haberanaliz
Perihan ÇAKIROĞLU

Perihan ÇAKIROĞLU

Mail: perihancakiroglu@gmail.com

HAYALLER ORTAK AMA ONLAR PATRON

Çok uzun yıllardır izlerim TÜSİAD toplantılarını..

Kaç hükümet, kaç iktidar geldi geçti, kaç başkan geldi geçti, fazla bir şey değişmedi, değişemedi. Hepimiz aynı gemideyiz ama gelir dağılımında tabii ki TÜSİAD üyeleri piramidin ilk yüzde 20’sinde yer alıyor. Halka karşı sorumlulukları da ona göre olmalı.

En büyük holdinglerin başındalar, tamam Avrupa Birliği ile ilişkilerin yoğun olduğu dönemde firmalarını uluslararası normlara göre yeniden yapılandırdılar, vergilerini ödemekte açık davrandılar.

En çok insanları onlar çalıştırıyorlar. En çok vergiyi de onlar ödüyor, en fazla ihracatı da onlar yapıyorlar.  Ne var ki, Türkiye onların hayallerindeki gelişmişlik düzeyine bir türlü ulaşamadı.

İş dünyasının büyük patronlarını ve profesyonellerini çatısında barındıran Türk Sanayici ve İş İnsanları Derneği TÜSİAD ile iktidarı yönetenler ülke adına birlikte uzlaşı içinde olamadılar.

Keşke olabilselerdi hayatımızda çok şey değişirdi.

En son TÜSİAD’ın YİK yani Yüksek İstişare Kurulu toplantısı vardı, tatilde olduğum için canlı yayından izledim.

Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek konuk oldu toplantıya.

Şimşek, patronları yürütülen dezenflasyon programı konusunda bakalım ne kadar etkilemiş göreceğiz diye düşündüm.

Önce YİK Başkanı Ömer Aras konuştu ardından TÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Turan kürsüye çıktı, en sonda da Mehmet Şimşek sözü aldı.

FIRSATLAR YİNE Mİ KAÇIRILACAK?

Aras, “Bu kez fırsatları kaçırmayalım” dedi ve konuşmasını başta hukukun üstünlüğü, eğitim ve liyakat, teknoloji üretmek ve inovasyon üzerine yoğunlaştırarak son madde olarak verimlilik ve ihracata dayalı ekonomik büyüme modeline bağlamladı.

Aslında hepimiz hemfikiriz değil mi bu konuların işlerlik kazanmasında.

Orhan Turan, kaybolan 10 yılımıza ve en çok da enflasyona odaklandı. Gerçekten 10 yıl kaybettik.  

Dolar alıp başını gidince Nas’a kilitlendik, KKM yani Kur Korumalı Mevduat’la doları tutmaya çalışıp sevgili Lira’mızı yok saydık. Yüksek enflasyon ve satın alma gücü düşerek her birimiz bir yerlere savrulduk.  

Aslında her 10 yıl ya da 20 yılda KRİZ’lere giren ülkemiz ENFLASYON canavarıyla uğraşmayı bir ekonomi klasiği haline getirir.

İşte bu sıkıcı ve yıpratıcı dönemleri işçisinden iş insanına, ev hanımından emeklisine kadar her kesim iliklerine kadar hisseder.

Ortam yüksek enflasyonla çevrildikçe nostalji yapar 10 yıl önce bir  ekmek şu fiyattı, şimdi böyle oldu, asgari ücretle şu kadar çeyrek altın alırdık bugün yanına bile yaklaşamıyoruz vs. vs gibi cümleleri ardı ardına sıralar vay halimize deyip dururuz.

Turan kaybettiğimiz geçen 10 yılda kazanan ülke olsaydık ne çalışanların ne de emeklilerin sıkıntılarının bugün yaşanmayacağını dile getirse de ki –iktidarda bunu biliyor-  TÜSİAD elini taşın altına fazla koyamadı.

Gerçi Şimşek de TÜSİAD topluluğu ile böyle muhabbetlere girmedi, sadece enflasyonun bu yılsonuna kadar yüzde 40’lara kadar düşmesini beklediklerinden söz etti, bunun da bir BAŞARI sayılacağını söyleyip vergiler bölümüne geçti.

Ne var ki TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya’nın “Hadi gazetecilerle buluşup konuşalım” toplantısında söylediği sonra da yalanladığı “Enflasyonun yüzde 40’ı da yüzde 75’i de yakıcıdır” mealindeki sözleri Şimşek’in başarı saydığı yüzde 40’lık oranın karizmasını zedelemedi değil.

Hakkını yemeyelim, Orhan Turan ve Maarif Modeli diye adlandırılan yeni eğitim sisteminin getirilmesine tümüyle karşı çıktı. Üyelerin de onunla aynı fikirde olduğunu biliyorum.

Ömer Aras da bu konuda duyarlı sözler söyledi. Gençlerin neden yurt dışına gittiklerinin sebeplerini de dile getirdi. Sanırım Mehmet Şimşek de paralel düşünüyor ama ne yapsın ki Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin pek bunları dikkate almıyor.

GÜNEŞTEN DE VERGİ ALINIR MI?

Şimşek’in tablolu sunumu TÜSİAD üyeleri tarafından daha bir dikkatle izlendi. Özellikle vergilerin artırılması meselesinde Şimşek, YAPAY ZEKA’dan yararlanılacağını anlattı ve vergilerini ödemeyenler yanında kayıp ve kaçağın Yapay Zeka Müfettişlerince takip edileceğini söyledi.

O sırada Mahfi Eğilmez’in  “10 bin civarında Maliye Müfettişi var. Bunlar neden vergi denetimlerini yapmıyorlar” sözleri aklıma geldi.

Mahfi Bey, herhalde bu müfettişler emekli edilip yerlerine Yapay Zeka müfettişleri gelecek. Hani bilginiz olsun!

Bu yazıyı yazarken sosyal medya çok aktifti, akşam baktım Antalya’dan bir haber geldi; Mehmet Şimşek, “Güneş”ten de vergi alacak” diye. Üstelik Şimşek’in TÜSİAD toplantısındaki konuşmasından yapay zeka kullanılarak üretilen “Güneşten de vergi alacağız” diye görüntülü ifadelerini seyredince gülmeden edemedim,

Baktım Şimşek bir açıklama yapmış resmen “Böyle bir şey yok” diye yalanlamış..

Bu yapay zeka işi bizleri de bakanları da sanırım epeyce yoracak..

Dar gelirlilerin sorunları TÜSİAD toplantısında milli gelir dağılımının adaletsiz olduğu sık sık tekrarlandı. Ne fayda ki, ne asgari ücretin düşüklüğü ne de geçim meseleleri fazla gündeme gelmedi.

Bunca patron ve CEO karşımızda iken bu dezavantajlı kesimlerin durumu hakkında soru sormak gazetecilerin hakkıydı. Ama öyle bir  ortam olmadı.

ÖZEL GÖRÜŞMEDEN SIR ÇIKMADI

TÜSİAD ve özellikle YİK toplantılarında şöyle bir gelenek vardır. İktidar temsilcileri davete gelip basına açık bölümde konuşurlar. Sonra da o kişi veya kişiler TÜSİAD üyeleriyle basından ve gözlerden uzak bir araya gelirler.

Konuk Mehmet Şimşek için de öyle oldu.

Gazeteciler dışarda kokteyle davet edildi. Şimşek ayrı bir yerde isteyen iş insanları ile buluştu.

Sorularla Şimşek epey terletilmiştir eminim.

Biz merak ettik, TÜSİAD üyeleri asgari ücretin artırılıp artırılmayacağını Şimşek’e sordular mı?

Bir duyuma göre iş insanları da asgari ücretin artışına pek de sıcak bakmadığı yönündeydi.

Veya yükseltilmesi düşünülen vergiler hakkında bakana şikayet edenler oldu mu? İnanıyorum ki bundan yakınanlar çıkmıştır.

Acaba neler konuşuldu, sadece milli gelir dağılımı adaletsiz demek yeterli mi?

Bu arada TÜİK Başkanı Erhan Çetinkaya’nın, “Şirketler enflasyonist ortamı kullanarak fahiş karlar elde ediyor ve bu durum enflasyonu artırıyor” sözlerine karşı neler söylediler?

En önemlisi de sık sık gündeme gelen servet beyanı veya Varlık Vergisi konulup konulmayacağı ortada kaldı.

 Peki kamuda tasarruf konusunda işverenler Şimşek’ten neler öğrendiler?

Sorular çok. Cevaplar bakalım gelecek mi?