haberanaliz
Dr.Binhan OĞUZ

Dr.Binhan OĞUZ

Mail: binhanoguz@gmail.com

Fiyat istikrarında tarımın vazgeçilmezliği

Gıda fiyat artışlarının acımasızlığı
Fiyat istikrarında tarımın vazgeçilmezliği

Son yazımda söylemiş olduğum gibi Memlekete döndüm ve Haber Analiz okurları ile tekrar buluşmak için ekran başına geçtiğimde pazardaki fiyatları balyoz gibi kafama yemiş vaziyetteyim…

Her zamanki gibi karamsarlığa yer vermeyip, ilgili Bakan dezenflasyon süreci başladı, Cumhurbaşkanı yardımcısı "Enflasyonda düşüş dönemi başladı”…demişti diye kendi kendime telkinde bulunsam da yüksek enflasyona karşı hala gözle görülür bir iyileşmenin yaşanmadığını acı bir şekilde yaşayarak görmüş bulunuyorum…

Türkiye ve dünyanın her yerinde insanın en önemli harcama kalemi Gıda’da önemli açmaz devam ediyor.

ilk akla geleni yaptım Gıda da resmi son enflasyon verilerini tekrar irdeleyim dedim; su, süt ürünleri, ekmek zamların en yoğun olduğu kalemler ve en acıklısı  yaz mevsiminde artan üretimle birlikte gerilemesi beklenen meyve sebze fiyatlarında yükselişin sürüyor olması;kiraz, erik, şeftali, karpuz, kavun gibi yaz ürünlerinin fiyatlarını gören kaçmak zorunda.

Son yıllarda mercek altında tuttuğum Arjantin’e dair tespitlerimi bu vesile ile paylaşmak isterim; Arjantin, dünyadaki en yüksek enflasyon oranlarından birine sahip.

Son bir çalışma için temasta olduğum arkadaş, karnını doyurabilmek için Buenos Aires pazarındaki çöp kutularında yiyecek arayan insanları görmek artık sıklıkla rastladığımız bir olay demişti ve tanıdığı bir kaç kadının, kendileri, aileleri ve aynı zamanda komşularının tüketimi, kümesteki hayvanları beslemek ve sebze bahçesini gübrelemek için her hafta yaklaşık yirmi kilo meyve ve sebzeyle pazar çöplüğünden ayrıldığını ilave etmişti.

Üç  yıl kadar önce benzer konu Bursa Karacabey Pazar artıklarını toplayan vatandaşların görüntülerinin insafsız yorum ile yayınlanması ile maalesef gündemimize girmişti…

Zaten, korkumuz bu durumun artması zira bugün yoksulun gıda enflasyonu yüzde 110 olarak anılıyor; DİSK-AR’ın TÜİK verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre, emeklilerde gıda enflasyonu yüzde 86,1 olurken, en yoksul yüzde 20’lik gelir grubuna mensup insanların gıda enflasyonunun ise yüzde 110,1 olarak gerçekleştiği hesaplanmış.

İstanbul Planlama Ajansı’nın (İPA) araştırmasında ise vatandaşın sebze ve meyveyi artan gıda fiyatları nedeniyle daha az tükettiği belirtilmiş.

İPA’nın raporuna göre 2017-2018 döneminde kişi başı tüketilen sebze miktarı 283,1 kilogramken, bu miktar 2022-2023 döneminde 261,7 kilograma düşmüş. 2010’da nüfusun yüzde 57’si her gün bir veya daha fazla meyve tüketirken bu oran 2022 yılında yüzde 36,5’e gerilemiş.2022 yılındaki yazılarımda özellikle bu konuya değinmiş Antalya halindeki ürünlerin en yüksek fiyatlarına dikkat çekmiştim;

Nisan 2022’de 16 (KG/TL) olan domates fiyatı, aynı kaynağa göre Temmuz 2024’de 26-33 (Kg/TL) olup, Starking Elma Nisan 2022’de 9,5 (KG/TL) iken, Temmuz 2024’de 43 (Kg/TL) olarak geçmektedir. Aşağıdaki tablodan canınızın Erik, Kiraz, Biber, hatta sarımsak asla çekmemesi  gerektiğini görebilirsiniz. 


Kaynak: https://www.antalya.bel.tr/halden-gunluk-fiyatlar, 13.07. 2024

Madem Türkiye’nin verileri Arjantin’i çağrıştırıyor devam edelim; Arjantin'de Kasım 2023’de seçilen yeni başkan Javier Milei’nin, fiyat artışları, kronik enflasyon ve borçtan etkilenen ekonomiyi istikrara kavuşturmak için pesoyu %50'den fazla devalüe etmesinin ardından Aralık ayında enflasyonaşırı hızlanarak %25,5'e yükselmişti…

Zaten, OECD, yeni başkan Javier Milei'nin Kasım 2023'te iktidara gelmesinin ardından geçen yılın sonunda fiyatlarda yaşanan artışın ardından, Arjantin için 2024 enflasyon tahminini Kasım ayındaki %157,1 beklentisinden keskin bir şekilde %250,6'ya yükseltmişti.

Ayrıca, OECD, "Türkiye ve Arjantin istisnadır, çünkü önemli ölçüdeki yüksek enflasyon oranları, önceki makroekonomik uygulama ve politikaların doğal sonucudur.” vurgusu ile ülkemizi Arjantin ile aynı kefede değerlendirdiğini göstermiştir.

Yeni Başkan Javier Milei, iktidara geldikten sonra, Arjantin ekonomisi için başlangıçta işlerin 2024'te yüksek enflasyonla birleşen bir faaliyet durgunluğu olan "stagflasyon" ile "kötüleşeceği" konusunda uyarmıştı.

Uluslararası Para Fonu (IMF) de Arjantin hükümetinin "makroekonomik istikrarı yeniden tesis etmek ve büyümenin önündeki engelleri aşmaya başlamak için cesur adımlar attı yorumunu yapmıştı.

Darısı başımıza diyelim ve Türkiye’nin hızı kesilmiş gözüken tarımsal ürün ithalatının tamamen durdurulacağı, tarımda  üretim koşullarının iyileşmesinin sağlandığı günlerin yakın olmasını temenni edelim.

İnsanımız bir yandan gıda fiyatlarındaki artış nedeniyle sıkıntı yaşarken, diğer yandan iç talebi karşılayabilmek için gerçekleştirilen gıda ürünleri ithalatının da çok önemli bir sorun olduğunu defalarca yazmıştık.

TGDF, Özel Ticaret Sistemi (ÖTS) çerçevesinde yayımlanan tarım, gıda ve içecek sektöründedış ticaret verilerine görehttps://www.tgdf.org.tr/turkiye-gida-ve-icecek-sektorleri-dis-ticaret-verileri-ots/ yılın ilk 5 ayında dış ticaret dengesi 2 milyar dolar kadar fazla verdi; bu dönemde en fazla ithal edilen ürün 839,4 milyon dolar ile buğday oldu ve bunu 774 milyon dolar ile soya fasulyesi, 375,6 milyon dolar ile ham ayçiçeği yağı takip etti.

Bu üç ürün, bu yılın ilk 5 ayında toplam ithalatın yüzde 24 kadarını oluşturdu.

Buğday, Ay çiçeği yağı gibi kalemlerin önemli tedarikçisi Rusya ve Ukrayna gıda ithalatımızda (%30) başı çekmeye devam ediyor.  

Yılın başında TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi)’nin bilgilerine göre buğday başta olmak üzere hububat ürünlerinin ekiminde artış bekleniyordu; ülkemizin buğday üretiminde, iklim koşullarının da uygun gitmesi ile, tekrardan şahlanmasını, ve ilk 5 ayda %59 azalmış olan buğday ithalatının sonlanmasını gönülden dileyelim.

Milli ekonominin temelinin tarım olduğunu hatırlatarak elimizdeki büyük zenginlik Tarım ve üreticinin önemininin altını tekrar çizelim.

Tarımda inovasyon ve AR GE‘nin  önemini bıkmadan hatırlatalım ki  ekonomik bağımsızlığımız daim olsun…