haberanaliz
Her şeyin Başı SAĞLIK

Her şeyin Başı SAĞLIK

Mail: hbssaglik@gmail.com

Aynı Tas aynı Hamam Hikâyesi -2-

19 Mart 2015 günü yazıyı yazdım.

Bu yazı orada yerinde duruyor.

Şimdi yazının içinde bir bölüm vardı. Orayı tırnak içinde aşağı alıyorum:

“Öte yandan tartışması çok su götürecek olan, 2014/173039 nolu "Mersin Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine Bağlı Sağlık Tesisleri 92 Set ve Açılımı Ortopedi Malzemesi Alımı" ihalesi var. Şubat ayında kapalı kapılar ardında sözde AÇIK olarak yapıldı. Teknik ve idari şartnamesini aldım inceledim. İki ayrı zamanda zeyilname yapılmış. Bu ihaleye İtirazlar var. İtirazlara cevaplar verilmemiş bile. Tınnn yani… Kimse itirazı mitirazı umursamıyor. Şimdi ihalenin teklif değerlendirmesi bitmiş. Karar çıkmış. Henüz KİK'de kararın yayını yok. Bu iş çok dedikodusu olan, içinde hinliklerin olabileceği bir iş olduğu için ben de hem itirazlar hem teknik şartname içeriği hem de ihaleye katılım yapan firmalar açısından olayı inceliyorum. O konuyu size bu gün yarın ayrıca aktaracağım.”

Teknik şartnamesi 165 sayfa, bilgisayar ortamında yazılmış, her sayfasına – sözde bu içerikleri hazırladığı iddia edilen- doktorların uydurma bir biçimde kaşelerini basmışlar, kaşenin üstünü ise Doktorlarımız imzalamışlar (!)

Evrakta Öyle görünüyor.

Birine telefon açıp sorsanız, diyor ki, ben öyle yazmamıştım, bilgisayar ortamına geçerken değişmiş (!)

İnandırıcı değil ama bu tür uygulamada bu tür kıvırtmalar olabilir.

Olmaması için bu bilgisayardan çıkar, çıktıktan sonra ilgili doktorlar toplu olarak çağrılır, önlerine birer nüsha konur, onlar okurlar, incelerler sonra isimlerinin ve unvanlarının açıldığı alana imzalarını atarlar.

Her sayfaya da parafe yaparlar.

O zaman inkâr ve kıvırmalar olmaz.

Üstelik biraz daha inandırıcı olur.

Ulu orta, kaşeler okunur okunmaz şekilde basılmış. Neyse..

Şartnameyi hazırlayan doktorlarımız: MDH den Bahadır Arslan ve Ulaş Onay, Tarsus Devletten Önem Sülek,Toros Devletten Ergun Işık’n bu şartnamenin sayfalarına kaşeleri baştan savma olarak basılmış, sonradan bu arkadaşlara imza attırılmış. 

Öyle ki sayfalara bakın, bazen bazı sayfalarda doktorların kaşesi üst üste vurulmuş olduğunu göreceksiniz.

Özensiz, dikkatsiz, umursamaz tavırla.

Tabi Doktor imza atınca da sorumluluğu yasal olarak kabul etmiş oluyorlar.

Mutlaka okumuş olmalılar.

Okumadım, bilmiyordum bu saatten sonra tutmaz çünkü. Neyse…

Bu şartname içeriğine bir kısım firmalar itiraz etmişler ve idare iki ayrı zamanda zeyilname hazırlamış.

29.1.2015 günlü 1438 sayılı zeyilnameyi Genel Sekreter Vekili Tıbbi hizmetler Daire başkanı ünvanı ile Volkan Kahveci imzalamış. Bu zeyilname üç sayfa ve ihaledeki 50 kısım, 65.kısım, 66.kısım, 93 ve 95 kısımlardaki bazı kalemlerde düzeltme yapmışlar.

İkinci zeyilname ise 4.2.2015 gün 1879 sayı ile yapılmış.

Bunu da Genel sekreter Adına, Mali hizmetler başkanı ünvanı ile Atakan Kızılok imzalamış.

Bu da idari şartname ile ilgili. 8. Maddede değişim yapmışlar.

Yerli mala avantaj hakkında.

Bu işin idari şartnamesi 49 sayfadan ibaret.

Her iki şartnamede A-4 ebadında hazırlanmış tabi.

İdari şartnamenin 1.1 e maddesinde “İlgili personelinin adı, soyadı ve unvanı: Uz.Sıraç ÇALIK - Uz.Mustafa SARI” yazıyor. Yani bu idari şartnameyi de bunlar hazırlamışlar.

İhale kayıt numarası: 2014/173039, İhale (son teklif verme) tarihi: 16.02.2015, İhale (son teklif verme) saati: 10:00, İhale komisyonunun toplantı yeri: Mersin İli Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği satınalma birimi, ihale açık ihale. İhalenin yapılacağı adres: Mersin İli Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreterliği toplantı salonu olarak önceden belirlenmiş.

Bu arada Firmalardan bu işe talip olanlar bakmışlar ki idari ve teknik şartnamede bir kısım eksiklik var, idareye bildirmişler, ek yapılmasını isteyen olmuş, düzeltme isteyen olmuş, bunun bir kısmı yapılmış, bir kısmı göz ardı edilmiş ve umursanmamış.

İtiraz eden çok firma olduğunu ancak korkudan kimsenin ses çıkarmadığı, idare ile kötü olmak istemedikleri dillendirilirken, biz işin o tarafına bakmayız.

Biz işin Devlet lehine, hasta lehine olan kısmına bakarız.

Firma yâda doktorun bu işten kazancı ne, firma doktor ilişkisinin durumu ne, komisyon mu alıyorlar, ne kadar alıyorlar. Ameliyat ve kullanılan parça başına kaç kuruş peşin komisyon alıyorlar, bu bizi ilgilendirmez. O devletin ilgili ve yetkili birimlerinin titizlikle takip ve izlemesi ile ortaya çıkar. Gerisi teferrüat ve dedikoduya girer. Ama dedikodu olmasın denilirse, devletin ilgili birimlerinin bu tür ameliyatı yapan ve malzemeyi kullanan doktor ile onun satıcısı ve temsilcilerini İzleme ve dinlemeye alması gerekir diye düşünüyorum.

Yapılan ihalede her kalem için bir firma belirlenecekmiş gibi gözüküyor (!)

Öte yandan, Şartname hükümlerinin bir kısmı herhangi bir özellik belirtmediği ve son derece anlaşılmaz ifadeler içerdiği, Ancak bir kaç kalemde ise direkt ürün tarifi yapılmış gibi gözüktüğü hissedildiği için, ortaya çıkan durumun bazı kalemlerde ciddi bir rekabet oluşturduğu halde diğer bazı kalemlerin rakipsiz kalması sonucunu doğuracağı ve ciddi bir rekabet oluşmayacağı için Kurum menfaatinin de gerçekleşmiyecegini düşünüyorum.

Çünkü yapılan işlemin yapısı gereği kurum hiç bir malzemeyi almak zorunda olmadığı için bazı firmaların lehine bir haksız rekabet ortamı oluşması kaçınılmaz olacaktır.

Ayrıca, "hali hazırda kurumlar tarafından alınmakta olan ürünlerin" bu ihalede yer almaması da düşündürücü.

Şartnamedeki listede hali hazırda hastanelerde tedarik edilmekte olan ürünlerin çoğunun yer almadığı, Aksine daha önce itirazların yapıldığı,  İptal edilmiş olan Çerçeve İhale listesi çok benzeri ile tekrar alıma çıkıldığı görülmekte.

Ayrıca neden bu denli kısıtlı ürün ile alıma gidilmiş o da merak ettim.

Bir başka açıdan bakacak olursak, Mersin ve bu bölgede birçok firma ihaledeki grup ürünleri tedarik etmektedir.

Ve bu ürünler sadece satış yapılıp faturası kesilen ürünler de değil. Çünkü Ameliyat öncesi hazırlık ve ameliyat sırası teknik hizmet sunulan bir iş kolu.

Bu iş kolu olan firmalarda da sadece Mersin de en az 200-300 personel istihdamı vardır.

Yapılan ihalede siz dengeleri gözetmezseniz, ileride bu sektörde kapanmalar, iş terk etmeler başlar ve işsizliğin artmasına da sebep olursunuz.

Herkesi kapsayacak ihale olmalı.

Oysa bu şartnameler sonucu yapılan bu ihaleden sonra bazı firmalar öne çıkarken bazılarının kapısına kilit vurulması kaçınılmaz olacaktır.

Bu oluşacak ekonomik durumun ise ne kurumunuza ne de kamuya hiç bir yararı olmayacağı kanısındayım.

Oysa haksız rekabetin, ihalelerde serbestlik, açıklık ilkesinin tam oluşması, serbest ticaretin önünü açacak ve adil bir rekabet sağlayacak bir sistemin uygulanması gerekliliği yasal koşuldur.

İhale sonucuna mukayese cetveline bakıldığında bir Mersin de bir firmanın öne çıktığı görülüyor.  

Gerçi 6.3.2015 günlü komisyon kararı, 9.3.2015 gün makam onaylı ihale kararında da bu belli…

İhaleye 12 firma katılım yapmış ama işlerin kimde kaldığı belli.

Katılan firmalar: sistem, orneo, savon, efes, dora, pozitif, plato, nanotek, atmet, ark tıp, eceser, acaban firmaları.

İhaledeki işlerin çoğunluğu Savon da, sonrasında Orneo ve Dora firmalarında kalmış. Diğer katılımcılardan bazılarına bazı malzemelerden hiç yok, bazılarında ise ufak tefekler kalmış.

Ama bu ihalede kaymağı şu an için Savon almış gözüküyor.

İhaleyi 5 kişilik bir komisyon gerçekleştirmiş.

Komisyon Başkanı A.Atakan Kızılok, Md.Yrd. Selahattin Göksu, Uz. Sıraç Çalık, Uz.Üye Yahya Karakaya, Uz.üye Ferit Ünal.

Onaylayan makam Genel sekreter vekili olarak Volkan Kahveci.

İhale aşamasında iken şartnameye itiraz edilirken, teknik şartnamedeki bazı kalemlerde bahsi geçen malzemelerin tek bir firmayı işaret ettiğini bildirenlerin iddialarına dikkat edildi mi?

Malzemelerin Boylar ve değişik seçeneklere hakim olması gerekenlerin sınırlanması doğru değildir.

Mesela kalem kalkar boyların bazı maddelerde en az 4 değişik boyda olması gerekir.

Bu arada 6.kalemdeki boyda ise 3 değişik kalkar boy standartlara en uygun boydur.

50.nci kalemdeki 38-39-40-41-42-55 maddelerde yer alan ürünler tek bir firmayı mı işaret etmekte?

Şartnamenin ilk çıktığı halinde, 1.kalemde: 4- 8- 12 maddeler,

2.kalemde: 9.ncu madde,

3.Kalemde 9.uncu madde,

4.kalemde: 19 madde,

5.kalemde: 4 ve 20 madde,

8.kalemde: 10 ve 13. Maddeler,

9.kalemde: 17 madde,

12.kalemde: 6 ve 2. Madde,

16.kalemde: 14 ve 17 maddeler,

17. kalemde: 15-18-28 maddeler,

21.kalemde: 14-22-23-28.maddeler,

22 Kalemde: 2 ve 8.maddeler,

23.kalemin kendine,

24.maddenin kendisine itiraz eden olmadı mı?

25.kalemde: 2- 8- 10- 14- 17- 19- 21- 22.maddeleri,

27.kalemde: 6-11-16-24.maddelere,

28.kalemde: 6-12-15-25-27-28-30 ve 14- 18 maddelerine itiraz eden olmadı mı?

Sanırım eden olmuştur.

Çünkü sonradan bir kısmında düzenlemeler yapılmış.

Ama yeterli olduğunu sanmıyorum.

Netice itibariyle bu ihale öyle yada böyle bu ihale yapıldı.

Ve bir karara varıldı.

Ancak bu kararı verelerin kamu menfaatini, toplum çıkarını, hastanın geleceğini düşünmeleri gerekir.

Mukayese cetveli ile ihale kararını elimize alıp, şartname ile karşılaştırınca, verilen fiyatlar burada dikkat çekiyor.

İhalenin uhdesinde kaldığı firmaların verdiği tekliflerdeki malzemelerin bazılarının sut kodu yok.

Bazılarında ise istenen farklı malzeme, verilen teklifteki malzeme farklı görülmekte.

Tıbbi cihaz sorgulamada malzemeleri kodları ile sorguladığınızda ihalede verilen ile şartnamedeki farklı malzemeler çıkmakta.

Bazı kalemlerde ise gösterilecek ürün yoktur ibaresi çıkmakta.

Mesala sut kodu 900 lira karşılığı olan bir fiksatör burada 1.700 liraya alınmış gözüküyor.

90.set içinde Bir kısım firmaların ihaledeki teklifte UBB kodlarını vermediği anlaşılmakla, neden vermedikleri merak konusudur. Çünkü bu SGK tarafından aranan bir şarttır.

44.set içindeki bazı kalemlerin UBB leri sistemde kontrol edilince farklı çıkmaktadır.

Bazı kalemlerde grup teklifi verilmesi gerekirken belirli bir kaleme fiyat verildiği anlaşılıyor.

Ve verilen fiyatlar ile SUT, UBB, tıbbi cihaz sorgulamadaki karşılıkları ve karşılaştırmaları yapıldığında farklı malzemeler olduğu anlaşılıyor.

Mutlak suretli idareye itiraz eden olacaktır.

Ancak idarenin bu ihale kararını tekraren gözden geçirip, İHALELERDE SERBESTLİK- REKABET- AÇIKLIK ilkesini göz önüne alarak, daha adil ve tarafsız bir şekilde yeniden tekrarlamasında fayda olacağı kanısındayım.

Tabi ben böyle düşünüyorum.

Belki İdarecilerimiz farklı düşünüyordur.

Alınacak bu malzemelerin Mersin KHB çatısındaki tüm sağlık kuruluşlarında kullanılacağı göz önüne alındığında, her hastanede bu işi takip edecek olan elemanın farklı kişiler olacağı düşünülürse, denetim ve kontrollerde gözden kaçacak olanları da düşünmeleri gerekir.

O yüzden kamu yararı, devlet çıkarı, hasta geleceği göz önüne alınarak, piyasada bu işi yapan ticaret erbaplarının da ticari durumları dikkate alınarak yenilenmesinde fayda vardır.

Bizden söylemesi yazması…

Şimdilik, bu gün için bu kadar.

İncelemeye devam ediyorum.

Bu arada sonuca firmalar içinden itiraz eden olacak mı ona da bakacağım.

Çünkü ne olursa olsun, devletimizin çıkarı önemli.

Kamunun çıkarı önemli…

Beytülmal çünkü.

Tüyü bitmedik yetimlerin orada hakkı var.