ARKASINDA 30 BİN OY VARMIŞ (!)
Önümüzde yine bir YEREL SEÇİM var.
Nasipse Muhtarları, Belediye Meclis üyelerini, Belediye Başkanlarını seçeceğiz.
Yine ortalık da aday adayıyım diye dolaşan, parti parti gezen, aday adayları var.
Tabiri caiz ise "GEZEN TAVUK YUMURTASI" gibi, gezen parti aday adayları var.
Nerede IŞIK görürülerse mitili oraya atıp aday olmaya çalışıyorlar.
Söylemler aynı.
Arkamda şunların oyu, bunların oyu, şu kesimin oyu, bu kesimin oyu, derken 10-15-25-30-40 bin oy var diyenlerin haddi hesabı yok.
Boşuna gezen tavuk yumurtası demiyorum.
Adam kurmuş bir kümes, hormonlu yemleri tavuklara dayıyor, sonra yumurtaları toplayıp HALK PAZARINA- KADIN ÜRETİCİ PAZARLARINA getirip gezen tavuk yumurtası (organik) numarası ile satıyor.
Bunlarda HORMONLU şişirilmiş, sahte rakamlar ile arkamda şu kadar oy var diyerek parti parti geziyorlar.
Fikir yok, zikir yok, inanç yok, itikat yok, bağlılık ve sadakat yok, aidiyet duygusu yok, ama adamlar siyasi sahnede adaylar.
Hani karga pislemiş, pisliğine ilaç demiş ya, o hesap.
Şu memleket de benim arkamda 40.000 oy var diyen parti parti gezmesin çıksın BAĞIMSIZ ADAY OLSUN.
Sayı saymayı bimeyen, rakamların büyüklüğünü görmeyen, gerçeğin farkında olmayan, kendini uyanık sanan tipler bunlar.
Bu kadar oya hükmediyorsan ne diye siyasi parti çatısı arıyorsun?
Ne diye parti parti geziyorsun?
Bir kere ortaya çık, şu dediğin rakamı tek başına bu seçmenden al, belki aldığın 10 bin 20 bin 30 bin 40 bin her ne ise, o rakam seni arzuladığın koltuğa ve makama ulaştırmaz.
Ama senin iddianı doğrular.
Aldığın oy ortaya çıkar. Arkanda kaç kişi var ortaya çıkar. Elin güçlenir.
Bir dahaki seçime parti parti gezmek zorunda kalmaz, o partilerin uğrak kapısı olursun.
Atmaya, tutmaya, sıkmaya gerek yok.
Bu devirde kimsenin tek başına ardında 30- 40 bin oy yok, olmazda.
2023'tesiniz.
"Ceketimi asarım hiç çalışmam, yine çıkarım" devri kapandı.
Mevcut koltukta oturanlar içinde olay geçerli.
Siz o koltuklara kendiniz değil, mensubu olduğunuz parti çatılarının sayesinde oturdunuz.
Eğer iddia sahibiyseniz, mevcut oturduğunuz koltuğa BAĞIMSIZ aday olun bakalım, kim size oy verecek, aldığınız oyu alabilecek misiniz?
Milleti kandırmaktan vazgeçin artık.
Mahallesinde MUHTAR seçilemeyecek şahsiyet, para ile, başkaca hilebaz yollar ile mitilini revaçta olan siyasi parti çatısına atıp oradan ya vekil, ya başkan adayı oluyor.
O partinin gücü ile de koltuğa oturuyor.
Kendinin bir asamesi yok.
Toplumsal karşılığı yok.
Halk da güvenilirliği yok.
Lafa gelince 40-50 bin oyu var (!)
Bu ortamda insanın kendi eşi, çoçuğu, akrabası, arkadaşı kendisine oy vermez yahu!
Yok mu arkasında 40 -50 -100 bin oy olan?
Var....!!!!
Onlar kendine güvenip çıktılar memleketlerinden BAĞIMSIZ vekil adayı olup TBMM çatısına gittiler.
Örnek, MEHMET AĞAR- MESUT YILMAZ ve diğerleri...
Sizde çıkın iddianızı NAMUSLU şekilde onlar gibi bir ispat edin!
Değerli insanlar, Türkiyenin en büyük sorunu SİYASİ PARTİLER YASASININ günün koşuluna uygun olmaması.
Partilerde halen iki dudak arası siyaset sergileniyor.
Demokrasi hak getire.
Lider eğemen güç devam ediyor.
Partinin emektarı, kayıtlı üyesi, yılların emekçisi, iş seçmeye, adayı belirlemeye geldiği vakit, söz sahibi olamıyor.
Uyduruk delege düzeni ile deleğe ağaları işleri belirliyor.
Ne zaman ki partinin kayıtlı üyesi sandığa gider özgür iradesi ile kendini temsil edecek vekil ve başkan, meclis üyelerine oy vererek sıralamaları oluşturur, işte o zaman ADALET yerini bulur.
Yada bir dönem olduğu gibi TERCİHLİ OY KULLANMA hakkını vatandaşa veririsiniz, o zaman istediğinizi bire koyun istemediğinizi 30.uncu sıraya koyun.
Çıkarsın vatandaşın önüne, senin saçını keser, ( sandıkta tercihen oyunu verir) saçın ak mı kara mı ortaya çıkar.
Böyle olmadığı vakit, adaletsizlik ve haksızlık bu aday belirlemelerde devam ettiği müddetçe, siyasetten doğru bir iş ve eylem beklemeyiniz.
Kurtarıcı beklemeyin, kurtarıcı sizsiniz, biziz, hepimiziz...
Değişim ve dönüşüme, SİYASİ PARTİLER YASASINI TAM DEMOKRATİK HALE GETİRME İLE başlayalım ve delege düzenini kaldırıp, herkese eşit fırsatı verlim.