haberanaliz
Prof.Dr.Mustafa KAYMAKÇI

Prof.Dr.Mustafa KAYMAKÇI

Mail: mustafa.kaymakci68@gmail.com

GIDA EGEMENLİĞİ İÇİN İLERİ!

16-21 Ağustos 2011 tarihlerinde Avrupa ve dünyanın farklı bölgelerinden  gelen 700 kadar katılımcının  çalışmasıyla düzenlenen Nyeleni Avrupa 2011 Gıda Egemenliği Forumu dün sona erdi. Forum, ilk Avrupa Gıda Egemenliği Bildirgesi’ni kaleme aldı.

 Foruma.Türkiye’den Çiftçi-Sen, Fındık-Sen, Tohum Ayak İzi, Ekoloji Kolektifi, Kibele, Green Peace Akdeniz ve Tüketim Kooperatifleri'nin temsilcileri  katıldı.

Etkinlikte , Avrupa’da gıda egemenliğine ulaşmak için kapsamlı bir platform ve ilkeler grubu oluşturuldu. Forumda ,ayrıca gençlerin, kadınların ve gıda üreticilerinin sorunları da öne çıkarıldı.

Afrika’da yaşanan insanlık tragetyasının gıda sisteminin ve bu sistemi yaratan tarım politikaların sonucu olduğu belirtildi. 

ÇÖZÜM YOLLARI

Forumun sonunda yayınlanan bildirgede çözüm için ;

• Endüstriyel olmayan, küçük çiftçi tarımına, işletmesine ve alternatif bir dağıtıma dayanan, ekolojik olarak sürdürülebilir ve sosyal olarak adil bir gıda üretim ve tüketim modeli için çalışmak.

 • Gıda dağıtım sistemini yerelleştirmek; üreticiler ve tüketiciler arasındaki zinciri kısaltmak.

 • Özellikle gıda ve tarım alanında çalışma koşullarını ve sosyal koşulları iyileştirmek.

 • Ortak varlıkların (toprak, su, hava, geleneksel bilgi, tohum ve hayvanlar) kullanımı ve mirası hakkındaki karar alma  işleyişlerini demokratikleştirmek.

 • Bütün düzeylerdeki kamu politikalarının, kırsal bölgelerin canlılığını, gıda üreticileri için adil fiyatları ve herkes için güvenli, GDO'suz gıdayı garanti etmesini sağlamak gibi konuların yaşama geçmesi etkinlikler düzenlemesi  önerildi.

AÇLIĞI YARATAN KAPİTALİZMDİR.

Tespitlere katılmamak olası değil. Forumu düzenleyenleri ve bildirgeyi kaleme alanları kutluyoruz. Aslında Türkiye’deki yurtseverler de yıllarca benzer önermeleri yaptılar ve yapıyorlar. Örneğin “Tarım Bağımsızlıktır.”adlı kitabında İzmir ili Çiftçi Örgütleri Dönem Sözcüsü Prof.Dr.Mustafa Kaymakçı, gıda emperyalizminin kapitalist üretim biçimi ve ilişkilerinden kaynaklandığını dile getiriyordu.Kaymakçı’ya göre; ““Kapitalizmin tarımda milyarlarca insanı topraksızlaştırıyor, yoksullaştırıyor ve çevreyi yok ediyor. İnsanların temel gıda maddelerine erişimini engelliyor, çünkü kapitalizm, temel gıda maddelerine erişimini bir insanlık hakkı olarak görmüyor. Bu nedenle, dünyada milyarlarca insan açlık sınırında yaşıyor, milyarlarcası da açlıktan ölüyor. Bunun için gerekiyorsa, gıdaları yakıyor, yok ediyor ya da insan beslenmesi yerine hayvan beslenmesinde kullanıyor. Söz gelişi Avrupa Birliği’nde tonlarca tereyağı hayvan beslenmesinde kullanılıyor, süt tankerleriyle tarlalar sulanıyor.

Öncelikle üçüncü dünya ülkelerinde köylülüğün tasfiyesi ile küçük ve orta ölçekli işletmeler yerine, kurulması özendirilen dev işletmeler ve sözleşmeli tarım modeli ile üretim ve verimi artırmak olası mı? Buna bağlı olarak sorulması gereken soru da şu; Köylülüğün tasfiyesi ile açıkta kalacak yaklaşık üç milyar dolayında insana, kentlerde iş var mı?Samir Amin adlı namuslu bir bilimci bu soruya şöyle cevap veriyor; “…Elli yıllık bir zaman dilimi içinde (dünyada), yılda yüzde 7’lik sürekli bir büyüme hızı gibi hayalci bir hipotez gerçekleşse bile, bu rezervin (yani kentlere gelen üç milyar insanın) üçte birini bile emmeyi beceremez. Yani kapitalizmin doğası gereği, köylü sorununu çözemez ve ortaya koyduğu tek perspektif, gecekondulaşmış bir dünya ve beş milyar fazla insandır.Özetle, endüstriyel tarım, insanlığı doyurmaya ve istihdamı sağlamaya yetmiyor. Bu anlamda öncelikle üçüncü dünya ülkelerinde gözlemlenen yoksullaşmayı ve büyük ölçüde dağılmakta olan köylü toplumlarının yaşadığı krizi, endüstriyel tarım şekillendiriyor. Ancak ortaya çıkan bu durum, kuzey ülkelerinde yaşanan krizden de bağımsız değil.

Tarımda küçük ve orta ölçekli işletmeler ölçeğinde, kapitalist olmayan bir yolu izlemek zorunluluğu vardır. Aksi durumda insanlığın yaşayacağı olumsuz bir kaotik ortamın sahneye çıkması, kaçınılmaz bir gelecektir.””

TÜRKİYE’DE NE YAPMALI?

Türkiye’de de Gıda Egemenliği için ivedilikle çalışmalara başlamalı.Örgütlenmeyi geniş tutmalı.Başta Ziraat Mühendisleri Odası,Veteriner Hekimleri Odası,Köy-Kooplar,Ziraat Odaları,Üretici Birlikleri,Yetiştirici Birlikleri olmak üzere bütün bileşenleri foruma katmalı.