İYİ YAŞAMANIN BEDELİ VAR
Faizlerle başlayalım. Yüzde 19'dan yüzde 18'i indirilen politika faizi, doları hemen harekete geçirdi.
Dolar kurunun 9.25 lirayı geçmesi durumunda Türk Lirası büyük bedel ödeyecek.
Finans uzmanları, 6 ay sonra yeni bir müdahale geleceğinden endişe ediyorlar. Umalım böyle olmasın, ancak karmaşık ve günü gününe degişkenlik gösteren ekonomik, siyasal ve sosyal ortamlarda yaşıyoruz.
Pandeminin çarpan etkisi de cabası.. Anlaşılan o ki zor bir kış yaşayacağız.
Sürekli fiyat artışları, gıdada almış başını giderken, vatandaş karnını doyurmakta açık ve net sıkıntı yaşıyor.
İnsan hayatının iki temel direği var; barınmak ve beslenmek.
Nüfusun en alt katmanlarındaki insanlar, bu iki temel direği dik tutmakta her gün mücadele veriyorsa, diğer üst katmanlar çok da mutlu yaşayamazlar. Aşağıdan gelen dalgalar üsttekileri baskı altında tutar.
Çiftçi, üretimden vazgeçer, kiracı elektrik ve su fiyatlarından önce verdiği kirayı her ay nasıl ödeyeceğine kafayı takar, işsizler ordusu karın tokluğuna çalışacak işlere bile talip olur. Onu da bulamazsa ailelerin varlığı tehlikeye girer.
Fakirinden varlıklısına şu anda herkesin gözü dolarda.
Şayet dolar, 10 liraya doğru koşarsa, hükümetin aldığı tüm tedbirlerin etkisi başta enflasyon olmak üzere hiçbir derde deva olamaz.
Seçim atmosferine girildiği için kaygan zemin sendromu yaşanıyor.
İşçisinden öğrencisine, ev hanımından holding patronuna kadar her kesim, "Yarınımız neler getirecek?" sorusuyla dopdolu.
Herkes bugünlerden yarınlara giderken iyi yaşamak istiyor.
Ne yazık ki iyi yaşama arzusunun bu ülkede büyük bedellere mal olduğu da bir acı gerçek.
Asıl soruya geliyoruz: "Bu bedelleri kim nasıl ödeyecek?"
MERAL AKŞENER MODELİ VE MERKEL
"Ben Cumhurbaşkanı değil Başbakan adayı olmak istiyorum" diyerek, siyasette yeni bir sayfa açan İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, kararlı ve istikrarlı bir şekilde politik serüvenine devam ediyor.
Siyasi çevreler, Akşener'in bu atağını tartışırken, öyleyse Millet İttifakı'nın Cumhurbaşkanı adayının CHP Lideri Kemal
Kılıçdaroğlu olacağı tahminini öne çıkarıyor.
Bence Kılıçdaroğlu Cumhurbaşkanı adayı olmayacak gibi görünüyor.
Kim olacak derseniz, "Hikmet Çetin" veya onun kıratında birisi olabilir.
Henüz denklem çözülmediği için Kılıçdaroğlu, vizyoner kimliğinde siyasi tasarımını sürdürecek.
Peki, Akşener, ne yapmak istiyor?
Türkiye'nin geleceğinde emekliye ayrılan Almanya Şansölyesi Angela Merkel'in rolüne talip olmak arzusunda Akşener.
İzleyelim ve görelim.
Şayet, Millet İttifakı, anketlerde göründüğü gibi kıl payı farkla seçimleri kazanırsa kurulacak güçlendirilmiş
Parlamenter Sistem'de sembolik yeni Cumhurbaşkanı kim olursa olsun, Akşener'in başrolü alabileceği kesin gibi.
Kadın hareketinin gitgide geriletildiği Türkiye'de Akşener'in Başbakan olabilmesi, kadınlar açısından çok önemli bir adım olarak öne çıkar.
Akşener, açıkçası toplumun yarısını teşkil eden kadın seçmenlerin OY'larına talip.
Eğer, onların desteklerini almayı başarırsa da bu tam adıyla hem Millet İttifakı, hem de Akşener için kesin ZAFER olur.
Akşener'in devlet tecrübesi, Kılıçdaroğlu'nun başından beri kendisine gösterdiği demokratik katkı ve önünü açması, özellikle kadınlar açısından ilgiyle izleniyor ve takdir de ediliyor.
CHP'de Akşener'e yeterli ilgi var mı diye soracak olursak, kadın siyasetçiler henüz çok kararlı görünmüyor.
Kılıçdaroğlu onları nasıl ikna eder bilemesek de "Neden bizden bir kadın aday düşünülmüyor?"sorusu çokça soruluyor.
İzlemeye devam diyorum.