haberanaliz
Her şeyin Başı SAĞLIK

Her şeyin Başı SAĞLIK

Mail: hbssaglik@gmail.com

KHB Mersin niye böyle?

Bu gece geç saatlerde sosyal paylaşım sitesi Facebook da bir paylaşım vardı.

Mersin Devlet Hastanesi personelinin birisi, bir elim olayı paylaşmıştı.

Dikkatimi çekti.

Okudum, inceledim. Şaşırdım.

Bir ADLİ olay meydana geliyor. Üç sağlık çalışanı bıçaklanıyor. Biri ciddi şekilde ağır yaralı, yoğun bakımda tedavi altında. Diğer ikisinin tedavisi sürüyor. Ama olayla ilgili kimsenin bir şey bildiği yok. Kamuoyuna aktarılan tek satır bir şey yok.

Şaşırmamak elde değil. Olayın geçtiği yer KHB Mersin’e bağlı olayların ve sorunların hiç bitmediği Mersin Devlet Hastanesi. Ben durumu sosyal paylaşım sitesinden sorarak, yazıp araştırarak öğreniyorum.

Yani kendi çabamla.

Kimdir, nedir, niye böyle olmuştur, durumları ne gibi soruyorum bilenler tek tek aktarıyor.

Şimdi edindiğimiz bilgilere göre olay şöyle;

Gece saatlerinde Acile gelen hasta ve yakınları aşırı küfür ve hakaretler yaparlar. Hastanenin Taşeron çalışanı olan Güvenlik personeli ise bunlara susmalarını, bağırmamalarını, taşkınlığa gerek olmadığını, herkesin işini yaptığını söylese de dinletemez, sonunda birini dışarı çıkartır. O dışarı çıkan gider 8 -10 kişi yakını ve arkadaşını bulur. Ellerinde bıçakla hastaneyi basarlar Güvenlikçiyi darp edip bıçaklarlar. Ardından olaya müdahil olan diğer iki güvenlikçiyi de bıçaklarlar. Bıçaklanan Güvenlikçinin durumu ağır olanın resmini tesadüfen sosyal paylaşım sitesinde gördüm bunun üzerine araştırmaya başladım. Fotosu aşağıda yayında. İsmi Mesut Söyler. Yoğun bakımda can çekişiyor. 2 gündür.  Diğer çocuklar İbiş Toksoy ve Hasan Aktay. Olayın tamamı güvenlik kameralarında zati vardır. Biz istesek vermezler ama devlet ilgilensin artık.

Bu saldırıyı yapanlardan bir tutuklanmış. Diğerleri ile ilgili bilgi sahibi değilim, çünkü şu anda (Pazar günü) gerekli resmi bilgileri alamıyorum.

Olan olmuş deyip bir kenarda bekleyemez, kulağınızın arkasını kaşıyamazsınız. Bu olayın olduğu günlerde Hastanede birde iş güvenliği kursu var. Çalışanların can güvenliğini sağlayamıyorlar, iş güvenliğini nasıl sağlayacaklar merak ediyorum doğrusu (!)

Bir başka yönü, bu saldırıya uğrayan kişiler (3 güvenlikçi) değil de bir Doktor olsa idi, Hemşire olsa idi yine böyle sessiz kalırlar mıydı? Kimse duymaz, görmez, bilmez miydi? Doktor, Hemşire sağlık çalışanı da, bu çocuklar çay ocağı çalışanı mı? (!)

Bunun benzeri çok sayıda olay yurdun her yerinde oluyor ve basına aksettirilip elin ediliyor, kınanıyor, el ele verilip bir birliktelik gösteriliyor, şiddete hayır deniyor, sağlık çalışanlarına sahip çıkılıyor. Böyle olması da doğaldır. Ama Bu Mersin KHB çatısı altında bu dayanışmayı, birlikteliği, beraberliği görmek çok zor. Her olayda böyle.. Özellikle Taşeron çalışanları horlanır, dışlanır, ikinci sınıf insan muamelesi vatandaş muamelesi görür. Hak ve hukukları korunmaz. İdare ve teknik şartnamelerde bu insanların hak ve hukuku korunmaz. İdareciler ne hikmet ise bu çalışan kesimin, emekçinin yanında değil, onların patronları, taşeronların yanında yer alırlar.

Hadi genel sekreterden ses çıkmıyor. Adam kendini üst düzey göreve kitlemiş. Bundan önceki Başbakan yakın arkadaşı idi, şimdiki başbakanımızda yakın arkadaşı imiş, daha büyük göreve gitmenin hazırlığı içinde imiş (!)

Daire başkanlarına kıran mı girdi? (!)

Onlar neden olaya el atıp, Kamuoyuna olayı yansıtıp, kınayıp, eleştirip, millete sağduyu çağrısı yapıp, bu eşkıyalıkları telin etmiyorlar? (!)

Ondan da vazgeçtim. Buralarda anlı şanlı sendikalar var. Bu garibim güvenlikçi yada diğer taşeronların hakkını savunmaları yada bu olayı gündeme taşımaları için illa sendikalarına üyemi olmaları lazım? (!) Üye olmayınca onlar insan değil mi, sağlık çalışanı değil mi? (!)

Hele ki bir ayıp daha var. Kocaman ayıp. Bu olayın geçtiği MDH’nin idari müdürü eski zabıta kökenli olan TBMM de araştırma ve soru önergelerine maruz kalan Memur-sen’in şube başkanı olan anlı şanlı müdürümüz Şemsettin Karadoğan niye sessiz? (!)

Mersin’in Valisi yapsak, Mersin’i kurtaracak, her şeyi ve her işi süt liman yapacak olan yetenekteki bu kardeşimiz, neden görmezden gelmiş, niye susar, neden bu hususta bir beyanat vermez ve çalışanına sahip çıkmaz ?(!)

Bu güvenlikçiler için, evlatlarımız için bir hareket, duyuru, kınama, telin neden yapılmadı?

Bu yaralanan, bıçaklananların, canına kastedilenlerin, haklarının ve hukuklarının aranması ve korunması için illa Doktor, Hemşire, idareci, amir mi olması lazım?(!)

Olayın meydana geldiği hastanenin Otelcilik müdürü Arife Ünüvar bu hususta ne yaptı? Bırakın bir şeyler yapmayı, Hiç bu çocuklara gidip bir geçmiş olsun dedi mi?

Ya hastanenin Yöneticisi durumundaki Memnune Çamsarı ve hastane Başhekimi Volkan Kahveci ne yaptı?  

Bu güvenlik çalışanı personellerine sahip çıktılar mı, geçmiş olsun dediler mi, ilgilendiler mi?

Kamuoyu ile neden kimse bir şey paylaşmadı?

Ama Sn. Volkan Kahveci geldiği günden bu yana makam odasını tefriş etmeyi, tabanını tavanını yenilemeyi çok iyi biliyor (!)

Tabi KHB çatısında göreve getirilen her makam sahibi gibi o da makam odasını çok güzel tefriş ediyor, mobilyasını, tabanını, tavanını döşetiyor. İş bu tarafa geldi mi herkes her şey çok iyi biliyor. Ama iş yeri çalışma barışı, personelin huzuru,unu düşünen var mı?

Yoğun bakımdaki evladımız nişanlı, yakında evlenecek idi. KHB çatısından, olayın geçtiği hastanenin çatısından, bunların aileleri, yakınları ile hiç temasa geçen bir tek yetkili, ilgili var mı acaba ?(!)

İnsan utanır, sıkılır, üzülür ya!

Şahsen ben kahroldum.

Bana düşen maddi ve manevi bir görev var ise ben o evlatlarımız için hazırım.

Biride çıksın da bu insanların hakkını hukukunu arasın.

Şimdi kalkıp da, Devlet daha ne yapsın, birini tutuklamış içeri atmış gibi cümlelerin ardına sığınmasınlar. Ben yargıdan bahsetmiyorum.

Ben Sağlık çatısından, Mersin’deki sağlık yapılanmasından, Olayın geçtiği ilgili hastanenin idareci ve sorumlularının duyarsızlığından, KHB çatısındaki umarsızlıktan bahsediyorum.

Acil şifa diliyorum. Ailelerine yakınlarına sabır ve metanet diliyorum.

Olayı meydana getiren şehir eşkıyalarını telin ediyorum, kınıyorum.

Özellikle Mersin’deki tüm hastanelerde güvenlik personellerinin daha iyi bir eğitimden, kendilerini ve bulundukları yerdeki insanları korumaları için yakın döğüş tekniğinden geçirilmelerini, geceleri güvenlikçi sayısının acilde arttırılmasını öneriyorum.

Bu günlük bu kadar.