Mustafa GÖKTAŞ

Mustafa GÖKTAŞ

Mail: mustafagoktas006@gmail.com

Ekranlardaki rezalete DUR demeyecek misiniz?!

Ekranlardaki rezalete DUR demeyecek misiniz?!

Defalarca dile getirdim.

Milletimiz de muzdarip.

Tuhaf, Milletimizin aslı ile ilgisi olmayan, ahlak dışı, iffetsizliğin başrol aldığı, sahtekârlık- dolandırıcılık- kolay kazanmacılık- fuhuş gibi çok sayıda işi özendiren ve toplumu yozlaştıran gündüz kuşağı- kadın programları gibi çok sayıda rezalet program, reyting uğruna, para kazanma amacıyla devam ediyor.

Bir kısım dizilerde öyle.

Ahlaksızlık, iffetsizlik, şerefsizlik normalmiş gibi gösteriliyor.

Gelinim mutfakta, Kaynanam camda, Kayın babam atakta, Eniştem yatakta, Kuzenim koynumda, Yengem kucakta, Abim komşuda... v.s..

Birbirinden iğrenç, dedikodu ve mahremiyetsizliğin yol aldığı, sapkın çok sayıda ilişkinin sergilendiği diziler, gündüz kuşağı programları artık YETER dedirtiyor.

Bundan bir süre önce RTÜK başkanı, “İnancımıza, kültürümüze, örf ve adetlerimize aykırı yapımlar ve bunları pazarlayan iş birlikçileriyle mücadelemiz aralıksız devam edecektir” demiş ve "Batı fonlu bazı medya organlarının aile kurumumuzu parçalamak ve gençlerimizi kişiliksizleştirmek için sistematik olarak yürüttüğü sapkın kampanyaları görmüyor değiliz. İzleme Uzmanlarımız tatilde de çalışıyor. Gözümüz üzerlerinde. İnancımıza, kültürümüze, örf ve adetlerimize aykırı yapımlar ve bunları pazarlayan iş birlikçileriyle mücadelemiz aralıksız devam edecektir" ifadelerini yer vermişti.

Hatta, gündüz kuşağı olarak yer alan ve çoğu zaman da sosyal medyada gündem olan bazı televizyon programları İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya'nın da radarına girmişti.

Yerlikaya. “"Hiç kusura bakmasınlar o yayınlardan hoşlanmıyorum. Bu yayınlarda etik değerlerden sapmalar var. Bazı şeylerin herkesin ortasında konuşmamızın ne anlamı var yani. Bunun Basın-yayın özgürlüğüyle ne alakası var. Suçu aydınlatmak İçişleri Bakanlığı'nın işi. Adaletin tecelli etmesi Adalet Bakanlığı'nın işi. Bizim adımıza kararları mahkemelerimiz veriyor. TV'lerdeki o tür yayınları ben kabul etmiyorum, onlar, değer sapması” demişti.

Siyasilerin çoğu da bunu eleştiriyor.

Ancak iş, sadece lafta kalıyor.

Uygulama, tedbir, önleyici çalışma yok.

TV ekranı, Bilgisayar, Tablet, Akıllı Telefon ekranları birer sihirli kutu gibi...

Gençliği, insanlarımızı olumsuz etkileyen bu tür program, uygulamaların çok ciddi denetimi lazım.

Çağ çocuğumuz kötü etkileniyor.

Biri, Enerjiii diyor, diğer kıvırtıyor, bir diğeri soyunuyor, bir başkası kalçasını, diğeri göğsünü, öbürü bacağını giydiği külotlu çorabını, sütyenini, donunu sergiliyor..

Köylüsü, kentlisi, yaşlısı genci dalmış bu ahlaksızlığın içine.

Para kazanma uğruna ne rezaletler yaşanıyor.

Dur denmeli.

Önlem alınmalı.

Gençlik birbirine benzer oldu.

Kızlara bakıyorum hepsi burnunu, çenesini, yanağını, gözünü, estetik yaptırıyor ve hepsi de birbirine benziyor. Sahte bir güzellik oyunu oynanıyor.

Ve bu kızlar dakika başı o uygulamalarda kısa video yayınlıyorlar, ahlak ve edep dışı işler.

65 -70 yaşındaki kadınların estetik ile gençleşmeye çalıştığı, bununla yetinmeyip en seksi kıyafetler ile kısa videolar çekip paylaştığı bir toplum haline geldik.

Bu ne ya!!

Bu çocuklar bizim geleceğimiz.

Ekranlara ayar vermezseniz, ekranlar milleti AYARSIZLAŞTIRIYOR, bu ayarsızlık da hayra alamet değil.

Elbette teknolojiyi kullanalım.

Ama ahlaksızlık, namussuzluk, iffetsizliği özendirir şekilde değil.