haberanaliz
Her şeyin Başı SAĞLIK

Her şeyin Başı SAĞLIK

Mail: hbssaglik@gmail.com

Biz söyledik, yazdık, biz dinledik, biz okuduk (!)

Memlekete bakın, devletin idaresine bakın, yöneticilerin vurdumduymazlığına, aymazlığına bakın. Vay anasını sayın seyirciler (!) Hatırlarsınız TAŞERON işçilerinin ezildiğini, horlandığını, dışlandığını ve itilip kakıldığını yazmış , onların yanlış çalıştırılmalarından kaynaklanan arızalardan bahsetmiş, halen ÜNİFORMA düzenine uyulmadığı hususunda onlarca defa seslenmiştim. 

Uydurmasyon tahkikler, uydurmasyon muhakkikler tayin edip olayları hep kapattılar. Çünkü NE UMUYON BACINDAN, BACIN ÖLÜR ACINDAN hesabıyla çalışmalar sergileyenlerin başkaca takınacağı bir tavır olamazdı. Mersin kadersiz bir kent. Bende Mersinliyim. Doğdum, büyüdüm ve ekmeğimi kazandım. Her ne kadar işlerim gereği ANKARA ve İSTANBUL arasında koştursam da, MERSİN’e CUMA- CUMARTESİ- PAZAR günleri varınca, ilgilenmeden, alakadar olmadan yapamıyorum. Gördüklerim karşısında büyük bir üzüntüye kapılıyorum. 

Mersin özellikle SAĞLIK alanında çok ihmal edildi. Halen BRANŞ hastanelerinin hizmete girmemesi büyük bir üzüntüdür. Bir trafik hastanesinin, bir böbrek hastanesinin, bir onkoloji hastanesinin, bir ortopedi hastanesinin, bir verem hastanesinin, bir ağız diş sağlığı hastanesinin olmayışı büyük eksiklik. Olan hastanelerde ise hizmette verim yok, kalite yok. Güler yüzlü sunum yok. Neyse…

Konunun başına döneyim. Taşeron işçileri meselesi.

Bu insanların özellikle TEMİZLİK VE BİLGİ İŞLEM, GÜVENLİK  İLE YEMEK SEKTÖRÜNDE ÇALIŞANLARI perişanları oynuyorlar. Bunlar arasında iş yerinde çalışma barışının bozulmaması için ADALET VE HAKKANİYETLİ yönetimi ve çalıştırmaya kimse sağlayamıyor. Bunlara kimse şirketlerinin üniformasını giydiremiyor. Beyaz önlükle, DOKTOR- HEMŞİRE üniforması gibi giyerek gezinenler, müdür, daire başkanı, genel sekreter özel kaleminde sekreter gibi masa başında değerlendiriliyorlar. Kanunsuz, usulsüz değerlendirmeler yüzünden iş yerinde çalışma barışı bozuluyor. Onu da geçelim.

Bu kişilerin de insan olduğunu unutmayacağız. Geçen yıl defalarca yazdım. YEMEK sektöründe çalışanlardan zorla senet alınıyor, 10 bin liralık senetler dedim. Bu işe bakan KONTROL TEŞKİLATI, MUAYENE TEŞKİLATI başta olmak üzere, işin tüm amirleri o yerli olmadılar. Yine o yerli olmuyorlar. Çünkü herkes bir düzen içinde, başkasının düzenine karışmıyor. Ama birde devletin düzeni var. Bu düzene uygun çalışmak ve çalıştırmak MAKAM üstlenen ve makamlarda oturanların görevi ve sorumluluğu. Hani nerede?!

MDH yemek şirketinde işçilerden zorla senet alımı işi 2011 de yazdık, 2012 yılında patladı.

İşçilerden CEM ÇELİK- GÜNAY SAĞLIK- İCBAL BAĞ ALİ- AHMET CAVİT ÜNAY – VANİ EFTEKİN- HASAN ŞAHİN- HATİCE SUCULAR – MUSTAFA ANURSAL- RECEP YAĞMURKAYA- HAVANA KÜÇÜK- AYŞE ALAKABAK- YÜKSEL ERGEN- OKAN YILDIRIM- SALİHA KARAK- SEVGİ HARMANDA- FATMA KEZER- YAKUP EVREN HANİFİ DÖNER- MEHMET BOYRAZ- BAHAR ALTUN- NURİYE SEHER- YETER ZÜLFİKAR- AHMET SAĞLIK- HATİCE ÇELEBİ- HAYDAR AYNA- İBRAHİM BELEN- MUZAFFER GEÇGEL- MAHMUT BİNİCİ- SEMİHA DEMİR- EYÜP DÖNER- TESLİME YILDIZ  şu an içerde iş yapan firmanın yöneticilerinin yönlendirmesi ile konu hakkında şikayetçi oldular ve savcılığa verdiler. Ortada bedelsiz senetler var. İade etmeme var. Basit tehdit var. Kullanma suçlaması var. Savcılık olayı tahkike aldı. 29.11.2012 günü yapılan şikayette kendilerinden senet alındığını ve bu senetleri geri vermediklerini beyan ettiler. Savcı olayı araştırdığında senet alım olayının doğru olduğunu, ancak senetlerin kullanılmadığını, kimin aldığının belli olmadığını, tarafların birbirini suçladığını, işin hukuki yanının olduğunu ve şu ana kadar kullanılmadığı için suç oluşmadığını, bu nedenle bu husus da dava açılması gerektiğine kanat getirerek ilgililere 17.1.2013 günü karar vererek tebligat yaptı.

İşçiler senetlerini alamadıklarına mı yansın, şikayetçi oldukları eski şirket ortakları ile kötü olduklarına mı yansın, yoksa içeride şu an kendilerine gidin şikayetçi olun diyen ve eskiden eski şirkette yöneticilik yapan kişi ile düştükleri duruma mı yansın. Çünkü savcı onu da şüpheliler arasına aldı. Alınan ifadelerde o senetleri onun bilgi ve gözetiminde alındığı da ortaya çıktı. Neyse. Demek ki SENET ALINMA İŞİ DOĞRU İMİŞ. DEMEK Kİ YALAN YAZMAMIŞIZ. DEMEK Kİ VAKTİ İLE BİZ YAZDIĞIMIZDA OLAYA MÜDAHALA EDİLSE İDİ, O İŞÇİDEN BU SENET ALINMAZDI VE BU MAĞDURİYETLER YAŞANMAZDI. Ama yöneticilerimiz sorumluluktan aciz bir şekilde, içerideki firmalarla KANKİ durumda çalıştıklarından işçinin hakkını ve hukukunu arayan yok. Olmadı. O insanlara günah değil mi?

GELEYİM MERSİN TDH İLGİLİLERİNE…

Aslında artık tüm hepsi için KHB genel sekreterine seslenmek lazım. Çünkü artık hepsinin sevk ve idaresinden o sorumlu. TDH ye bağlı olarak çalışan  MEZİTLİ SEMT POLİKLİNİĞİ var. Sözde var.  Mezitli halkı bir çare amacıyla buraya koşuyor. Burasını hastane olarak görüyor ve il merkezindeki diğer hastaneler yerine buraya koşuyor. Zaten diğer hastanelere gidecek olsa 2- 3 dolmuş değiştirecek hem zaman kaybı, hem madden kayıba uğruyorlar. Fakir halk ne yapsın. Buraya koşuyor. Ancak burada büyük eksiklikler var. Ve bu eksiklikler bir türlü giderilmiyor. ORTOPEDİ DOKTORU VE BÖLÜMÜ OLMADIĞINDAN GELEN HASTALAR FİZİK TEDAVİ, DAHİLİYE GİBİ POLİKLİNİKLERE YÖNLENDİRİLMEKTE BU ŞEKİLDE HASTANEYE GELİR ELDE ETMEYE ÇALIŞIRKEN HASTA SAĞLIĞI HİÇE SAYILMAKTADIR. ÇOCUK POLİKLİNİĞİ HAFTA BİR GÜN HİZMET VERDİĞİNDEN HASTALAR 2-3 VASITA DEĞİŞTİREREK GÜNEYKENT SIRTINDAKİ KADIN DOĞUM VE ÇOCUK HASTALIKLARI HASTANESİNE GİTMEKTE YADA 14 YAŞINDAN KÜÇÜK HASTALAR OLMALARINA RAĞMEN KBB, DAHİLİYE GİBİ POLİKLİNİKLERE YÖNLENDİRİLEREK DOKTORLARIN PERFORMANS HIRSINA HASTANIN TEDAVİSİ DÜŞÜNÜLMEDEN YÖNLENDİRME YAPILMAKTADIR. HASTA SAYISINDA ARTIŞ OLMASINA RAĞMEN BU GÖRMEZDEN GELİNEREK KAN ALMA LABORATUVARINDA ÇALIŞAN PERSONEL SAYISI AZ OLMASI SEBEBİYLE ÇALIŞANLAR NE KADAR AZİMLE ÇALIŞSA DA LABORATUVAR ÖNÜNDEKİ YIĞILMAYI ENGELLENEMEMEKTEDİR. AYRICA KAN ALMA İŞLEMİ SAAT 11 DE SONA ERDİĞİNDEN BU SAATTEN SONRA GELEN HASTALAR MAĞDUR OLMAKTADIR. POLİKLİNİK SORUMLU HEKİMİNİN SORUMSUZ DAVRANDIĞI ODASINDA SİGARA İÇTİĞİ, HASTALARLA AZARLAR BİÇİMDE KONUŞTUĞU, PERSONELİ SÜREKLİ AZARLADIĞI SÖZ KUNUSUDUR. YETERLİ SAYIDA TEMİZLİK PERSONELİ OLMADIĞINDAN TUVALETLER VE HASTANE FİZİKİ ORTAMI PİSLİK İÇİNDE. BANKOLARDA YETERLİ KAYIT ELEMANI OLMADIĞINDAN KAYIT İÇİN BAŞVURAN HASTALAR AŞIRI DERECEDE YIĞILMA YAPMAKTADIR. ACİL İÇİN BASİTTEN DE OLSA BİR ÜNİTE OLMADIĞINDAN, BAŞVURAN HASTALAR KORİDORDA YA DA BANKTA AMBULANS BEKLEME DURUMUNDA KALIYOR. RÖNTGEN CİHAZI YETERSİZ OLDUĞUNDAN FİLM ÇIKANA KADAR ÖZELLİKLE BEL-SIRT FİLMLERİNDE 2-3 KEZ TEKRAR ÇEKİLMEKTE BU DURUMDA HEM HASTALARIN HEM DE ÖZVERİYLE ÇALIŞAN RÖNTGEN TEKNİSYENİ ARKADAŞLARIN SAĞLIĞI TEHLİKEYE ATILMAKTA. AYRICA RÖNTGEN ODASI ÇOK PİS VE HAVASIZ OLUP SEBEBİNİ SORDUĞUNUZDA BİRİKEN BANYO SOLÜSYONLARININ YAYDIĞI ASİT KOKUSU OLDUĞU VE BANYODA HAVALANDIRMA OLMADIĞI CEVABINI ALIYORSUNUZ. HASTAHANE ARŞİVİ MEZİTLİ POLİKLİNİĞİNE TAŞINMAKTA YANLIZ BU TAŞIMA İŞLEMİ DEVLETİN BELGE VE DOSYALARI OLMASINA RAĞMEN TAŞERON İŞÇİLERE YAPTIRILMAKTADIR. POLİKNİK MUAYNE SAATİ SAAT 9 DA BAŞLADIĞINDAN HASTALAR MAĞDUR OLMAKTADIR. 182 DEN RANDEVU ALAN HASTAYLA NORMAL KAYIT GELEN HASTALARA AYNI SIRA NUMARASI VERİLDİĞİNDEN HASTALAR ARASI ÇOK SIK MÜNAKAŞA YAŞANMAKTA. FİZİK TEDAVİ ÜNİTESİNDE ÇALIŞAN ARKADAŞLAR GAYET GÜZEL İLGİLENSE DE ÇOK SONRAYA RANDEVU VERİLMESİ HASTALARI MAĞDUR ETMEKTE. ÇALIŞANLAR ARASINDA FORMA KARGAŞASI VAR. ŞÖYLE Kİ FORMALAR RENGARENK OLDUĞUNDAN KİMİN HANGİ BİRİMDE ÇALIŞTIĞI KİM DOKTOR KİM HEMŞİRE, KİM TEMİZLİKÇİ, BİLGİ İŞLEMCİ ANLAMAK MÜMKÜN DEĞİL. ÇÜNKÜ YAKA KARTLARI TAKILMIYOR. TAKILSA DA DÜZGÜN TAKILMIYOR, TERS ÇEVRİLİYOR. KONTROL EDEN YOK… Daha çok sıralayabilirim. MEZİTLİ semt polikiliniği bir alem. Yetkililer sırf para kazanalım demişler bir yer açmışlar. Ama hizmette verim, kalite yok. En önemlisi MEZİTLİ ARTIK ÇOK BÜYÜDÜ. O nüfusa göre oraya tam teşekküllü bir DEVLET HASTANESİNİN hizmete girmesi lazım. Göstermelik semt polikilinikleri ile bu iş yürümez. Yürümüyor işte. Bu gerçekleri Mersin de ilgili ve yetkililer neden görmüyorlar. Hadi onlar görmüyor, tepedekiler niye görmüyor?!

WEB sitesi dedik, yüz kez yazdık. Nihayet WEB sitelerinin tasarımlarında bir değişikliğe gidilmiş. İsimler değişmiş. Buradan bir öneri yapalım. Bir örnek site yapsınlar, o sitenin tasarımını tüm hastaneler kullansın. Sadece adlarını değiştirirler, tasarımdaki içerikler aynı olur, kullanmak ve güncellemekte kolay olur. Ayrı ayrı tasarımlar ve içerikler ile baş edemiyorlar, yanlışa düşüyorlar, site güncellenmekten uzak kalıyor.

Bu hatırlatmadan sonra, geleyim sitelirin durumuna. MDH ve TDH nin sitesi evlere şenlik. Tarsus ve diğer ilçelerde öyle. Güncelleme yok. Bilgiler eski. O hastane ile ilgili bir bilgiye ulaşmak isteseniz, hep eski bilgiler var. Eski müdür, eski başhemşire, eski doktorlar gözüküyorlar. Bunları neden düzeltmiyorsunuz dendiğinde, bu işler için eleman yok, adam bulamıyoruz deniyor.

Eee tabi, siz bilgi işlem taşeron elamanını gerçek işinde değil sekreterlikte, arşivde, masa başında özel işte çalıştırırsanız, bu devlet işinde ve kamuya yararı olacak işlerde adam bulamazsınız! 

O kişilerin işi bu işte. Bu işle meşgul olacaklar, sizin çalışmalarınızı, yüzünüzü dünyaya yansıtacaklar. Ne yapıyorsunuz, nasıl çalışıyorsunuz, günlük her iş ve işlemi kamu ile paylaşacaklar ki, AÇIKLIK- ŞEFFAFLIK- SAYDAMLIK- REKABET- DÜRÜSTLÜK gibi ilkeler yerli yerine otursun. Hani nerde?

Bir türlü yapmıyorsunuz.  Hastanalerin SATIN ALMA BİRİMLERİ önem arz ediyor. Yürürlükteki mevzuat ve kanunları gösterip buradaki satın almaları, ihaleleri, doğrudan alımları kendi kurum web sitenizde gün gün açıklamıyor, detaylarını koymuyorsanız, ilgili alımların İDARİ VE TEKNİK ŞARTNAMELERİNİ buraya atıkça yerleştirmiyorsanız, kiminle anlaştınız, nasıl anlaştınız, ne zaman sözleşme imzaladınız, süresi ne bunu oraya koymuyorsanız, bunlar güncellenmiyor ise, KAMUNUN DENETİMİNDEN VE KAMUNUN BİLGİLENMESİNDEN rahatsız oluyorsunuz demektir. O zaman DOĞRULUK- DÜRÜSTLÜK- ŞEFFAFLIK- HAK VE HUKUK gibi kavramlardan bahsetmeniz doğru olmaz. O kadar yazıp uyarmamıza rağmen, işin devletin işi olmasına rağmen, yapıldığına devletin zararı değil kazancı olacağı bilinmesine rağmen, İHALELERİN İLAN METİNLERİ, İDARİ VE TEKNİK ŞARTNAMELERİNİN KİK’E BİLDİRİLDİĞİ TARİH İTİBARİ ELE KURUMLARIN KENDİ WEB SİTELERİNE KONMAMASI şüphe ve endişeler yaratıyor. 

Hakkını yemeyelim. MERSİN KADIN DOĞUM VE ÇOCUK HASTANESİ bu uyarılarımızı dikkate almış ki, satın alma ile ilgili kurum veb sitesine güzel bir düzenleme yapmış. Girdiğiniz vakit, İHALE İLANI, İLGİLİ İŞİN İDARİ VE TEKNİK ŞARTNAMESİNİ ve ihale dökümanını aynen görüyorsunuz. Bu hassasiyetten dolayı KADIN DOĞUM VE ÇOCUK hastanesi yetkili ve sorumlularını kutlarım. Demek ki oluyor. Olmamasını gerektiren bir şey yok. Esasında bu idarecilerin ve yöneticilerin bakış açısında. Eğer idareci ve yönetici kendinden emin ise bu belirttiğimiz hususları yayınlamakta hiçbir behis görmez. Bakın kadın doğum bunu yaptı. Helal olsun. Diğer hastanelerimizin yönetimleri neden bunu yapmıyor, neden şeffaf olamıyorlar?! Yapacağınız tek şey bir bilgi işlem elemanını bu işe tahsis etmek ve günü gününe satın almadaki ihaleleri güncellemek, hastanedeki tüm işlemleri güncellemek, web sitesini güncellemek olmalı. Bu zor değil. Dediğim gibi bir tek tasarım ve içerik geliştirin. Bunun isim ve ünvanı değiştirilerek tüm size bağlı hastanelerde kullanın. Ve veri tabanı aynı olunca da, güncellemek, hastaneler arasında kordinasyonu sağlamak, bilgi kirliliğini ortadan kaldırmak daha kolay olur. Ayrıca birbirini takip ederler, eksiklerini görürler düzeltirler. Ayrı ayrı tasarımlar, ayrı ayrı yönetim panelleri olunca, ayrı ayrı adamlarda bu işin içinden çıkamıyor, sorun yaratıyorlar. Gelin bu işte de birlik ve bütünlüğü sağlayın.

Bir önemli husus daha aktarmak isterim. MERSİN merkezdeki ilçelerdeki özel hastaneleri ve özel tıp merkezi ve polikilinikleri gezin. İğne yaptırma dedğimiz ENJEKSİYONU kaç paraya yapıyorlar bir bakın. Basit bir iş. SUT da fiyat belli. 1,5 liraya mal olacak işte 2,5 lira ila 10 lira arası para alınıyor. Fatura yok, fiş yok. Gidin kontrolü sıklaştırın. Gece ansızın denetime çıkın, gözünüzle görün. Ama yapmıyorsunuz. Niye? Arkadaşlarınız, yakınlarınız, tanıdık bildikleriniz (!) ayıptır, yazıktır, günahtır. Vatandaş gece gidecek sağlık ocağını bulamıyor. (eski adıyla yazdım) Hastaneye gidecek olsa iki dolmuş değiştirecek. Mecbur kalıyor buraya gidiyor. Birde iğne yapılırken özen gösterilmiyor. Devir değişti. Kuru pamukla iğne yapacağınız  alanı silip, sıvıyı toza karıştırdığınız iğnenin ucunu değiştirmeden deforme olmuş o uçla iğneyi enjekte edince hastayı bağırtıyorsunuz. Canını yakıyorsunuz. Oysa değiştirseniz ne olacak? Maliyeti ne? Önce alkolle silseniz, yada orasını uyuşturan spreyler var, maliyeti ne? Kaç kuruş? Enejksiyondan sonra bant yapıştırsanız neye mal olur? Yapıştırmıyorsunuz, insanın iç çamaşırı rezil oluyor. Bana ne diyemezsiniz. İnsan sağlığı herşeyden önemli. Ve buna para alıyorsunuz. Öyle ise saldım çayıra mevlam kayıra mantığı ile denetim değil, adam gibi denetim yapacak ve bu işleri önleyeceksiniz. Vatandaş bunları bilmiyor. Canımı acıttı diyor. Canı bundan acıyor. İğnenin ucu deforme olmuş cildini yırtıyor. Onu değiştirmekten kaçıyor, hastaya eziyet ediyor. Kuru pamukla cildini siliyor. İğneden sonra oraya eski usul pamukla biraz tut diyor. Niye rolbant yapıştırmıyorsunuz? 4 lirayı, 5 lirayı, 10 lirayı alıyorsunuz. Fişte yok, faturada yok. Basit bir sinema bileti gibi iç fiş kesip onuda iğneyi yapan kişiye geri aldırıyorsunuz. Kaçağın, göçeğin haddi hesabı yok. MALİYE yetkilileri ile beraber bu özelleri denetleyecek olanlar bir ekip kursun gece baskınlar yapsınlar. Bakın kaçağın boyutunu, rezaletin boyutunu kendiniz görün.

ÖTE YANDAN Devletin hastaneleri de, sağlık merkezleri de vatandaştan para almıyorlar diye onlarda bu işe özen göstermiyorlar. Devletin hastanesi ya, para almıyorlar. Anladık ta, SGK dan alıyorsun. Kayda giriyorsun, performans parası alıyorsun. Vatandaşın canını niye yakıyorsun? Sende iğne ucu mu yok, enjektör mü yok? Vatandaş iğnesi ile enjektörünü getiriyor, sadece kalçaya yapacakken iğne ucunu değiştirecek, Alkolle temizleyip, sonra kurulayıp enjekte yapacaksın, çıktıktan sonra bir bant yapıştıracaksın. Diyelim ki özen gösterdiniz uyuşturucu spreyde sıktınız. Maliyeti ne?  Hepsini toplayın 25 kuruş yapar. Siz SGK dan bu iş için 1.8 lira alıyorsunuz. Ayıp değil mi? Vatandaşa niye hor davranıyorsunuz? Vatandaşa neden çile çektiriyorsunuz, canını yakıyorsunuz? Hem sağlık da kaliteli ve özenli hizmeti sunmayacaksınız, hem vatandaş sesini yükseltiğinde, kaba davrandı diyeceksiniz. Olmaz. Önce siz vatandaşın hak ettiği insanca, uygarca hizmeti sunun. Bu sunumu sağlayın.

www.haberanaliz.net
CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ. Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız. CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ ADRES:batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com