haberanaliz
Perihan ÇAKIROĞLU

Perihan ÇAKIROĞLU

Mail: perihancakiroglu@gmail.com

ANASTASİA, AKKUYU’YU PUTİN İLE ERDOĞAN’IN MASASINA NASIL TAŞIDI?

Anastasia Zoteeva, Mersin’deki Akkuyu Nükleer AŞ’nin başına 2017 yılında geçtiğinde sanırım çok mutluydu.

Akdeniz ikliminin yazları sıcak, kışları ılık geçen büyülü ortamında çalışmak ona iyi gelecekti. Türkiye’nin ilk nükleer santralinin en yetkili yöneticisi olmak da ayrıca gurur vericiydi.

Kuzey ve soğuk ülkelerden gelen insanların sevdiği bu ortamc, hayatı seven Anastasia için eğlenceli bir kariyer serüveni vaad ediyordu. Düşünün, hem çalışacak hem de deniz ve güneşten sonuna kadar yararlanacaktı. Kim istemez ki...

Zoteeva, Akkuyu Nükleer AŞ’nin yönetici şirketi REİN AŞ’ye 2016’da Genel Müdür olmuştu. Mayıs 2017’de de Akkuyu’ya genel müdür olarak atandı. Erkek Genel Müdür Yuri’nin yerine 20 milyar dolarlık projenin baş kurmayı olan Anastasia’ya medyamız da ilgi gösterdi ve “Akkuyu Nükleer Santrali’ne kadın eli değiyor” diye  başlıklar atıldı.

Türk tarafının hedeflerini hedefi bildi ve ilk açıklamalarında projenin 2023 yılında yani TC’nin 100’üncü yıldönümünde santralin ilk ünitesinin tamamlanacağını söyledi.

Bu iddialı bir görevdi ve bu yüzden de inşat işlerinin akışından, ekipmanın imalatı ve tedarikinden sorumlu çalışanlarla, proje kapsamında çalışmakta olan personele gereken önemin verileceğini, projeyi yürüten ekibe Türk uzmanlarının dahiliyle çok daha güçleneceklerini de önemle vurguladı Zoteeva..

İŞLER BOZULDU, ANASTASİA GİDİYOR MU?

Gelgelelim Akkuyu Nükleer Santrali’nde Zoteeva, ikinci yılını doldururken, işler pek umduğu gibi yürümedi..

Santralin 4’üncü ünitesine başlanırken bir aydır tek çivi bile çakılmadı.  Ortaklaşa çalışılan Türk firması IC İçtaş’ın sözleşmesi 26 Temmuz’da feshedildi ve ortalık iyice karıştı.

Hatta kıyamet koptu da diyebiliriz. Çünkü, IC İçtaş Akkuyu Nükleer AŞ’nin çatısı altındaki projede farklı ünite ve reaktörlerin inşaatı için çalışan onlarca şirketten birisiydi. Beyaz yakalılarla birlikte 8 bin çalışanıyla Akkuyu şantiyesindeydi.   

Santralin ana müteahhidi  Consern Titan 2 tarafından projeye dahil edilmişti.

Sözleşme iptaliyle İçtaş’ın yerine Rus sermayesiyle 3 yatırımcı ki, (bunlardan birisi de tüzel kişiliği aldı)  tarafından kurulan TSM Enerji Holding, İçtaş’ın şartlarıyla projeye alındı.

Oysa TMS, yüzde 50’lik oranlarla İctaş’la ortaktı. Bu tuhaf durum, bardağı taşıran son damla oldu.

Sözleşmesi feshedilen İçtaş’ın, İsviçre’nin Cenevre kentinde tahkim mahkemelerine başvurduğunu da öğrendim.

İdari sorunlar ve Zoteeva’nın Türk ortaklarla tartışmaları Rusya Devlet Başkanı Putin ile Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın makamlarına kadar uzandı.

Zoteeva bir aylık tatile yollandı. Aldığım duyumlara göre Anastasia, oturduğu sitede deniz ve güneşin tadını çıkarıyor.

Bu arada son eşini de işe aldırdığı iddiaları da ortaya atılmış durumda. Kulislerde Zoteeva’nın görevine son verileceği de konuşuluyor.

Anastasia’nın Akkuyu öyküsü, Erdoğan ile Putin’in buluşma masasına öyle bir taşındı ki, bu yazı biraz da onun hikayesi olacak.

Bilindiği gibi 5 Ağustos’ta Erdoğan Soçi’de Putin ile buluştu. Akkuyu için bir TEMSİLCİ atadı.

Erdoğan 9 Ağustos’ta Akkuyu Santrali’ni bizzat görmeye ve incelemeye gitti.

Enerji Bakanlığı’na Türk ve Rus yetkililerin de içinde olduğu tarafsız bir hakem heyetinin santralde neler olup bittiğini araştırdıktan sonra kendisine rapor vermelerini istedi.

Erdoğan, bu rapordan sonra Putin ile yeniden görüşebileceğini açıkladı.

Hatta Akkuyu Nükleer AŞ’nin yönetim kurulundaki tek Türk olan Hasan Cüneyd Zapsu’nun istifa mektubunun cebinde olduğu belirtildi.

Bu arada, Akkuyu’da patlak veren gelişmeler, muhalefeti de konuya odaklandırdı.

CHP’nin Mersin milletvekilleri Alpay Antmen ve Ali Mahir Başarır da, “Akkuyu Santrali’ndeki olayların perde arkası”nı incelemeye aldılar.

Santralde yaşananları rapor haline getirerek liderleri Kemal Kılıçdaroğlu’na sunacak 2 vekil, kamuoyuna da açıklama yapacaklar.

RUS TARAFI TEKNOLOJİ Mİ KAÇIRIYOR?

Bu yazıyı hazırlarken farklı uzman ve kaynaklarla konuştum.

Akkuyu Santrali’ni yapan Rus tarafının bölgeyi tamamen kendi toprağı gibi kullandığını, yerli şirketlerle gönülden çalışmak istemediğini, teknoloji ve know how konusunda gizliliğe önem verildiğini ısrarla anlattılar.

Hatta bir Türk firması yetkilisi, santralin 2025 veya 2026’da tamamlanması durumunda bölgeye 3 bin Rus ailesinin geleceğini söyledi.

Bu 3 bin aile ne yapacak?_

Kaynağıma göre, nükleer santraline her türlü ihtiyacını karşılayacakmış.

Yani bir nükleer santralimiz olacak bundan şüphe yok.

Ama bunun 20 milyar dolarlık maliyetini Ruslar karşıladığı için santralin tek sorumlusu olarak santralin ekonomik ömrünün 50 – 60 yıl olduğu düşünülürse Akkuyu bir Rus özerk bölgesine mi dönüşecek?

Bunu düşünmek bile istemeyiz herhalde..

SANTRAL YAPIMI GECİKİR Mİ?

Akkuyu’da bundan sonra neler yaşanır?

Bu sorunun cevabını Erdoğan ile Putin verecek. Ancak şu andaki yönetimin yerine başka bir ekibin gelebileceği kuvvetle muhtemel.

İşlerin bir aylık gecikmesinin santralin tamamlanması sürecinde hedefleri etkilemeyeceğini ancak sorunlar çok uzarsa hedef aksamasına yol açılabileceği belirtiliyor.

Aldığım bilgilere göre santral şantiyesinde karmaşa sürüyor.

Rus yöneticilerin İçtaş çalışanlarının yerine Kazak, Özbek ve Türkmen işçi getirmeye başlamışlar.

Bu arada İçtaş firması da başta beton santralleri olmak üzere araç ve gereçlerini kullandırmaktan kaçınıyor.

Anladığım şu; Ne yapıp edip Akkuyu’nun ilk reaktörü 2023’e yetişecek ancak bitme süresi 2026’ya veya daha ileriye uzayabilir...