Gerçekler kimsenin umurunda değil
Dikkat edin ülkemizin gündemi saniyesinde değişiyor.
Ekranlarda tartışılanlara bakın. Aklımızla alay edercesine, ülkenin gerçekleri ile örtüşmeyen hususlar.
Ekranlarda tartışan, soru soran, cevap verenler, KADROLU sanki, hep aynı yüzler.
Bıktık usandık.
Ciddi habercilik yapan yok.
Ciddi program yapan yok.
Açlık, Yokluk, Yoksulluk, Yolsuzluk, İşsizlik, Ekonomik girdap masaya yatırılmıyor, tartışılmıyor.
Ülkede okumuş (üniversite) işsizlik sayısını tartışan yok.
Eğitimin sorunlarını, çıkmazlarını tartışan yok.
Adaletin sorunlarını, yargının halini tartışan yok.
Sağlık sisteminin sorunlarını, sağlığın içinde bulunduğu gerçekleri tartışan konuşan yok.
Devletteki alımlardaki yanlışı tartışan yok.
Kamunun israfını, araç saltanatını, artık amacından sapan devlet büyüğü yâda korunması gerekenler hakkındaki koruma yönetmeliğini değiştiren yok.
Koruma işine korkunç bir bütçe harcanıyor. Neden, niye, ne için?
Devlet neden kendine ait binalar boş dururken kurumlarına kiraya bina tutuyor tartışılmıyor.
Devlete ait boş ve atıl şekilde ülkenin dört bir yanında mülkü var, sahip çıkılmıyor, bu gündeme getirilmiyor.
Hak etmeyen binlerce kişiye UZMAN unvanı verilip makama oturtulmuş, kıyak maaşlara kavuşturulmuşlar, bu konuşulmuyor.
Sağlıkta bir sözleşme işi çıkarılmış, hiç layık olmayan, ehliyeti ve liyakati olmayanlar, sözleşme sitemi ile makamlara oturtulmuşlar, onlar yüzünden sağlık gittikçe batıyor, bu konuşulmuyor, tartışılmıyor.
Emekli aç, perişan vaziyet de, sözde hep zam yapıyorlar, emekli bir türlü yemekli olamayıp, tencerede taş kaynatır hale gelmiş, bunu tartışan yok.
Biz ne ara böyle bir toplum olduk, anlamış değilim.
Haksızlık, usulsüzlük, her tür namussuzluk karşısında çoğunluk susuyor.
Nereye kadar?!
Adaletsizlik ve haksızlığın arttığı toplumlar da istikrar, kalkınma, barış, huzur tesis edilemez.
Toplumsal kalkınma, toplumsal mutabakat, barış, huzur, mutluluk, insanca ve uygarca yaşam, ADALET VE HAKKANİYETLE olur.