EY PATRONLAR YATIRIMI CEBİNİZDE DEĞİL TOPLUMSAL FAYDADA ARAYIN

Onu bunu bilmem, sadece kar ve para fırsatlarına odaklanan, çalışanlarını ve müşterilerini düşünmeden hareket eden PATRON dönemi de artık sona eriyor.   

Bundan sonra mutlu patronlar, çalışanları ile müşterilerini mutlu edenler arasından çıkacak. Dünyaya, hayata ve insanlara değer katanlar kazanacak. Sosyal girişimciler yıldızlaşacak haberiniz olsun.

Dünyayı saran pandemi süreci boyunca gerçekler bir bir ortaya çıktı. Geçim krizi, iklim krizi kadar tehlikeli. Zenginin daha zengin, fakirin daha fakirliğe yol aldığı dünyamızda, kesin olan şu ki, karını, sermayesini paylaşamayan işverenlerin modası geçti, geçiyor.

Geçenlerde Kale Grubu’nun kurucusu rahmetli İbrahim Bodur adına verilen “Sosyal Girişimcilik Ödülleri” programının 5’inci yıldönümü davetinde, Bodur’un kızı Zeynep Bodur Okyay’ı dinlerken, patronları radarıma alıp, onları yeniden değerlendirdim.

Baktım ki, darılmasınlar ama bizim anlı şanlı bazı iş insanlarının kafası eski, ruhu da geçen yüzyılda kalmış.

Uyanın efendiler, hanımefendiler uyanın..

Siyasetçilere güvenmeyin, onlar hala dünya nereye gidiyor, haberleri yok. Kavga edip duruyorlar.

Şimdi işin özüne gelelim ve Zeynep Bodur Okyay’a kulak verelim. Çünkü aşağıda yazacaklarımı O söyledi.

Uyarıyorum, bir kadın patron olarak söyledi hem de.

Sadece Türkiye değil, bütün dünyadaki gelişmeleri doğru bakış açısıyla izlediği anlaşılan Okyay, etkileyici konuşmasında anlamlı mesajlar verdi. Bu mesajları keşke tüm patronlar ele alıp iyice düşünseler.

Kale Grubu CEO’su ve Başkanı Okyay’a göre gelecek sosyal girişimcilerin elinde. Bunu da şöyle ifade ediyor: “Gençlerin gelecek umutlarını yeşerten, kadınlara eşitlik, dezavantajlı bireylere fırsat veren, engelleri herkes için aşmayı ilke edinen, doğaya sahip çıkan, dünyasına kol kanat geren fikirleri Türkiye’nin geleceği için gündeme getirmeye kararlıyız…”

Bu yoruma imza atalım değil mi?

GELECEK BAMBAŞKA OLACAK

Konuşmasına “Etki”sözcüğünü açarak başlayan Okyay, “Her geçen gün bireysel olarak, toplumsal olarak yaşadığımız dünyaya etkimizin ne olduğunu sorguluyoruz artık” diyor.

Öyle ya, tükettiğimiz besinin, kullanmayı seçtiğimiz dilin, paylaştığımız bilgi ya da ürettiğimiz ürünün, birlikte çalıştığımız insanlar veya kullandığımız teknolojilerin de “mesuliyet” alanımızda yer aldığını, her birinin yalnızca kendimizin değil, başkalarının geleceğini de etkileyeceğini iyi biliyoruz. 

Bu bilgiyi görmezden gelme şansımız ise maalesef yok.  Hayatın değişimine paralel olarak etki potansiyelimiz de değişiyor. Ve buna iyi ya da kötü tarafından bakmak elimizde.

Babası İbrahim Bodur, bugünlerin bir gün geleceğini öngörüyordu ki, daima firmasını yerelden ulusal değerlere, buradan da küresel değer ve algılara göre kurup yönetti.

Ve daha ölmeden kurduğu firmasını tek çocuğu Zeynep Bodur Okyay’a yani bir gence devretti. Onun kendi yolunu izleyeceğinden emindi.

Okyay, başka türlü yapamazdı. Sözü ona veriyorum:  “Gün içinde defalarca duyduğunuz cümleyi ben bir kez daha yineleyeceğim: Hayat değişiyor. Ama bu, hayatın ilk değişimi değil. Sorundan değil sorumluluktan beslenen bir şirketler grubunun lideri olarak ben yeni koşulların doğurduğu eşitsizlikleri sorumluluk alanlarımızı yine, ve yeniden tanımlamak; yarattığımız etkiyi bir kez daha değerlendirmek; yeni çözümler geliştirmek adına davetiye olarak görüyorum.

“Etkinin izlerini karlılığımızda değil, yarattığımız değerde aradığımızda; yatırımı cebimizde değil, toplumsal faydada görebildiğimizde hepimiz için yeni kapılar açabileceğimize inanıyorum. Tüketim kültürünün üretim kültürüne dönüşmesi yalnızca sürdürülebilir kalkınmanın değil, mutluluğun da anahtarı olacak. Kimseyi geride bırakmadan gülümseyebildiğimiz bir dünyanın kapılarını açacak.”

DÜNYAYA İYİ BAKANLAR AKADEMİSİ

Seramik ve savunma başta farklı sektörlerde çalışan Kale Grubu, şimdi Boğaziçi Üniversitesi Yaşam Boyu Eğitim Merkezi BÜYEM’le işbirliği içine girdi ve yeni bir adımla  “Dünyaya İyi Bakanlar Akademisi” adıyla sosyal girişimcilik eğitim programını başlatacak.

Çok iyi değil mi? Ben bu ismi sevdim. Dünyaya İyi Bakanlar Akademisi.

Bu akademi, gelecek yıl hayata geçiyor. Anadolu’nun her  yerindeki  üniversite çağında gençleri sosyal girişimcilik dünyasıyla tanıştıracak. Bu eğitim programın amacı, her sene 150 yeni potansiyel adayın sahaya çıkmasını sağlamak. Bu alanda akıl yoran, emek veren, göğüs geren gençler ne kadar çoğalırsa toplumsal refahın artacağına inanılıyor. 

HANGİ PROJELER KAZANDI?

Kimsenin hakkını yemeyelim. Kale Grubu’nun bu yılki ödüllerini kimlerin kazandıklarını da verelim de sosyal girişimcilik ne anlama geliyor,  yaşlısı genci anlasın..

Erken Aşama Kategorisi - NİVOGO

Arnas Akbaş ve Ali Cem Yücebağ tarafından Şubat 2021’de kurulan Nivogo, moda endüstrisinin bir sebepten (müşteri iadesi, defolu ürün, üretim hatası, teşhir vb.) satıştan çekerek atıklaştırdığı ürünleri, onlar adına yenileyerek, tekrar ‘satılabilir’ hale getiren ve bu ürünlerin satışını kendi satış kanallarında veya marka ortaklarının uygun gördüğü yerlerde gerçekleştiren bir sosyal girişim. Yarattığı ‘atıksız moda sistemi’ sayesinde her yıl imha edilen veya depolarda çürütülen milyonlarca ürünü tekrar ekonomiye kazandırmayı hedefleyen Nivogo, henüz çok yeni bir girişim olmasına rağmen, bugün aylık 60.000’e yakın ürünü süreçlerinden geçirerek atık olmaktan kurtarıyor. 

İleri Aşama Kategorisi – ERİŞİLEBİLİR HER ŞEY

Kurucu ortakları arasında Hale Yıldız, Seben Ayşe Dayı, Serim Berke Yarar’nın yer aldığı Erişilebilir Her Şey, 2019 yılından bu yana engellenen bireylerin topluma eşit katılımını desteklemek için kurumlara erişilebilirlik danışmanlığı sunuyor ve kurumların hem fiziksel hem de iletişimsel olarak daha kapsayıcı olmalarını destekliyor. Erişilebilirliği 360 derece ele alan ve engellenen bireylerin doğrudan katılımının sağlayan katılımcı bir süreç ile istihdamdan kültür sanata kadar farklı alanlarda danışmanlık süreçleri ilerletiliyor. Kurumların yanı sıra toplumsal algıda da bir değişim yaratma hedefiyle sosyal medya hesapları engellilik hakkında bir bilgi ve farkındalık kanalı olarak kullanılıyor.

İşBirliği Kategorisi - FAZLA GIDA & GIDA KURTARMA DERNEĞİ

Olcay Silahlı tarafından kurulan Fazla Gıda, partnerlerinin gıda atığı kaynaklı karbon salımını yüzde 50 oranında azaltmayı amaçlayan teknoloji tabanlı bir sosyal girişim. BM Kalkınma Programı (UNDP), MIT Solve, Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) gibi küresel kurumlar tarafından da desteklenen Fazla Gıda, bugüne kadar 19.000 ton gıdayı kurtarırken 63.000 ton karbon salımı ve 72.000.000.000 litre su kaybının önüne geçti. 2017’den bu yana Gıda Kurtarma Derneği ile hükümet, özel sektör ve kamu nezdinde yürüttüğü farklı ajanda ve projelerle; gıda bağışına yönelik vergi indirimin artması, ayda 1 milyondan fazla ihtiyaç sahibine düzenli bağışın gerçekleştirilmesine öncülük ederek, sürdürülebilir gıda sistemlerinin yaratılmasına katkı sağladı.

Seçici Kurul Özel Ödülü - KADINLARIN ELİNDEN

2018 yılında Sabancı Üniversitesi öğrencileri Mustafa Alp Dumrul, Hande Dumrul ve Muzaffer Alperen Önal tarafından kurulan Kadınların Elinden, Anadolu'daki kadın üreticilerin doğal ve organik ürünlerini büyük pazarlarla buluşturan bir sosyal girişim. Bugüne kadar 400’e yakın kadın üreticinin sesi olarak, Türkiye'deki kadın kooperatiflerinin en büyük platformu haline geldi. Sadece kadın kooperatifleriyle çalışan Kadınların Elinden, aktif olarak Türkiye'nin her yerine birçok fiziksel ve online platformdan hizmet veriyor. Girişimin amacı, sürekli destekledikleri kadın üretici ortaklarıyla çıktıkları bu yolda, doğal gıda denilince akla gelen ilk marka olmak.