DÜNYANIN YOKSULLARI BİR KAHRAMANLARINI, CHAVEZ ‘İ KAYBETTİ.

Dünyanın yoksulları bir kahramanlarını, Chavez’i kaybetti. Hayata veda eden Hugo Chavez’in arkasından söylenecek belki de en önemli tümce bu olmalı derim. O,uluslararası sömürüye,daha açıkçası emperyalizmin acımasızlığı karşısında umutlarını yitirenlere ve ezilmişlere,başka bir dünyanın mümkün olabileceğini gösteren bir halk kahramanı idi. Ölümü ile yurtseverler üzüntülerini ifade ederken ABD,Kanada ve Almanya’dan gelen mesajların diplomatik nezaketlere uygun olmadığı bildiriliyor. Türkiye’den bile yapılan açıklamalar,bu anlamda toplumsal bir farklılaşmanın olduğunu gösteriyor.

VENEZUALLA’DA  NELER OLMUŞTU?

Venezualla’da 14 yıldır iktidar olan Chavez Yönetimi ile:

•          Petrol dahil,elektrik ve telekomünasyon gibi önemli sektörleri kamulaştırılmış.

•             Toplum konseyleri ve yerel planlama konseyleri  gibi örgütlenmelerle halkın gücü harekete geçirilmiş.

•             Halkın eğitim düzeyi artırılmış.Üniversiteye gidenlerin oranı yüzde 100’ün üstüne çıkarılmış.

•             Milyonlarca insana bedava sağlık ve eğitim  hizmetleri verilmiş. Yoksulların yaşam koşulları iyileştirilmiş.Seçildiği anda yüzde 25 olan aşırı yoksulluk ,günümüzde yüzde 8.6’a kadar gerilemiş.

•             Devletten emekli maşı alanların sayısı dört kat artmış.

•             Petrol ihracatı 14.4 milyar dolardan 60 milyar dolara yükseltilmiş. Ulusal kaynakların uluslararası tekeller tarafından  sömürülmesine engel olunmuş.

•             Kısaca büyük çoğunluğun dirliği artmış, insanca yaşamaya başlamışlar.

Ve Chavez uyguladığı halkçı politikaların karşılığını almış ve bütün engellemelere karşılık yüzde 80 düzeyinde katılımın olduğu genel seçimlerde  yüzde 55 oy alarak altı yıl için yeniden Başkan seçilmişti.

CHAVEZ OLAYI NE?

Simon Bolivar’ın bağımsızlıkçı sol politikasını temel alan Chavez,bir yandan yerelliği öne çıkaran,bir yandan da kamuculuğun,bir başka deyişle planlı devletçiliğin ağır bastığı bir ekonomi politika uygulamıştı.Ekonomi politikalarında hedef kitle,yoksullar,beyaz renkli olmayanlar,gençler,engelliler,kısaca toplumun üretenleri ve horlananları olmuştu.Chavez,tıpkı Mustafa Kemal Atatürk’ün belirttiği gibi “Cumhuriyeti,kimsesizlerin kimsesi” olarak görmüştü.Dış politikada da mazlum ülkelerden yana tavır almış ve ABD’yi karşısına almaktan kaçınmamıştı.Son seçimlerde,Chavez’in karşıtları ise liberal politikaları uygulayacaklarını söylemişler  ve ABD  ve Avrupa’nın açık desteğini almışlardı.Dünya Bankası Başkanı Zoelick,seçimlerden önce “Chavez’in sonu geldi”diyecek kadar seçimlerin içinde olmuştu.

Dünya’da iktidarı arayan  siyasal partilerin,ABD’den  icazet almak  gibi bir eğilimleri ve uygulamaları vardır.

Buna karşılık,ABD’den  icazet aramak istemeyen  partiler için Chavez’den alınacak dersleri şöyle sıralayabiliriz:

•             Birincisi:Halkın büyük çoğunluğuna hitap edecek,bölüşümde olduğu kadar üretimde de yeni-liberal politikaların dışında halkçı bir ekonomi politikalarını  yerelliği dikkate alarak üretmek .

•             İkincisi:İktidar olunduğunda bu politikaların yaşama geçirileceği konusunda umut ve güven vermek ve bunu kadrolarıyla kanıtlamak.

•             Üçüncüsü:İktidar için icazeti halkın örgütlü gücünden almak.