haberanaliz
Her şeyin Başı SAĞLIK

Her şeyin Başı SAĞLIK

Mail: hbssaglik@gmail.com

KHB'lerde durum vahim. Kimin umurunda (!)

Günlerdir burada pislikleri, yolsuzlukları, ahlaksızlıkları, arsızlıkları, ihaleye fesat karıştırılmasını, edimin ifasına fesat karıştırılmasını, ihalelerde dönen entrika ve oyunların gerisini berisini yazıp durduk. Sağlık Bakanlığı tınnnn diye bir ses bile çıkarmadı.
Yazılanları herkesin okuduğundan eminiz. Okumadık, duymadık, görmedik tezgahı KOCA BİR YALAN…
Bu işin YANİ OKUNMANIN birinci sigortası; Biz site olarak ülke geneli 1 milyon 4 yüz 63 bin e-mail adresine e posta yapıyoruz. 
İkinci sigortası; Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlıkların tamamının basın bürolarına, özel kalemlerine, Valiliklerin Basın müdürlükleri, illerdeki sağlık il müdürlükleri ve hastane başhekimlikleri, satın alma komisyon birimlerine de e- posta ile gönderiyoruz.  Her köşe yazısının okunma oranına bakıyoruz, 300 bin ile 698 bin arasında. Ama ne hikmet ise, gücü elinde bulunduranlar, soruşturmaları, inceleme ve araştırmaları kapatmayı yeğliyorlar. Önemli değil, bir gün gelir birileri açar. Devlet ebet mübettir. Neyse..
Biliyorsunuz Hastanelerde YEMEK çıkıyor. Bu yemeği Hastalar, hastaların refakatçileri, hastanede çalışan personel, taşeron işçilerinin tamamı yiyorlar. Ve bu hizmet alımının bir İDARİ VE TEKNİK şartnamesi var. İdare bu şartnameyi kendi hazırlıyor. Ona göre bir yemek fiyatı belirliyor. İhaleye öyle çıkıyor. Kıran kırana gideni ihalede bazen birileri yaklaşık maliyeti sızdırıyor ve birileri iki lira üç lira ya yukarısına ya aşağısına fiyat çekiyor ve işleri kapıyor. İçeride idare sizden olunca da değmeyin keyfe. Günlük rasyonlarda oynama, yemeklerde verilen gramajlarda oynama, alabalık ise hamsi, bonfile et ise uyluk eti, döner ise içinde her türlü sakatat girebiliyor. Bunlara şaşmayın. Çünkü bu işi bilen ve bilinçli olan kişiler her nedense hastanelerde barındırılmıyor. İşler Diyet uzmanlarına bırakılmış. İşin ehli ve uzmanı olarak onlar gösteriliyor. Oysa Diyet uzmanları sağlıkçı ve Hastanede aynı zamanda poliklinik yapmak durumunda, hasta bakmak durumundalar. Hem hasta hem mutfak işleri denilince olmuyor.
 Zaten bunun için devlet yasa çıkarmış. Yasanın adı : “VETERİNER HİZMETLERİ, BİTKİ SAĞLIĞI, GIDA VE YEM KANUNU”  Kanun Numarası: 5996 Kabul Tarihi: 11.6.2010 Yayımlandığı R.Gazete: Tarih: 13.6.2010 Sayı: 27610 Yayımlandığı Düstur: Tertip: 5 Cilt: 49…
Bu yasayı işinize geldiği gibi değil, adam akıllı okuyacak, iyi anlayacak ve yorumlayacaksınız ki, çıkan yemeklerin ve kullanılan malzemelerin denetimini iyi yapasınız.
Yani siz ne yiyorsunuz, ya da ne yediğinizi sanıyorsunuz?
Bunu bilmeniz için işin ehli ve uzmanını orada görevlendirmeniz lazım. 
Bunun için devlet bu yasanın ekine EK- 1 diye bir liste koymuş, işin tarifini yapmış. O listede bakın ne diyor?
Ben hastaneleri ilgilendiren bölümlerini alıyorum. Bir bölüme bağlı kalmıyorum, birkaç bölümü alıyorum ki, daha iyi anlayınız. Çünkü hastanede sadece tabldot yemek işi yok. Hazır yemek işi yok. Orada et tüketimi, gıda tüketimi var. Üretimi var. Dikkatli okuyun ve sizde dikkatli inceleyin.  Gıda Üreten İşyerleri, işletmeler için çalıştırmaları gereken meslek mensupları için bakın ne diyor;
Et ve et ürünleri işleyen iş yerleri  (kasaplar hariç) : Veteriner hekim, gıda mühendisi,ziraat mühendisi (gıda bölümü),
Fonksiyonel gıdalar üreten iş yerleri: Gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda ve süt bölümü), kimya mühendisi, kimyager, veteriner hekim,
Gıda ile temas eden madde ve malzeme üreten iş yerleri (30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10 kişiden fazla personel çalıştıran iş yerleri) : Gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda), kimya mühendisi, kimyager,
Hazır yemek, tabldot yemek ve meze üreten işyerleri: Gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda ve süt bölümü), kimya mühendisi, kimyager, diyetisten, ev ekonomisi yüksek okulu beslenme bölümü, veteriner hekim,
Meyve ve sebze işleyen iş yerleri (30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10 kişiden fazla personel çalıştıran iş yerleri) :  Gıda mühendisi, ziraat mühendisi,  kimya mühendisi, kimyager,
Özel beslenme amaçlı gıda üreten iş yerleri: Gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda ve süt bölümü), kimya mühendisi, kimyager,
Takviye edici gıda üreten iş yerleri: Gıda mühendisi, ziraat mühendisi (gıda bölümü), kimya mühendisi, kimyager,
Yukarıda sayılan gıda iş kollarının dışında, 30 beygir üzeri motor gücü bulunan veya toplam 10 kişiden fazla personel çalıştıran gıda iş yerleri: İşin nevine göre gıda mühendisi, veteriner hekim, su ürünleri mühendisi, ziraat mühendisi, kimyager, kimya mühendisi,
ÇALIŞTIRMAK ZORUNDA….
Hastanelerde bu meslek gruplarından kim var ve devlet adına kim barınıyor? Sadece Diyet uzmanları... Peki, onların işi ne? Sağlıkçılar ve o kadrodan işe girmişler, hasta / poliklinik yapıyorlar arta kalan zamanda mutfağa inip bu işlere bakıyorlar.  Peki, bu iş onların işi mi? Eğer onların işi olsa, devlet bunu yasaya koyup mesleklerin ayrı ayrı nitelik ve niceliğini belirlemez. Demek ki, devlet yemeğin ve gıdanın üretildiği yerde, etin kullanıldığı yerde, etin işlendiği yerde işin ehli olan meslek sahiplerini istiyor. Yukarıda açık belli…
Hastanede etin ne eti olduğunu, kaçak kesim mi, yoksa mezbaha çıkışlı mı, üzerindeki mühür patatesten yapma basma mühür mü, devlet mühürü mü, gelen et parça mı, bütün mü, üzeri örtülü mü, örtüsüz mü, etin her şeyinden anlayacak olanlar VETERİNER HEKİM VE GIDA MÜHENDİSİDİR. Var mı hastanelerde? Yok. Niye bu kadar yazıp uyarmamıza rağmen yok? Ve neden bu hizmetler hizmet alımı yolu ile satın alınmıyor? Bu işten kimler kazançlı çıkıyor? Niçin HASTANELERİN KENDİ HAZIRLADIKLARI ŞARTNAMELERDE İŞİ ÜSTLENECEK FİRMADA ÇALIŞMASI GEREKENLER BÖLÜMÜNDE DİYET UZMANINA YER VERİLİYOR DA, GIDA MÜHENDİSİ- VETERİNER HEKİM’E YER VERİLMİYOR? İşin ehli ve uzmanı olan onlar. Şartnameye ne yazarsanız, o olur. İşinize geldiği gibi şartname hazırlayıp, uygulamaya koyarsanız, neticesi birilerini üzer, birilerini süzer, birilerini çok sevindirir (!) Gelin işi doğru yapalım. Üstelik bunlar aynı zamandaANAHTAR TEKNİK PERSONEL YERİNE GEÇİYOR. İdareler tarafından istenilen anahtar personel, ihale konusu işle ilgili olmalı ve rekabeti engellemeyecek şekilde belirlenmelidir. Ve mal ve hizmet alımları ihalelerini düzenleyen mevzuat hükümleri incelendiğinde idarelere anahtar teknik personel istenebileceği yolunda bir takdir yetkisi tanınmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca Şirketi temsile yetkili şirket müdürü dışındaki müdürler, anahtar teknik personel olarak öngörüldükleri takdirde, şirket bünyesinde çalıştıklarına dair sosyal güvenlik kurumu belgelerinin sunulması zorunludur. Ama bunlara dikkat eden, iyice araştıranı hastanelerde bulmak çok zordur.
Bu arada, Kadın Doğumun 2013/9744 ihale kayıt nolu 9 aylık yemek işi ne oldu?Halen teklifler değerlendirmesi bitmedi. Ne olup bitiyor? Bu arada işler pazarlıklı alımla devam ediyor. Pazarlıklı alam kimin işine yarıyor?
2013/18050 ihale kayıt nolu Mersin Kamu Hastane Birliği SAĞLIK BAKANLIĞI TÜRKİYE KAMU HASTANELERİ KURUMUNCA 36 KALEM TANITIM VE YÖNLENDİRME SİSTEMLERİ MALZEMESİ ALIMI yapıldı. Kimler katıldı, kaç firma katılım yaptı ve bu işin maliyeti devlete ne oldu?
ÖTE YANDAN yeni yapılan tabela ve yönlendirme levhalarının hiç birinde Türkiye Cumhuriyeti anlamına gelen T.C ibaresi yok. Bu kadar yazılıp çizilmesine rağmen KHB Genel sekreterliği ana tabelasında bile yok. Bu cesaret kimden, nereden geliyor. Bu kişilerin T.C ye alerjileri mi var?
Allah aşkına ARTIK şu hasta transport sedyelerinizi tüm size bağlı birimlerin hepsinde yenileyin. Aynı şekilde TEKERLEKLİ sandalyelerinizi de yenileyin. Her şeye, her işe para buluyorsunuz da, bunlara gelince mi para bulamıyorsunuz? Çağdışı görünümden kurtarın hastaneyi de, hastaları da.
Önemli bir husus da, Devletin HASTANELERİ, BİRİLERİNİN KİŞİSEL REKLAM YAPTIĞI ALAN DEĞİL… Ticari alanlar belli ve siz onları belirli koşullar ile kiraya veriyorsunuz. Üstlenici firmalar, taşeronlar kendi firmasının ve şirketinin reklamını hoyratça yapamaz. Kamuya ait olan o alanlarda aşırıya kaçmadan kendisini tanıtabilir. Devasa reklam panoları ile tabelalar ile değişik renk ve manzara süslemeleri ile kamuya ait olan hastanelerin içinde ve dışında bu şekilde reklam yapmaları doğru değil. Bu reklam ve tabela ile süsleme işlerine, giydirme işlerine bir çek düzen verin.
Özellikle TAŞERON işçilerinin maaşlarının gününde ödenmesi için gerekli tedbiri alın. TEMİZLİK- BİLGİ İŞLEM- YEMEK- ÇAMAŞIR- GÜVENLİK gibi tüm taşeronlaşmış işlerde işçilerin maaşları geç ödeniyor. Günahtır. Onların da geçindirmekle yükümlü olduğu çoluk çocuğu var. Ve üstelik onların ihale edilirken ortaya konulan ve kabul edilen şartnamelerde belli olan hakları var. O hakların korunması için muayene ve kontrol teşkilatlarınız ALLAH RIZASI İÇİN tarafsız görev yapsınlar.
Bu arada bir yanlış uygulama daha son bulsun. Elinizde imkân varken, eleştiri konusu olan ve bizimde sık sık gündeme taşıdığımız ve iş yerinde çalışma barışınıda bozan uygulamayı artık düzeltin. Nedir O? TEMİZLİK İHALESİ adı altında 200- 300 kişiyi alıyorsunuz. Sonra bunların içinden KAT GÖREVLİSİ- DANIŞMA MEMURU- SANTRAL GÖREVLİSİ- ÇAYCI- SEKRETER- MASA BAŞI MEMURU gibi değerlendirmeler yapıyorsunuz. Bu değerlendirmeleri de AHBAP ÇAVUŞ anlayışı ile yaptığınız için iş yeri çalışma barışı bozuluyor. Diğer temizlik çalışanları kazan kaldırıyor.Aynı şekilde bilgi işlemden alınanlar içinde durum geçerli. Torpilli olan, idarede yada egemen güçler içinde yakınları olanlar BİR ŞEKİLDE KORUNUP KOLLANIYORLAR. O nedenle, artık BU işleri birbirinden ayırın. Genel temizlik işi hizmet alımını ayrı, bilgi işlem elemanı hizmet alımını ayrı, danışma – kat hostesliği- kat rehberliği hizmeti alımını ayrı ayrı yapın. Yâda şartnamede bunu ayırın. Elinizde bu imkan ve yetki var. İşin nitelik ve niceliğine göre şartnamelerde detaylı tarif yapın, ona göre kişileri işe alın. Ve Danışmada, halkla ilişkilerde, kat hostesliği, kat rehberliği, santralde, çayhanede, masa başında çalışacak olan için öncelikle TAHSİL- EĞİTİM- BİLGİ BECERİ GİBİ KARİYER YAPMIŞ, sertifika, bonservis, diploma şartlarını koyun. Hangi devirdeyiz. Toplumun kültürel seviyesi arttı. İlkokul, ortaokul, lise mezunlarının bu işleri yapması doğru değil. Bu işlerde öncelik Üniversite ve yüksek okul mezunları olmalı. Kalite diyorsunuz, kaliteyi her alana getirin. Özellikle hizmet sunan çalışanlarınızın kaliteli kişilerden oluşmasını sağlayın. Bir dilekçe yazmasını bilmeyen, bir yol göstermeyi beceremeyen, tarif etmekten aciz kimselerin bu işlerde görevlendirilmesi doğru değildir. Bunlara dikkat etmek hizmetteki verimi ve kaliteyi arttıracaktır.
Gelelim burada yazdıklarımızın neticelerine. Burada kimin hakkında ne yazmış isek o kişinin ve kuruluşun kanunen cevap hakkı var ve biz bu hakkı kişilere ve kuruluşlara kullandırmaktayız. Her yazımızın altında cevap ve düzeltme için adres veriyoruz. Yazdığımız her yazının belgesini koyuyoruz. Kimseye iftira atma gayretinde olmadık. Açıklamasını adam gibi yapana bu sütunlar açıktır, yaptığı açıklamanın tek satırına dokunmayız. Ama hem açıklama yapmayacaksınız, hem de orada burada gidip karalama politikası içinde olacaksınız. Esas zavallılık budur. Birde yorum yaparken ahlaksızlaşanlar var. Sahte isimlerle yorum yaparken, bizlere de çamur atmaya kalkıyorlar. Bu yaptıkları edepsiz yorumunda yayınlanmasını bekliyorlar. Yorumlarda Erkeklikten, delikanlılıktan bahseden kim var ise, telefonunu koyar, ismini resmini koyar, kendini tanıtır, elinde ne tür belge ve bilgi var ise bize gönderir, yayınlamaz isek, onun hakkına tecavüzde bulunursak, o zaman konuşmaya hakkı var. Biz bunu hiçbir zaman yapmadık. Kimse ile şahsi işimiz yok. Ama piyasada HIRSIZ- ARSIZ o kadar çok ki, kiminle nasıl uğraşacağız bilemiyoruz. Bird7e bu hırsız, arsız kesim siyasilerin içinde yuva yapmış olanlar ile temasa geçip devletteki kadrolara zıplayınca işimiz daha da zorlaşıyor. Önemli değil. Biz zor olanı başarma çabasındayız.
Bu günlük bu kadar…
www.haberanaliz.net
CEVAP HAKKINA SAYGILIYIZ. Cevabı yazıda, adı geçen ilgilisi ve yetkilisi göndermesi gerekir. Telefon ve iletişim bilgilerini koymayı unutmayınız.
CEVAP GÖNDERECEĞİNİZ ADRES: batuhansezerhaberanaliz06@gmail.com 
Okuyucu Yorumları    Yorum Ekle
HASTANE DOKTORU
KURUMDA BİR HEKİM OLARAK ÇALIŞAMIYURUZ,MERSİN ADSM DE HASTAYA YAPACAK NE DOLGU MADDESİ NEDE DİŞ KESİMİ İÇİN MALZEME VAR,İDARECİLERİN UMRUNDA DEĞİL SÖYLENMESİNE RAĞMEN,ONLARIN DERDİ NASIL DAHA GÜZEL EV ALABİLİRİM,NASIL ARABAMI DEĞİŞTİREBİLİRİM,BİRİLERİ DEĞİŞTİRDİ FAKAT KORKUDAN BİNEMİYOR,ALDIĞI YAZLIĞA GİDEBİLECEKMİ ACABA,BU PARANIN KAYNAĞI NERDEN GELİYOR.13.YILDIR ÇALIŞIYORUM HEKİM OLARAK,ALTIMDA 15.YILLIK ARACIM VAR,BİRİLERİ BENİ DE ADSM YE BAŞHEKİM YAPMAZ MI,ONA ÖMÜR BOYU DUA EDERİM,
06 Haziran 2013 11:41
muhatabım H.K.
''Muhataplığı kabul edilemez'' derken muhatap olmuyor musunuz? Ben sizi her gün görüyorum. Hakkınızda yazılanı yalanlayamadığınızı da üzülerek görüyorum. Bence de asıl sorun suyun kaynağında. Ne yazık ki, o kaynağın başında siz varsınız. Yapılan eleştirinin doğruluğunu herkes biliyor. Kanıtlanması durumunda istifa eder misiniz? Tarafsız ve dürüst gazeteci ağabeyime tüm puanları gönderebilirim. O zaman ne dersiniz? Zamanında uğraştığınız anestezi teknisyenlerini siz daha iyi bilirsiniz...
05 Haziran 2013 22:49
Mağdur taşeron işçilerini duyun
ALLAHTAN KORKAN, KULDAN UTANAN BİR İDARECİ YOK MU? Biz MDH taşeron çalışanlarıyız. Bugün oldu maaşlarımızı alamadık. idareciler de acaba maaşını alamadılar mı, yoksa alıp yan gelip yatıyorlar mı? Bizim şartnamelerden doğan haklarımızı yazıyorsunuz ama bunların umurunda değil. çünkü bize köle muamelesi yapılıyor. iş yerinde çalışma barışı denen bir olay yok. torpilli olanlar yan gelip yatarken bizler eşek gibi çalıştırılıyoruz. vicdan merhametli yönetici arıyoruz. çoluk çocuğumuzun nafakası olan maaşlarımızı gününde istiyoruz. bizde insanız. KHB genel sekreteri ve hastane yöneticileri ile idarecileri neyle meşguller. ihalelerden ve satınalmalardan başkaca bir şey bilmezler mi?
05 Haziran 2013 14:28
DUYARLI BİR SAĞLIK ÇALIŞANI
BENDE SİZE BİR SAĞLIK ÇALIŞANI OLARAK DÜN YAŞADIĞIM ”ÖNEMLİ” İNCELİĞİ, MÜTEVAZİLİĞİ, ADAM OLMAYI, İDARECİ OLMAYI, İNSAN OLMAYI, HAK VE HUKUK KAVRAMINA RİAYET ETMEYİ ÖĞRETEN DÜZGÜN BİR HAREKETİ VE EYLEMİ AKTARAYIM… MERSİN İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜNE ATANAN YENİ MÜDÜRÜMÜZ, YRD. DOÇ. DR. M. KEMAL BAŞARALI BEY, İNCE DÜŞÜNCELİ- KİBAR- İNSAN EVLADI OLARAK DÜN ÖĞLE YEMEĞİNDE ELİNE TABİLDOTU ALIP SIRAYA GEÇTİ. ONU GÖREN ESKİ MÜDÜR VE ŞİMDİKİ HALK SAĞLIĞI MÜDÜRÜ DE SIRAYA GEÇTİ. DERKEN MASASINA OTURUP AYAĞINA YEMEK BEKLEYEN YILLARIN MÜDÜR YARDIMCISI VE ŞÜBE MÜDÜRÜ DURUMUNDAKİ SÖZDE İDARECİLERİDE UTANA SIKILA SIRAYA GEÇTİLER. TABİ SURATLARINDAN DÜŞEN BİN PARÇA. SANKİ ADAMLAR ANALARINDAN AYRICALIKLI DOĞMUŞLAR. İNSAN SONRADAN GÖRME OLUNCA BÖYLE OLUYOR. ARKASINA SİYASİ DESTEK ALARAK MAKAMA GELMİŞ FAKAT OTURDUĞU MAKAMIN HAKKINI VEREMEYENLER BÖYLE OLUYORLAR. AMA YENİ MÜDÜR ADAM GİBİ ADAM. GELDİĞİ GÜNDEN BERİ DEDİKODUCU FESAT TAKIMINDAN UZAK DURUYOR. BİLDİĞİ YOLDAN GİDİYOR. ODASINA GELEN PERSONEL DAHİL HERKESE SEVGİ VE SAYGI ÇERÇEVESİNDE BİR YÖNETİM TARZI SERGİLİYOR. MAKAM KOLTUĞUNA DA OTURMUYOR. BU KOLTUK KİMSEYE BAKİ DEĞİL. BENDE GELİP GEÇİCİYİM. MÜHİM OLAN İNSANLIK. ARKADA HOŞ BİR SEDA BIRAKMAK DİYOR. VE GELENE GEÇENE MEYVE İKRAM EDİYOR. MİSAFİRPERVERLİĞİNİ SADECE SİYASİLERE DEĞİL, HERKESE GÖSTERİYOR. EMRİNDEKİ ELAMANLARINADA. İŞTE ADAM. ADAMIN DİBİ. NE OLDU ŞİMDİ? O YILLARDIR MÜDÜRLERİN ETRAFINDA YALAKALIK YAPAN, DEDİKODU ÜRETEN, YAĞ ÇEKEN, YAKININDA GÖZÜKÜP PERSONELE ÇAMUR ATAN VE PERSONELE İKİNCİ SINIF İNSAN MUAMELESİ YAPAN ŞARLATANLARA?... SUS PUSLAR. SURATLARIDA YER SÜPÜRÜYOR. GELDE BÖYLE MÜDÜRE SAYGI DUYMA, ÖNÜNÜ İLİKLEME. HELAL SANA MÜDÜRÜM. ALLAH SENİN GİBİLERİ BAŞIMIZDAN EKSİK ETMESİN. KENDİNİ MÜDÜR ZANNEDEN, AMİR ZANNEDENLERDE BIRAKIN ÖYLE ZANNETSİNLER. AMA BUNLARA FIRSAT VERMEYİN. ÇİNGENEYE BEYLİK VERİNCE ÖNCE BABASINI KESİYOR HESABI HADLERİNİ BİLMİYORLAR. KOLAY GELSİN DEĞERLİ MÜDÜRÜM.
05 Haziran 2013 10:28
DR.H.K.
muhatabım yorumcu:
Olaylara vakıf olmayan insanların yaptığı yorumlar sadece kendi düşünme yetileri kadar açıklayıcı olabilir. Belliki sağlık çalışanısınız. Anestezi gibi bir bölümü tuvalet temizliği ile aynı paragrafta fikir uçuşması şeklinde irdeleyebilen, sahip olamadığı statülere öfkesini böyle yönlendiren birisinin muhataplığı da kabul edilmez. Aslında sorun suyun kaynağında...
05 Haziran 2013 09:44
SELAMLAR
SAYIN GAZETECİ BÜYÜĞÜMÜZ, DEĞERLİ İNSAN, ANESTEZİ DOKTORLARI TOROS DEVLETTE VE MERSİN DEVLETTE TUHAF ÇALIŞIYORLAR. TOROS DEVLETTE AY SONU PUANLARINI EŞİT OLARAK PAYLAŞIYORLAR. DR H.K. PUANLARI EKSİK OLANLARA, YANİ ÇALIŞMAMIŞ OLANLARA PAYLAŞTIRIYOR. MERSİN DEVLETTE DE ANESTEZİ UZMANLARI HALA GÜN AŞIRI GELİYORLAR. BUNLARIN MESAİLERİNİ DENETLEYEN YOK MU? 3. HASTANENİN BAŞHEKİMİNİN EŞİ FACEBOOK'TA İNSANLARI KIŞKIRTIYOR. KİMİN ELİ NEREDE ANLADIYSANIZ ANLATIN LÜTFEN. AYRICA HALA HER İKİ HASTANEDE SERTİFİKASI OLMAYAN 'MEDİKALCİ ADINDA İLKOKUL MEZUNU SAĞLIK DIŞI İNSANLAR ORTOPEDİ AMELİYATLARINA ALINMAKTADIR. BU KİŞİLERİN HER HANGİ BİR SAĞLIK EĞİTİMİ YOKTUR. BAKANLIK BİR GENELGE İLE BU KİŞİLERİN ALDIKLARI EĞİTİM SONRASI SERTİFİKALARINI HASTANEYE VERMELERİNİ İSTEMİŞTİ. BAKIN BAKALIM HASTANELERE KAÇINDA VAR... SAYGILARIMLA... AMA TABİ BU DURUM BİR TÜRLÜ KHB GENEL SEKRETERLİĞİNİN İŞİNE GELMİYOR. YAZILAN ÇİZİLEN HERŞEYİ KAPATIYOR, ÖRTBAS EDİYORLAR. AKRDENİZ İLÇE SAĞLIK MÜDÜRÜ OLAN KİŞİDE KOLTUĞUMDAN OLMAYIM DİYE KENDİNE VERİLEN SORUŞTURMALARI HEP KAPATIYOR. ŞİMDİ ADSM SORUŞTURMASIDA ONA VERİLMİŞ. NASIL KAPATACAĞIM DİYE UĞRAŞIYOR. AMA BİRDE İŞİN SAVCILIIK AYAĞI VAR. KARŞISINDAKİ ŞİKAYETÇİLERDE ÇOK DİŞLİ. 2 AVUKAT İLE İŞİ TAKİP EDİYORLAR. ÖNEMLİ BİR AYRINTI DA SİZ O KADAR YAZIYORSUNUZ HALEN MDH ACİLİ, BAŞHEKİMLİK KATINDAKİ TUVALETLERİ PİSLİK GÖTÜRÜYOR. REZİL KOKUYOR. KİMSE BAKMIYOR. TEMİZLİK SIFIR NOKTADA.
04 Haziran 2013 13:51
ANKARA CINNAH CAD. SELAMLAR....
SAYIN GAZETECI SIZIN YAZDIKLARINIZI BIRKAC AYDIR TAKIP EDIYORUM...ÖZELLIKLEDE ADSM VE MERSIN TOROS DEVLET HASTANESI BASHEKIMININ YAPTIGI USULSUZ ISLER...MECLIS, BAKANLIKLAR HEMEN 100 METRE ASAGIMDA...YAKINDA BU YAZDIKLARINIZIN KOKUSU ANKARADADA CIKAR...AYRICA SULEYMAN (TOROS DEVLET HASTANESI BASHEKIMI) EFENDI,DONER SERMAYEDE YAPTIGI USULSUZ DAGITIMLAR,KENDI GIRDIGI HALDE BASKA DR. ISMINI AMELIYAT DEFTERINE YAZMALAR,YANDASLARINA DONER SERMAYEDEN % 20 FAZLA HER AY PARA DAGITMALAR...HAKSSIZLIGA KARSI OMURGALI DURANLARA SURGUN (GECICI GOREV YAZMALARI) CALISANLARA MOBBING UYGULAMALARI, BAZI DOKTORLARIN CERRAHLARIN AYLIK PUANINI DUSUREREK HAKSIZ GELIR DAGITMASI VE EN SONDADA HATAY,ANTEP,URFA ILINE GECICI GOREV LE 1 AYLIGINA GONDERDIGI PERSONELLERE GECICI GOREV YOLLUGU VE HARCAHSIZ GONDERMESI,EY SULEYMAN BU PERSONELLERIN PARASI VARMI YOKMU SORDUNMU GONDERIRKEN...GENEL SEKRETER YAVUZ BEY SIZ BU OLAYA MUDAHALE ETMIYECEKMISINIZ...MILLETIN AHINI ALIYORSUNUZ...SAYIN GAZETECI SIZIN GIBI DUYARLI INSANLARA BU MEMLEKETIN HAVA VE SU KADAR IHTIYACI VAR..ALLAH YARDIMCINBIZ OLSUN...LUTFEN BU KONUYU KOSENIZDE YAZIN...ANKARA CINNAH TAN SELAM VE SAYGILARIMLA...
03 Haziran 2013 17:30
Aynı kurumda çalışan hekim
Sayın ğazeteci arkadaşımız özellikle sağlıktaki olumsuzlukları her zaman dile getiriyor Özellikle MADS merkezindeki Yeni kiralan yer ve baş hekimin bu konulara hiç aldımadğı ayrıca kurumda ihalesi yapıln hareketli ve kron köprü ihalesiyle ilgili ihalede açıkça işi alan izmi firması şartnameye uymadıgı bir başka firmanın şikayetçi olduğu baş hekimin benim arkamda il başkanı var tanıdık savcı var kimse bana dokunamaz demesi çok manidar ancak konuyla ilgilenen özgür karaslanda konun kapatılması için uğraştığı duyumları da entarasan gerçi haklıdır koltuk daha önemli ama şikayetçi firmanın konuyu savcılıga taşıdığı duyumu ve mahkemeye baş vurduğu iki avukatın aynı davaya baktığı bu işin peşini pekte bırakacak gibi gözükmüyor açıkçası sonucu merakla bekliyoruz
03 Haziran 2013 10:42
taha
Müfettiş nasıl ve neden denetmen oldu? 663 sayılı KHK ile müfettişlik kaldırılmış onun yerine "denetmen" getirilmiştir. Peki bayram değil seyran değilken bu neden böyle olmuştur diye düşünürken, 657 sayılı kanunun bakanlık müfettişlerine geçici olarak görevden uzaklaştırma halk arasındaki deyimle açığa alma yetkisi veren 138.maddesi akla geliyor. Sözgelimi bakanlık müfettişi bir yere teftişe gitti. Gördü ki ihaleye fesat karıştırılmış, edimin ifasına fesat karıştırılmış , soruşturmanın selameti açısından işin elebaşlarını görevden almak istedi. Artık alamayacak çünkü artık müfettiş değil ve açığa alma yetkisi de ünvanı ile beraber gitmiş.Nasıl güzel mi?İhaleye fesat karıştıranlar devleti soyanlar ne kadar sevinseler azdır öyle değil mi?Çünkü bir kere açığa alındılar mı aklanmadıkları takdirde eski görevlerine geri dönmeleri zor.Düşünün ki siyasi arkası sayesinde gelip bir yere oturmuş biri yolsuzluk yapıyor(nasıl olsa beni korurlar diye)sonra da müfettiş geldi açığa aldı. Ensesi kalın abiler için zor bir durum. Şimdi bu adamlarını nasıl koruyup kollayacaklar? İşte şimdi bu kaygılara kökten çözüm geldi.Açığa alma yok. Çünkü artık müfettiş yok. Denet-men var. Türkçede pek kullanılmayan (bu ekle yapılmış üç beş kelime var) - men yapım eki asla tam karşılığı olmadığı müfettiş kelimesi yerine getirilmekle tarihi bir "misyon" yüklenmiş oluyor ve bazı "komisyon"cuların ekmeğine yağ sürüyor.
02 Haziran 2013 20:19
Bir çalışan
Sayın gazeteci bey sizi okuyorum takdir ediyorum helal olsun kaleminize sağlık diyorum korkusuzca yazdığınız için ise teşekkür ediyorum.Sizi ve yorum yazanları bir adsm çalışanın yakını olarak destekliyorum nedeni ise yazılanların doğruluğudur.Ben yakınımın anlattıklarında bildiğim için onun çalıştığı kuruma güvenip dişlerimi yaptırmıyorum.Dolgu gerektiği zaman özelde tanıdığım hekimlere gidiyorum çünkü yakınımın anlattıklarından beyaz ve siyah dolguların çok kalitesiz olduğunu biliyorum özelde hiç bir hekimin bu markaları kullanmadığını söylemişti.Kaplama gerekse onuda yaptırmam çünkü laboratuvar hem kötü kalitesiz malzeme kullanıyormuş hemde uzun zaman alıyormuş.Yakınımın yakındığı bazı konuları da anlatayım sizlere.İdareci konumundaki hekimlerin bu konulara hiç eğilmediğini kaliteli malzeme almak için uğraşmadıklarını odalarına girip oturduklarını siyasete arkalanıp pervasızca iş ve işlemler yaptıklarını mesai arkadaşlarını personelleri sürekli idari işlemler yapmakla korkuttuklarını idareci olduktan sonra ne hikmetse araba değiştirdiklerini dedikodu olur diye bir idarecinin yeni arabasını hastaneye getiremediğini söylüyor.Kendinize iyi bakın siz sayın gazeteci bey siz Mersinimize lazımsınız.
01 Haziran 2013 19:01
fatmagül
bende adsm merkez binasına dişimi yaptırmaya gittim,doktor bey dişimi kestiğini söyledi.,10.gün sonra provaya gel dedi.provaya gittiğimde dişimin gelmediğini söylediler,10.gün sonra tekrar gel dediler.tekrar gittiğimde dişim prova edildi.doktor iş olmadı,tekrar ağzımdan ölçümü aldı tekrar 10.gün sonra gel dedi.1.ay yemek yiyemedim,ağzımın içi yara oldu.10.gün sonra gittiğimde işi doktor ağzıma koydu.ağzımda olmuyordu.o şekilde işi yapıştırdı.ne yapabilirim bu kadar oluyor.dedi.2.ay çok acı çektim,aslanköyden geliyorum,yazıklar olsun buranın idarecilerine çıkiıp söylediğimde beni hiç dinlemediler,dişlerimi özel doktora yaptırmak zorunda kaldım,birde kurum benden her gittiğimde para aldı,ayrıca diş başına da para yatırdım.2.dişimide kaybettim.hakkımı helal etmiyorum
01 Haziran 2013 14:29
Cafer SELVİ
DEĞERLİ GAZETECİ, SİZİN BURADA YAZIP İHBARDA BULUNDUĞUNUZ HUSUSLARDA İDARİ YÖNDEN İŞİN DİSİPLİN BOYUTU BAKIMINDAN YERELDE İNCELEME AÇILMIŞ. MUHAKKİK OLARAK DA AKDENİZ İLÇE MÜDÜRÜ ÖZGÜR KARAARSLAN VERİLMİŞ. O DA İŞİ KİMSEYİ ÜRKÜTMEDEN, KORKUTMADAN, YERİMDEN OLMADAN NASIL KAPATIRIMIN PEŞİNDE. SİYASİLER BASKI YAPIYORLAR. BU ARADA İLÇE MÜDÜRLÜĞÜNE GELEN HER SORUŞTURMA İNCELEME GİBİ BU DA KAPATILACAKTIR. ÖNEMLİ OLAN SAVCILIK AYAĞIDIR. SAVCILIKTA BU OLAYIN KAPATILMASI İÇİN ÇOK BÜYÜK EMEK HARCANSA DA KARŞI TARAFIN İKİ AYRI AVUKATI OLAYI TAKİP EDİYOR. DEVLET BU KADAR ACİZ VE SAHİPSİZ Mİ Kİ, İDARİ VE DİSİPLİN SORUŞTURMALARINI KAPATMAK İSTİYOR? 
01 Haziran 2013 13:02
Hasta
Sayın gazeteci bey sizin yazılarınızı ve okuyucu yorumlarını okuduktan sonra adsm ile ilgili konularda acaba abartılar varmı diye aklıma gelmedi dersem yalan olmaz.Özellikle yorumlarda yazılanlarda vardır diyordum.Fakat hiçte öyle olmadığını bugün Yenişehirdeki adsm binasına gittiğimde anladım.Yakınıma refakat etmek için gittiğimizde yerlerin son derece pis olduğunu gördüm.Ayrıca orası bildiğim kadarı ile diş hekimlerinin çalıştığı hasta tedavi ettiği bir sağlık kuruluşu.Ama bazı hekimlerin işin ehli olmayan galiba teknisyen olanların eline hasta teslim edip ağızda çalışmalarına izin verdiklerini gördüm.Bu son derece ciddiyetsizce bir tutum ve hastaya saygısızlıktır.Zannederim ben bir daha bir yakınımla dahi olsa oraya gitmem.
29 Mayıs 2013 20:10
HASTANE ÇALIŞANI
“Diyet Hamit” isimli burada yorum yapan yorumcuya aynen katılıyorum. Bende bir HASTANE ÇALIŞANI olarak şimdi sizlere bildiklerimi aktarıyorum. Şu an MDH de iş yapan içerideki firma 2012/173975 ihale kayıt nolu ihalenin sonucu içeri girmiş ve işi üstlenmiştir. 2012/173975 nolu İHALENİN ÖNCELİKLE TEKNİK ŞARTNAMESİNİ bizim idareciler olan muhterem zevat eline alsınlar. Yoksa biz kendilerine gönderelim. Bakın Bu şartnamenin ana sayfasında MURAT YAŞAR ÖZ- BAŞDİYETİSYEN imzası var. Tabi sayfanın sonunda diğer ilgili ve yetkililerinde imzaları var. Normal yemek 650 bin porsiyon, diyet yemek 195 bin porsiyon, normal kahvaltı 290 porsiyon, diyet kahvaltı 80 bin porsiyon. Bildiğiniz gibi bu ihalede çok itirazlar oldu. KİK’ e gitti geldi derken, EKONOMİK SORGULAMA yaptılar buna rağmen işi pastadan, çörekten, tepsiden adam eliyerek yüzmilyarlarca lira farklı firmaya verdiler. Hadi orayı da geçtik. Siz o kadar yazıp çizdiniz, BAŞÇAVUŞUN BEYGİRİ OSSURUYORMUŞCASINA o yerli olmadılar. Ne hikmet ise işi verdikleri firma yaklaşık maliyeti bilen firma (!) orayı da geçtik. Şimdi şu teknik şartnameye bir dönelim. Bu yemek hizmeti işine bakan idareden müdür yardımcısı, başhekim yardımcısı ve diğerleri, ellerine teknik şartnameyi alsınlar. En ince ayrıntısına kadar bir okusunlar. Ne diyor orada, et nasıl olacak, yemeğin içine kaç gram et girecek, nasıl girecek, her malzemenin nevi, şekli, türü, gramajı belli. Bir okusunlar ve okumakla kalmayıp, MUTFAĞA inip verilen, hastaya ve personele verilen yemeği bu teknik şartnameye göre ölçüp, biçip, tartsınlar. Bu şartnamenin 9. Uncu sayfasında en basit bir tanım var. Şöyle diyor; ÇAY NORMAL 1,5 GRAM, ÇAY POŞET İSE 1 PAKET, SÜT KUTU UHT OLARAK 200 ML. , MEYVE SUYU (ÇEŞİTLİ) 200 ML, BEYAZ PEYNİR 40 GRAM- TUZLU TUZZUS, KAŞAR PEYNRİ 20 GRAM, ERİTME PEYNİR 20 GRAM, POŞET REÇEL 30 GRAM, POŞET BAL 30 GRAM, TAHİN PEKMEZ 30 GRAM, POŞET TEREYAĞ 10 GRAM, YUMURTA 55- 60 GRAM, SİYAH ZEYTN 25 GRAM, YEŞİL ZEYTİN 25 GRAM, BİSKÜVİ TATLI TUZLU 50 GRAM, POĞOÇA 125 GRAM, ÇAY ŞEKERİ 1 ADET PAKETLİ İKİLİ KESME ŞEKER, IHLAMUR BİTKİ ÇAYLARI 1 PAKET, EKMEK 100 GRAM, diyor… aynı şartnamenin 10.ncu sayfasında bu kez MEYVE VE SEBZELERİ tarif ediyor. Hangi aylarda hangi meyve ve sebzeler yenecek ve verilecek belli. Onuda okusunlar. Aynı şartnamenin 30.uncu sayfasına kadar ANA YEMEKLER ve diğerleri ile ilgili tanımlar yapılmış, hangi yemeğin içine ne girecek, ne kadar girecek, gramajı ve evsafı, özelliği yazılmış. Sebze ve meyvenin ayrıca kullanılacak malzemenin evsafı detaylı aktarılmış ve yazılmış. İyi okumak lazım… İyi kontrol etmek lazım… MESELA, elma, kavun, karpuz, şeftali, taze erik, çilek, kayısı, taze üzüm, vişne, kiraz, malta eriği, muz, taze incir gibi meyveler tarif edilmiş. 34.üncü sayfada DANA ETİNİ tarif etmiş özelliklerini belirlemiş. Koyun etini tarif etmiş özelliklerini belirlemiş, tavuk etini tarif etmiş özelliklerini belirlemiş. Balığı tarif etmiş özelliklerini belirlemiş, yumurtayı tarif etmiş özelliklerini gramajını belirlemiş, kuru gıdaları belirlemiş özellik ve evsaflarını, şeklini belirlemiş. UZATMAYA GEREK YOK. İçinde Allah korkusu olan, Vicdan ve merhamet duygularını yitirmemiş HASTANEMİZDE KİM VAR İSE, BU TEKNİK ŞARTNAME GİZLİ SAKLI DEĞİL. İHALE İLE YAPILMIŞ VE ALENİ OLAN BİR İŞ. ELLERİNE ALIP OKUSUNLAR. SONRA İNİP AŞAĞIDAKİ MUTFAKTA BU TEKNİK ŞARTNAMEYE UYGUN malzeme veriliyor mu, meyve ve sebzeler orada yazıldığı gibi gramajına uygun mu işleniyor, kontrolü tarafsızca yapsınlar. Ne firmaya çamur atsınlar, ne idareciler üzülsünler. Allah rızası için tarafsız bir komite oluşturup, inip bu yedirilen yemeği, verilen yemeği incelesinler. Devlet adına, kamu adına, tüyü bitmedik yetimin adını, şehidin adına bunu yapsınlar. Birde sık sık kontrol elemanlarını DEĞİŞTİRSİNLER. Her ay farklı kontrol elemanları görevlendirilsin ve onlara da TEKNİK ŞARTNAME İLE İDARİ ŞARTNAME VERİLİP önceden okunması sağlansın. Yok o iş zor olur diyorlarsa, O zaman Kontrol ve muayene teşkilatlarının sayısını arttırın. Farklı birimlerden insanlar verin. TİTİZ BİR ŞEKİLDE İNCELESİNLER. ORTALIKTA DOLAŞAN bilgileri de kaybetsinler. Benim okuduğum bu şartname harfiyen eksiksiz uygulansın, birilerinin orada para kazanması çok zor. Buyurun tetkik edin. Saygılarımla.
27 Mayıs 2013 20:23
VATANDAŞ
SAYIN GAZETECİ BÜYÜĞÜMÜZ,SİZ BU MERSİNİMİZDE TEK DÜRÜSTÇE GERÇEKLERİ YAZAN BASIN MENSUBUSUNUZ.BEN GÜNLERCE SİZİN MERSİN ADSM İLE İLGİLİ YAZILARINIZI VE YAZILAN YORUMLARI OKUDUM.İNANIYORUMKİ DEVLET SİYASET BÜYÜKLERİMİZ GEREKENLERİ YAPACAK,BU KURUMU DÜZELTECEK KALİTEDE BİLGİ DONANIMINA SAHİP LİYAKAT SAHİBİ YÖNETİCİLERİ İŞ BAŞINA GETİRECEKTİR. YAKINLARIMDAN DUYDUĞUM BAZI KONULARI BELİRTMEK İSTİYORUM.MERKEZ BİNADA TEDAVİ OLMAK İÇİN GİDEN BİR YAKINIM HASTANENİN HALİNİ GÖRÜNCE TEDAVİDEN VAZ GEÇİP GERİ DÖNÜYOR.TEDAVİ ODASI PİSLİK İÇİNDEYMİŞ AYRICA KENDİ SIRASI GELDİĞİNDE GÜVENLİKÇİ BEY BİR KAĞIT GETİRİP ADINI HATIRLAYAMADIĞI BİR ÖNEMLİ İDARECİ HEKİM BEYİN HASTASI DEYİP KAYIT YAPILMASINI İSTEMİŞ YANİ SIRASINI ALMIŞLAR.VATANDAŞ OLUP SABAH ERKENDEN GELİP SIRA ALMASI SIRASI GELDİĞİ ZAMANDA TORPİL İŞLEYİP ÜST KADEME İNSANLARIN ÖNÜNE GEÇMESİNE ÇOK ÜZÜLMÜŞ.UMARIM HAKKANİYET NEDİR BİR ÖĞRETEN ÇIKAR BU KİŞİLERE.ALLAHA EMANET OLUN SAYIN GAZETECİ BÜYÜĞÜMÜZ.
27 Mayıs 2013 20:08
Güldünya Barut
Sayın yazar söylemlerinizde sonuna kadar haklısınız, maalesef Mersin ilinde yapılan Sağlık yapılanması, Tamamen iktisadi bir durum olarak ortaya çıkmaktadır. Ne yazık ki İktisadi alan dışında her türlü alan meslek kuruluşu bu yapılanmada yer almıştır. Şuan ki yapılanma şekli deneme yanılma yöntemidir. Yani Bilgi ekonomisi olarak ele aldığımız da ilkel toplum uygulamasıdır. Dünya ülkeleri yani gelişmekte olana ve gelişen tüm ülkelerin 2009 yılından bu tarafa Bilgi çağında geçtikleri görülmektedir. Maalesef Mersinde yapılan uygulamalar tamamen ilkel toplum uygulamaları ile yola devam etmektedir. Bu uygulamaya bu şekilde devam ettikleri sürece de başarısızlıkları devam edecektir. Tabi bunlara şimdilik hesap soran yok onun içinde, içinde bulundukları durumun ciddiyetini anlayamamışlar görünüyor gibi olsalar da aslında anlıyorlar. Olayın perde arkası olan siyasi manevralardan dolayı önemsemiyorlar.
27 Mayıs 2013 13:15
Diyet HAMİT
Sn. gazeteci, size çamur atacaklarına yazdıklarınızı ar namus çerçevesinde hukuk kuralları içinde adam gibi araştırsınlar. Niye araştırmıyorlar? Niye olayları kapatmak lüzumunu hissediyorlar, bunun sorgulanması lazım. Ayrıca burada YEMEK hizmeti sunumu ile ilgili çok önemli ayrıntılar vermişsiniz. Genel Sekreter ve Hastane yöneticisi durumunda olan yetkililer TARAFSIZ birer ekip kurup TEKNİK VE İDARİ ŞARTNAMELERİ ELLERİNE ALIP niye kontrol etmiyorlar? Neyi mi kontrol edecekler? Yazıyorum işte… Atıyorum, bu gün menüde yumurta var. Hastaya ve refakatçiye yumurta verilecek. Teknik şartnamede bu yumurtanın gramajı yazılı... Misal orada 60 gram yazar elin oğlu 40 gramlık verir. Adam Yumurta verdimi, verdi. Kimin itirazı olur. Olmaz. Ama yumurta başına 20 gram çalmış olur. Kimsede farkına varmaz. Farkına varacak olanlar ise ses çıkarmaz, yolunu bulur. Öyle şey olmaz diyeceğinize inin mutfakta yemek ve servis dağıtımı yapılmadan tek tek teknik şartnameye göre kontrol edin. Bir başka husus… Dana eti der Akşam içeri dana etini getirir, içeri teslim eder. Akşam herkes gittikten sonra Sığır eti ile değişir. Mutfakta yediğinin sığı etimi, dana etimi olduğunu nereden bileceksin, kim anlayacak, kim kontrol edecek? Her iki etde birbirine benzer anlamak zordur. Anlamak için işin uzmanı olacaksın. Veteriner, gıda mühendisi, kasap gibi yani… Var mı sizin hakkınızı koruyacak KASAP- VETERİNER- GIDA MÜHENDİSİ gibi biri? Yok. Peki, bu işlere kim bakıyor. İşin ehli ve uzmanı dediğiniz DİYET UZMANLARI. Olmadı, olmuyor. Olmazda. Bir başka örnek Elma verecek. Elmanın gramajı 120 gram. Rakamı atıyorum. Sizdeki teknik şartnameye göre siz okuyun bulun rakamınızı. Ben uyarmaya çalışıyorum. Elma verir adam 50 gramlık, 100 gramlık. Nereden bileceksin? Tartıyor musun, hiç böyle kontrol yaptın mı? Ondan sonra diyorsun ki adamlar kırıp alıyorlar nasıl kazanıyorlar? Kazanır. Çalarsa ve sizde göz yumarsanız kazanır. Sadece teknik şartnamedeki etin gramajı, etin nevine dikkat edin sıkıntıya düşerler. Kaldı ki, elma gibi meyveler, yumurta gibi yiyecekler, ekmekteki gramaj, peynir ve zeytindeki gramaja iyi bakıp kontrol edin, bakın ne oluyor? Yapılmıyor mu? Yapılıyor görüküyor. Eğer ciddi yapılsın yemeğin nefaseti değişir, ayrıca birileri de sırtınızdan yolunu bulamaz. Gelin bu dediklerimi ALLAH RIZASI İÇİN HULUS KALPLE TARAFSIZ EKİPLER KURARAK SIKI KONTROL EDİN. Eğer firmalar ile anlaşmalı paslaşmalı değilseniz yaparsınız. Burada devletin hakkı var. Yetimin hakkı var. Çalmadım demeyecek, aynı zamanda çaldırmayacaksınız. Olan bitene göz yummayacaksınız. Bu günlük bu kadar... Daha aktaracaklarım var. Balık ve Tavuk ayrı bir olay… Orada neler dönüyor bir bilseniz şarsınız.
27 Mayıs 2013 11:03
Hastaneler, rantiyeler...
Değerli Gazeteci, sizin yazdıklarınıza fevkalade derecede bozulan, yamulan tipler, ellerine kara fırça almışlar, her gün sizi karalama çabası içindeler. Oysa siz gün ışığı gibi ortada bir insansınız. Bangır bangır bu hırsızların yaptıklarını, yandaşlarının yaptıklarını aktarıyor, bağırıyorsunuz. Bir tanesi delikanlı gibi çıkıp “biz bu haltı işlemedik, bize nasıl çamur atarsın” diyemiyor, ama SİYASİ geçinen çakallara gidip yalan yazıyor, iftira atıyor, biz onu Allaha havale ediyoruz gibi dedikodu yapıyorlar. O siyasi ÇAKALLARDA demiyor ki, LAN OĞLUM YALAN İSE GİDİN MAHKEMEYE VERİN. YALAN İSE BELGELERLE TEKZİP EDİN. YALAN İSE CEVAP VE DÜZELTME HAKKINIZ VAR, ONU KULLANIN. NİYE YAPMIYORSUNUZ DA, ORTALIKTA KIVIRTIP GEZİYORSUNUZ? Demiyor. Çünkü onlarda bu batağın içindeler. El ele tutuşmuşlar memleketi el birliği ile soyup talan ediyorlar. Birbirlerinin hırsızlıklarına göz yumuyorlar. BENİM HIRSIZIM iyidir mantığı ile çalışma içindeler. Hırsızlığa, nemalanmaya gelince SAĞCI- SOLCU- CEMAATÇİ- SENDİKACI ayrımı yapmadan hemen bir araya gelebiliyorlar. Ama iş memlekete hizmet üretmeye geldi mi, yan çiziyorlar, daire çiziyorlar, popolarını kıvırıp duruyorlar. Kim bunlar? Malum zatlar… Pardon, zat dedim ZART lar… Şimdi size zavallı yazarcık, yazar müsveddesi, şantajcı, menfaatçi, taraflı yazıyor, filanın adamı, o yazdırıyor, bu yazdırıyor demeye başladılar. Üstelik de bunu dillendirenler yolsuzluk ve usulsüzlüklerden en çok nemalananlar. İşlerini, yani yasal görevlerini yapmayıp yolunu bulanlar. Ve sizin sürekli yazılarınızla teşhir ettiğiniz tipler. Firmalardan aylık maaşa bağlanmış yolunu bulanlar, firmalarla kanki olup devleti soyanlar, satınalmalarda çöreklenip tek maaşla ev geçindirip evinde yok, yok olanlar, satın almalarda her gün bir yeni kıyafet ile gelip, evine günde 4 kilo et atanlar, eşi çalışmayıp tek maaşla saltanat yaşayanlar, altındaki arabası sık sık değişenler, firmalar ile cafelerde, barlarda, diskolarda, kahvelerde buluşanlar, Tek maaşla üç katlı dört katlı ev dikenler, kredi kartı borçlarını firmalara ödetenler, ev taksidini, araba taksidini, çocuğunun servis parasını firmalara ödetenler, elektirik, su parasını, telefon parasını firmalara ödetenler, bir zamanlar size belge ve bilgi uçuranlar, mail atıp bilgilendirenler, ACAYİP DERECEDE diş biliyorlar size. Neticede adamların huzurlarını kaçırıyor, düzenlerini bozuyorsunuz. Hep bir ağızdan sizi karalıyor, çamur atıyorlar. Bilmiyorlar ki, çamurun içindeler, saplanmışlar. Ve bilmiyorlar ki çamur atarken kendi elleri çamurlanmış (!) öte yandan memur kesimine sürekli baskı kuruyorlar. Kim ona selam verirse, kim onunla görüşürse, kim onla görünürse OYARIZ, SÜRERİZ, ONUNLA UĞRAŞIRIZ tehditleri savruluyor. Siz bunları bilmiyorsunuz. Size yakın kişi kim varsı onu AKARTE etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Bunu siyasette makam kapmış soytarılar da yapıyor, idarecilerde. O siyasi soytarı başkanların getirdiği idareciler el ele vermişler kim size yakın ise, kim size iyi diyorsa, onunla uğraşıyorlar. Şunların hizmet anlayışına bakın. ÇAKAL BUNLAR. Allah sizi başımızdan eksik etmesin. Allah tırnağınıza zeval vermesin. Eğer siz olmayın, bunlar başında bulundukları kurumların sıvalarına kadar söker satarlar..
27 Mayıs 2013 10:27
MAMO
SİZE BİR OLAYDA BEN AKTARAYIM. YAZILARINIZDA BAHSİ GEÇEN İDARECİLER NE HİKMET İSE SANKİ O KOLTUKLAR ZKENDİLERİNE BAKİ İMİŞ GİBİ ÇALIŞIYORLAR. OYSA KOLTUK DEVLETİN KOLTUĞU… GÜN GELİR ONLAR KALKAR, BAŞKALARI OTURUR. BURADA UNUTULMAMASI GEREKEN ŞUDUR. O KOLTUKLARA OTURANLAR, KENDİLERİNDEN ÖNCE O KOLTUKLARDA OTURANLAR İLE UĞRAŞMAMALIDIR. HIRSIZLIĞI, YOLSUZLUĞU, DEVLETE İHANE VAR İSE UĞRAŞSINLAR. AMA YOK İSE, YOK YERE MİLLETİN HUZURUNU KAÇIRMAMALARI LAZIM. BUNLARIN ÇOĞU, YERİME GELİR, AYAĞIMI KAYDIRIR, İŞLERİ BİLİYOR DİYEREK KENDİSİNDEN ÖNCE MAKAMLARDA OTURAN VE GÖREV YAPANLARI SÜRGÜNLE TEHDİT EDİP, YER DEĞİŞTİRMELERE, VIRT ZIRT SORUŞTURMA AÇIP SAVUNMA İSTEYİP CEZALANDIRMA İLE VAKİT ÖLDÜRÜYORLAR. SAĞLIK BAKANLIĞI HASAN ÇAĞIL İSİMLİ BAŞKANIMIZ EHLİ İMAN BİR İNSAN. NİÇEN BU KADAR YAZIYOR DURUMLARIN VEAHEMİTİ ONRATAYA KOYUYORSUNUZ DA, GEREKENİ YAPMIYORLAR? AK PARTİ İL BAŞKANI MEKEN MERTER SALT VE YANDAŞLARI NEREYE KADAR BU YOLSUZLUK, USULSÜZLÜK, HAKSIZLIKLARA BULAŞMIŞ BÜROKRATLARI TUTACAKLAR? ESKİDEN MÜDÜR YARDIMCISI FAZLASI VAR DİYORLARMERSİN DEVLETTEKİ MÜDÜR YARDIMCILARINI YEMEK İÇİN FIRSAT KOLLUYORLARDI. GERNÇEK ORTAYA ÇIKTI. OTELCİLİK MÜDÜRÜ YAPILMIŞ KİŞİYE 3 MÜDÜR YARDIMCISI VERİLMİŞ. YANİ YENİ MÜDÜR YARDIMCILARI İHDAS EDİLMİŞ VE BU İŞİN EĞİTİMİNİ ALMADIKLARI GİBİ, DAHA ÖNCEDEN BİR GÜN İDARECİLİKLERİ BİLE YOK. AYNI ŞEKİLDE DİĞER HASTANELERDE DE ÖYLE. MDH DE YILLARIN PERSONEL ŞEFİ HÜLYA YI KALDIRIP ARŞİVE ATIYORLAR, YERİNE BİRİM SORUMLUSU OLARAK KENDİLERİNE YAKIN İSİMLERİ GETİRİYORLAR. YİNE BİR BAKIYORSUNUZ TÜM HASTANELERDE SATIN ALMALARA İŞTEN ANLAMAYANLARI GETİRİRKEN BAŞLARINA İŞİN BAŞKA TÜRLÜ YANLARINI ANLAYANLARI GETİRİYORLAR Kİ, DÜMEN SULARINDA İŞ YÜRÜTSÜNLER. ALLAH BÜYÜK. SİZİ YAZIYORSUNUZ DİYE ALLAHA HAVALE EDİYORLAR YA, BİZDE BUNLARI ALLAH’A HAVALE EDİYORUZ. GÖRECEĞİZ MEVLAM NE EYLERSE GÜZEL EYLER.
26 Mayıs 2013 14:15
RECEPLER ÖLMEZ...
Değerli Gazeteci, Allah seni bizlerin başından eksik etmesin. Ben MDH çalışanıyım. Burada sizinle ilgili idarecilerin ne gibi karalama kampanyası yaptığını çok iyi biliyorum. ama siz yılmayın devam edin. Sayenizde, birileri bir şey çalakcak sa tir tir titreyerek çalıyor (!) Siz olmasanız amudu ile götürecekler. Haaa... Bu arada Kullanılan ET, Dana diyor SIĞIR oluyor. Buna bakan var mı? Dana ile SIĞIR eti arasında kiloda kaç lira fark var ve bu fark kimin cebine giriyor? Buradan atılanların çoğu işe geri döndü de, KASAP İLE AŞÇI NEDEN döndürülmedi? Kasap yılların kasabı idi, aşçı yılların Aşçısı idi. Ve Hastanede bunları sevmeyen yok. Neden onlar geri alınmadı. Yıllardır o ikisi farklı ücret ile çalıştırılırken, şimdi neden ASGARİ ÜCRETE zorlandılar? işin altında bu işlerin tekniğini biliyor olmaları yatmasın? Sn. Genel sekteret bu işleri iyi araştırsın.
24 Mayıs 2013 10:11
Devletini seven hastane çalışanları
Hastaneler KARA DÜZEN İDARE EDİLİYOR. BAZEN SİZE YAZARCIK DİYORLAR, BAZEN SİZE YÜREĞİNİZ YETİYORSA DİYORLAR, BAZEN SİZİ TARAF OLMAKLA SUÇLUYORLAR. AMA PİSLİKLERİNDE BOĞULUYORLAR. HASTANELERDE BİR GARİP DÜZEN VAR VE BU DÜZEN DÜZELMİYOR. İDARİ KOLTUKLARI TORPİL VE İCAZETLE GELMİŞ OTURMUŞ TİPLER BAZEN SİZİ CIA- BAZEN MOSSAD- BAZENDE MİT AJANI YAPIYORLAR. ÇÜNKÜ İŞLERİNE ÖYLE GELİYOR. BURADA HAKSIZLIKLAR DİZ BOYU. KHB KURULDUĞUNDAN BU YANA MAKAMA GETİRİLENLERİN HİÇ BİRİ İŞİN EHLİ VE UZMANI DEĞİL. EHLİYET VE LİYAKAT SAHİBİ DEĞİL. LABARONTI, RÖNTGENCİYİ İDARECİ YAPIYORLAR. DOKTORU İDARECİ YAPIYORLAR. İŞİN DOĞRUSU DOKTOR EĞEMEN BİR KURUM OLDUĞU İÇİN, YILLARDIR BÖYLE. BU DURUMDA DA İŞLER DÜZELMİYOR. BİR GÜNLÜK İDARECİLİĞİ OLMAYANLAR MÜDÜR- MÜDÜR YARDIMCISI- UZMAN YAPILDILAR. HAKLARINDA ONLARCA YARGI DOSYASI OLANLAR AĞIR CEZALARDA YARGILANANLAR GETİRİLİP MAKAM SAHİBİ YAPILDILAR. ARKALARINA YA SENDİKA, YA SİYASET ALDILAR. SİZ BU HASTANELERDEN FAYDALI BİR İŞİ NASIL BEKLERSİNİZ. BOŞUNA. BAKIN GÖRÜN. BİR İKİ YILA KALMAZ, BU HASTANELERİ ÖZELLEŞTİRİR DEVLET SIRTINDAN ATAR. ÇÜNKÜ İŞ BİLEN YOK, İŞ ÜRETEN YOK. BİR DÖNÜM BOSTAN YAN GEL YAT OSMAN ZİHNİYETİ İLE ÇALIŞAN ÇOK. KADROLAR ATIL DURUYORLAR. BUNLARIN İÇİNDE SAĞLIK ALANINDA SÖZDE YÜKSEK LİSANS YAPANLAR OLDU. OKAN ÜNİVERSİTESİNİN MERSN AYAĞINDA. NE OLDU? YAPTILAR DA NE OLDU? ŞU AN BULUNDUKLARI KADROLARDA DEVLETE NE KADAR KAZANÇ SAĞLADILAR, NE GİBİ BİR GETİRİLERİ OLDU? HASTANELER BORÇ BATAK İÇİNDE. UZMAN DİYE İŞ BAŞINA GETİRİLENLERİN İSE NE UZMANI OLDUKLARI MERSİN ADLİYESİNDEKİ YARGI DOSYALARINDA MEVCUT. İHALEYE FESAT KARIŞTIRMAK, EDİMİN İFASINA FESAT KARIŞTIRMAK, DEVLETE ZARAR VERMEK, FAHİŞ FİYATLA MAL ALMAK, GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAK SUÇLARINDAN YARGILANANLAR ŞU ANDA İŞ BAŞINA GETİRİLMİŞLER. SİZ BUNLARI DİLE GETİRİNCE DE, KÖTÜ KİŞİLER OLUYORSUNUZ. MERTLER, SERTLER ÇIKIP YAZILARINIZIN ALTINA UYDURUK YORUMLAR YAPIYORLAR. KIYTIRIK ADAMLARIN KIYTIRIK YORUMLARI YILLARDIR DEVAM EDER DURUR. ÖNEMLİ VE ASIL OLAN, DEVLETİN BUNLARI YAKIN TAKİBE ALMASI. DEVLET NEREDE? BUNLARI NEDEN YAKIN TAKİBE ALMIYOR?
24 Mayıs 2013 10:05