haberanaliz
Her şeyin Başı SAĞLIK

Her şeyin Başı SAĞLIK

Mail: hbssaglik@gmail.com

KHB çatısındaki Ortopedi, beyin cerrahi ve kardiyoloji alımları -2-

Ortopedi, beyin cerrahi, kardiyolojide kullanılan malzemeleri araştıran var mı?

Sanmıyorum. Kimsenin bu iş umurunda bile değil. Ama biz yazmaya devam edelim. Netice itibari ile bir gün biri bu olan bitenlerin hesabını mutlaka soracaktır. MERSİN ve yöresinde ortopedi başta olmak üzere, Kardiyoloji ve Beyin cerrahide kullanılan tıbbi sarf malzemeleri usule, nizama, kanuna uygun değil. Her şeyden evvel insan sağlığına uygun şartları taşımıyorlar. Yetkili ve yetkisiz bu yazdıklarımıza seyirci durumunda... İşi ciddi bir şekilde, titiz bir şekilde araştıran soruşturan yok.

UCUZ MU, ucuz…  Al gitsin. Devlet kazansın (!)  Mantığa bakın.

İnsan hayatı için ve sağlığı için UCUZ PAHALI tartışması yapılmamalı, doğru tercih mi, kaliteli mal mı diye araştırma yapılmalı. Fakat makamlarda oturanlar buna pek dikkat etmiyorlar. Tabiî ki kendilerine göre sebepleri vardır…

NEŞTER kullanan ellerinde kendilerine göre sebebi vardır (!) Firmalar ile kurulan ilinti bağlantı aslında DEVLETİ KÖKLÜ BİR ŞEKİLDE ZARARA UĞRATTIĞI gibi, hastalara da şifa yerine dert vermektedir.

Kullanılan çok malzeme kırılmakta, pas tutmakta, enfeksiyon yapmakta…

Çıkartılıp tekrar kullanılmakta… Üstün körü araştırmalar ve soruşturmalar ile olaylar kapatılmakta ve yıllar yılı bu bozuk düzen devam etmekte.

ASLINDA SAĞLIK BAKANIMIZ çok düzgün bir insan... Bu işlerin üzerine gidiyor ve açık kapıları kapatmak için elinden geleni yapıyor. Ama yerel ölçeklerde onun gayreti gibi gayret sarf edenler yok. Piyasada ÇİN MALI BAŞTA OLMAK ÜZERE, PAKİSTAN, HİNDİSTAN malları, kısacası uzak doğu MALLARI CİRİT ATIYOR. İTHALATÇISI BİR YANDAN, BUNU PAZARLAYANI, ARACI KURULUŞU, MEDİKAL FİRMALARI kısa zamanda köşe olmuş durumdalar. Sözde ucuz ve kaliteli (!)

FTA ve CE belgeleri noksan, eksik, hatalı, yâda bu belgeler para karşılığı alınmış belgeler. Genelde bu uzak doğu mallarını satan medikal firmaların çoğu sabıkalı, geçmişte çok soruşturma ve cezalar almış, bir kısmı ihalelerden men edilmiş, kimisi AĞIR CEZADA yargılaması devam edenler, birçoğunun ise MEDİKAL sektörü asıl işi değil.

Geçmişte KAMYONCU, BERBER, SANDIK ODACI, KULÜPÇÜ, PAVYONCU, KUMARHANE İŞLETEN, KARI SATAN tipler iken bir bakmışsınız bir sihirli değnek (!) (neşterci hocalar) değmiş ve oluvermişler MEDİKALCI.

Piyasada MEDİKALCİ olup bu işi yapanların ve özellikle HASTANELERE VE SAĞLIK KURULUŞLARINA MAL VERENLERİN çok titiz ve ince bir şekilde araştırılması lazım. Bir koldan değil, DEVLETİN üç beş kolundan birlikte araştırma yapmak lazım. Mali yönden Maliye, istihbar ati yönden emniyet ve mit, yine sahtecilik, organize işler yönünden ise KOM tarafından ayrıca incelenmesi ve derinlemesine soruşturulması lazım. Son zamanlarda sadece MERSİN deki hastaneler TOROS DEVLET, MDH, KADIN DOĞUM, TARSUS DEVLET, ERDEMLİ DEVLET, ANAMUR DEVLET, SİLİFKE DEVLET başta olmak üzere tüm sağlık kuruluşlarına mal veren ortopedi, beyin cerrahi, kardiyoloji firmalarının verdikleri mal ve malzemeler incelenmeli, depo kayıtları ile giriş çıkışları, fiyatları, stokları, ithal edenler, CE belgeleri, FTA belgeleri titizlikle incelenmeli…

Bu mallar hangi yollar ile ülkemize gelmiş, kimler tarafından nasıl pazarlanmış ve ne kadarlık bir ciro oluşmuş kontrol altına alınmasında devletimiz açısından ve insanlarımız açısından büyük fayda var.

CE (Conformite Europeenne-European Conformity) belgesini almak artık ticarete dökülmüş. Doğu bloğu ülkeleri, parayı bastırana belgeyi temin ediyor.  Çin'de dahi satılması 'sakıncalı' olan bazı stentler, ortopedi malzemeleri ve beyin cerrahi malzemeleri Türkiye'ye giriyor.  Oysa bir an evvel yerli üretimi kalkındırmak ve piyasaya sokmakta fayda var. Bilindiği gibi kamu alımlarında aslan payı sağlıkta... İlaç ve cihaz alımı dâhil sağlıktaki alım tutarı yıllık 20 milyar doları buluyor. Bunların yarıdan fazlası ise ithalatla gerçekleştiriliyor. Ben size sadece elimde olan bir bilgiyi paylaşayım. Devlet isterse bu örnekten yola çıkıp 2012- 13- 14 yıllarındaki durumu da ortaya çıkartır. 2010'da Türkiye'deki toplam tıbbi malzeme (medical device) pazarı yaklaşık 3.5 milyar dolardı. Bunun 1,5-2 milyar doları Çin'den ithalat yoluyla gerçekleşti. Adetsel bazda ise ÇİN'den yapılan kalp stenti ihracatı, yine geçen yıl itibarıyla 30 binin üzerinde bir rakama işaret ediyor...  Yine PAKSİTNA, HİNDİSTAN malları milletin sağlığını bozuyor ve bu arada burada büyük bir rant dönüyor.

Çin'den getirilen ve broşüründe 'Bilgiler, Çin, ABD ve AB dışı için geçerlidir' ibaresinin yer alması ne anlama gelmekte, bilen var mı?  'Bu ibarenin Türkçesi, 'Çin'de beli satılamaz' demek...  Çin ve Uzakdoğu ülkelerinden sağlığa elverişsiz, doğru dürüst belgesi dahi olmayan ürünler ithal ediliyor.

Söz konusu 'ABD, AB ve Çin dışında' ibaresi yer alan ürünlerden Türkiye'ye son 2 yılda 20 bin adet getirilmiş, çeşitli hastanelere satılmış... Yine Pakistan, Hindistan malları ayrı bir rezalet… Ülkemizde Bu işleri derinden inceleyen, araştıran, köküne inen bir kurum ve kuruluşta yok.

Çoğu zaman bu malları pazarlayanlar ve satanlar UBB kayıtlarında da oynama yapıyorlar yâda UBB ‘ye uygun mal gösterip idarelere farklı mal veriyorlar.

Hastanelerdeki KONTROL KOMİSYONLARI İSE DOĞRU ÇALIŞMIYOR. Eksik bilgili, işin uzmanı olmayanlar komisyonlarda görev alıyorlar. Diğer yandan tek reçete ile alımlar sıkı denetlenmez ise, bu talan devam eder. Reçeteyi yazan doktor kendisi malı muayene eder ise, yâda diğer arkadaşı, birbirilerini idare ediyorlar, yalan yanlış hatalı, eksik malzemeler hastalara kullanılıyor. Kısa vadede ise çok sayıda zengin MEDİKALCI türüyor. İnsanlar artık neredeyse valizinin içine koyup bu tür ürünleri getirir oldu.

Böyle başıbozuk bir piyasa olamaz.  Sağlık Bakanlığı'nın bu işle ilgili ciddi bir komisyon kurması gerek. Nasıl ki ilaçlar Türkiye'ye getirilirken ruhsatlandırılıyorsa aynısı bu alanda da olmalı. 'CE marker' diye bir kıstas koyuyorlar, ama bunun bir geçerliliği yok.  Adı-sanı bilinmeyen stent, ortopedi ve beyin cerrahi malzemesi mezarlığına dönüşmek üzereyiz.

Hastanelere alınıyor ve 'en ucuzu bu' deniyor. En ucuzu dediğiniz zaman denetim ortadan kalkıyor. İleride bunun acısını millet olarak çok fazla çekeriz. BİZİMKİLER, bizim kullanıcı doktorlar 'CE BELGESİ VARSA SORUN YOK' DİYOR. Türkiye bu mallarıı alırken nasıl bir kıstas uyguluyor?

Türkiye'ye ürün satabilmek için gereken tek şey CE belgesinin olması...Avrupa Birliği, Doğu Bloğu ülkelerinden birkaç tanesinin CE (Community European)  belgesi verme yetkisi iptal edildi. Sırf bu tür vakalar yüzünden.  Birkaç yıl önce Macaristan'dan Türkiye de ki üretici firmalara da geldikleri bilinen bir gerçek. Ürün başına 30 bin euro verin size de CE belgenizi hazırlayalım dediklerini tüm piyasa biliyor.İngiltere’de ise sıhhi belge 3 bin euro civarında.

Sizce 30 bin euro ne demek? Verin parayı biz size postayla belgenizi gönderelim demek... Peki AB bu durumun farkında değil mi? Farkında tabi ki. Bu yüzden firmalara diyor ki, 'Sen git CE belgeni kimden alırsan al. Ama benim ülkeme satmak istiyorsan gel benim sağlık bakanlığıma. Bu ürünün ruhsatlandırmasını ben vereceğim...  İşte bu kadar basit… 

ÇİN'İN CE'Sİ 'CHINA EXPORT'… 'Çin Ticaret Bakanlığı da değişik bir şey yapmaya başladı. China Export'un kısaltması anlamına gelen (CE) yazılı aynı belgeyi veriyorlar. Ve bu uzak doğu malları EĞE üniversitesine girmiyor. Sokmuyorlar. Ama ne hikmet ise yurdun her yerinde patır patır satılıyor ve reçetelere bolca yazılıyor.Maliyeti düşürmek, ucuza mal almak için Çin gibi Uzakdoğu ülkelerinden ucuz cihazlar getirilmeye başlandığı günden buyana, sağlıkta korkunç boyutta israf ta ortaya çıkmış bulunuyor.

Ürünleri direkt olarak satmakta zorlanan bazı medikal firmalar, Avrupa'nın çeşitli ülkelerinde bürolar açıp mal satar oldu.Bu tür ürünlerde ciddi sorunlar ortaya çıkıyor. Böyle sağlıksız ürünlerin, Türkiye'de ihalelere girebilmesi için Avrupa ülkelerinden birinden 'CE' belgesi almak yeterli.

Fakat ABD, İngiltere gibi ciddi ülkeler buna bakmıyor. Her ülke kendi kriterini kendi koşullarını arıyor. Sağlık bakanlığının biraz daha geniş heyetle bunları kontrol edip, üniversitelerden görüş alsa, deneyimlerinden yararlansa sağlık, 'çok daha sağlıklı' olur...

Mersin’de kum gibi HİNDİSTAN- PAKİSTAN- ÇİN malı tıbbi sarf malzemesi satılıyor. Bunları ciddi araştıran, malzemeleri inceleyen, belgelerini inceleyen, firmaları inceleyen, titizlikle takip eden birileri yok. Sıkıntı burada. Neşter kullanan doktorları gelince, onlarında bu iş işlerine geliyor. Acaba niye (!)

Devam edeceğiz. Bu günlük de bu kadar.