AKPINAR KIYI KUMULU
Akpınar kıyı kumulu; İstanbul. Eyüp ilçesi, Kemerburgaz bucağında Karadeniz kıyısındadır. Kumul, Akpınar Köyünün 1600 m kuzeyindedir. Kumul 2 burun arasında bulunmaktadır. Batıdaki burun doğal olmasına rağmen doğudaki burun dökülen hafriyatlar ile oluşmuştur.
Akpınar kıyı kumulunu Fransız Prof. Dr. Jean-Marie Géhu ile birlikte araştırdık. Çok büyük tahribatların olduğu bu kumulda doğal kalmış çok küçük kumul alanlara bakabildik ve 1 bitki topluluğu ve buna ait 1 alt bitki topluluğu tespit ettik. Bu bitki topluluğu;
- Otantho – Leymetum sabulosi
(Otanthus maritimus – Leymus racemosus subsp. sabulosus bitki topluluğu)
Alt bitki topluluğu ise;
- Centaurea kilaea (Kilyos peygamber çiçeği)
Bu bitki topluluğu dünyada sadece Türkiye’ye özgüdür. Türkiye’de ise; Kasatura (Tekirdağ), Terkos, Karaburun, Akpınar, Kilyos, Gümüşdere (İstanbul) ve Karasu ile Kocaali (Sakarya) kumullarında bulunmaktadır. Bitki topluluğu, İstanbul Boğazının 2 tarafına yakın kumullarda bulunmaktadır. 1987’den sonra Kilyos ve Gümüşdere’de bu bitki topluluğu yok edilmiştir. Tahminimiz Akpınar ve Karasu’da da bu bitki topluluğu artık mevcut değil. Diğer 4 kumul için bir tahminde bulunamıyoruz ancak bu bitki topluluğunun tehdit altında olduğunu söyleyebiliriz.
Bitki topluluğu, kumulun plaj kuşağının gerisindeki hareketli kumullar kuşağında bulunmaktadır. Bitki topluluğu, içinde bulundurduğu bitki türlerinin fazlalığı ile dikkati çeker ve içinde çeşitli sıcak seven, Akdeniz’e özgü bitki türleri bulundurur. Bu bitki topluluğu Kilyos’ta yüksek kıyılarda ve Karasu’da ise alçak kıyılarda bulunmaktadır.
Kilyos peygamber çiçeği alt bitki topluluğunu ise Terkos dışında diğer 7 kıyı kumulunda da tespit ettik. Kilyos peygamber çiçeği Türkiye’ye özgü bir bitki türü olup adını Kilyos’un eski adından almaktadır. Bu bitki türünün Türkiye’de bulunuşu da çok sınırlı olup büyük tehdit altındadır
Google Earth uydu görüntülerini incelediğimizde, kumulun uzunluğu 840 m. ve en geniş yeri ise 145 m'dir. Kumulun yerleşim yerlerine uzak olması doğasının korunması açısından elverişli olsa da kumulun bulunduğu kıyıda linyit kömürünün bulunması bu kumulun şanssızlığı olmuştur. 1956 yılında kurulan Akpınar İmtiyazlı Linyit İşletmesi Limited Şirketi tarafından buradan linyitler çıkarılmaya başlanmıştır.
Bu şirketin faaliyetleri sonucu; kumulun batısında 455 m'lik kısma hafriyat dökülerek kumulun doğası tamamen yok edilmiş. Kumulun doğusunda ise hafriyatlar yer yer dökülmüş, kumsalın jeomorfolojisi değişerek kumulun doğu kısmının ortasında ve en doğusunun gerisinde su birikintileri oluşmuştur. Kumulun gerisinde 495 m uzunluk ve en geniş yeri 185 m olan bir göl bulunmaktadır. Bu göl eski hafriyat sahasının su ile dolması sonucu oluşmuştur. Kumulun doğusundaki burun da hafriyatların buraya dökülmesi sonucu oluşmuştur.
Akpınar Şirketi burada sadece linyit kömürü çıkarmamakta aynı zamanda kum ticareti de yapmaktadır. Bu durum da bu kumula büyük zararlar vermiştir.
Kumulun bu çektikleri yetmiyormuş gibi 2010 yılında İstanbul off-road Şampiyonasının ilk ayağı burada düzenlenmiştir. Bu yarıştaki ikinci parkur büyük göl çevresindeki kumluk tepelerden geçirilmiştir. Bu kumullar üzerindeki şampiyonaya maalesef Eyüp ve Arnavutköy Belediyeleri de destek vermişler. Elimizde eskilere ait hava fotoğrafı ve uydu görüntüler olmadığı ve Akpınar kumulunu yakın zamanda ziyaret edemediğimiz için tahribatın boyutları konusunda daha fazla bilgi veremiyoruz.
Sonuç olarak, maden ocaklarına izin verilirken kıyı kumulları gibi hassas yaşam ortamlarına bir zarar gelmemesi konusunda, geçmişte ve bugün devletin bilgisizliği ve ilgisizliği devam etmektedir.