DEVLETİ SOYDURMAYIN!

Kamu kurum ve kuruluşlarında birçok yerde ihaleler yapılıyor. Bunun ilgili kanunları var. Ancak uygulamada birçok yanlışlar yapılıyor, usulsüzlükler yapılıyor, yolsuzluklar, fahiş fiyatla alım, kamu zararının oluşturulduğu da oluyor. Tüyü bitmedik yetimin hakkının olduğu şehitlerimizin hakkının olduğu devlet kasası olan kamu kaynağının hor ve israf edici şekilde kullanmamak lazım geldiğine inandığımızdan bu hususta bir fikir ortaya atmak istedik. Kabul görür görmez o ilgili ve yetkilinin işi.

Önceki hafta bir dostum kanalı ile Mersin Tırmıl sanayi sitesine gittim. Orada bir esnaf kardeşimle tanıştım ve gerekirse ismini de veririm ama kendisinden izin almadığım için vermiyorum, piyasa ile ilgili muhabbetimiz oldu. Ekonomiyi konuştuk, işlerini konuştuk, hal hatır yaptık.

Kısadan öz bir olay aktarayım. Esnaf kardeşim şöyle dedi. “Abi piyasa çok zorda ve darda. Esnafın hali, sanayicinin hali perişan. Yanımızda çalıştırdığımız işçinin elemanın ücretini vermekte, sigorta ve vergileri ödemekte zorlanıyoruz. Çek senet geri dönüyor. Nakit sıkıntısı yaşanıyor bunlar gerçekler. Saniyede herkes boş oturuyor. Beni soracak olursun bende piyasadan dertliyim iş yapamıyorum. Ancak bazı büyük özel kuruluşlar var. Bunlar artık üç teklif modeli işinden vazgeçtiler. Eskiden gelir piyasadan uydur kaydır teklif alır, sözde piyasa araştırması yapıyorlar, yaklaşık maliyet belirliyorlar, sonra gider işi istediklerine verirlerdi. Şimdi bu büyük kuruluşlar bir sistem geliştirdi. İş bilgisayar ortamına döndü. Bir program var. Abone oluyorsun. Bu büyük özel kuruluşların işleri önüne düşüyor. Şurada şu iş var, özelliği, evsafı, teknik ve idari şartnamesi şu, her şey belli. İhale dosyasını her şeyi ile görüyorsun. Oturup teklifini hazırlayıp elektronik ortamda bunlara veriyorsun. Süresi var. O süre içinde senin gibi bu işe talip olan herkes aynı şekilde teklifini hak hukuk çerçevesinde adil bir şekilde veriyor. Kimse kimsenin verdiği teklifi görmesi mümkün değil. Süre dolduğunda sistem kendiliğinden açıyor ve ilgili kurum ve kuruluş en uygun olana işi veriyor. Teklifin değişmesi, işe hile karışması mümkün değil. İhale sonucu açıklandığında tüm teklif verenler ne teklif vermişler ve kimde nasıl kalmış görüyor. İtiraz edilecek tarafı da kalmıyor. Torpilde yok. Şunu şu adama verin telkini de yok. Kim iyi yapacaksa, şartlara uyacaksa ve uygun fiyat vermişse işi o alıyor. Allah’a şükür bu iş çıktığından beri piyasada esnafa iş yapamasak da bu tür kuruluşların işini yapıyoruz boş kalmıyoruz üç beş kuruş ile ayaktayız, en azından işçi çıkarmadım, bu gördüğün tesis boş kalmadı” dedi.

Dinledikten sonra bu programı açıp bana gösterin ve izah edin dedim. Kırmadılar açtılar tek tek sisteme nasıl giriliyor, nasıl abone olunuyor, nereden işleri görüyorlar, idari ve teknik şartnamelere nasıl ulaşıyorlar, teklifi oradan nasıl veriyorlar, sonuç nasıl açıklanıyor tek tek gösterip izah ettiler. Ayrıca aldıkları işlerden de bir kaçının geçmişe yönelik işlemlerini gösterdiler. Vallahi şaştım kaldım ve doğrusu çok beğendim. Demek ki istenince oluyor.

Dedim ki, ya kardeş peki bunu özel sektör bulmuş yapıyor da, beş kuruşunu çaldırmıyor israf etmiyor da, devlet niye yapmıyor, devletin kuruluşları da yapsa fıstık gibi olur. Kazık atamaz kimse dedim.

Güldüler ve “abim devletin kamu kaynakları çok büyük. İş siyasi. O zaman birileri Nasıl yiyecek, içecek eş dost kalkındıracak, istedikleri adama işi nasıl verecekler, o zaman yapamazlar ki… Ayrıca bir ara yapacaklardı, baktılar torpil icazet adam kayırma olamayacak ses seda çıkmadı” dedi.

Evet devletimin güzel idarecilerine, yetkili ve ilgili makamlarında oturanlarına, beytül malı korumakla görevli olanlara, tüm Allah korkusu olan ve HAK- HUKUK- ADALET diyenlere sesleniyorum…

Devlet ihale kanununun sık sık değiştireceğinize, elektronik ortamda teklifleri alın özel sektörün yaptığı gibi, devletin kazıklanmasının, önünü kesin ve israfı önleyin. Bunu Allah rızası için yapın. Bu ülkenin kaynakları heba olmasın. Tüyü bitmedik yetimin hakkı, şehidin hakkı çalınmasın. 1 liralık iş 5 liraya yapılmasın. ZOR MU BUNU YAPMAK?!