Genelge ve emirlere neden uyulmuyor?
Genelge ve emirlere neden uyulmuyor?
Mersin ayrıcalıklı bölge mi?
Burada Bakanlığın emir ve genelgelerinin uygulanmasında neden sıkıntılar yaşanıyor ve neden eksiksiz uygulanamıyor?
Bakınız Bakanlık 2011 yılında 23 Ağustos 2011 de 35801 sayılı Tedavi hizmetleri genel müdürlüğünden emirle, yazı çıkardı.
Konusu ÇEVRE YÖNETİM HİZMETLERİ...
Bu husus da 2 sahifelik bilgi ve emir veren bakanlığın, halen bu konudaki emirlerine, Mersin’deki tüm hastanelerde uygun bir çalışma yapılmıyor.
Daha doğrusu genelgeleri okuyup da şu ana kadar anlayan bir kişi çıkmadı. Yazışmalar oradan oraya sürüp gidiyor.
Bakanlık sürekli İCAP nöbetleri ile ilgilide uyarılar yapıyor. Bu hususta 2 Şubat 2012 günlü 4906 sayılı resmi yazı ortada. İcap nöbetlerine halen eksiksiz icabet edilmiyor. Keyfi davranılıyor. İcap nöbetine ne uyan var, ne uyduran var. İşleri takip eden bile yok.
Türkiye Kamu Hastaneler Kurumu Teknik hizmetler Daire Başkanlığı yazı göndereli aylar oldu. Genel sekreterliklere bağlı kuruluşların web site standartlarını ortaya koyarak, gelişmiş siteler yapılmasını emretti. Ama buna uygun çalışan da yok. Halen kurumların web siteleri farklı ve çeşit, çeşit.. Bizde birkaç kez bu husus da uyarıcı yazılar yazmamıza rağmen Web siteleri yeterli ve tatmin edici bir bilgi ile içeriğe sahip değil. Bu işleri düzeltmek, çeki düzen vermek de kimsenin umurunda değil. Salla başı al maaşı zihniyeti ile görev ifa ediyorlar.
Zaman zaman buradan TAŞERON işçilerinin haklarına değiniyorum. Gerçekten Taşeron işçilerin özlük haklarını arayan, koruyan, sahip çıkan, devlet kademesine rastlamamak üzüntü verici.
Bakanlık Finans hizmetlerinden 28.1.2013 günü 378 sayılı 4 sahifelik bir emir yazı gönderir. Konusu “Hizmet alımları kapsamında çalıştırılan işçilerin hakları”. Ama acaba bu emri kim okudu, kim anladı ve kim uyguluyor? Mersin deki hastanelerde bu genelge içeriğine uygun bir çalışma gözlemlenmiyor. Nitekim Taşeronlar parayı aldıkları halde, işçiye maaşlarını gününde ödemiyorlar. Oysa bu genelgede böyle davranan taşerona gereken cezayı uygulayın diyor. İDARİ VE TEKNİK ŞARTNAMELER KESİNLİKLE HARFİYEN UYGULANMIYOR. Kadroda, bordoda gözüken işçilerin çoğu mekânında değil. Ya taşeronun evinde, yâda özel bürosunda çalışıyorlar. Kimi si karısını, kızını kadroda göstermiş, hiç işe gelmiyor. . Kimse gidip bu taşeron işçilerinin günü birlik yerinde denetimini yapmıyor. Kontrol ve muayene teşkilatları içeriden kendilerine bağlı personeller olunca, onlara da baskı kuruluyor. Keyfi çalışmalar almış başını gidiyor. Oysa Bakanlık gönderdiği emirde işçinin haklarını koruyun. İhale dokümanlarını titizlikle uygulayın diyor. Hani nerede uygulanıyor? Ayrıca hiç ilgisi ve alakası olmayan tipler, şirketin vekâletini taşımayan tipler, kadroda bordroda gözükmeyen tipler mutfakta, idarede firma temsilcisi gibi geziyor.
Halen Fiyat tarifeleri ilgili kurumlarda asılı değil. Hangi iş için hangi ücreti alıyorlar, vatandaş bilmiyor. Bakanlık 22.3.2013 günü 1139 sayılı yazı ile kurum başkanı imzasıyla uyardı. Fiyat tarifesi ve fiyatlandırma prensipleri ile ilgili geniş bilgi verdi, bu kurallara uyun dedi. Genel sekreterliklere bu yazı geleli aylar oldu. Nerede uyulduğunu söyler misiniz?
Çok önemli olan bir husus ise, İHALELERE KATILMAKTAN MEN EDİLME, YASAKLANMA işi. Kurumlara yanlış yapan, hile ve desise ile mal satan, ihalelere fesat karıştıran, edimin ifasına fesat karıştıran tiplerin tespiti ve bunların ihalelerden yasaklanmasını isteyen bakanlık 22.3.2013 günü 2013/04 sayılı 9 sahifelik bir emir genelge gönderdi. Konusu, İhalelere katılmaktan yasaklama işlemleri. Detaylı olarak aktarılan bilgilerde çok çarpıcı ifadeler var. Ancak bu genelgede tam anlaşılmış değil ve harfiyen uygulanmıyor. İhalelerde hazırlanan idari ve teknik şartnamelerin ve ayrıca tüm ihale dokümanlarının bu emre göre daha titiz hazırlanması ve bu emre göre de çalışma yapılması lazım. Ama bu genelgeler Mersin de farklı algılanıyor olmalı ki, farklı işler tezahür ediyor.
Gerek elektrik gerekse su kullanımında israf hat safhada diye defalarca seslendim. Telefon ve akaryakıt giderleri de öyle. Bakanlık Enerji tasarrufu diyor ve bu husus da enerji yöneticisi belirlenmesini istiyor. İsteme ile kalmıyor. 1.4.2013 gün 1300 sayılı yazı ile kurum başkan yardımcısı imzasıyla emir gönderiyor. Enerji yöneticileri oluşturunuz. Bunların içinde enerji yöneticisi sertifikası olanları bulun, yok ise sertifika almalarını sağlayın diyor. Bunun için nitelik, özellik, teknik bilgi ve birikim hepsini de aktarıyor. Şartlarını ortaya koyuyor. Hani bu emre uygun kim çalışıyor? Kim bu konuda ne yaptı, hangi girişimde bulundu?
Hastanelerde ve sağlık kurumlarında önemli bir husus da tıbbi atık meselesidir. Bu hususta tıbbi atıkların kontrolü yönetmeliği vardır ve mevzuat gereği tıbbi atıkların sterilizasyon işlemine tabi tutularak zararsız hale getirilmesi, yakılması veya depolanması gerekmektedir. Bunun ne şekilde kim tarafından yapılacağı yasada bellidir. Ancak Bakanlık 1.4.2013 gün 1301 sayılı finans hizmetlerinden gönderdiği yazıda, dikkat edin, kurallara uygun çalışın ve bize bilgi verin dediği halde, bu husus da kim nasıl bir çalışma yapmış ve yukarıya bilgi vermiş inceleyin.
Çok önemli bir husus daha şudur. Hastanelerde Acil servis nöbet hizmetleri… Bakanlık sık sık uyarır. Örneğin 26.11.2012 gün 3715sayılı 3 sahifelik emir ve genelgesinde, yine 17.12.2012 gün 4290sayılı hastane hizmetleri başkan yardımcılığından gönderdiği 2 sahifelik emir genelgesinde açıkça durumu beyan etmiş ve kurallara uyulmasını istemiş.
Söyler misiniz bu genelge esaslarına Mersin de hangi yerde harfiyen uyulmaktadır?
Yine 24.1.2013 gün 541 sayılı emir ve genelge ile hastane hizmetleri başkan yardımcılından 2 sahifelik bir yazı geldi. Konusu, Zorunlu mali sorumluluk sigortası... Acaba bunu kim okudu? Okuduğundan ne anladı? İcraatta ne yapılıyor? Ve bu genelge içeriği nerede uygulanıyor ve kim uyguluyor?
8.4.2013 gün 1405 sayılı yazı ile kurum başkan yardımcısı imzasıyla “elektronik haberleşme hizmetleri ve elektrik doğalgaz alımları” ile ilgili uyarılar geldi. Acaba bu yazı okundu mu? Okundu ve anlaşıldı ise, Mersin de nerelerde nasıl uygulanıyor?
Ben buradan yazıyorum, yukarıdan beri tarih ve sayısı verdiğim hiçbir genelge ve emir eksiksiz tam uygulanmıyor.
Bu da devlete zarar veriyor.
İş yerinde çalışma barışını bozuyor.
Kurumlara zarar veriyor.
Harcanan para beytülmalın parası.
Yani hazine.
Bu çalışmaların çok hassas yapılması lazımken, yapılmıyor ve yereldeki yöneticiler el ele vermişler bu keyfiyete yol veriyorlar.
Önemli bir ayrıntı ise halen Mersin’deki hastanelerde ve sağlık tesislerinde ki tabelalarda, Türkiye Cumhuriyeti anlamına gelen T.C ibareleri yok.
Bakanlık düzeltin bu işi dediği halde, Mersin’de ağırdan alınıyor, bir türlü düzeltilmiyor.
Esasında Bakanlığın MERSİN için özel ve ivedi olarak bir denetim yapması lazım.
Hastanelerin son 3 yıllarını didik, didik incelesinler.
Performansları, kazanç ve zararlarını incelesinler.
Mersin’deki tüm hastanelerde kazanç yerine zarar var.
Gittikçe de batıyorlar.
Firmalara olan borçlar ödenemiyor.
Doğru dürüst bir hizmet sunulamıyor.
Yapılan alım satımların hiç biri şeffaf değil.
İhalelerin dokümanları ve içerikleri kurumların kendi web sitelerine bile konmuyor.
Gerek hasta hakları için kurulan birimler, gerek kalite için kurulan birimler üstün körü çalışma yapıyorlar.
Hastanede çalışanlar arasında bile hizmet ve sunum için bir memnuniyet araştırması dahi yapılmıyor.
Yemekler, temizlik, bilgi işlem gibi özelleşen hizmetlerde bile çalışanlar kendileri memnun değiller.
Özellikle çıkan yemeklerde kalite ve nefaset düşmüş durumda.
Yatan hastalar, refakatçiler yemek hususunda dinlensinler, memnuniyetin olmadığını görecekler.
Yine içerde çalışan personele sorsunlar memnuniyetin olmadığını görecekler.
Hizmette verim düşmüş. İş yerinde çalışma barışı zarar görmüş kimsenin umurunda değil.
Ehliyet, liyakat olmadan getirilen makam işgalcileri ile yol yürünmüyor.
Bakanlığın bir an evvel bu işlere el atıp düzeltmesi gerekiyor.
Yerelde tahkikat adı altında, inceleme adı altında uyduruk, kıytırık dosyalar açılıyor ve KÖRLERLE SAĞIRLAR BİRBİRİNİ AĞIRLAR mantığı ile dosyalar kapatılıyor.
Bakanlık denetçileri ne işle meşguller?
Bakanlık Mersin hakkında yüzlerce konuyu gündemle taşıdığımız halde, neden sessiz ve gereğini yapmıyor?
Mersin’i idare edenler DEVLETTEN güçlü mü?
Hem siyasiler, hem bürokrasi, DEVLETİN gücünden güçlü mü?
SİZE BU HASTANELER İLE İLGİLİ önemli bir ayrıntı daha vermek isterim.
Biliyorsunuz KHB çatısı altında Genel Sekreterlikler oluşturuldu ve bunlar ile beraber yeni bir yapılanma sürecine girildi. Uzman ve Büro memuru diye alınanlara bakın. UZMAN olarak sözleşme yapılanlar neyin uzmanı, hangi konuda uzman, incelemeye alın. Eş dost, sen ben bizim oğlan mantığı ile UZMAN kadrolarına adam dolduruldu. Oysa Hastanelerin çok ciddi elemanlara ihtiyacı var. Bunların başında GIDA MÜHENDİSLERİ- ÇEVRE MÜHENDİSLERİ- HALKLA İLİŞKİLER UZMANI- OTELCİLİK İŞLETMECİLİĞİ UZMANLARI- BİLİŞİM UZMANLARI, BİLGİSAYAR MÜHENDİSLERİ gibi çok sayıda elemana ihtiyacı var. Gönül isterdi ki bu UZMAN kadroları ve büro memurlukları dağıtımı yapılırken, bu kadrolar doldurulurken, bu işin ehli ve uzmanı olan yukarıda verdiğim meslek dallarından insanlar görevlendirilsin. Çünkü hastanelerin buna acil ihtiyacı var. Özellikle Gıda mühendisleri artık şart oldu. Yedirilen içirilen gıdanın içinde ne var, ne yok, bunu ancak bu işin eğitimini almış olan gıda mühendisleri bilir. Bilişim uzmanları, halkla ilişkiler ve otelcilik hizmetleri uzmanları çok acil gerekli. Fakat onlar bu özellikte kişileri uzman yapacaklarına, eş dost tanıdık bildik doldurdular. Ve işin garibi onları da çalıştıramıyorlar. Çünkü kimi sendikalı, kimi partiden, kimi daire başkanından torpilli… Hadi gel de çalıştır. O zaman ne diye 663 sayılı KHK’yi çıkardınız?
www.haberanaliz.net
CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ. Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.
CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ ADRES:batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com