HASTANEDE PİŞER, İDARECİME DE DÜŞER....

Ben bu yazıyı tam 1 ay önce kaleme alacaktım. Ancak araya rahatsızlığım girdi. KOVİD olduk. Üzerinize afiyet şimdilerde biraz iyiyim. Yazıyı şimdi kaleme alıyorum. Sık sık telefon alıyorum. Mersin’de kimse hastanelerde çıkan yemekten memnun değil. Ama bunu dillendiren yok. Yemek yiyen personelin çoğu İdareden korkuyorlar. Çünkü içerideki yemek firmalarının çoğu idareden, siyaseten torpilli… Zaten bu yüzden firmaların isimleri değişse de içeride işleri takip edenler bir türlü değişmiyor. Her ne kadar idare olaylardan habersizmiş gibi davransa da, içerde işi ifa eden personelin aynı olması, şirket idarecilerinin aynı olması, evrak ve faturaları aynı kişilerin takip etmesi idare ile firma arasında aslında bir hukuk olduğunu gösteriyor. Önemli değil.Önemli olan ihale suretiyle alınan bu işte İDARİ VE TEKNİK ŞARTNAMENİN harfiyen uygulanıp uygulanmadığı… Mesele, İdarenin içerideki firmayı düzgün ve titiz kontrol etmeyip, rahat bırakması…CİDDİ Kontrol olmaz ise 3 kap yemeği 7 liraya da verse 4 liraya da verse, 3 liraya da verse kazanır. Adam helal süt emmiş ise 5-7 liraya aldığı yemekten çalmaz zaten kazanır. Adamın sütü bozuksa, bu fiyata verse de çalar. Bu ar namus meselesi… Ahlak meselesi. Ama eğer düşük fiyata işi almış ise çalmaması mümkün değil. Malzemeden, işçilikten, demirbaştan, her alandaki her kısımdan çalmak zorunda…Yoksa vaziyeti kurtaramaz. Kısa sürede batar. İşte kontrol teşkilatları burada önem arz ediyor. Kontrol sıkı ve işten anlayanlarca titizlikle yapılırsa, firmalar iyi niyetli de olsa, kötü niyetli de olsa, malzemeden çalamaz. Örneklerini yaşadık. Gerçi hoş, hangi hastanede bu şartnamelere harfiyen uyuluyor ki? Uymuş olsalar, firmalar birer ikişer gümler. İşi, YASA- MEVZUAT- GENELGE- TEBLİĞLER- YÖNETMELİKLER gereği idareler ve yöneticiler sıkı tutmaları lazım. Neyse biz yazalım, bu işlerin İFA edildiği mekânlarda, değerli devlet büyüklerimiz, idarecilerimiz, olayı bundan sonra daha dikkatli takip etsinler.

Değerli yöneticiler, Öncelikle burada amacım kimseyi karalamak ve lekelemek değil, bilesiniz. KONTROL VE MUAYENE TEŞKİLATLARI başta olmak üzere, Hastanelerin OTELCİLİK MÜDÜRLERİ, İDARİ MÜDÜRLERİNİN yapması gereken görevler çok önemli. İşler baştan savma, saldım çayıra, mevlam kayıra mantığı ile yapılırsa, HASTANIN YEMEĞİNİ KEPÇELERLER. PERSONELİN YEMEĞİNİ KEPÇELERLER. O zaman o teknik şartnameyi uygulanmayacaksa, neden yazdınız işleme koydunuz diye sormak gerekir.

MERSİN DE Yemek işi zaman zaman pazarlıkla alınmış, bazen çık ihale olmuş iptal edilmiş. Sonra açık yapılıp tekrar verilmiş. Firma içerde hep aynı kişiler olmuş. Ekipman, malzemede değişiklik olmamış. Aslında bu işin çok ciddi incelenmesi, araştırılması, kontrol edilmesi lazım... İşi, mahallindeki diyet uzmanlarına ve idarecilere bırakırsanız, sonuç almanız hayal olur. Sağlık müdürü kendi ayrı bir ekip kuracak ve çaktırmadan bu yemekleri her kurumda haftada 2 kez elinde teknik şartname ile denetletecek. Birde dikkatimi çeken husus. Bu denli gıda mühendisi mezunu varken, şartnamelere devlette diyetisyen olduğu için mi nedir, diyet uzmanı yada gıda mühendisi diye yazmışlar, ne hikmetse firmalarda diyet uzmanlarını işe alıyor. Gıda mühendisleri dururken niye diyet uzmanı? Hastanede zaten varlar. Poliklinik de yapıyorlar. Mutfakta gıda mühendisi şart... Diyet uzmanının mutfakta işi ne? Çıksın sağlık hizmeti sunsun. Mutfakta gıda mühendisleri olmalı. Bu düzen artık değişmeli. Yıllardır aynı isimler, aynı kadrolar firmalar ahbap çavuş olmuşlar. Devletteki diyet uzmanının akrabası bir bakıyorsunuz bu firmalarda işe başlamış.... Ciddi kontrol beyler....

Şimdi bu işle ilgili bazı görüntüleri yayınlıyorum.....

KONTROL VE MUAYENE TEŞKİLATLARI SORUMLULUĞU

Teknik şartname 114 sayfa. Yemek hizmeti nasıl olacak, yiyeceklerin evsaf ve özellikleri, teknik şartnamenin 64 ile 74 sayfalarında açık açık yazıyor. 74 deki sayfadan sonralarda hangi sağlık kuruluşunda yemek de kaç kişi çalışacak, pozisyonları ve yeterlikleri yazıyor. Hastanelerde ve kuruluşlara ait demirbaşlar tek tek yazıyor ve ayrıca firma hangi malzemeleri getirip kullanacak onlarda yazıyor... En önemlisi temizlik malzemeleri evsafları, adetleri kullanım şekli.... AYRICA ÖĞLEN ve AKŞAM YEMEKLERİ AYRI PİŞECEK, aynı yemek ertesi gün yedirilmediği gibi, pilav çorba olmayacak diyor.... Hasta, refakatçi nöbetçi personele yemek nasıl servis edilecek yazıyor. Tüm personel, refakatçi ve hastalara verilecek yoğurt kapalı ve 200 gram olacak diyor. Su kaplı pet bardakta 250 ml olacak diyor. Yemekler sıcak servis edilecek deniyor. Yumurtalar 60 gram olacak diyor. Ramazan ayında oruç tutan personel için iftarlık hazırlanacak diyor. Yemekler doyurucu ve gramajları tek tek yazılmış. Kırmızı etler en az yılda iki defa kontrol teşkilatı talebi ile analize gönderilecek diyor. Personelin yemek pişmesi ve servisinde bir şey yemesi, içmesi, tükürmesi, hapşırması yasak diyor.. Mutfakta görevi olmayanların mutfağa girip dolaşması yasak diyor.... Ekmek şeffaf poşette ve gramajı belli. Eksik olmamalı diyor...Kılık kıyafetler hijyenik ve tertemiz olacak diyor... Kullanılan etler sakatatsız olacak diyor....Etler karkas gelecek yani bütün halde. Etler kemikten sıyrıldıktan sonra kontrol teşkilatınca kalan etler tutanakla belirlenecek diyor... DANA- KOYUN-TAVUK etleri özellikleri evsafları en ince ayrıntısına kadar yazıyor. PEKİ, CİDDİ, TİTİZ OLARAK BU İŞ KONTROL EDİLİYOR MU? Ediliyor ise YEMEKTEN şikâyetler neden oluyor? Personelde, refakatçi de, hastada memnun değil. Bu işten memnun olan İDARECİLER Mİ?! Onların neden sesi çıkmıyor ve muayene ve kontrol teşkilatları neden görevlerini ciddi yapmıyor? 94 trilyonluk iş. Hayırdır. Bu para kimin parası? Yetimlerin şehitlerin hakkı olan o kasa çok titiz kontrol edilmemeli mi?! Herkes görevini titiz yapmalı. Ayrıca teknik şartnameyi kontrol ve muayene teşkilatında olanlar istesinler ve okusunlar. İstesinler belki görevden alınır bir başkası o göreve getirilir. Bunu denesinler. Yada bana vatsaptan mesaj atsınlar ben kendilerine hem teknik şartnameyi hem idari şartnameyi atayım. İsteyen her personele, yemek hizmetinden faydalanana atayım. Okuyun bilgi sahibi olun. Herkes kendisi bir denetçi olsun. Devlet bu işe para ödüyor. İçinde et olmayan etli Yemek, buz gibi yemek, 60 gram olacağına 40 gram yumurta, ve daha niceleri.... Piknik grubu dediğiniz o reçeller de bile gramajlar belli. Hakkınıza sahip çıkın...