KALEM KUTSALDIR !!!
Bildiğiniz üzere, 'Yüce dinimiz okumaya büyük önem vermiş, Bu yüzden de Kuranın ilk emri oku! olmuştur..
Doğrudur, Kuranın ilk emri okumaktır.
'Oku!' emrinden kasıt nedir?
Bu sorunun cevabını bulmak için 'ikra' ile başlayan ayetin devamını okumak gerekir.
'İkra' bismi rabbikellezi hâlak.'
Yani, 'Yaratan rabbinin adıyla oku.'
Kuranın kastı rasgele bir 'okuma' değildir.
Muhakkak yazılı bir kitabı okumak da değildir.
İster bir kitabı okusun, ister her cümlesi ve her bir harfi sonsuz hikmetler ve manalar yüklü olan şu kâinat kitabını okusun 'yaratan rabbinin adıyla' okumaktır.
Ancak OKU, bir emirdir ve çok güzel bir emirdir.
Kutsal kitabımızda OKU emri ile ilgili bir ayet, süre yoktur.
KALEM ile ilgili ise vardır.
Mekki surelerden biri olan Kalem Suresi toplam 52 ayetten oluşur.
Surenin ilk ayetinde Allahu Teâlâ kalem ve yazanların üstüne yemin ettiği için bu ismi almıştır.
Kalem suresinin 3. ve 4. ayetlerinde peygamber efendimizin büyük bir ahlak üzerine olduğu ve kesintisiz bir mükâfat ile ödüllendirileceği yazılıdır.
Alak Suresinden sonra nazil olan Kalem Suresi, Kuran'ı Kerim'in 68. suresidir.
Kalem Suresi, kutsal kitabımız Kuran'ı Kerim'in 563. sayfasında başlar.
Toplam üç sayfa olan Kalem Suresi 29. cüzde yer alır.
İniş sırasına göre 2. sure olan Kalem Suresinde, müminlerin sürekli yemin eden ve yapılan yardımlarına yerine ulaşmasına engel olan kişilere karşı boyun eğmemesi gerektiği bildirilir.
Sürekli kazandığı mallar ve evlatlarının sayısıyla övünen kişilerden de uzak durulması gerektiğini belirten Kalem Suresi, ayetleri eskilerin masalları diye inkâr edenlerin cehenneme gideceği yazılıdır.
Kuran'ı Kerimde Kalem suresinden sonra Hakka Suresi gelir.
O yüzden KALEM kutsaldır.
Biz KALEMİN KUTSALLIĞINI BİLDİĞİMİZ İÇİN, nefsimiz için, dünya malı için, dünyalığımız için, kendi çıkarımız için elimizdeki kalemi kullanmayacak kadar KAFA NAMSUNA ve İMANA sahibiz evelallah!!!
Şimdi…
Gazetecilik yıllarım, (42 sene) hep HAKTAN VE HAK RIZADAN YANA OLAN, haksızlık ve adaletsizliğin karşısında duran, zulme karşı, zulmedene karşı olan, yetimin şehidin hakkı olan BEYTÜLMALA sahip çıkan, ALLAHTAN başkaca kimsenin huzurunda eğilmeyen, korkmayan bir yapı ile geçti.
Şükür Elhamdülillah!
Bu yüzden başıma çok şey de geldi.
Sebepsiz, haksız yere tutuklu da kaldım.
Beraat ettim.
Hiçbir mahkûmiyetim yok.
Kimin benim hakkımda ne düşündüğünün bir önemi yok.
Önemli olan HAK RIZA!!!
Dün hakkında yazı yazdığım ve makamından ettiğim tipler, eğer bu gün gelip, “Hocam sen Haklıymışsın, sen doğru adamsın, düzgün adamsın” diyerek söze başlayıp benden bildiğim hukuki konuda yardım ve tecrübelerimden istifade istiyor ise, bu onur bana yeter.
Demek ki, haksızlık yaptığında yazdığım, gün geliyor haksızlığa uğruyor ve benim kapımı çalıyor...
Ne mutlu!!!
İşte KALEMİN KUTSALLIĞI, kutsal olduğunu bilip ona göre yazmanın sonucu bu.
Allah’a hamdolsun.
Kıymetli okurlarım,
Kamu kurum ve kuruluşlarındaki ihaleler başta olmak üzere, idareler ve yönetim şekilleri, ehliyet ve liyakate bakılmadan yapılan görevlendirmeler üzerine çok sayıda yazı yazdım, yazıyorum.
Devlet ebet mübettir.
Benim sadakatimi sorgulamak üç beş tane hırsızın işi değil.
Ben bu mesleğe başladığımda, ilk yazdığım köşe yazısında ve ilk çıkardığım gazetenin ana sayfasında “ALLAH’IMA, BAYRAĞIMA, DEVLETİME, MİLLETİMİ, VATANIMA” bağlıyım. Allah’ım beni bu yoldan alı koyma. Mahrum bırakma” diye yazan adamım.
ŞÜKÜR!!!
64 yaşına gelmişim.
Bu yaştan sonra da hiçbir dünyalık mesele beni yolumdan çeviremez.
Devletin makamına oturup da, görevini yapmayan, işini namusu ile yapmayan, devletin kasasına (BEYTÜLMAL) sahip çıkmayan, işini yaparken adalet ve hakkaniyetten çıkan kim olursa, KALEMİM İLE TEPESİNE BİNERİM.
Sağlık alanında 30 yıldır yazdıklarım ortada.
8 Başhekim, 6 Başhekim yardımcısı, 143 Doktor, 2 Genel sekreter, 5 Sayman, 13 Şef, 2 Daire Başkanı, Yüzlerce personel ve onlarca firma sahibi yargılanıyorlar. İçlerinde şu ana kadar aklanan yok. Ölüp giden oldu, ama daha mahkemelerde aklanamadılar.
Milli Eğitim, GSB, TAPU, GÜMRÜK, BELEDİYELER ile ilgili yazdıklarım sonucu adli yargıya düşen 100’ün üzerinde kişi var. Yıllardır davalar devam ediyor, ölüp giden oluyor ama aklanan beraat eden yok.
Adalet sistemini biliyoruz.
Sizde biliyorsunuz.
Bunlar ile avunmuyorum.
Ben Allah’ın adaletine ve sevgisine inanıyorum.
Birilerinin benim hakkımda ne söylediği umurumda değil.
Çünkü en namuslu sözler, en namussuz insanların dilinde…
Rahman Suresinde ne diyor idi?
Yeryüzünde bulunan her şey fânidir.
Bir gün hepimiz veda edeceğiz bu hayata.
Yüce Allah beni beş şeyden mahrum etmesin: “Ayrılmasından, bağışlamasından, hoşnutluğundan, hayırdan ve cennetinden."
Baki Selam ve Dua İle.