haberanaliz
Her şeyin Başı SAĞLIK

Her şeyin Başı SAĞLIK

Mail: hbssaglik@gmail.com

KHB ihalelerinin enteresanlığı ve yeni ACİL...

18 Ocak 2014 günü her zaman olduğu gibi buradan ilgili ve yetkiliye seslendim.  Çok dikkat edilmesi gereken birkaç hususu aktardım. HBYS ihalesinde hazırlanan teknik şartnamenin içindeki özel hususları aktardım.  

Ben üzerime düşen görevi fazlası ile yapıyorum. Bir gazeteci olarak, buluyor buluşturuyor, elimden gelen uyarıyı yapıyorum. Eğer birilerinin işine gelmiyor ise, bu benim sorunum değil. Ben vicdanen rahatım. Görevini layıkı veçhile yapmayan düşünsün. Evet, geliyorum bugünkü aktaracağım meselelere;

Yukarıda linkini verdiğim, KİK’ de ki İhale kayıt numarası:2013/191838 İhale tarihi: 05.02.2014 olan KHB tarafından yapılan ihaleye. Bu ihalede bugün itibari ile KİK dosyasında iki tane zeyilname mevcut. Zeyilname(düzeltme) yapıyorlar. Birincisi, 6.1.2014 günü saat 9.39 da KİK’e kayda giriyor. Bu zaten ben yazıyı yazarken de dosyada mevcut idi. Önemsemedim. Çünkü uydur kaydır bir zeyilname idi. Daha ciddi konular varken, ne hikmet ise zeyilnamenin ilkini yaparken o konular görmezden geliniyordu. Bende gördüklerimi yazdım. Derken idare, Zeyilnamenin (düzeltme) İkincisini, 22.1.2014 günü 10.32 de KİK de kayda giriyor.

Bakın ben burada 18’inde yazıyorum. Yukarıdaki linki okuyun. Birde altındaki yorumları okuyun. Okuyucularında ciddi iddiaları ortada... Orada yazının altında duruyor. Halen de bu gün olmuş yorum yapılıyor. Demek ki takip eden, izleyen çok sayıda insan var. Neyse… 18’inde yazıyorum, yazının altındaki yorumlarında yayın tarihleri belli. Bunlar Ayın 21’inde KİK’e zeyilname gönderip şartnamede yapılan değişimi bildiriyorlar.

Fakat ne hikmet ise benim yazımın içinde vurgusunu yaptığım,SERBESTLİK- REKABET- AÇIKLIK- ŞEFFAFLIK gibi ilkeleri içine alan ihaleye katılımın çok sayıda bir şekilde gerçekleşmesi adına bir çaba yok. Bununla ilgili bir düzeltici işleme gidilmemiş. İhalenin günü 5.2.2014 iken 14.2.2014 gününe çekilmiş. BENİM YAZIM yukarıdaki linkte duruyor. Vicdan sahibi, Tüyü bitmedik yetimin hakkını düşünen herkes önce o yazının ekindeki yorumları ile birlikte yazıcıdan çıkışını alıp önüne koysun. Ardından bu yazımı önüne alıp koysun. Karşılaştırsın. Ne demişiz, ne yapmışlar? Ve bu yapılanların kime, nereye, nasıl, ne şekilde bir faydası var değerlendirmeyi devlet yapsın. 

YEMEK HİZMETİ ALIMI DENETİM İSTER

Bu arada ÖNEMLİ BİR HATIRLATMA DAHA YAPIYORUM! 14.Ocak.2014 günlü, ”Mersin KHB Yemek işi titiz inceleme gerektirir -4-“başlıklı yazım yerli yerinde duruyor.

Daha öncede bu durumu yukarıda linkini verdiğim yazının içinde vererek uyarmıştım. İşte, “KHB’nin yaptığı HBYS ihalesine göz attım”  başlıklı yazının altında bir yorum var.

O yorumu Aynen buraya alıyorum;  rumuz: taşeron işçisi / Sn. Gazeteci, /  Çok doğru şeyleri dile getirmişsiniz. Allah sizden razı olsun. Ancak KHB genel sekreteri Yavuz Gözükara işi pek ciddiye almıyor. Tüm ilçe hastanelerinde durum iç açıçı değil. Bakınız, siz burada YEMEK hizmeti ile ilgili yazdınız ama yetkililer o yerli olmadılar. MDH de Hastane yöneticisi MEMNUNE ÇAMSARI, Kimya mühendisi Gülay Tunç, Diyet uzmanları Melek Topaktaş ve Özge Karaarslan’ı kontrol teşkilatı yapmış. Bakın bu insanların dürüstlüklerine ve temizliklerine hiçbir şey demiyoruz. Ancak, onlar öğle, akşam yemekleri dağıtılırken hastanın başında olup ne veriyorlar, ne kadar veriyorlar bakıyorlar mı? Mesaileri bitince çekip gidiyorlar. Akşam yemeğinde orada değiller ki. Millete ne, ne kadar veriliyor, soğuk mu sıcak mı, görüyorlar mı? Hadi yine onlar ciddi bir ekip kurmuşlar. Ya Diğer hastaneler?  Diğer hastanelerde Allah muhafaza.. Ciddi kontrol yok. Teknik şartnameyi harfiyen uygulayan yok, uygulatan yok. Yetimlerin maması var orada.  Yazık değil mi?Ayın 15 inde hastanede çalışan memur kesimi maaşlarını aldılar, dönerlerini alamadılar diye buraya yazıp duruyorlar. Ama biz halen maaş alamadık. Bizi düşünen var mı? Hiç vicdanları sızlıyor mu? Bu nasıl adalet? Hem devletten maaşlarını alacaklar hem hastaya ne yediriliyor sıkı takip yapmayacaklar. Allah’a havale ediyoruz./ 21 Ocak 2014

TAŞERON İŞÇİLERİ İŞ BIRAKMA EYLEMİ YAPTILAR

Aynı gün TAŞERON işçilerinin canına tak demiş ki, Hastane bahçesinde eylem yaptılar. İş bıraktılar. 

MDH YENİ ACİL BİNASININ, ACİL BAKIMA İHTİYACI VAR

Çok sayıda telefon aldım. Üşenmedim gittim, kendim gezdim, gözlerimle gördüm, fotoğraflarını çektim, milleti dinledim geldim, yazıyorum.

3- 4 gündür yağmur yağıyor malum. İşte sesler bu arada yükseldi. Doğrusu üzüldüm ve ayrıca çok sinirlendim. Sinirlendim, çünkü burası bizlerin parası ile yapılıyor. Devletin parası. Hepimizin hakkı var. Yetimlerin hakkı var. Bu inşaatı kim kontrol etti, nasıl etti, nasıl izin verildi, nasıl teslim alındı, böyle eksik malzeme ile böyle uydur kaydır bir imalat ile bu iş olur mu? Sn. KHB Genel Sekreteri Dr. Yavuz Gözükara, elinizi vicdanınıza koyup, işin ehli ve uzmanı mimar ve mühendis arkadaş alın burasını gezin. Bakın ne rezillikler mevcut. Benim bir gazeteci olarak görebildiklerim şunlar.

ACİl polis noktasının bulunduğu yerdeki oturulan odanın dış cephesi, köpük denen malzemeden. Elini hızlı vur içine giriyor. Üstü dere gibi akıyor. Kulübenin içinde su damlaları etrafı kirletmesin diye akan yerlere plastik kovalar koymuşlar. İç tefrişat zarar görüyor.

Acil zemine bakıyorsunuz, koridorların her yerinde zeminde çökmeler var. Resmen asfalt yollardaki çökmeler gibi. Acil ikinci katta ise aynı durum yüzünden orta yere beton dökülmüş üstünde tahtalar konmuş ki kimse basmasın. Görüntü berbat. Yoğun bakım zemini berbat.

Hemen hemen tüm odalarda tavanlar akıyor. Memur ve çalışanlar bu sular için akan yerlere kovalar koymuşlar Tam bir komedi, gülünç bir durum. Ağlar mısın, güler misin?

Adli tabip odası bir berbat halde… Doktorun üzerine resmen su akıyor. Dere gibi akıyor. Oda su dolmuş. Kokuyor. Doktor eline süpürge almış, bez almış etraf temizliyor. Bu nasıl iş ya!

Fotoselli kapılarınız çalışmıyor. Rezil halde. Nöbetçi memurluk da yine çatı akıyor ve akan yerlere sarı kovalar konmuş.

Dama çıktım, demir kapının dam kapısının altına hastanın altına konan çarşaflar konarak tıkama yapılmış. Günah ya! Siz evinizde böyle mi yapıyorsunuz? Orada, o demir kapının altında kocaman hava giren bir boşluk var. Ya süngerle kapatın hava girmesin, ya önüne, kapının arkasına, açılan tarafa değil, beton blok (eşik) dökün su girmesin, hava girmesin. Resmen oluk oluk su akıyor.

Damı gezdim. Muslukları açık gördüm. Damda yer yer çökmelerden ve düz olmadığından su göllenmesi gördüm. Sapasağlam bir bir sandalye oraya atılmış. Boruların üzerinde bir inşaat malası (sıva için) mevcut. İş malzemesi. Ve etraf çer çöp içinde. Aşağı indim. Tuvaletleri gezdim. Kokuyorlar. Bu yazdığım hususların Görüntülerini aldım. Tuvaletlerin çöpleri ağzına kadar dolu ve idrar koyuyor. Kapısı açık. Hele memurların, hemşirelerin, giyinip soyunacağı oda ile tuvalet iç içe. Hem orada soyunuyorlar hem millet tuvalet ihtiyacını gideriyor. Leş gibi kokuyor ve kimse zaten soyunmuyor, evinden üniforması ile geliyor. Rezalete bakın ya! Doktor, Hemşire gibi çalışanlar için bir dinlenme odası yok. Isıtma sıfır. Millet donuyor. Titriyor. Yazın ne yaptınız diyorum. Piştik diyorlar. O zamanda soğutma yokmuş.

Burası sağlık kuruluşu... Hijyen önemli. Hastanın yattığı alanın damı akar mı? Kokar mı? Buyurun cenaze namazına… Bu bina yeni yapıldı ya! Milyon harcadınız ya! Bu nasıl bir iş ya! Her yeri dökülüyor! Devletin hak ve hukukunu koruyacak birileri yok mu burada!

Taşeron işçilerinin üzerlerinde üniformaları yok, olanlarınki eski, yeni verilen yok. Kısa kollu geziniyorlar. Radyoloji teknikerleri bilgisayarda çalıştırılıyor. 4/B li tıbbi sekreterlere memur işi yaptırıyorlar. Katlarda tıbbi sekreter olması gerekirken bilgi işlem taşeron elemanları o görevi yapıyor. Triaj uygulaması doğru dürüst yapılmıyor. Hastanenin Yöneticisi Memnune Çamsarı. Bunları görmüyor mu? Genel Sekretere bildirmiyor mu? Otelcilik müdürü denen kişi, temizlikten sorumlu müdür yardımcısı bunları görmüyor mu? Çalışanlar rahatsız, hastalar rahatsız, kim memnun? (isterlerse yeni acil binası ile ilgili çektiğim fotoğrafları da burada yayınlarım) orada çalışanlar da insan, yatan hastalarda… isterseniz bir el atın…