KIYI KUMULLARINA PARK YAPMAK
19 Mayıs 2008’den beri Haberanaliz Gazetesinde Türkiye kıyılarını, kıyı kumullarının bitki örtüsünü ve korunması konusunun önemini yazıyorum. Bu yazılardan en az 15’i kıyı kumullarımızı olumsuz etkileyen faaliyetlere ayrılmıştı. Bu yazımızda da olumsuz faaliyetlerden biri olan kıyı kumullarına park yapmayı ele alacağız.
Kıyı kumulları, toprak sınıflandırmacıları tarafından toprak olarak değil, “Arazi Tipi” olarak kabul edilir. Kıyı kumullarında, toprağın bünyesini oluşturan silt ve kil oranı çok az oranda bulunur ve toprağın bünyesi neredeyse tamamen kumdan oluşur. Bu kumlarda, çeşitli çap gruplarındaki kumlardan meydana gelir. Kumullarda organik madde de bulunmaz. Bu koşullarda kumullarda ancak kum seven (ammofil, psammofil) denilen bitkiler bulunur. Bu nedenle kıyı kumul yaşam ortamı çok özeldir.
Böyle özel olan kıyı kumullarında yetkililer son yıllarda park yapmaya başladı. Park için dışarıdan getirilen toprak malzemeler kumul üzerine yayılıyor. Yani önce kıyı kumulunun bu özelliği bozuluyor. Böylece 1960’lı yıllarda Türkiye topraklarının % 0,04’ünü, bugünse tahminlerimize göre % 0, 02’den azını oluşturan kıyı kumulları yeni bir olumsuz etki ile karşı karşıya. Normal topraklarda değil de kıyı kumullarında park yapma isteğini yetkililerin bilgisizliğinden başka bir nedene dayandırmak oldukça zor.
Kıyı kumullarına park yapılması konusunda medyada en öne çıkan yer Antalya’da “Lara Kumul Kent Parkı”. Lara plajının batısındaki bu parkın planı 1997 yılında onaylanmış. O tarihten sonra burada plan değişiklikleri, tahsisler, yapı yoğunluğu tespiti, yapılacak otel sayısı, iptaller şeklinde rant kavgası görüyoruz. Lara kıyı kumullarına 1997’den beri ne olacağı netlik kazanamadı. Ancak devletin, kıyı kumullarının korunmasını savunanların yanında olmaması bize Türkiye kumullarının akıbetinin ne olacağını göstermekte.
Antalya, “Konyaaltı Beach Park” ise Konyaaltı plajının hemen gerisinde tesis edilmiş. Rant tesisleri olarak Aqualand ve Dolphinland’de ihmal edilmemiş. Eskinin Konyaaltı kumsalı ve doğası artık tarihte kalmış.
Antalya’da bir başka tanınmış park ise “Alanya Kıyı Kumul Parkı”. Bu park, proje bazında ve henüz inşa edilmemiş. 2009 yerel seçimlerinde bir partinin belediye başkan adayının böyle bir düşüncesi olmuş ve projeyi Alanya’da bir peyzaj firmasına yaptırmış. Kıyı kumulları konusunda yeterli bilgisi olmayanların proje üretmelerine ait örneklerden birisi de bu.
“İstanbul, Küçükçekmece İç ve Dış Kumsal Doğa Parkı Projesi” ise Küçükçekmece Gölü’nün deniz çıkış yerindeki kıyıyı kapsamakta. Buradaki 600 m.ye yakın kumsal kısmın projeden nasıl etkileneceğini ileriki yıllarda uydu görüntülerinden göreceğiz.
Sakarya, Karasu’da kumul üzerine yapılmış bir parkın fotoğrafını gördük. Doğa korumayı bir kenara bırakın, kıyı kumulları görünümüyle turizmde cazibe merkezleridir. İnsanların böyle cazip bulduğu özel bir yere toprak getirip, döküp burayı çim yapmasının mantığını biz anlayamıyoruz.
Kıyı kumullarına park yapmak deyince akla uygulayıcı olan peyzaj firmaları geliyor. Kıyı kumullarının florasını, vejetasyonunu ve ekolojisini vb. bilmeyen bu peyzaj firmaları projeler yapıyor. Bürolarda hazırlanan renkli haritalar, yetkililerin sanırım çok hoşuna gidiyor ve uyguluyorlar. İnternette öyle peyzaj firmaları ile karşılaşıyoruz ki “hareketli/sabit kumul alanları düzenlemeleri” ve “kumul stabilizasyon” işleri yaptığını belirtiyor. Bunu yazan firma web sitesinde adını, bilgi ve tecrübe birikimini yazmaya bile gerek görmüyor. Kıyı kumullarına sahip çıkmayan bir ülkenin firmaları da böyle olur diyoruz. “Kıyı kumullarının bitki türü çeşitliliği, bitki toplulukları çeşitliliği, sürüngenler başta değişik grupta hayvanlarını dikkate alan ve bu çeşitlilikler şunlardır” diyen bir peyzaj projesi siz hiç duydunuz mu?
Kıyı kumulları araştırmacısı olarak aklımızdan geçen, acaba kumulların laneti olsaydı ve kendisine saldıranlara lanet etseydi kıyı kumullarımız korunabilir miydi?