haberanaliz
Her şeyin Başı SAĞLIK

Her şeyin Başı SAĞLIK

Mail: hbssaglik@gmail.com

KHB Kamu Hastane Bölüşenleri mi?

Uzun süredir bekliyorum, belki bir düzelme yaşanır diye. Ancak görüyorum ki, düzelme adına hiçbir olumlu eser yok. İz yok. Yazık! Mersin’e yazık, Mersinliye yazık! Mersin halkı bu hizmetlerin daha iyisini, daha güzelini hak ediyor. Devlet her yerde mükemmel hizmetler sunuyor. Ama İş Mersin’e gelince, burada her şey aksıyor. Çünkü Mersin ehil ellerde değil. Liyakatli ellerde değil. Hatır ile, eş dost ve ahbap çavuş misali atamalarla Mersin idare ediliyor. Netice ise berbat bir netice…

Düşünün yeni yapılan binaların tavanı akıyor, tavanı göçüyor, duvarlar nemli, döşemeler kalkıyor, yerdeki muşambalar kalkıyor bunlar kimsenin umurunda bile değil. Bunlar GAVUR malı değil ki, bizlerin hakkının olduğu BEYTÜLMAL dediğimiz devlet kasasından yapılıyor. Bunların korumasını burada bulunan idare yapacak. Hangi idare yapacak? İçinde sorumluluk hissi olan, devlete sevgi  besleyen, millete sevgi besleyen, bulunduğu görevi hak etmiş olan idarece yapacak. Hani nerede böyle idareci?!  Gidin projöktör ile arayın bulabilecek misiniz?

Bakın önemli bir ki hususu aktarmak isterim. Devletin kendisi ile iş yapan Firma ve şirketlere nasıl ödeme yapacağı bellidir. Devletin idarecisi bu ödemeleri yaparken özen göstermek zorunda. Gidin bakın tüm KHB çatısındaki sağlık kuruluşlarının hepsini gezin, ödemeleri kontrol edin. Keyfiyet, umursamazlık yüzünden iş yapanlar icraya veriyorlar, icra kanalıyla bu alacaklarını tahsil ediyorlar. Hemen hemen hepsinde bu olay var. Fakat ben size Bir TOROS devlet örneği vereyim. Sürekli buraya petrol ürünü veren petrolcünün( sanırım adı habip) alacağının ne hale geldiğini araştırın. Adam alamayınca ihtar çekiyor, alamıyor icraya veriyor ve icra kanalıyla alıyor. Bu kez alacak faiz işliyor, icra masrafları biniyor, avukat parası biniyor, misli misli ödeme artıyor. Bu para devletin parası. Bunun bu şekilde ödenmesine vesile olanlardan bu devlet niye hesap sormuyor? Tamam, icraya ödersin. Ama sana bu sıkıntıyı yaratan, seni misli misli ödemek durumuna koyanlarda görevi ihmal ettikleri, kötüye kullandıkları için gereken soruşturmayı açar idari cezanı verirsin bir yandan da bu paranın aslının dışında olan faiz ve icra masraflarını onlardan kesersin. Niye yapmıyorsun? Bu kasada yetimlerin şehitlerin hakkı var. Senin kendi cebin olmuş olsa böyle mi davranırsın?! Ortada devlet hazine zararı var. Bir tek burada değil, KHB çatısı altındaki tüm sağlık çatılarında bu mevcut. Sn. Bakan Müezzinoğlu bir müfettiş gönderip şu ödemeleri inceletsin, gözleri ile görsün. Ama burada biz yazıyoruz, KHB kendi içinde bir incelemeci tayin edip, olayı kapatıyor. Para kimden çıkıyor? Devletten. Devletin kasasında hepimizin hakkı var. Teşbihte hata olmaz, “Tilki girmiş kümese üç tavuktan birini çalmış. Tilkiye diyorsun ki git bak bakalım orada ne olmuş(!) Ne olmuş, hiçbir şey olmamış (!)” Sn. Bakanım bu işlere lütfen el at artık.

Önemli bir husus da RAMAZAN ayı dönen dolaplar.  Vicdanı, merhameti, insanlığı üzerinde olanın, yazdığıma kulp arama yerine, doğruyu bulması lazım. Ramazan ayında tüm hastanelerde yenen yemeklerin rasyonlarının sayısının düşmesi lazım. Oruç tutanlar var. En azından Öğlen rasyonu düşer. Sadece personel değil, hasta refakatçisinde bile böyledir. Gelin tümünü gezin, hangisinde sayı ne kadar düşmüş? Kim kontrol etmiş, nasıl kontrol etmiş?! Hem işi yaklaşık maliyetin 4 trilyon üstüne GÜNCELLEME yapıldı diye alacaksın, hem de iş ciddi denetlenmeyecek. Böyle şey olmaz. Bunun vicdanla, ahlakla, insanlıkla bağdaşır yanı varsa gelsin biri izah etsin.

Yine aynı yemek işinde işi üstlenenler tarafından RAMAZAN AYI içinde hastane çalışanlarına personele iftar yemekleri verildi. İftar yemeği karşılıksız Allah rızası için verilir. Buradaki yemekler öyle olmadı. Verilen yemekler rasyona ilave edilip devletten parası tahsil edildi. Hangi hastanede kaç kez iftar yemeği verilmiş çıkarsınlar. O yemeklerin parasını kim ödemiş, kimin cebinden çıkmış bunu da çıkarsınlar. İnsan Allahtan korkar. Bu yemeklerin parasını ilgili Başhekimler, Hastane yöneticileri ceplerinden mi karşıladı? Karşıladılarsa belge sunsunlar. Ceplerinden değil rasyonlara yazıldı ise, bu yakışık değil, etik değil, ahlaki değil, doğru değil. Her şeyden evvel beytülmal sırtından iftar vermek de neyin nesi?! Sn. Bakan gelsin bir müfettiş de şunları incelesin. Gözünüzle görün iftar yemeklerin nasıl fatura edilmiş, kimin cebinden çıkmış?!

Toros Devletten yine bir örnek vermek isterim. Temizlik şirketinin dosyasını incelesinler. Hangi dönemde, hangi temizlik firmasından DAMGA VERGİSİNİ kesmemişler, ortaya çıkarsınlar. Bu devlet zararı değil mi? Kesmemişler, kim kestirmemiş, niçin kesinti olmamış şunu izah etsinler.

Yemek yiyecek olanların kartlarını firmanın kendi yapıp veriyor. Aynı karttan iki adet yapılırsa ne olacak? Bu işi kim kontrol edecek ve nereden bilecek bu durumu? Yine servis sorumlu hemşireleri kontrol edecek diyor. Kartlar sorumlu kat Hemşirelerinde toplu duruyor. Yemişler yada yememişler veriliyor şirkete onlarda tek tek çekiyor. Bu olur mu?

Bir gün önceden sayı bildirilebilinir, ama yemek yiyen kim, kimler yedi, kimler yemedi, bunun tespitin, O yemekhanede bir iki memur görevlendirip ALLAH RIZASI İLEKONTROL etmek ilgili idarecinin vicdanına kalmış. Umursamıyorlar. Şartname ortada. Uygulayan yok. Gramajlar eksikmiş, içinde et çıkmamış, bugün dana rosto verilecek parça etten olması lazım iken rosto verilmiş kıymadan, kimin umurunda kontrol etmek! Ben yazmaktan usandım, onlar bunu ADAM GİBİ TAKİP ETMEK lüzumunu hissetmiyorlar. Sadece kulp takıyorlar. Neymiş? Bizim çıkarımız olmaz ise yazmazmışız (!) Kimin bu işten çıkarı var da onun için yazıyor yâda bu işlere göz yumuyorsa, ALLAH ONU BİLDİĞİ GİBİ YAPSIN!

İdareciler odalarına sabah kahvaltıları çıkınca, özel menüler onlara gidince tabi her şeye kılıf buluyorlar. Ama bu devletin bir sahibi var. O sahip artık gelsin bu işlerin hesabını sorsun. Hem de ciddi sorsun. PARALEL- ÜÇGEN- DÖRTGEN-BEŞGEN demeden bu işlerin hepsinin hesabını bu devlet gelsin bunlardan sorsun.

Para yok, para yok diyorlar ama tadilat ve onarımlar hiç bitmiyor. Özellikle idarecilerin odalarına yapılan yüklü miktarda onarım ve tefrişatlar dikkat çekiyor. İnsan Allahtan korkar ya. Bir iki sene sonra Şehir hastanesine taşınacaksınız. Ne diye bu harcamaları kendi idari odalarınıza yapıyorsunuz? Hasta için, hasta sağlığı için bir harcamaya gelince para bulunmuyor ama odalarınıza bolca para var (!) Allah aşkına sn. Müezzinoğlu, gönder şuraya iki müfettiş de ciddi incelesin şunların yaptıklarını. MDH bahçesinde gezecek yürüyecek alan kalmadı, ek bina, prefabrik inşaat, çıkma kat diyerek her yere imalat yaptılar. Projeye aykırı, kafalarına göre tadilatlar yapıldı. Bizde esk yeni görüntüleri mevcut. Gelsin birileri kontrol etsin. Ha bire oda tefrişi yapıyorlar, koltuk ve masalar, vitrinler hurda diye bahçeye atılıyorlar. Görüntüler elimizde mevcut.

Kimse yok mu bu devlette? Bu işlerin hesabını soracak kimse yok mu? Ama Allah’a inancım sonsuz. Mutlaka o görüyor, biliyor ve bu işlerin hesabını yüce adaletinden emin olduğum Yüce Allah mutlaka soracaktır. Devlet adına biri, bir makam sormasa bile, Yüce Allah yetimlerin adına, kulları adına, şehitler adına mutlaka soracaktır. Yaşarsak hepimiz bunu zaman içinde göreceğiz.

Birde mesai durumu var. Doktor, Ebe, Hemşire, Laborant, teknisyen, saatinden önce neden kurumu terk ediyor? Hadi cumartesi Pazar onların işi yok. Öyle diyorsunuz. Cumartesi Pazar hastanelere tedavi için gelen hasta yok mu? Var. Yoğunluk oluyor. Hemen hemen hepsinde oluyor. Neden yeteri kadar doktor, sağlık görevlisi yanında bilgi işlem ve temizlik, danışma elemanı bulundurmuyorsunuz? Kim söylüyor bulundurmadığımızı? Ben söylüyorum. En az kırk insandan aynı şeyi dinledim. Var, ama yetersiz. Eleman sıkıntınız mı var, neden bunları çalıştıramıyorsunuz?  Devletin memurunu çalıştıramadınız anladım. Kırk çeşit yol bulup kaçıyor. Ama taşeron işçileri niye çalışmıyor? Bunları işe alan sizsiniz ve sizin kontrolünüzde. Neden söz geçiremiyor ve çalıştıramıyorsunuz?

Onların nedenlerini bir sonraki yazımda açarım. Siz Partinin içinde aktif çalışan veya partinin içinde geçmişte çalışanları buralara ahbap çavuş misali işe koyarsanız bunların arkasında da durursanız, iş yapmaz yaptıramazsınız. Adam iş buldum deyip devlete ve Allah’a şükredip namusu ve onuru İle işine sahip çıkıp çalışacağına, pislik ve rezillik yapıp çalışmıyor ise, burada buna göz yumanda, buna arka çıkanda Allah katında KUİL HAKKI meselesinden dolayı sorumlu olur.  Ama bunları görmezden bilmezden geleceksin, sonra dürüst ve namuslu idareciyim yâda siyasetçiyim diyeceksin. Allah’a havale ediyorum.

Şimdi KHB çatısında sözleşme imzalayanların son günlerine yaklaşıyoruz. Bunların birçoğu siyasette adam arıyor ki yeniden sözleşme imzalasınlar ve düzenlerine devam etsinler. Bir kısmı beş para etmez bir anlayışla çalıştılar. Bunlarla sözleşme imzalayacak olan en üst makamdaki sn. Bakanım, ALLAH RIZASI İÇİN ciddi araştır ve devlete, millete faydası olmayanlarla sözleşme imzalama. Kimi sendikanın eteğinden tutmuş görev bekliyor. Kimi Partide tanıdık bildik araştırıyor, oradaki çıkarcı ve yiyici takıma elinde bulunan devlet imkânını sunup abi şöyle kazandırırım, böyle kazandırırım, yeter ki bizim elimizden tut anlayışı ile arayış içinde. Sorarım, kimin malını kime peşkeş çekiyorsun?  Peki bunu söyleyen sen partideki yiyiciye bunu peşkeş çekerken babanın hayrına mı çekiyorsun? Sen ne götüreceksin, sen nasıl nemalanacaksın diyen yok, bunu deyin ve sorun! Böylelerini makamda tutmayın. Bu tür işlere göz yumarsanız ey particiler sizden de bunun hesabını yüce Allah yaşarken soracaktır, meraklanmayın. Haram yiyen onmaz. Biz hepsini gördük. Şimdi sürünüyorlar. Ama varlık açısından ama namus açısından sürünüyorlar. Körlesen gözlerinizi açın bakın etrafınıza onlar ne haldeler. Onun için hata yapmayın.

Yine acayip yüklü ihalelerin son anda öne çekip ihaleye çıkanlar var. Şu ihaleye çıkan işleri inceleyin, gerekliliğine bakın, ne için çıkmışlar onu da iyice araştırın. Hayırdır, yangından mal mı kaçırıyorlar (!)

İşte bu hali ile KHB çatısı Kamu Hastane Birliklerinden ziyade Kamu Hastane Bölüşenlerini andırıyor. Siyaset, Bürokrat, ticaret el ele daha iyi hırsızlama yöntemleri ile farklı günlere (!) Günah, günah…

Bu günlük bu kadar…

www.haberanaliz.net

HERKESİN CEVAP ve DÜZELTME HAKKINA SAYGILIYIZ… Cevabı, yazıda adı geçen ilgilisi ve yetkilisinin göndermesi gerekir. Göndereceğiniz cevabi yazıda, yada resmi yazıda, size ait Telefon ve iletişim bilgilerinizi koymayı unutmayınız.

CEVAP VE BİLGİ GÖNDERECEĞİNİZ RESMİ E-POSTA ADRESİMİZ: batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com  

twitter hesabımız: https://twitter.com/batuhansezer006