KHB çatısındaki Ortopedi, beyin cerrahi ve kardiyoloji alımları..
Biz yazdıkça kızan, bağıran çok da, bu bağırıp, arkamızdan yalan ve iftiraya yönelenler için, bunlar niye kızıyor, bağırıyor, tehdide yelteniyorlar diye işin perde gerisini merak eden, araştıran makam yok.
Hep yüzeysel olaylara bakıyorlar. Baksınlar bakalım. Biz yazmaya, çizmeye devam edeceğiz.
Bu arada kısa adı KHB olan KAMU HASTANALER BİRLİĞİ çatısında bulunan sağlık kuruluşlarının piyasasında GÖK GÜRLEMEYE, ŞİMŞEK ÇAKMAYA BAŞLADI.
Yakında bu işleri adet haline getiren ve devletin soyulmasına göz yuman, yüzdeci komisyoncu, yiyicilerin başına her biri şeftali büyüklüğünde dolu yağmaya başlar (!) Geçen gün yazdık. Biliyorsunuz defalarca seslendik. O yerli olmadılar.
KHB çatısı altında alımları yapılan ve hastaya takılan ortopedi ve beyin cerrahi malzemelerinin sıkı kontrol edilmesi, takibinin ciddi yapılması gerektiğinin altını çizdik.
Özellikle pazarlıklı alımlarda, tek reçete alımlarda yapılan satın almaların çok ciddi ve titiz incelenmesi gerekir.
Sadece KHB çatısındaki sorumlular değil, maliye ve diğer birimlerinde bu işleri yakın takibe almasında fayda var.
Özellikle ortopedi malzeme alımlarında tüm hastanelerde Teknik şartnameyi de inceleyip bir göz atsınlar. Bu malzemelerin farklı farklı hastanelerde hasıl verildiğini, fiyatlarını, içeriklerini kontrol etsinler.
Aradaki benzerlik ve farklılıkları bir görsünler. Mutlaka bir kanaat oluşacaktır. önceden bir çerçeve ihale yapıldı. Adamlar bir müddet bu çerçeve ile işi götürdüler. Sonrasında Doktorlar ile firmaların paslaşması ile çerçevesiz bir hale geldi. Sağlık müdürlüğü yetkililerinin bu işleri çok yakından takip etmesi ve incelemesi gerekir. Çünkü burada DEVLETİN çıkarı açısından fayda mülahaza etmekteyim. En azından titiz bir şekilde incelesinler.
Bu malzemelerin FTA belgeleri, CE belgeleri, TSE belgeleri kontrolü ile UBB kontrolleri yapılsın.
Bu pazarlıklı alım dediğimiz üç teklif metotlu işlerde A malzemesi yerine B malzemesi verilmesi işi sıklıkla yaşanacaktır.
Uzak doğu malları UCUZ diye hastaya takılacak ve sonrasında hasta enfeksiyonları oluşacak, yâda takılan malzemeler kırılabilecektir.
Buda hastaları mağdur edecektir.
Bu nedenle her açıdan verilen fiyatlar ve malzemeler getirtilerek kontrol edilmesinde büyük fayda var.
Satın alınan ve hastaya takılan malzemelerin istenilen evsaf ve niteliğe uygun UBB sağlık bakanlığı onaylı verilerini inceleyerek ve bunların usul ve nizama uygunluğuna bakarak alınmasında son derece fayda var.
Münferit alımlarda çok büyük dikkat ve özen gerekir.
Geçmiş günlerde yapılan çerçeve ihale alımlarında iki aşamalı olup birinci aşamada teknik şartnameye uygun kalemlerin onaylanması, ikinci aşamada ise sadece o kalemlerin fiyat olarak alınması gerekirdi. Ama öyle yapılmadı. Çünkü o zaman ki sağlık il müdürlüğünde oluşturulan teknik dal uzmanı komisyon üyeleri bu incelemeye yapmadılar ve oradaki bir iki memur arkadaşa bırakarak bu işi ihmal ettiler. Buda şimdi KHB çatısı altındaki çok yerde kargaşaya mahal veriyor. Aynı zamanda teknik özelliğe uymayan ürünlerin onay alarak ikinci alımdaki haksız fiyat uygulamasına sebep oluyor.
Dolayısıyla da hastaneler tercih yaparken de ucuz fiyat pahalı fiyat diyerek devletin zararına sebebiyet veriyorlar, yâda biz zan altında kalmayalım diye ucuzu tercih ettik deyip işin içinden çıkıyorlar.
Ama o ucuz olan hastada arıza meydana getiriyor, enfeksiyona yol açıyor, kırılıyor ve bu sefer tekrar ameliyata alınıyor.
İkinci kez devlet para ödemek durumunda kalıyor.
Titizlikle araştırın bakın.
Öte yandan hazırlanan Şartnamelerde belirtilen ürünler tek bir adresi mi tarif ediyor, yoksa alımlarınızda serbest rekabet tam oluşuyor mu?
Yine bu şartnamede belirtilen ürünler ile teklif edeline ürünler uyumlu mu?
Uyumlu değilse, fiyat farklılığı oluşacağı içinden haksız rekabet oluşacağı gibi, usulsüz alım gerçekleşecektir.
Lütfen bunlara devlet adını, millet adına dikkat ediniz.
Bakınız ben ne yazsam, siz işi gırgıra alıp, kendinizce yorumlayıp, dümen suyuna uygun hale getirip işlere devam ediyorsunuz. Ama bu günün yarını da var. Bu devlet devamlılık isteyen bur kurumdur.
Değerli ilgili yetkililer, sizin bilmediğiniz bir önemli husus var ki, bunu ancak kurumunuzun dışından DAL uzmanlarının gelip olaya bakıp değerlendirmesi ile ortaya çıkartabilirsiniz.
Çünkü kurumunuzdaki dal uzmanı arkadaşlar hepsi birbirini tanıyor, birbirinin eksiğini ve hatasını biliyor, hepsi “aman oyunbozan ben olmayayım” diyerek sesini çıkartmıyor, doğruyu ve gerçeği haykırmıyor.
Sesini çıkartacak olsa onlarda baskı altına alınıyor.
Geçmiş var geçmiş..
Geçmişteki yenen tatlı hurmalar bir bakıyorlar ki kendilerini de cırmalamaya başlamış.
Ne yapsınlar?
O yüzden tıs yok.
Yetkili ve ilgili bu sesimize dikkat edecek, ne diyor bu adamlar diyecek ve orasının devlet makamı olduğunu unutmayacak, sorumluluğunun bilinci içinde tarafsız dal uzmanlarını çağırıp bu işlerde ihale ve alımlar gerçekleşmeden en ince ayrıntılarına kadar kontrol ettirecek.
Yoksa aynı tas aynı hamam DEVLETİN SOYULMASI devam eder.
O der ben yapmadım, bu der ben yapmadım.
Öbüre der ki, ben dürüst adamım.
Kâğıt üstünde, işler ayna, kendin çal kendin oyna düzeni böylece devam eder.
Yapmayın. Günahtır, yazıktır.
Vicdan taşıyan insanlara buradan sesleniyorum.
KHB çatısında bulunan MDH- TOROS DEVLET- TARSUS DEVLET- SİLİFKE DEVLET başta olmak üzere tüm ilçelerdeki hastanelerde ORTOPEDİ, BEYİN CERRAHİ, KARDİYOLOJİ tek reçete alımlarını tek tek elden geçirin.
Ameliyat defterleri ile anjiyo defterlerini kontrol edip karşılaştırın.
Endikasyonlumu operasyon yapılmış, yoksa endikasyonsuz mu ona da bakın.
Birde Doktorun çalıştığı malzemeye bakın.
Niye hep aynı malzeme ve niye hep aynı medikal firma?
Bunu da bir inceden inceye araştırın.
Tek reçete alımlarda ameliyat öncesi ve sonrasındaki reçeteleri mutlaka DOKTORUN yazması gerekirken, medikal firma sahibi veya temsilcisi reçeteyi nasıl yazar?
Gelin bu işlerin tamamını kontrol edin.
2010- 2011-2012-2013-2014 yıllarında yapılan ameliyatlardaki kullanılan malzemelerin reçetelerini önünüze alın ve tek tek kontrol edin.
Reçetelerin çoğunda Doktorların yazmadığını, firma sahip ve yöneticileri ile elemanlarının yazdığını bizzat tespit edeceksiniz.
Bu ne anlama geliyor?
Kanuni ve yasal bir uygulama mı?
Ve böyle bir şey nasıl olur?
Hadi, benim diyen, iyi niyetliyim diyen, ben onurlu ve gururlu namuslu iş yaparım diyen yönetici, şu dediğimi dikkate alıp çok titiz bir araştırsın.
ÖNEMLİ BİR KONU, ortopedi alımlarında ihalede ucuz verilen kalemleri incelemeye alın.
Birde fiyatı yüksek kalemleri incelemeye alın.
Bakın işi onaylamadan bu dediklerimi en ince detayları ile düşünüp yapın.
YİTEN GİDEN DEVLETİN HAZİNESİ, OLAN HASTAYA OLUYOR.
Yazık ve günah…
Sorumlu yöneticiler, devletin gömleğini giyenler dediklerime aldırış etsinler.
Ucuz fiyat atılan kalemleri inceleyin.
Bir yıl içinde kaç kez bu kalemler ile çalışılmış, kaç operasyon yapılmış?
Yani bu kalemler sıklıkla kullanılan kalemler mi?
Kullanılmayan malzemelerin fiyatları ucuz verilse bile devlete ne faydası var, ne getirisi var?
İşin getirisi kime?
İhalelerdeki bu türden malzemelerin en ince detaylarına kadar kontrolünü yapınız.
Bu arada şu malzemelere göz atınız.
Hangisi ÇİN- MALEZYA- HİNDİSTAN- PAKİSTAN malı ve ürünü?
Bu malzemelerin kullanımında hastalarda bir memnuniyet var mı?
Kaç hastada kullanılan malzemeler kırılmış, paslanmış, enfeksiyon yaşanmış?
Şunları ameliyat olanlar için ameliyat defterini elinize alarak tek tek hastaları huzura çağırıp sorarak bir araştırın. Ama bu işi gizli yapın. Bakın neler çıkacak. Kaç kişide plak kırılmış, kaş kişide vida paslanmış, kaç kişide enfeksiyon olmuş, kaç kişide gerekmediği halde malzeme takılmış çıkartacaksınız. Ama yapmazsınız. Çünkü sizinde huzurunuz kaçar. Uğraşmak istemezsiniz. Ama kendi huzurunu bir kenara bırakıp, ikinci plana atarak, devletin ve milletin huzurunu daha önemli tutan ve öncelik tanıyan makamlarda var. Meraklanmayın araştırılıyordur. İnceleniyordur. Biz yazmaya devam edeceğiz. Mevla ne eylerse güzel eyler..
İşin garibi HİPOKRAT YEMİNİ edenler, bu yemine nasıl aykırı davranış sergileyebiliyorlar?
Medikal firmaların yazanelerinde viski yudumlayıp, sigara püfürdetenler, uzatmalı sevgilisinin içtiği sigarayı bile firmaya getirtenler olduğunu geçmişten beri duyuyoruz…
Firmaya vergi dairesinden 3–4 trilyon ceza çıkıyor, adam derhal kapatıp işi tasfiye ediyor bu arada yıllarca kendisinin çalıştığı doktor ve hastane içindeki kişileri işi terk ettiği adamlara lanse ediyor ve kendi kenarda işler ayna çal çal oyna düzeni devam ediyor…
Bir bakıyorsunuz firma yeni, ama yaptı işler ardı ardına gelişiyor (!)
Ardı ardına malzemeler veriyor, reçeteler çalışıyor…
Kardeş bu iş nasıl oluyor?
Firma daha yeni ve üç beş günlük…
Nasıl birden bire köprü kurdu ve işlere dört elle sarıldı?
Hiç merak eden araştıran yok mu?
Bu günlük de bu kadar.
ÇAMAŞIR YIKAMA İŞİNİN SUYU ÇIKMIŞ DURUMDA
Çamaşır meselesi önemli mesele…
Fakat Biz yazdıkça, bozuluyorlar.
Hâlbuki ellerine verileri alıp iyi bir incelemeye alsalar karşılarına nasıl rakamlar çıkacak.
2012- 2013 yılları içinde Tarsus’un çamaşırı kilo başına 1.01 liraya yıkanırken,
Mersin Devlet Hastanesi ise 1.76 liraya yıkanıyordu.
Şimdi çıkıp çamaşırı özelleşmiş olan Mersin KHB çatısındaki yerleri tek tek gezsinler.
Bu iş, Kaç paradan yapılıyor?
Üstelik neden bu husus da ciddi bir denetim yok?
Çamaşırlar ya ıslak, ya ütüsüz, ya kirli geliyor.
Devam edeceğim.