haberanaliz
Mustafa GÖKTAŞ

Mustafa GÖKTAŞ

Mail: mustafagoktas006@gmail.com

İyi düşün, iyi ol!!!

Öncelikle hemen belirteyim, “Bu dünyadaki en kötü insan, seni üzen ve sana, sanki sen onu üzmüşsün gibi davranan kişidir”

Unutmayacağız, bir ömür boyu koşarız, yetiştiğimiz sadece nasibimizdir..

Yine, gerçekleşmeyen her şeyin arkasında, Allah’ın murad ettiği bir hayır olduğunu unutmayacağız.

O Nedenle, Allah yaşadığımız şer'deki hayrı görmemizi nasip etsin diyorum.

Şu göğüs kafesimizi genişleten umudumuz var oldukça, güzel günlere olan inancımız hiçbir zaman bitmeyecektir.

Yaşadığımız Ortam öyle kirlendi ki, Tok açın halinden anlamaz oldu.

Bilmiyorlar ki, Yoklar doymadığında, varlar ağlamıyorsa bu dünya tez yıkılacaktır…

Öyle her şeyi ben yarattım havalarında yönetim şekli olmaz, het/höd demeyle de işler yürümez.

Unutmayacağız, Yağmur suları dağ başlarında değil, Ancak alçak vadilerde birikir... Kibirli insanların kalpleri de böyledir, Rahmet onların kalplerinden akar, Alçak gönüllülerin ise kalplerinde toplanır...

İmanınızı bozmamak için, size saygı duyan biri ile sohbet edin, sizi seven birine danışın, size benzeyen biri ile arkadaşlık edin.

Gerisi boş şeyler.

Unutmayın, "Erken geçten iyidir, geç de hiçten iyidir."

Bizlere ne oldu, ilişkilerimiz sahteleşti, akrabalık, dostluk ilişkileri kalmadı…

Teknoloji ile beraber hayatımız allak bullak oldu.

Para geçerli, madde geçerli toplum haline geldik.

Saygı sevgi kalmadı.

Dünyaya o kadar bağlanmışız ki, Yarın için endişeleniyoruz fakat yarın, Allah'ın elinde, her şeyin Allah'ın elinde güvende olduğunu unutuyoruz…

İnsanoğlu o kadar dünyevileşmiş ki, mezar kazan bile öleceğine inanmaz olmuş.

Yaşamım süresince “Ölümün” elinden tutup, Ona yaşamayı anlatan kişiyim.

Bana numara söker mi?!

O özlediğiniz, yaşam biçimi olarak kendinize sunduğunuz, Çiçekli yollar sizin olsun be kardeşim…

Ben kirli sokaklardan gelmiş, halen o sokakların bekçisiyim.

İnsanların yüzüne doğruyu söyleyince küsüyorlar.

Dostlar, Allah iki insanı nedensiz bir araya getirmez.

Ya imtihan, Ya sevda…

Birine sabır, diğerine şükür gerekir.

Keşke internetin ve sosyal medyanın olmadığı, çocuklarımızın daha güvende büyüdüğü, o eski günlere dönebilsek.

Yüz yüze iletişimin değerli, anıların gerçek olduğu zamanlara…

O zaman sevgi, saygı, vicdan gibi hasletler revaçta idi.

Ben kendimi bilirim.

Haddimi bilirim.

Kendi kendime derim ki;

“Sen İbrahim (a.s) değilsin Ey Nefsim! O ateş seni yakar..”

Şunu da çok iyi bilirim; “Yaratılmışları razı etmek için yaratılmadık.”

Varsın bu gün iyi diyen, yarın kötü desin….

Ya Râbbim, sen iyilerle karşılaştır. Zira ben her gördüğümü İyi sanıyorum...

Son söz: Kırıldıysan sessiz kal, Sessizliğinden kırıldığını anlamıyorsa; onsuz kal.

Baki Selam ve Dua ile.