haberanaliz
Nöbetçi GAZETECİ

Nöbetçi GAZETECİ

Mail: ng.analiz@gmail.com

Devlet idaresi MİYAVLAYANA dikkat edecek...

Bu başlığı niye attım?

Biliyorsunuz KEDİLER vardır.

Hepsi birbirinden sevimli…

Kimi açlıktan miyavlar, kimi tokluktan…

Yani…

Bir kedi var, çöp bidonunun etrafında döner miyavlar, açtır.

Diğeri karnı toktur, dama çıkar, hem şey eder hem bağırır.

Miyavlar…

Öncelikle Yüce Allah hiçbir canlıyı açlıkla terbiye etmesin. Burada anlatmak istediğimiz mesele, hep yiyecek içecek, dama çıkıp miyavlayacak…

Bizim sıkıntımız damdaki kedi ile (!)

Burası işin teşbih bölümü…

Devamlı olarak kamu kurum ve kuruluşlarındaki İHALE ve ALIMLARI dile getiriyoruz.

Sürekli aynı firmaların iş almasını bir tesadüf mü diyoruz...

İhale birimlerine çöreklenmiş olan amir- memur- işçi el ele vermişler, devletin tırtıklanmasını seyrediyorlar, niye ki, diyoruz...

Senin başka işin yok mu diyorlar!!!

Topluma karşılıksız hizmette, bir ibadettir diyoruz...

Muhabbetullah ve Marifetullahı bileniz.

Öncelikle şunu bilmek gerekir ki;

Muhabbetullah:

Allah-ü Teâlâ’nın kemâl ve cemâlini idrak ve takdir oranında kalpte oluşan ilâhî bir nurdur.

Bu muhabbet ile insan ruhu, kederlerden ve hüzünlerden kurtulur.

Safî neşe ve huzura kavuşur.

İnsan ruhunu erdeme ulaştıran sebeplerin en sağlamı, Allah sevgisidir. 

Cenâb-ı Hak, insanın kalbine sonsuz bir muhabbet kabiliyeti yerleştirmiştir.

Bu sonsuz muhabbet, ancak zât ve sıfatlarıyla sonsuz kemâlde bulunan Allah içindir.

Yani, insana lütfedilen bu sevgi kabiliyeti Allah’ı sevmek içindir.

Marifetullah:  Marifet, tanıma, bilme demektir.

Marifetullah, Allah’ı Kur’anın bildirdiği gibi tanıma, sıfatlarını, isimlerini ve bunların sonsuz kemalde olduğunu bilme, İlâhî hakikatlere vakıf olma, şeklinde özetlenebilir.

Allah’a inanan insanın kalbi imanla nurlanmıştır.

Bu, kör gözün açılmasından, işitmeyen kulağın duymaya başlamasından çok ileri bir inkişafla ruhun, Rabbine kavuşması, Ona inanması ve kendini Onun mahlûku bilmesidir.

Şimdi sıra, Onu tanıma vadisinde mesafeler almaya gelmiştir.

Kur’an-ı Kerim, mümine daima marifet dersleri verir.

Allah’ın adıyla başlar ve hemen Allah’ın Rahman ve Rahim olduğunu bildirir.

Bu bir marifettir, yâni Rahman ve Rahim olarak Allah’ı tanımaktır.

Nefsin arzularının çirkin sayılması, bunların vahyin hakikatlerine ters düştüğü içindir.

Yoksa nefis de kalp gibi hakikati arzu edecek bir seviyeye ulaşmışsa, bu çok güzel bir durum olur.

Nitekim bir hadis rivayetine göre Peygamberimiz (a.s.m) şöyle buyurmuştur: “Hevası/nefsinin arzuları benim getirdiğim gerçeklere tabi olmadığı sürece herhangi biriniz tam iman etmiş olamaz.” (Kenzu’l-Ummal, h. No: 1083)

Rabbimizden, Onun sevgisiyle yaşayan bir insan olmak için dua edebiliriz.

Fakat bunu yaptığımız zaman, kendimizi şımarıklığa götüren bir çizgiden uzak kalmaya dikkat etmeliyiz.

Çünkü sevgi-iştiyak davası büyük bir davadır.

Sevginin aynı zamanda naz makamına götürecek yan etkileri de vardır.

Bizim kanaatimize göre, Sevgi algılamak kadar saygı ve takvayı algılamayan kimsenin her an kayması mümkündür.

Bu sebeple Efendimizin (asv) şu kapsamlı duasını yapmak, bu konudaki isteklerimizi bu dua ile seslendirmek kulluğa, tevekkül ve teslimiyete, tevazu ve mahviyete çok uygun olduğunu düşünüyoruz.

Dua -sizin de bildiğiniz gibi- şudur:

“Allah’ım! Bana hakkı hak olarak göster ve ona uymayı bana nasip eyle! Batılı da batıl olarak göster ve ondan uzak durmayı bana müyesser eyle!”

Amacımız Allah’ın rızasını gözeterek DEVLETE, MİLLETE ALLAH’IN YARATTIKLARINA elimizden geldiğince faydalı olmak, hizmet etmektir.