Bak hele, canlarım benim!!!
Memleketim Mersin üzerine yazınca, birilerinin canı çok sıkılmış, bir beynamaz da ben onun HTS kayıtlarını incelettiriyorum, telefonunu dinletiyorum, kimle irtibat halinde öğreneceğiz demiş.
Ulan LAVUK, samimi olduğun ya da beraber çalıştığın insanları töhmet altında bırakma.
35 yıldır aynı numarayı kullanıyorum
Gel elimdeki telefona senin istediğin telefoncuda bir program yükleyelim, onu bunu yorma, ben kiminle konuşuyorsam kendin dinle izle…
Milleti böylelikle korkutup benden uzak tutmaya çalışıyorsun ama yemiyorlar.
Aşağıda ki Hiciv’imden ne anlarsan….
“Okumanın yaşı olmazmış dün yine hatırlattılar sana.
Yahu doktor bozuntusu, kanunları iyi oku boşuna yazı yazdırma bana.
İkide bir yazdığım konuların içeriğini tartışmaya açıyorsun, iyi güzelde,
Cidden bir hamam oğlanısın, yakışmıyor böyle yalan konuşmak sana.”
Biz Durnalar türküsünü çok iyi biliriz.
Bir çığırmaya başladık mı, türkünün yazarı da, içeriği de kaybolur gider (!)
Boşuna demiyorum, EŞEĞİN YELLENMESİ SIPASINA NİNNİ GİBİ GELİR!!!
Bu lüzumsuz doktorun konuşmaları da aynen eşeğin yellenmesi, çünkü etrafındaki avanesine ninni gibi geliyor, onun konuştukları.
Ondan alıp bana getiriyorlar.
Yâda aynı anda canlı yayın yapıyorlar oradan.
Doktor, pardon LOPTOR, bu zamanda mahcup insan bulmak, define bulmak gibi bir şey… Etrafındaki sureti haktan görünüp seni satanlara dikkat et.
Herkese kendini sevdireceksin diye kırk takla atma.
Sizleri tüm insanlar sevse bile, kimse sizi anneniz ve babanız kadar sevemez...
Yaşamın gerçeği bu..
Unutmayacağız,
Şarap haram, pekmez helal, İkisi de üzüm suyu...
Kibir haram, vakar helal , İkisi de insan huyu..
Kâbil zalim, Hâbil mazlum, İkisi de insan soyu...
Cennet hak, Cehennem hak, İkisi de yolun sonu...
Allah’ım; Sen kötü Sudan, kötü Huydan, Kötü Soydan ve kötü Sondan bizleri koru...
Rahmetli babam ŞEYHMÜSLÜM, derdi ki, “DAVANDA HAKLI OL KİMSENİN MERHAMETİNE KALMA”
Yaşadıkça babamın ne denli doğru sözlerle bizi yetiştirdiğini anladım.
21 yıl önce kaybettiğimde, yüce Allah’a;
“Ey Güzel Allah’ım sana yeterince şükür edemedik mi ki babamı bizden aldın” diye seslenmiştim.
Sonra yaşadıkça her şeyin bir KADER ve alın yazısı olduğunu tekrar tekrar öğrendim.
Ne zaman ki bir haksızlık görsem, Allah, adaletim var, yerini bulur! dedi.
Eğer davanda haklıysan, Korkma ve dik dur! dedi.
Kapım her daim açılır, Yeter ki alnını secdeye vur! dedi
Bunca nankörlüğüme rağmen, Ne zaman ihtiyacım olsa,
Rabb’im dedim, “KULUM” dedi.
ÇOK ŞÜKÜR ELHAMDÜLİLLAH…
Baki Selam ve Dua ile.