GÖLYERİ KIYI KUMULU
Gölyeri kıyı kumulu; Antalya’nın Manavgat ilçesi, Çenger Köyü sınırları içindedir. Çenger Köyü, Manavgat yerleşim yerinin 21 km doğusundadır. Kumul, batıdaki Karpuz çayı ile doğudaki Ulugüney çayı arasındadır. Gölyeri kumulu, Ulugüney çayından başlayıp Side’ye kadar uzanan kıyı kumulu içinde yer alır. Kıyı kumulu, Çenger Köyü asfaltının Antalya-Alanya Karayolu’na bağlandığı kavşağın doğusunda yer alan Gölyeri mevkii Devlet ormanının önünde bulunur.
Gölyeri kıyı kumulunu 28 Haziran 1988’de Fransız Prof. Dr. Jean-Marie Géhu ve İspanyol Prof. Dr. Manuel Costa ile birlikte araştırdık. Bu tarihten sonra bu kıyı kumulunu bir daha araştırma fırsatımız olmadı. Bu araştırmamızda kıyı kumulunda 4 bitki topluluğu tespit ettik. Bunlar;
1. Salsolo – Euphorbietum peplis
2. Cyperus capitatus grupmanı
3. Scrophulario – Sarcopoterietum spinosi
4. Rubio tenuifoliae – Pistacietum lentisci
Bu bitki topluluklarından birincisini kumulun plaj şeridinde, ikincisini hareketli kumullar şeridinde, üçüncüsünü sabitleşmiş kumullarda ve dördüncüsünü kıyı makisi şeridinde tespit ettik.
Bu bitki topluluklarından üçüncüsü Türkiye’ye özgü bir bitki topluluğu (dünyada sadece Türkiye’de bulunan) olup Türkiye’de yalnızca Antalya kıyılarında (Gazipaşa, Gölyeri ve Side kumullarında) bulduk.
Bu bitki topluluklarından dördüncüsünü önce Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne özgü olarak tespit etmiştik. Daha sonra Mersin (Erdemli ve Susanoğlu) ve Antalya (Gazipaşa, Gölyeri, Göynük ve Kemer) kıyı kumullarında da tespit ettik.
Bu bitki topluluklarından birincisi plaj kuşağında bulunmakta. Kıyı kumullarında insanlarca en çok çiğnenen kuşak, plaj kuşağı olduğu için bu kuşaktaki bitkiler en önce yok olanlardır. Bu nedenle 1’inci bitki topluluğu, korunması önemli olan bir bitki topluluğudur.
Google Earth’den yaptığımız ölçümlere göre, kıyı kumulun genişliği kavşakta 164 m, iki otel arasında 177 m ve Gölyeri Devlet Ormanı bitiminde 193 m.’dir. Aslında buralarda kıyı kumulları çok daha genişti. Bunu Google Earth uydu görüntülerine bakıldığında Gölyeri yakınındaki birkaç yerde hala görebilmekteyiz. Burada kıyı kumullarının üzerinden geçmişte E-90 karayolu geçirilmiş ve 1990’dan sonra da Karayolları Genel Müdürlüğüne göre istimlak parası vermeden yol yapılacak en ucuz yer olarak yine kıyı kumulları görülmüştür. Yol demek tahribat demek olduğundan bu yollardan sonra 55.726,052 m2 lik Gölyeri Devlet Ormanı daha sonra C-Tipi Piknik Mesire Yeri yapılmış. Bu yer daha sonraları özel firmalara verilmiş ve 1990’larda bu ormanın batısında Lapethos Beach Resort ve doğusunda ise Yargıtay ve Danıştay Sosyal Tesisleri yapılmış ve bu Yargıtay tesislerinin bir kısmını daha sonra Riva Costa Holiday Club oteli işletmeye başlamıştır.
Google Earth uydu görüntülerine göre Lapethos Beach Resort güneyindeki kıyı kumullarında küçük bir plaj tesisi bulunmakta. Ancak Yargıtay ve Danıştay Sosyal Tesisleri önündeki kıyı kumullarında birçok yapılaşma görülüyor. Bunlardan en ilginci, Lapethos tesislerinde 2 tane olan amfi tiyatrolar yetmemiş gibi bir tane de kıyı kumulu üstüne yapılmış olması. Kumulda ayrıca 5 plaj tesisi ve bunlara giden yollar bulunmaktadır.
Uydu görüntülerinden, bulduğumuz bitki topluluklarından çalı bitki topluluğu olan 3 ve 4’üncü bitki topluluklarının varlığını hala devam ettirdiği görülmekte. Otsu bitki topluluklarından 1 ve 2’ncisi için uydu fotoğraflarından sonuç çıkarmak mümkün değil, ancak insanların çiğnemesine karşı son derece hassas olan 1’inci bitki topluluğunun buralardan kaybolduğunu tahmin edebiliyorum.
Bitki sosyolojisi, bitki toplulukları, biyoçeşitlilik, ekosistem gibi bilim ve kavramlardan habersiz olan ve kıyılarda bu yapılaşmalara izin veren kuruluş ve isimler olarak aklımıza gelen Bayındırlık Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Manavgat Belediyesi yetkilileri ve buraların imar planlarını yapan mimar ve peyzaj mimarlarını da burada doğal yaşam ortamı yok edicileri olarak anmadan geçmemek gerekir.