haberanaliz
Her şeyin Başı SAĞLIK

Her şeyin Başı SAĞLIK

Mail: hbssaglik@gmail.com

Gördük sağlıktaki işleri, fırçaladı taşeronumuz dişleri

2 KASIM 2020 günü bu köşeden seslendim ve ilgili ile yetkiliye duyurduğum gibi kamuoyunu da bilgilendirdim.Link aşağıda:

https://www.haberanaliz.net/makale/derin-hbys-sbys-ihalesi-1627

Sağlık il müdürü başta olmak üzere yetkili ve ilgililer yukarıdaki link içeriğini ve bu yazımı okusun ALLAH RIZASI için gereğini titizlikle yapsın. O yazımın başlığı: “DERİN HBYS (SBYS) İHALESİ...” idi. Aradan iki ay geçti geçmedi, 24 aylık yeni ihale kapalı kapılar ardında DERİN VE SERİN bir şekilde yeniden çıktı. İhale no: 2020/654127.... 3.12.2020 günü ihale yetkilisi tarafından onaylanıp ilana çıkarılmış. İhale günü 5.1.2021 olarak belirlenmiş. Sessiz sedasız o gün yapılmış ve teklif şu anda değerlendirme aşamasında. Şimdi onaylanması için ilgililere yoğun siyasi baskı olduğu bildiriliyor...

İhale ilanı aşağıda....

İşin idari şartnamesi hazırlanmış, iki isim görevlendirilmiş. Arzu Ayşe Mendil - Mustafa Özgür Çevik... Bu arada Teknik şartname hazırlanmış. 133 sayfadan ibaret.

Teknik şartnamenin kapağı...

Teknik şartnameyi hazırlayanlar ise aşağıda

ŞARTNAMENİN SON SAYFALARINDAN GÖRÜNTÜLER...

Bu şartnameye bakılıp dikkatlice incelendiğinde yıllar yılıdır hemen hemen aynı kişilerin bu şartnamede görevli olup hazırladıklarını göreceksiniz. Ve bu işin Mersin deki son 10 yılını ALLAH RIZASI için titizlikle incelesinler. DEVLET kazançlı çıkacaktır. Devletin kör kuruşunun nasıl yasal yollar izlenerek ve şartnamelere bazı ciddi maddeler konarak ve sonrasında o maddeler titizlikle yerine getirilip getirilmiyormu diye takip edilip edilmediği belli olmadığı için, devlet zararmı ediyor, kazanç mı sağlıyor bilinmiyor. 

Ayrıca bu şartnameye imza koyanlardan birisinin sürekli  nasıl uzmanlıkta kaldığı belirtiliyor. Bu arada bir iddia daha var.  Eşinin de  bu ihaleden sonra sağlıkta sözleşme imzalayacağı yeni bir göreve geleceği konusunda.  Bir diğeri eski başkan. Siyasetin aktif içinde yer alan taşeronun çantası gibi gezdiği dillendiriliyor. Bu işler yıllardır, hangi hastane müdür yardımcısı, şimdi hangi hastane müdürü, başhekimi, siyasilerin desteği ile yürüyor? İş, yasal prosedüre uygun hale getirilip aynı ekip ve takıma mı veriliyor? Şu anda teklif değerlendirmesinde olan ve alt yapısı hazırlanmış olan işte il müdürüne kim siyasi baskı yapıyor, niye yapıyor? 

Eğer ortada devlet yararı gözetilecekse devletin il müdürünün söylediklerini dikkate alacaksınız. Eğer devlet lehine değil ise bu iş bozulmalı. Yok devlet lehine deniyorsa, o zaman da bu teknik şartnamede konan maddeleri harfiyen o alan taşerona uygulatacaksınız.  Tabi şu an işi kim aldı onu bilmiyoruz. Kaç firma katıldı ve o firmaların sahip ve yöneticilerinin birbiri ile bağlantısnı da bilmiyoruz. Bu işte kullanılan Araç gereçler, şu anda mevcut yerinde kullanılanlar değil, şartnameye uygun olarak yeni firma tarafından hepsi değişmeli ve yenilenmeli. Çünkü bu araç gereç yüzünden çok isteklinin uygun teklif veremediği belirtiliyor. Verse bile, içerde bu işi yapan gibi korunup kollanmayacağı düşünüyor korkuyor, teklif atamıyor, deniyor.  Şimdi ben bunu neden böyle yazdım?

Bakın bana gelen okur mektubum şöyle. Kalem okurumuzun:

“Devlette HBYS- SBYS İsrafına Son Verilmeli!  Yazıktır, günahtır, ayıptır, israftır... Kelimeler dilimde düğümleniyor. Bu kamu hastanelerindeki (Sağlıktaki HBYS- SBYS) bilgisayar ve program işlerine harcanan parayı düşününce uykularım kaçıyor. Göz göre göre birilerini zengin etmek ve işin ucundan ceplerini doldurmak için kamu malının nasıl talan edildiğini gördükçe içim yanıyor.  Bu memleket için şehit olan, gazi olan, bir lokma helal para için yerin 700 metre altında kazma sallayanlar geliyor aklıma.  Onuruyla şerefiyle namusuyla çalışan emekçileri düşündükçe bir şey yapamamanın çaresizliğini yaşıyorum.  Elimden gelen bir şey yok... Yapabileceğim tek şey devletimizin denetim mekanizmalarını uyarmak, harekete geçirmek... Birilerinin artık bu işe dur demesi lazım. Birilerinin artık tüyü bitmemiş yetimlerin hakkını araması lazım.  Nedir bu HBYS - SBYS? İnanın koca bir yalan, basit bir bilgisayar programı ve bundan kazanılan trilyonlar....  İnanın, yanlış hatırlamıyorsam ki, soruşturup araştırın,  geçmişte bir firma, Mersin Toros Devlet Hastanesine bedava vermişti bu programı. O zamanın başhekimi değişince yerine getirilen başhekim bağışlanan programın süresi bitti diyerek benzer programa trilyonlar vermiş ve koltuğunu sağlama almıştı.  Ama müfettişler bu garabeti görüp gerekeni yapmış ve başhekim hapis cezası almıştı...  Neyse konumuz bu değil. Demek istediğim şu ki bu programlar bedava temin edilebilir. Geçmişte de temin edilmişti. Ama ilimizde bir HBYS ihalesi yapılıyor ve 14 trilyona yakın  para veriliyor. Hem de bizdekinin 2 katı olan başka bir ilde aynı ihale 600 bine yapılıyor hiç mi bu iş civardan sorulmuyor? Hiç mi karşılaştırma yapılmıyor?  Başka ülkelerin sağlık bakanlıklarına bağlı hastaneler mi bunlar? Yahut bura patagonya mı? Herkes istediği fiyata program alsın???  Yeter, vallahi de yeter, billahi de yeter? Susan dilsiz şeytandır.  Bunları bilip de ifşa etmeyen, kul hakkına girer. İl müdürlüklerinde bilgisayar mühendisleri yok mu? Var! Peki, bunlar ne yapar? Devletin yazılımcıları yok mu?  Tüm Türkiye de bu HBYS tek bir elden bakanlıktan yazılamaz mı? İnanın hastaneler en büyük tasarrufu böyle yapar. Adresi belli olmayan kenar mahallelerde tabelası olan küçük şirketler bu işi yapıyor da devlet yapamıyor mu? ODTÜ, Boğaziçi, Bilkent, İTÜ ve bir-çok seçkin üniversiteden mezun olmuş gençlerimiz var. İha ve sihalarin yazılımını bu gençler yapıyor, ayrıca deniz kuvvetlerinde milgem ve progres gibi büyük işlere imza atıyorlar, aselsan ha keza aynı... Peki, bizde ne oluyor? Çok değil daha düne kadar bisikletle telefon tamirine gidip gelenler bugün trilyonluk lüks yatında parti veriyor, Mersin açıklarında şampanya patlatıyor. Yarım yamalak ezberlediği bir-kac ayeti gittiği siyasi ortamlarda telaffuz ederek mevcut iktidardan nemalanıyor ne konjonktüre uygun hareket ediyor. Yeri geliyor deniz sahilinde viski içiyor, yeri geliyor sakal bırakıp dua ediyor. Ne diyeyim tüm bunlar HBYS – SBYS sayesinde... Bir de bu işlerden hiç anlamayan bir sağlık memurunu getiriyorlar 10 yıldır tüm ihaleleri aynı firmalar alıyor. Bakıyorsun kızının adına, karısının adına, yanında çalıştırdığı işçisinin adına ihaleler alınıyor...  Para trafiği takip edilse tüm paranın aynı hesaba aktığı belki tespit edilecek... Peki, bu işi nasıl oluyor? İşin incelikleri var tabi? Sürekli kendine bağlı başka firmalarla ihale hep el değiştiriyor. İhale şartnamesi sağlık memuru uzmanın önüne geliyor ve bu kişi işi prosedürüne uyduruyor. Bu ihaleleri Başka bir firma alamaz, imkânı yok. Zaten işi kârlı hâle getiren de bu... İhalede diyor ki, bütün bilgisayar alt yapısı, her türlü alet, edevat, surver ve tüm teknik cihazlarla yani malzeme altyapı bir şartname hazırlanıyor. Bakıyorsunuz 10 yıldır 5 firma arasında dönüyor bu işler. Yeni firma her türlü alt yapısını değiştireceğim diye işi alıyor ama gelene baktığınızda tüm ekipmanlar aynı, çalışanlar bile aynı. Bu yüzden bu ihaleleri dışarıdan bir firma alamaz.  Yetti mi? Yoook yetmiyor, bir de bakıyorsunuz devlette çalışan bir bilgisayar mühendisi 4 yıllık fakülte mezunu, yüksek lisanslı en fazla 6,5 bin maaş alıyor..  Hey hat bu cevval firma çalışanı lise mezununa ise devlet 9 bin 10 bin maaş veriyor. Oysa maliye bakanlığının belirlemiş olduğu rakamlar üstünde bu ödeme yapılamaz...  Suçtur suç...  Bakın verilen maaşlara...  Geçmişe dönük tek tek inceleyin.Devlet kendi yüksek bilgisayar mühendisine 6 bin lira maaş verirken, taşeronda çalışan lise mezunu vasıfsız bir isçiye niye 9 bin lira ödesin?.. En acı tarafı da bu ihale şartnameleri maalesef firmalarca hazırlanıp getirildiği iddiası. Bu işi takip etmesi gereken, kuruşun hesabını sorması gerekenler de makam mevki için bunları imzalıyorlar mı? İmzalamak istemeyen bilgisayar mühendisi ise sürgünle mi tehdit ediliyor? Devletimizin bir sahibi yok mu? Bu iddiaları didik didik edecek, inceleyecek bir yetkili makam yok mu? Son 10 yılda MERSİN deki HBYS- SBYS işlerinin tüm ihale evrakları, ihaleye katılım yapan firmaların sahip ve yöneticileri, ihaleyi kazanan ve alan firmaların sahip ve yöneticilerini, para akışını, yapılan ödemelerin hesap trafikleri, parayı alan, çeken, bunların tespiti çok mu zor? Devlette yazılım mühendisleri ve bilgisayar mühendisleri varken bu işin şartnamesini sağlık memuru yâda teknisyen kadrosundakilerin hazırlaması etik mi? Bu şartnameler alan firmanın yazanesinde hep aynı ekip tarafından kaleme alınıp, ciddi firmaların işe teklif atmasının önü baştan kesiliyor denmekte. Şartnamede malzemeler, demirbaşlar, cihazlar, her türlü donanım değişecek yenilenecek deniyor... Bu şartı gören ona uygun teklif atıyor. Fiyat uçuyor. Ayrıca Bir kısmı da ya biz işi alsak bile bunu istenen sürede yetiştirmede en ufak sorun yaşasak idare canımıza ot tıkar düşüncesi ile ihaleye katılım yapmıyor. Diğer taraftan işi alan firmaların, yıllardır bir biri ile akraba, patronun yanında çalışan işçi durumunda olursa, onlar için bir ek masraf çıkmıyor, aynı mal ve malzeme ile yıllardır işe devam ediyorlar, kimsede bu işe ses çıkarmıyor. Siyasiler de ucundan kıyından beslenince hesap soran çıkmıyor. Yazık yahu!” DEMİŞ....

Peki, Son 3 yıldır destek hizmetlerine bakan başkan acaba bu konuda ne diyor? Devletten yana mı, yoksa taşerondan yana mı?... İŞTE, bizden, okurumuzun e postasını size duyurması. Gereği Devletimizin işi. Tüyü bitmedik yetimin şehidin hakkını korumak hepimizin görevi. Varsa bir yanlış iş, ihmal ve kasıt gereği yapılmalı. 

ALLAH, DEVLETE VE MİLLETE ZEVAL VERMESİN.

Baki Selam ve Dua ile.

www.haberanaliz.net

CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ. 

Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.

CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ ADRES:  batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com 

DİKKAT!  BURADA YER ALAN KÖŞE YAZISI AYNI ANDA FACEBOOK GRUBUMUZDA YAYINDADIR. LİNKİ: https://www.facebook.com/groups/haberanaliz.net

AYNI ANDA TİVİTER HESABIMIZDA YAYINDADIR. LİNKİ: https://twitter.com/batuhansezer006