Çok Çalışmalıyız Çok!!!

Gerçekleri ne zaman görecegiz?

Dünya hızla yenileşiyor ve siyaset de yeni çizgiler içine giriyor.

Yapılan seçimlere baktığınızda aşırı sağ siyasetin AB ülkelerine hakim olduğunu görüyorsunuz.

Çok uluslu devletler yeni dünya düzeni için akıl yorarken, biz halen ülkemizdeki siyasetin uyduruk işleri ile meşgulüz.

Cumhurbaşkanı ile CHP liderinin görüşmesini 20 gün tartışıyoruz.

Cumhurbaşkanının Ayşe Ateş ile görüşmesini 20 gün tartışıyoruz.

Ekranlarda sabah kuşaklarındaki KADIN ROĞRAMLARI BİR REZALET.

Ahlaksızlık, iffetsizlik almış başını gidiyor.

Milyonlarca genç okumuşlar işsizler, iş beğenmiyorlar, herkes okuduğu şekilde masa başı iş istiyor, ara eleman yok, usta çırak ilişkisi kalmamış, sanayide çırak ve kalfa yok…

Küçük esnaf bitmiş durumda.

Orta ölçekli esnaf can çekişiyor.

Sanayici, yatırımcı, üretimci kan ağlıyor.

Hepsi piyasanın sahtekarlığı, üç liraya değil 5 liraya satma arzusu ve denetemlerin eksikliği yüzünden.

Dünyanın her yerinde gıda fiyatları ucuzluyor, bizde rekor zamlar üst üste geliyor.

Arz ve tedarik krizi bütün dünyada gıda fiyatlarına zirve yaptırdı.

Ancak bütün dünyanın aynı anda yaşadığı gıda krizi kaynaklı fiyat artışı sadece ülkemizde bir türlü bitmek bilmedi.

Arz ve tedarik sıkıntıları azalınca gıda fiyatları dünyanın hemen hemen bütün ülkelerinde düşmeye başladı; Türkiye hariç...

Sahtekarlar ve tamahkarlar çetesi el ele verip milleti soyuyorlar ve bunu sıkı denetleyen yok.

Herşeyi hükümete yükleyip, suçlamak adil değil.

Hükümetin yapması gereken, DENETİMİ ARTTIRMAK!!!

Hem de her konuda, her işte, denetimi sıklaştırıp arttırmak.

Piyasayı yangın yerine çevirenler üç beş namussuz kartel, holding, sermaye sahibi bezirgan…

Başa dönüyorum.

Küresel güç politikalarının İslam ülkeleri üzerine oynadıkları oyunlar son 30 senedir korkunç boyutta.

Biz de bir islam ülkesiyiz.

Dibimizde yaşanan oyunlar, küresel güçlerin politik oyunlarıdır.

Bunları iyi çözmek, kendimize rota belirlemek zorundayız.

Ortadoğudaki etnik ve dini sorunların başında İsrail geliyor.

İsrail o küçücük minicik devlet hali ile tüm dünyaya yön vermek için elinden geleni yapıyor.

Biz bizdeki İHA- SİHA yada savunma sanayinde gelişen yenilikleri hazmedemiyoruz, her işi ve piyasadaki yangını da bahane ederek yapılan güzel işleri görmezden geliyoruz.

Lafa geldi mi, hak hukuk adalet diyoruz.

Ama olaylar karşısında, icraatlar karşısında adil olmayı beceremiyoruz.

Sıkıntı burada.

Kötüyü söylüyorsak, iyiyi de söyleyeceğiz.

Avrupa Birliği süreci içinde TÜRKİYE’de çok güzel gelişmeler, yaşamsal edinimlerde oldu.

Niye bunları görmezden geliyoruz.

Türkiyenin etnik yapısına bakmadan, Türk halkının dirlik ve düzenlik kavgası var diyerek, bunu dini olgularla kaşıyarak, bizi doğu ve batı kıskacına alıp bir cenderenin içine sokarlarken, kendileri Büyük orta doğu projesi ile Büyük israli projesinin hedeflerine adım adım yüroyarlar.

Biz ne yapıyoruz?

“Avrupa Birliğinin neresindeyiz” diye halen tartışıyoruz.

Yahu 20 sene önce ister alsınlar, ister almasınlar, AB’nin dağılacağını, bunun da ekonomik sebeplerden dolayı olacağını söyleyip yazdığımda kimse o yerli olmadı.

Bakın İngiltere geçen yıllar ayrıldı.

Siyasetteki yeni şekillenmelere bakın, aşırı sağ siyaset hakim oluyor.

AB’yi bundan sonra göreceğiz.

Dağılma süreci hızlanıyor.

Biz orada olsak ne, olmasak ne?!

Biz ayaklarımızın üzerinde, kendi kendimize yettiğimiz gibi, çağa ayak uyduran, gelişmiş ülkelerin gerisinde kalmadan ve hatta onlara örnek ve öncü olacak şekilde çalışmalara aralıksız devam etmeliyiz.

Bize yakışın laf ebeliği ve cambazlığı değil, çalışmak, hemde çok çalışmak.

Baki Selam Ve Dua ile.