30 yaşını geçenler, bu krediden yararlanamayacak bunu bilmek lazım.
Bakın şartları sıralıyorum; Evlenmek için 18 -29 yaş arasında olmak lazım. Taşınmaz sahibi ya da hissedarı olmamak gerekiyor. Çiftlerin son 6 aylık gelir toplamı ortalaması ve son aya ait gelirleri toplamı asgari ücretin 2.3 katından fazla olmamalı. TC vatandaşı olmak ve Türkiye’de ikamet etmek lazım.. Başvuru tarihi itibarıyla resmen nikah gününe en az 2, en fazla da 6 ay kalmış olmalı. Bakanlığın evlilik öncesi sunacağı eğitim ve danışmanlık hizmetlerinden yararlanmayı taahhüt etmek ve katılmak. Ve son olarak da bakanlığın evlilik sonrası sunacağı eğitim hizmetlerine 2 yıl içerisinde katılmayı taahhüt etmek…
Son ikimaddeyi çok beğendim. Yani, evlenenlere eğitim verilmek ve “aile nasıl olursunuz” öğretilmek isteniyor.
Maddeler incelendiğinde yoksul gençlere öncelik tanındığı dikkati çekerken, evinizin de olmaması gerekiyor.
Gençler, iki yıl sonra her ay aldığınız krediyi geriye vereceğini de unutmasın.
Eyvallah…
Vatansever herkes de nüfus hızının düşmesini tehlikeli bulur. Türkiye’nin genç nüfusunun giderek yaşlanmakta olduğu gerçeği iyice ortaya çıktı. TUİK’in verilerine göre 2001 yılında yüzde 2.38 olan toplam doğurganlık hızı 2023 yılında yüzde 1.51’e geriledi. 2014 yılından bu yana da her yıl azalıyor.2017’den bu yana ise nüfusun yenilenme düzeyi, 2.10’un altında seyrediyor.
Nitekim Türkiye’nin yıllık nüfus artış hızı 2022 yılında binde 7.1 iken 2023 yılında binde 1.1’e geriledi. Geçen yılda da aynı gerileme sürdü.Covidpandemisi, asrın felaketi depremlerde ölenler, trafik kazaları vb nedenler de nüfus artış hızınının gerilemesine neden olsa da dünyanın çoğu ülkesinde olduğu gibi gençler ya evlenmiyor ya da evlense de çocuk yapmıyorlar.
Düşünüyorum ki, bizim gençliğimizde aile ve mahalle baskısı vardı. Hani, 20 yaşlarımızı geçtik mi, anne – baba, akrabalar, konu komşu, “Niye evlenip çoluk çocuğa karışmıyoruz” diye konu edilirdik.
Erdoğan’ın açıkladığı TEŞVİKLER’in etki ölçümü için zaman lazım. Bekleyip göreceğiz, ancak gençlerin evlenmemesinin sosyolojik boyutları da var tabii ki..
NEDEN EVLENMİYORLAR?
Teşvikler de olsa – az veya çok – genç kızlar veya genç erkekler evlenmekten adeta korkuyorlar.
Onlarla sık sık konuşuyorum…
Genç kızlar diyorlar ki, “İstediğim gibi birisini bulsam hemen evlenirim. Ancak erkekler, çok kaba, kalp kırıcı, anlayışsız ve çalışmayı sevmiyorlar. Ayrıca evlenmekten korkuyorlar.”
Erkeklere soruyorum; “Kızlar, paraya önem veriyor, ilk çıktığımızda bile gösterişli bir kafe ya da restorana gitmek istiyorlar. Evlenince çalışmak istemediklerini söylüyorlar. Tek maaşla bu iş yürümez.”
Daha muhafazakar kesimlerin erkekleri de evlilikten kaçıyorlar. Aileleri çok üzülüyor evlendiremiyorlar diye. Ne var ki oğullarının umurunda bile değil. Mesela yaşı 35’i geçen iki gençle konuştum yeni. Yok da yok.
SOSYAL MEDYANIN ETKİSİ
Gençlerin evlilikten kaçmasında sosyal medyanın etkisi var mı, yok mu?
Gençlere göre çok var, özellikle erkekler tarafına bakarsak genç kızların ilgisi sosyal medyaya daha fazla.
Facebook’ta, İnstagram’da tanışıp sonrasında evlenen gençler de var tabii ki. Bunların sayıları çok fazla görünmüyor.
Ayrıca şu nokta çok önemli; Erkekler daha çok kadına ulaşmak ve evlenmeden kısa ilişkiler yaşamak adına sosyal medyaya medyaya giriyor.
Genç kızlar ise beğendiği erkek belki evlenme teklifi yapar diye düşünüyor.
Ancak o teklif bir türlü gelmiyor. Tanıştıktan sonra ilişkilere bağlı olarak iki taraf da ciddi bir ilişki sürdürmekte zorlanıyor.
Bunlar tabii ki kendi düşüncelerim. Farklı istisnalar da olabiliyor.
UZUN LAFIN KISASI; Zamane gençleri evlilik ve çocuk yapmayı istese de 30 ve 35 yaşlarına kadar bekar kalınca aynı çatı altında olmak iki cinse de zor geliyor.
Yorumları sizlere bırakıyorum…