AKŞENER’İN ÇELİŞKİLERİ, EĞİTİM MODELİ

AKŞENER’İN ÇELİŞKİLERİ, EĞİTİM MODELİ 

VE ÖRNEK BİR PROGRAM

İnanın ki bu davranış halleriyle ilerleyemeyiz. Daha açık söylemek lazımsa dünya ülkeler liginde ilk 10 ülke arasına giremeyiz.

Yaman çelişkiler sergiliyoruz.           

Bu çelişkiler her kesimde mevcut, ne var ki siyaset ve politika arenasında çok sık yaşanıyor.

Mesela İyi Parti’nin eski genel Başkanı Meral Akşener, yıllardır muhalefet ettiği hatta en ağır eleştirileri yaptığı Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan ile görüşebiliyor.

Normalde tabii ki görüşebilir, CHP Genel Başkanı Özgür Özel de görüştü, ancak o Ana Muhalefet Partisi lideri olarak bunu yaptı.

Akşener ise siyaseti bırakmış, evine dönmüş bir eski liderin çizgisi dahlinde görüştü ve sonrasında da hiçbir açıklama yapma gereği bile duymadı.

Akşener’in çok fazla çelişkisi oldu siyasi hayatında. Ancak en yeni çelişkisi Erdoğan ile buluşmasıydı.

Bakalım, sonuçta neler ortaya çıkacak.

Oysa Akşener, bir dönem Türkiye’nin “İlk Kadın Cumhurbaşkanı” olacak şahsiyet olarak tanımlanıyordu. Yaptığı siyasi zigzaglar sonucu bu nitelemeyi duymaz olduk.

“Altılı Masa” konusuna ise girmeye gerek yok.  Olanı biteni hepimiz seyrettik..

Başka siyasetçilerin hiç mi çelişkisi yok. Dolu hem de nasıl…

Bilinenleri anlatmanın faydası yok.

EĞİTİMDE MÜFREDAT ÇELİŞKİLERİ

Eğitim sisteminde adının başında Milli Eğitim Bakanlığı olan bakanlık, artık milli filan değil ama uzun çalışmalarla çocuk ve gençleri,  daha çok dini eğitime yönlendiren Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ne geçmeyi benimsedi.

Başta saygın eğitim uzmanları olmak üzere kamuoyu bu modelin nasıl işleyeceğini hala tam olarak anlayamadı.

Sonunda Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün enine boyuna anlatmak durumunda kaldı. Çocuk ve gençlerimizin bu modelle evrensel normlara göre çok daha başarılı insanlar yetiştirileceğini, yeni sistemin uygulanmasıyla eğitimde Türkiye’nin fark atacağını vurguladı. İdeolojik ön yargılardan söz etti.

Tamam da o zaman neden eğitimciler, dini normların model için tehlike yaratacağını öne sürüyorlar? Dürüst ve erdemli insan yetiştirme hedefi kılıfıyla hazırlanan model, neden anne ve babaları endişeye sevk ediyor?

Yine modeli hazırlayanlar, neden öncesinde eğitim uzmanları, akademisyenler ve sivil toplum örgütleriyle açık biçimde ilişkiye girmediler?

Bir zamanlar, “Dindar ve kindar gençler yetiştireceğiz”  demeçleri hafızamızda hala canlı…

Yeni modeli beğenen öğretmen, uzman veya akademisyene rastlayamadım dersem yanlış olmaz…

Yap-Boz’a dönen eğitim sistemimiz bu yeni modelle çok daha karışık ve anlaşılması zor olacak gibi görünüyor.

ÖRNEK BİR SOSYAL GİRİŞİMCİLİK FAALİYETİ

Çelişkilerimizin sonu gelmez. En iyisi pozitif konulara kaymak değil mi?

Başından bu yana izlediğim bir program var. Adı İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Modeli. Bu yıl 8’incisi yapıldı ve sonuçlar açıklandı. Kale Grubu’nun yaşadığı dünyaya ve çevreye karşı kendisini sorumlu hisseden ve bu uğurda hayatları iyileştirmek için harekete geçme cesaretini gösteren sosyal girişimcilere destek olmak amacıyla gerçekleştiriliyor program. Kazananlar da açıklandı. Birbirinden ilginç projeler bulunuyor.

Babasının değerlerini yaşatmak ve dezavantajlı grupları güçlendirmek için yola çıktıklarını belirten Kale Grubu’nun CEO’su Zeynep Bodur Okyay, sosyal girişimcilik ekosisteminin ülkemizde büyümesinden mutluluk duyduklarını ve sosyal girişimcilerle sosyal etkiyi artırma yolculuklarına devam ettiklerini söylüyor.

Kazanan girişimcileri vermeden geçmeyelim. Çünkü onlar toplum için çok önemli.

Bu yıl 4 kategoride toplam 316 başvuru alan ödül programında Seçici Kurul’un yaptığı değerlendirme sonucunda; Erken Aşama kategorisinde polyester atığını polyester yününe dönüştürerek atık sorununun önüne geçmeyi amaçlayan HARCY; İleri Aşama kategorisinde sunduğu akıllı su yönetim platformu ile sanayi tesislerinde su israfını azaltmayı hedefleyen BLUEIT; İşbirliği kategorisinde okul öncesi için cinsiyet ayrımı gözetmeyen, yaratıcılığı destekleyen eğitici ve eğlenceli oyuncaklar tasarlayan ve Tohum Otizm Vakfı iş birliğiyle otizmli çocukları da faydalanıcı skalasına alan MORITOYS; Gençlik kategorisinde ise engelli bireylerin yazılım ve tasarım başta olmak üzere teknik beceri setlerini artırmayı, böylece onları iş piyasalarına entegre etmeyi hedefleyen OVERCAMP ödüle değer bulundu.

DÜNYADA 10 MİLYON SOSYAL GİRİŞİM VAR

Kale Grubu Başkanı ve CEO’su Zeynep Bodur Okyay, tüm dünyada 10 milyon civarında sosyal girişim olduğunu ve bu işletmelerin dünya çapında 200 milyon işi desteklediğini belirterek, “Sosyal girişimcilik Türkiye’de de yükseliyor. Bu ilerlemede, 8 yıl önce hayata geçirdiğimiz İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Programının büyük katkısı var. Sosyal girişimciler dünyada her yıl 2 trilyon dolarlık iş kapasitesi oluşturuyor. Önemli ve gelecek vadeden bir iş potansiyeli. Kale Grubu olarak bu potansiyeli gördük. Sosyal girişimlerin toplum ve çevre sorunlarına çözüm bulma fırsatına sahip olduğuna inandık. Ekosistemi destekliyor, büyütüyor ve sosyal girişimcilerle birlikte gelişiyoruz. Sosyal girişimlerin markalarımızla ortak çalışma fikri heyecan verici… Bu potansiyeli mutlaka değerlendireceğiz. Bu yılın başından itibaren holding fonksiyonlarımızı da etki yatırımlarına odaklanacak şekilde yeniden yapılandırmaya başladık, dezavantajlı grupları güçlendirme ve yarattığımız sosyal etkiyi artırma yolculuğumuza devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

Kale Grubu Kurumsal İletişim ve Etki Yatırımları Bölüm Başkanı Rana Birden de şunları söyledi: “İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Programı ile sekiz yıl önce yola çıkarken, sosyal girişimcileri destekleyip kamuoyu önüne çıkmalarını sağlayacağımız, varlığıyla da sosyal etki bırakabilecek bir programı hayata geçirmeyi amaçlamıştık. Bu etkinin, dünyaya iyi bakmak için en iyi yol olduğuna inandık. Öncelikli hedeflerimizden biri, iş dünyasının bakış açısında bir fark yaratabilmekti. Bu yolla sorumlu ve etki odaklı liderliğin meydana getirebileceği değişime dikkat çekmeyi hedefledik. 8 yıl gibi kısa sayılabilecek bir sürede bu hedefler yolunda önemli mesafe aldık. Özel sektörün dikkatini sosyal girişimcilik kavramına çekmeyi ve benimsemelerini başardık, iş alanları ile entegre etme yolunda adım atmalarını sağladık.”

DİBA’DA EĞİTİM ALDI FİNALE KALDI

İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Programı’na sosyal girişimcilerin ilgisi her geçen yıl artıyor. Bu yıl 4 kategoride gelen toplam 316, bugüne kadarki en büyük ikinci başvuru sayısı oldu. Başvuruların yüzde 61’i kadınlardan gelirken, finale kalan girişimler arasında kadın girişimci oranı yüzde 47 olarak gerçekleşti.

Başvuruların coğrafi dağılımı açısından da ilerleme kaydedildi. Bu yıl 165 başvuru İstanbul dışından geldi. Başvuran sosyal girişimler arasında TÜBİTAK’tan destek alanların oranı yüzde 30 oldu. Bu rakam etki girişimlerinin, Ar-Ge desteklerinden faydalandıklarını gösterdi.

Bu yıl ilk kez, Kale Grubu’nun sosyal girişimcilik ekosistemini yeni girişimcilerle beslemek amacıyla üç yıl önce Boğaziçi Üniversitesinin iş birliğiyle hayata geçirdiği Dünyasına İyi Bakanlar Akademisinde (DİBA) eğitim alan genç bir sosyal girişimci, finale kalma başarısını gösterdi.

Sosyal girişimcilere destek veren ödüller

İbrahim Bodur Sosyal Girişimcilik Programı kapsamında Erken, İleri Aşama ve İş Birliği Kategorisinde kazananlara 250.000’er TL, Gençlik Kategorisi kazananına ise 50.000 TL ödül verildi. Erken, İleri ve İş Birliği Kategorilerinin kazananları, maddi ödüle ek olarak, Kale Grubu ve Impact Hub Istanbul tarafından iş geliştirme ve yatırıma hazırlık desteği, Gençlik Kategorisi kazananı ekip ise Social Impact Award Türkiye ‘24 programına geçiş ve program kapsamında kapasite geliştirme desteği alma hakkını elde etti.

Sosyal Girişimcilik Programı Seçici Kurulu’nda; Founder One Genel Müdürü Ali Şahin, Nivogo Kurucu Ortak ve CEO’su Arnas Akbaş, İş Grubu Yeni Nesil Girişimcilik Başkanı ve 100. Yıl Girişim Sermayesi Yönetim Kurulu Başkanı Barış Karakullukçu, Alethina Etki Girişimcilik Kurucusu Can Atacık, Dünya Ekonomik Forumu /Schwab Vakfı-Küresel Sosyal Girişimcilik İttifakı Başkanı Daniel Nowack, Etkiyap Yönetim Kurulu Başkanı Şafak Müderrisgil ve Kale Grubu Şirketleri Yönetim Kurulu Üyesi Esra Yazıcı Tözge yer aldı.

Gerçekten bizlerin böyle projelere çok ihtiyacı var.

Sadece Zeynep Bodur Okyay değil, onun gibi büyük patronların da sosyal girişimcilere daha çok destek vermesi lazım..