Hastaneler, ihaleler, teraneler..

Ne kadar yazarsak yazalım, Mersin KHB ye bağlı Hastanelerde enteresan satın alma teşkilatları mevcut ve bunların ihaleleri ya itirazlı, ya mahkemelik, ya bozuluyor, ya iptal ediliyor, yâda ben yaptım oldu cinsinden yapılıyor. MERSİN DE SAĞLIK ALANINDA yapılan tüm alımların çok ciddi bir şekilde SAĞLIK BAKANLIĞI müfettişlerince elden geçmesi gerekir.

Mersin Kadın doğum Hastanesinin yemek ihalesi mevcut idi. 9 aylık. İş nedense itirazlar var denilerek iptal edildi.

Böylelikle Büyük ihale yeniden çıktı (!)

2013/9744 ihale kayıt nolu ihaleden bahsediyorum. 

Önce bu ihale 6.3.2013 günü saat 10 da yapılacaktı. Baktılar yazılıyor çiziliyor ve çok sayıda sıkıntı var. Önce işi 6.3.2013 günü için iptal edip Bir zeyilname ile işi 22.3.2013 gününe uzattılar. Tabi bu arada ister istemez pazarlıklı alım yapacaklar. Çünkü orada yatan hasta var, personel var, yemek yiyecek. Aç kalacak halleri yok. Hizmetin aksamaması için pazarlıklı alım yapılacak. İşte iş burada kopuyor. Pazarlıklı alımda içerdeki firma ile paslaşan idareciler ya içerde işi yapandan, yâda onun anlaşmalı paslaşmalı olduğu firmalardan alım yaparak işi sürdürme cihetine gidiyorlar. Çünkü pazarlıklı alımda 3-5 günlüğüne yâda 1 aylığına oraya dışarıdan biri gelecek olsa, malzeme ve demirbaşları sök tak derken, iş aksar düşüncesi ile bu yola başvurup, devletin yararına değil zararına hareket etmekten geri kalmıyorlar. Çoğu yerde bu pazarlıklı alımlarda fiyatta arttırılıyor. Üstelik yemek rasyonu en fazla olan bölümde artış yapılıyor ki, firmada kazansın, başkaları da (!) İşin o tarafını çok iyi takip etmesi gerekenler takip etsinler.  Kadın doğumda bir farklılık daha var.

KADIN DOĞUM HASTANESİ 2013/31463 İHALE KAYIT NOLU DAVET USULÜ PAZARLIKLI ALIMI 21.3.2013 GÜNÜ YAPACAKTI. ONU İPTAL ETTİLER.  

HIZLA İHALEYE YENİDEN ÇIKTILAR. 2013/33803 İHALE KAYIT NOLU DAVET USULÜ PAZARLIKLI ALIM. 25.3.2013 GÜNÜ YAPACAKLAR.

DİKKAT EDİN. DAVET USULÜ.

NİYE DAVET USULÜ?  

ÇÜNKÜ İÇERDEKİ FİRMANIN KORUNUP KOLLANMASI İÇİN.

SÖZDE DEVLETİN ÇIKARI SÖZ KONUSU AMA HİÇDE PEK ÇIKARLI GÖRÜNMÜYOR.

ALIMLARI KONTROL EDİN.

PAZARLIKLI DAVETE İŞTİRAK EDEN FİRMALARI İNCELEME YE ALIN.

ANA İHALEYE KATILMIŞ MI, KATILDIĞINDA NE FİYAT VERMİŞ. ŞİMDİ NE VERİYOR. İNCELEYİN. MERSİN DE OYUN İÇİNDE OYUN OYNANIYOR.

Bu söylediklerim Mersindeki son yapılan tüm yemek ihaleleri için de geçerli.

Bu yemek ihalelerini çok dikkatli şekilde takip ve izlenmesi lazım.

Kim yapacak?

Devletin ilgili birimleri…

Acayip film fırıldak dönüyor. Firmalar kendi aralarında anlaşıyorlar, paslaşıyorlar, işi kimde bırakmak istiyorlar ise o şekle sokuyorlar. Birde yaklaşık maliyeti üç aşağı beş yukarı bilenleri takibe alın. İzleyin, dinleyin, teknik ve fiziki takibe alın. İdarelerde kimle oturup kalkıyorlar, kimlerle iş pişiriyorlar? O bilenlerin yada tahmin edenlerin altında kaç firma fiyat vermiş, ekonomik sorgulaması istendiğinde ise sorgulamayı niye vermemişler bunu izleyin, takip eden, dinleyin. Hep anlaşmalı paslaşmalı. Düşük veriyor ama sorgulamayı vermiyor. Vermiyor ki, yukarı çıksın, yaklaşık maliyete yakın olanda kalsın. Tezgâhın kralı oynanıyor. Firmalar buna merdiven sistemi diyorlar. Mersindeki hastanelerde yapılan başta yemek ve temizlik olmak üzere tüm ihaleler mercek altına alsınlar incelesinler.

Kadın doğumda 2013/13169 İHALE KAYIT NOLU 35 kalem Temizlik malzemesi alımı yapacak. Bunun tarihide 26.3.2013 günü. Haberiniz olsun ey millet. 25.3.2013 günü ise Alerji testi ihalesi var. 2013/17150 kayıt nolu ihale.  27.3.2013 günü ise tıbbi sarf malzemesi alımı var. 2013/21964 ihale kayıt nolu. Şunların teknik ve idari şartnamelerini bir inceleyin bakalım.

25.3.2013 günü Erdemli devlet hastanesi 76 kalem tıbbi sarf malzemesi alacak. İhale kayıt nosu, 2013/23109. Bununda teknik şartnamesini bir inceleyin.

Bu arada il sağlık müdürlüğü 2013/24900 ihale kayıt nolu alımla araç kiralamaya gidiyor. İhale günü 1.4.2013. Teknik ve idari şartnamesini inceler misiniz!...

MDH 65 kalem tıbbı malzeme alıyor ihale kayıt numarası, 2013/25336. İhale günü 1.4.2013.

Öte yandan Kamu Hastaneler birliği idrar analizatörleri alıyor. 2013/26208 ihale kayıt nolu alım. İhale günü 29.3.2013.

Tarsus Devlet Hastanesi çamaşır yıkama ütülemeyi ihaleye çıkıyor. 2013/26381 ihale kayıt nolu. İhale günü 2.4.2013. Teknik ve idari şartnamesini inceleyin. Bu işin birine ayarlandığı ve ona göre işin ihaleye çıkıldığını aktaranlar var. Ben şartnameyi incelemeye aldım. Mersindeki meşhur çamaşırcı var ya, işte ona. Hani şu MDH nin işini üst üste alan, Toros Devletin işini üst üste alan bir firma var. Burasını da ona ayarladıklarını söylüyorlar. Devlet dairesi değil, hacı baba tekkesi sanki (!) Bu işleri devletin yararına, kamunun yararına yapması gerekenleri kontrol edecek olanlar teknik ve fiziki takibinizi arttırın. Şu işler nasıl olup bitiyor. Teknik şartnameler kimler tarafından nasıl hazırlanıyor, alt yapısı nasıl oluşuyor takip edin. Bakın neler çıkaracaksınız. Mersin de bu işler tuhaf oluyor. Bakın defalarca yazdım. Burada yetimin hakkı var. Bu kasa beytülmal.

KHB araç kiralama ihalesi yapıyor. 2013/28262 kayıt nolu. İhale günü 4.4.2013.

Mersin halk sağlığı müdürlüğü basılı evrak alımına çıkıyor. 2013/29727 ihale kayıt nolu. 1.4.2013 günü.

Anamur Devlet hastanesi Mr ihalesi yapıyor. 2013/31289 ihale kayıt nolu. 15.4.2013 günü yapılacak.

Gülnar devlet hastanesi temizlik ihalesine çıkıyor. 2013/31555 ihale kayıt nolu. 3.4.2013 günü.

Bakın bu ihalelerin hiç biri, ihaleyi yapan kurumun kendi web sitelerinde açık açık konmuyor.

Hatta dokümanları bile konmuyor.

Biz ancak bu işlere katılım yapmak isteyen, bir şekilde katılamayan yâda katılıp da işi bozulan olur ise duyuyor, öğreniyoruz.

Anlayacağınız, firmalar çıkarlarına uyarsa bilgi vermiyor, uymaz ise veriyorlar.

Biz bunu biliyoruz.

Ama bizim bildiğimiz bir şey daha var.

İdareler eğer kamudan yana iseler, devletin çıkarı söz konusu ise, her tür ihaleyi, alım satımı kendi kurumlarının web sitelerine, gününden önce koyarlar. İhale dokümanlarını koyarlar. AÇIKLIK- ŞEFFAFLIK ilkeleri gereği bunu yaparlar. Ama yapmıyorlar.

Çünkü onların içinde de firmalarla KANKA olmuş satın almacılar var.

Yoksa bizim yazdığımız ve yapılmasını istediğimiz işte ne sakınca var?

Devlet yararına ise, kamu yararına ise, bu ihale bilgi ve dokümanları web sitelerinde yayınlanırsa daha fazla firma ve ticaret erbabı duyacak kalkıp gelecek ve rekabet oluşacak.

Niye yapmazlar?!

Özellikle bu kurumlarda yapılan hizmet alımı ihalelerinde kurulan kontrol ve muayene teşkilatları işlerini düzgün yapmıyorlar.

Bilhassa Yemek ve Temizlik işi çok önemli…

Çamaşır yıkama ütüleme işi de öyle.

Hastanelerde yemek için halen GIDA mühendisleri ve Veteriner hekim hizmeti alınmıyor.

Yemeklerin içine ne giriyor, faydalımı, zararlı mı bu işin uzmanı olanlar Gıda Mühendisleri ve Veteriner hekimler.

Veteriner hekim Et ve et ürünlerinde söz sahibidir.

Gıda mühendisleri ise bu husustaki her alanda...

Yani gıda mühendisi var ise veterinere gerek de kalmaz.

Çünkü o da etten anlar.

Bu işi diyet uzmanlarına bırakmak doğru değil.

Teknik şartnameler var.

Ama hiçbir Allahın kulu eline o teknik şartnameyi alıp mutfakta yemek çiğken, pişmemişken inip kontrol etmiyor.

Ne yemek yapılacak?

İçine ne girecek, ne kadar girecek, kaç gram olacak, nevi, miktarı, gramajı, kalitesini kontrol etmiyor.

Kâğıt üstünde ediliyor gözükse de kontrolü yapanların çoğu kendisi işin ehli olmadığı için bu gerçekleri göremiyor.

İşi bilen ehiller ise firmalarla KANKİ olmuşlar.

Gramajdan çalınsa, etten, sütten, malzemeden çalınsa kim çıkartacak bunu?

Defalarca yazıyoruz, etkin önlem almamakta ısrar ediyorlar.

Bu kimin işine geliyor?

Eğer gerçekten ciddi kontrol yapılsın bu firmaların verdikleri fiyat ile içerde para kazanmaları çok zor. Batar giderler.

Bizim yazılarımızdan sonra Hastanelerde değil, ama bu köşeyi okuyan Mersin deki başkaca resmi kurumlardaki yemek hizmeti alımlarında idareler Tarım müdürlüğü gıda kontrol şubesinden yardım istemişler ve bazı gerçekleri gözleri ile görmüşler.

Hele bir kurumumuz var ki, bizim yazdıklarımızı eline almış, işten anlayan başkaca kurumdan iki arkadaş çağırmış verilen yemeği tetik ettirmiş. Onlarda ellerine şartnameleri alıp verilen yemekleri ayrı ayrı günde çaktırmadan kontrol etmişler. Bakın ne çıkmış?

Verilen beslenmelerin az olduğu, gramajlarından çalındığı, çürük elma ve çürük domates verildiği, çürük portakal verildiği, kuru kayısı, fındık, cevizin gramaja uygun verilmediği çalındığı, küflü meyve verildiği, kişi başı 100 gram et verilmesi gerekirken 30 gram verilip çalındığı gibi çok sayıda hususu tespit etmişler. Ve miktar oldukça kabarık çıkmış. Bu firmadan bu çaldıklarını geri istemişler. Tabi olayın başka tarafı da var. Şimdi yazmıyorum. Çünkü yargıya intikal edecek adli soruşturması sürüyor.

Ne anlatıyorum?

Ben diyorum ki, bu her yerde olması mümkün işler. Çok daha dikkatli, titiz ve hak hukuk gözetenler ile bu işleri tetkik edin.

Bu yemekleri yıllardır aynı kişiler sanki uzmanmış gibi kontrol ve muayene ederlerse işin içinden çıkamazsınız.

Dana eti diye sığır etini getirir, koç diye koyuna koç yumurtası dikip getirir, çaktırmadan yedirir.

Bugün rosto vardır, bir bakarsınız izmarit balığı yersiniz.

Bu işleri takibe alın.

Kullanılan malzemeyi inceleyin.

Depoya girip bakmayın.

Depodan çıkıp mutfağa ne giriyor, pişen yemeğin içine ne konuyor buna bakın.

Buna da bu işten sorumlu kaç kişi var ise hepsi birden baksın.

Ve hepsinin elinde de ayrı ayrı şekilde teknik şartname olsun, iyi okusun anlasınlar.

Malzemeden çalmasınlar, çaldırmasınlar.

Devam edeceğim.