KADIN HAREKETİ ALTILI MASA’YI TEST ETTİ
AK Parti, genel seçimlerin gelecek yıl yapılacağında ısrarlı olsa da, muhalefet partileri, çoktandır bir baskın seçim içih hazırlıklar içinde.
Seçimler erken de olsa zamanında da olsa, önemli bir mesele var. Meclis’e daha çok kadın politikacı girebilecek mi?
Seçilecek vekil listelerinde ön sırada kadınlar olabilecek mi?
30 Haziran Perşembe günü zoom’la gerçekleştirilen bir toplantıyı izledim. SES Eşitlik ve Dayanışma Derneği, iyi bir iş yaparak Millet İttifakı’nı temsil eden partilerin temsilcileriyle bir araya geldi.
Derneğin Başkanı Gülseren Onanç’ın moderatörlüğünde gerçekleşen toplantıda, “Altılı Masa”nın tümü erkek otoritelerini bir anlamda samimiyet testine tabi tuttu. “Altılı Masa Kadın Hareketiyle Buluşuyor” başlığının verilmesi de manidardı bence.
“Hadi bakalım kadınlar için yaklaşımlarınızı görelim” demekti açıkça. Ben de gazeteci meraklılığıyla bu beyleri oturup sıkılmadan izledim. “Peki, samimiyet testinden ne çıktı?” diye sorarsanız, top’un yine kadınlara atıldığını söyleyebilirim.
Kadınların siyasete ilgisinin azlığından başlayıp, erkek politikacılar gibi hırsla çalışmadığından dem vurdular. Hatta Meclis’e kadın vekillerin girmesi için kitlesel kadın hareketlerinin yeterince oluşmadığından, kota, fermuar sistemi gibi pozitif teşviklere rağmen yine de kadınların üzerine düşeni yapmadığına kadar şikayetleri dile getirdiler.
Her zamanki gibi kadınları övdüler, Toplumsal Cinsiyet Eşitsizliği’nin önlenmesi gerektiğine dikkat çektiler, İstanbul Sözleşmesi’ni savunan da oldu, savunmayan da.
Parti programlarında biz KADINLAR’a her zaman yer verdiklerini de anlattılar, toplumun yarısının kadın olmasının gerçek eşitliğin sembolü olduğunu vurguladılar, kadının daha çok siyasette yer almasının eğitimle olabileceğini, okullara ders konulmasının bu anlamda fayda sağlayacağını da savundular.
CHP’de politika merdivenlerini çıkarkan neler çektiğini çok iyi bilen Gülseren Onanç’ın tek kadın olduğu “Altılı Masa”nın katılımcaları kimler miydi?
Hemen verelim; CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkek, DP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Şahinalp, DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikaları Başkanı Mustafa Yeneroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ayhan Sefer Üstün, İyi Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem ve Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kaya..
Güzel konuştular, içlerini döktüler, Cumhur İttifakı’nın kadınlar adına yaptıkları yanlışlıkları anlattılar, içimizi gururla doldurdular vs. vs..
UMUTLANDIK AMA..
Toplantıyı izleyenler arasında STK’lar, akademisyenler ve gazeteciler vardı. Güzel ve doğru sorular soruldu. Mesela, “Türkiye’nin demokrasi inşasında kadınların yeri ne olacak?”, “Kadın politikaları ne olacak?”, “Cumhurbaşkanı adayında aranan özellikler neler?”, “Kadınların yönetimde temsili nasıl eşitlenecek?” gibi sorular vardı.
Verilen cevaplarda umutlandık, gelecek güzel olacak bizler için diye düşündük.
Başkan Onanç da açılış konuşmasında işin ciddiyetini çok iyi dile getirdi. Onanç, cinsiyet eşitliğinin sadece bir kadın hakları sorunu değil bir demokrasi ve gelişmişlik sorunu olduğunu vurguladığı konuşmasında, “Bu nedenle kadınlar ve erkeklerin bu eşitliği sağlamak yönünde ortak mücadele vermesi gereğine inanıyoruz” dedi.
“Siyasal partilerin erkeklere göre şekillenmiş kurumsallaşma modelleri değişsin, kadın deneyimlerine yaslanacak siyaset yapma yolları güçlensin istiyoruz” şeklinde gönlündeki arzuyu anlatan Onanç, yeni bir siyaset dili ve siyaset yapma biçimi talep ettiklerinin altını çizdi.
Öyleyse, konuşmacıların neler söylediklerine bir bakalım değil mi?
TESADÜFEN 6 ERKEĞİZ..
Kadın haklarının 6 erkekle tartışılması eleştirilerine dair İYİ Parti’den Bahadır Erdem “Biz Altılı Masa’nın hukuk başkanları olarak bir araya geldik. Buradaki altı erkeğin sebebi hukuk başkanlarının tesadüfen erkek olması” diye cevaplarken; Demokrat Parti’den Bülent Şahinalp ise eleştirileri çok doğru bulduğunu ifade ederek “Bu görevlendirmede altı erkek çıksa da içeride çok değerli kadın çalışma arkadaşlarımız var” dedi.
İşte böyle savundular kendilerini. Sanki memlekette hiç hukukçu kadın yok yani.
Neyse ki, konuşmacılar ders konusunda ortak akılda buluştular: Kadınların her alanda eşit oranda temsil edilmesi gerektiğini savundukları etkinlikte, ilkokul birinci sınıftan itibaren müfredata İnsan Hakları ve Kadın-Erkek Eşitliği derslerinin de eklenmesi konusunun gündemlerinde olduğunu ifade ettiler.
Deva Partisi’nden Mustafa Yeneroğlu yeni bir parti olmalarına rağmen mecliste kadın temsilci konusunda en fazla sayıya sahip parti olduğunu belirtti. Gelecek Partisi’nden Ayhan Sefer Üstün ise “Bu masa kadınların yaşam hakkının nasıl korunacağı konusunda çok detaylı bir plan oluşturdu. Yerel siyasetten itibaren kadınlar siyasetin içinde yer alsın istiyoruz ve bunu teşvik ediyoruz. Bu nedenle de bu masanın desteklenmesi gerektiğine inanıyorum” dedi.
Haydi hayırlısı Sayın Üstün..
Söylediklerinizi NOT aldım.
Saadet Partisi’nden Bülent Kaya da özellikle İstanbul Sözleşmesi’nin iptaline dair gelen soru ve eleştirileri şöyle açıklayabildi:
“Bu sözleşmenin Meclis’te yeterince katılımcı bir ortamda tartışılmadığını kabul etmek lazım. Ama sözleşmenin sorun yaratan kısımlarının da tartışılması gerektiğini düşünüyoruz. Bazı maddelerin uluslararası sözleşmelerle de çelişen tarafları var, ailenin bir bütün olarak değerlendirilmediğini görüyoruz”.
Yani Türkçesi Kaya, kadın bir birey olarak değil, aileye bağlı bir fert olarak düşünülüyor hala..
LBGTİ DE NEYMİŞ?
Gazetecilerden ve kadın hareketinden gelen LGBTİ+ bireylerin haklarına dair sorulara ise CHP’den Muharrem Erkek “Demokrasinin öznesi insandır. Her bireyin dilediği cinsiyeti yaşama, dilediği yaşam tarzını benimseme hakkı vardır ve bu haklara demokratik hukuk devletinde saygı gösterilmesi gerekir” şeklinde cevap verdi.
Kadın haklarının mevcut durumdaki eksiklerinin tartışıldığı etkinlikte, kadınların siyasal kararlarda söz sahibi olarak yer almasının önemi vurgulandı.
Etkinlikte gelecek genel seçimlerin de nabzı tutuldu. Kadın hareketi temsilcilerinin seçilecek iktidardan beklentileri de tartışıldı.
Uzun laf’ın kısası; Siyasete daha çok kadının girmesi lazım.
Bunun için de kadınlara çok iş düşüyor.
Politikaya girip kendisini kabul ettirecek hırslı, çalışkan ve zorluklardan yılmayan MARKA olabilecek öyle çok kadın var ki. Yolunuz açık olsun..