haberanaliz
Her şeyin Başı SAĞLIK

Her şeyin Başı SAĞLIK

Mail: hbssaglik@gmail.com

İş olsun torba dolsun zihniyetle çalışmalar…

Biz buradan ne yazarsak yazalım, işin üzerine gitmesi gerekenler, araştırıp incelemesi gerekenler gereğini yapmıyorlar. Yasa koyucu yasayı koymuş. Kuralları belirlemiş. Ama tatbik eden yok. Bunların takındıkları tavırları yazınca da isyan eden, bize kükreyen çok… Neyse..

Bildiğiniz üzere, 27 Eylül 2013 günü bu sütunlardan  “Bu işlerin hesabını soracak kimse yok mu?” başlıklı bir yazı kaleme aldım. Biz neler yazmışız, bize gönderilen bilgilendirme yazısı neyi içeriyor gülersiniz.  Zaten biz, yazımızın içinde diyoruz. Sn. Valimiz sizi de yanıltıyorlar diye. Olayı derinlemesine araştıracak olan, inceleyecek ve soruşturacak olan kişinin müfettişlik bilgi ve becerisine hâkim olması gerekir. Ama baştan savma bir yazışma ile bizi bilgilendiriyorlar. Sanki biz bilmiyoruz, sanki biz olayın farkında değiliz. Biz farkındayız da, bizim farkında olmasını istediğimiz makamlar bir türlü farkına varmıyor.

Şimdi bizim yukarıda yazdığımız yazıya Mersin Valiliği 11.10.2013 günü 9847 sayılı bir yazı ile bilgilendirme göndermiş. Aşağıda foto olarak yayınlıyorum.

Biz yazı içeriğinde nelerden bahsetmişiz, onlar bize nasıl bir bilgilendirme göndermiş? Bizim yazdığımız ile gönderilen bilgilendirmeyi elinize alır okursanız durumu anlarsınız.

Kısacası ihalenin yasalar, usuller çerçevesinde yapıldığını belirtiyorlar.  Sanki biz usulsüz, kanunsuz yapılıyor diyoruz. Biz diyoruz ki, işin içinde FIRILDAK dönüyor, Firmalar ile doktorlar paslaşıp, arzuladıkları mal ve malzemeyi yazıyorlar. Teknik şartnameler hep birilerini tarif ediyor diyoruz. Bunu araştıracak kimse yok mu diyoruz. Tarafsız birileri gelsin incelesin diyoruz. Bu işin müfettişlik bilgi ve becerisi istediğini söylüyoruz.

Aynı yazı içinde alt alta linkler veriyoruz…

İşte…

1 Ağustos 2013 günü: 

İkinci yazımı,

3. Ağustos.2013 günü:  

Üçüncü yazımı,

7 Ağustos 2013 günü : 

Dördüncü yazımı,

11 Ağustos 2013 günü: 

Beşinci yazım,

14 Eylül 2013 : 

Altıncı yazım,

17 Eylül 2013 günü : 

SONRA…..

Önemli bir soruşturmadan bahsetmişim….

İşte…

Mersin Devlet Hastanesinde görev yapan ortopedi uzmanı Fethi Ölgün, o sıralar Hastanede yatarak tedavi gören birkaç hastaya, ihale ile alınmış olan ve sözleşme ile bağlanmış olan kullanılması gereken tıbbi malzemeyi kullanmayıp, hastane muayene kabul komisyonuna ihaledeki anlaşma yaptıkları markayı gösterip, daha sonra, o malzemenin yerine ortopedi uzmanıFethi Ölgün ve firma anlaşarak piyasada daha ucuz olan ve sağlık bakanlığına bağlı UBB kayıtları olmayan bir malzemeyi kullanırlar…..

Yani ihalede alınan ve markası belli olan malı alması ve kullanması gerekirken, hastaya bir başka marka malı kullanırlar…

Bu olay ortaya çıkar.

Bir değil bu şekilde 20 ye yakın hasta tespit edilir.

Hem kamu zararı açısından hem hasta hakkı ve hasta sağlığı açısından bu olayı değerlendirmek lazım…

İlgili kişiler hakkında adli yönden Savcılıkça soruşturma yapılmasını ve gerekli cezalandırmanın yapılmasını gerekir.

Kaldı ki bizim duyumlarımıza göre Doktor da malı yerine malını kullandığını ifade etmiş.  

İhaleye konu olan malzemeler, muayene kabul komisyon ve kontrol kurulu üyelerine sözleşmede olan esas malzeme gösteriliyor, ancak hastaya daha farklısı takılıyor.

Bu takılan malzemede Sağlık Bakanlığı UBB kayıtlı olmayan bir malzeme olmakta olup hasta sağlığı açısından da sakıncalar doğuruyor.

Muayene komisyonu ve kontrol komisyonu hepsi Hastanede aynı yerde görev yapan, birbirinin ağzına bakan, birbirini tanıyan arkadaşlar.

Biri yazıyor, diğeri mala ve malzemeye kontrol ve muayenede onay veriyor.

Öyle olunca da bu işler sıklıkla oluyor.

Fethi Ölgün bu işte sizce ne yapmak istiyor ve sonuç ne oldu?

Sadece bu olayda kamu zararı ne kadardır?

Bu malzemeyi veren firma ise ACABAN firması…

Sözleşme dışı ürün kullandığından dolayı Doktorun yargılanması gerekirken, ilgili firmanın da yargılanması gerekir.

İlgili firma ACABAN firması, Bu firma hakkında  4734- 4735 sayılı yasalar doğrultusunda, o günden bu yana, devletçe ne gibi işlemler yapılmıştır?

O dönemde bu işin araştırılmasının yapıldığı yolunda bilgimiz mevcut.

Bu işin gerçekleştirme görevlisi şimdiki hastanenin müdürü ŞEMSETTİN KARADOĞAN.

O da bu işten dolayı idari ceza almıştı.

Hatta o zaman Bölge idareye gidiyor cezaya ve işleme itiraz ediyor, itirazı red ediliyordu. Hem de Bölge idare Mahkemesi tarafından oy birliği ile red edilmişti. Ve bende konuyu o zaman yazmıştım.

Şimdi bu dosyanın adliyede olması gerekir.

Ve yasal sürecin çoktan başlamış olması gerekir.

O gün bu gün bu dosyadan Tıssss yok.

Daha halen bu işle ilgili açılmış ve bizim duyduğumuz tek bir dava yok.

Dosya bildiğimiz kadarı ile savcılıkta.

Mümkünse bu bahsettiğim konu ile ilgili, ilgili makamlardan dosyayı komple isteyin ve kendiniz inceleyin.

2011 yılından beri bu dosya savcılıkta ise neden halen ilgililer hakkında bir dava açılmamış buna lütfen bir bakınız.

Açılmış ise safahatına lütfen bir bakınız.

Bu olaylar niye hep böyle geçiştiriliyor ve kapatılıyor?

Bu olaylar kapatılınca ART NİYETLİ bazılarının sürekli iştahı kabarıyor.

Ve istenmeyen üzücü olaylar gelişiyor.

Değerli Valim, artık bu ORTOPEDİ ve BEYİN CERRAHİ malzeme alımlarında iş, sadece ilgili kuruma bırakmayınız.

Sizin emriniz altında olan devletin diğer birimlerini gizli bir şekilde görevlendiriniz ve olayı takibe alsınlar.

Yukarıda bahsettiğim Mersin Devlet Hastanesin de geçen ve olayı da inceleme ve takibe alın.

Bu günlük bu kadar, devam edeceğim.

SONUÇ…..

Boş…..

Kimsenin bu işler umurunda değil.Ama benim umurumda. Ortopedi ve Beyin cerrahi malzemesi alımları ile ilgili şu an ihale alt yapısı hazırlanıyor. Bu işin alt yapısını teknik şartnamesini oluşturan doktor ve personel firmalar ile dans ediyorlar. Bu doktorlardan bazıları şu sıra oldukça çok fatura kesen firmaların yanından hiç çıkmıyorlar. KANKA olmuşlar. Hele bunlardan ikisi var ki, çok dikkat çekici. Birbirinin ayağına dolanıyor ve birbirinin ardından fevkalade güzel dedikodu üretiyorlar. Biri erkek bir dişi…. Anlayan yok bu işi… Herkesin çıkarına demek ki öyle geliyor? (!) Devletin ilgili birimi sadece bu iki firmayı izlemeye, takibe alsa, dönen oyunları ortaya çıkartır. Mesela bunlardan birinin firması kendi üstüne değil, birilerinin üzerine yapmış. Görünmez ortağı devletten ayrılan bir kodaman doktor. Öylesine girift ilişkiler ki,bu ilişkilerin çözümü ciddi takibat gerektirir.

Bakın Sn. Mersin Valiliğinin bilgilendirme yazısı altta.

Laf olsun torba dolsun mantığı ile bir çalışma. Biz yazmışız, Valilik almış yazdığımızı KHB Mersin genel sekreterliğine gönderip bilgi istemiş. Oysa bilgi istemeyecek, olaya el atacak, tarafsız sahadan işin ehli ve uzmanlarını çağırıp soruşturacak. Hani nerede? Kimin umurunda?

Devam edeceğim.