haberanaliz
Prof.Dr.Turhan USLU

Prof.Dr.Turhan USLU

Mail: turhanuslu@gmail.com

KUMULLAR VE ÖNEMLİ DOĞA ALANLARI KİTABI

WWF Türkiye’nin 2003 yılında yayınladığı “Türkiye’nin önemli bitki alanları” kitabının eleştirisini geçen yazımızda yapmıştık. Bu kez Doğa derneğinin 2006 yılında yayınladığı “Türkiye’nin önemli doğa alanları” kitabından söz etmek istiyorum. Kitabın editörleri Güven EKEN, Murat BOZDOĞAN, Süreyya İSFENDİYAROĞLU, Dicle Tuba KILIÇ ve Yıldıray LİSE. Kitap 2 cilt ve 1. cilt 473 sayfa, 2 cilt 639 sayfa. Kitapta 305 önemli doğa alanı veriliyor. Kitabın ; alanlar, bitkiler, herpetofauna, içsu balıkları, kelebekler, kızböcekleri, kuşlar ve memeliler konusunda danışmanları var. Kitap sonundaki kaynaklar bu konulara göre ayrılarak verilmiş. Kitabın bitkiler konusundaki danışmanları Serdar ASLAN, Barbaros DEMİRCİ, Prof. Dr. Tuna EKİM ve Prof. Dr. Mecit VURAL. Kitaba Avrupa Konseyi, BTC, RSPB, UNDP-GEF, Motorola, Landbouw Natuur En Voedselkwaliteit, Vogelbescherming Nederland ve Kitap Yayınevi’nin de katkıları olmuş.

Kitabın kaynaklar kısmındaki bitkilere ait kaynaklara baktığımızda 101 kaynak veriliyor ve 2006 yılına kadar yaptığımız 96 yayından sadece Aydın’da yaptığımız bir yayına yer veriliyor. Özellikle Avrupa Konseyi projesi ile 1987 yılında K.B. Anadolu ve 1988 yılında Akdeniz kıyılarında yaptığımız yayınlar bu listede yok. Özellikle bu yayınlarımızın üzerinde durmamın nedeni 1989 yılında K.B. Anadolu kıyılarımız için 9 ve 1992 yılında Akdeniz kıyılarımız için 7 alanın uluslar arası önemde olduklarını ilk kez biz vermişiz. Kitabın bitkiler kısmının danışmanı 2 profesör olan EKİM ve VURAL ile yıllarca aynı üniversitenin aynı bölümünde çalışmamıza rağmen bu kişilerin bizim yayınlarımızdan haberlerinin olmaması da söz konusu değildir.

Kitabın, okuyucularına WWF Türkiye’nin yaptığı gibi önemli doğa alanlarından kıyı kumul alanlarını ilk defa kendileri tespit ediyor gibi bir intiba verme çabasıyla hazırlandığı anlaşılıyor.

Kitapta önemli doğa alanları coğrafi bölgelere göre verilmekte ve Marmara bölgesinde 12, Ege bölgesinde 8, Akdeniz bölgesinde 20 ve Karadeniz bölgesinde 6 olmak üzere toplam 46 önemli kumul alanı verilmekte.

Kıyı kumulları konusunda yaptığımız 64 yayından sadece 1’ini vermenin sonucunda kitapta yapılan hata ve eksiklikleri şöyle sıralayabiliriz.

  1. Kitap çeşitli canlıların yanında bitkiler yani bitki türlerine göre yazılmış. Kitapta önemli doğa alanlarının bitki toplulukları konusunda bir bilgi bulunmamakta. Yazarlar biyolojik zenginliği sadece çeşitli hayvanların yanında bitki türlerinden ibaret sanmakta.
  2. Kitapta her kumul alanını, daha önce kıyı kumullarının bitki türleri ve bitki toplulukları konusunda hiç yayını olmayan yazarlar yazmış.
  3. Kitapta kıyı kumullarına asıl önemi kazandıran kumulların bitki toplulukları konusunda hiçbir bilgi yok.
  4. Kitapta kumulların ekosistem olarak değil de habitat olarak verilmesi başlı başına büyük bir hata. Böylece her bir kumul ekosistemi içindeki habitat veya kuşaklar konusunda da yazarların ve danışmanların bir bilgisinin olmadığı anlaşılmakta..
  5. Kitapta verilen kumul bitkilerinin de kumuldaki hangi habitatın bitkileri olduğu konusunda da bilgi sahibi olamıyoruz.
  6. Kitapta her kumulun ait olduğu büyük ekosistemler de (sigmetum ve geosigmetumlar) bulunmamakta.
  7. Kitapta alan kullanımı, tehditler ve koruma çalışmaları başlıkları altında verilen bilgiler de kıyı kumulundaki habitat veya kuşaklara göre verilmediği için büyük eksiklik olarak gözümüze çarpmakta.
  8. Kitapta, yayınlarımızdan yararlanmama konusunda düşüncenin hakim olması sonucunda ; her kumul için yayınlarımızda verdiğimiz o kumulun bitki türü ve bitki toplulukları sayıları konusunda da bir bilgiyi kitapta bulamıyoruz. Kitapta bunun yerine o kumula ait sadece birkaç bitki türünün adı verilmekte.
  9. Kitapta kıyı kumullarının biyolojik zenginliği (bitki türü ve bitki toplulukları sayısı ile bunların endemik olma özellikleri) karşılaştırılması da yapılamadığından hangi kumulların çok daha önemli ve diğerlerinin ikinci derecede önemli olduğu konusunda da bilgi bulamamaktayız.
  10. Kıyı kumullarının komşu ülkelerin kıyı kumullarının biyolojik zenginliği ile karşılaştırılmalarının yapılmadığı ve buna göre bu kumulun önemini vurgulanmadığını da görmekteyiz..

Sonuç olarak şunu söyleyebiliriz ki bizden daha önce kariyere başlayarak avantaj sağlayan danışmanların kendilerinden sonra gelen bizleri üniversitede aforoz etme gücünü üniversite dışında da sürdürme anlayışını kitapta görüyoruz. Yurt dışından büyük katkıların olduğu bir kitapta bu düşünce eksiklik ve hatalara neden olmuş. Bu tip yayınlarda, insanlar kendilerini ön plana çıkarıp kıyı kumullarına ömrünü veren kişilerin yayınlarını görmezden gelerek yayın yapabilir ve hatta yurt içinde takdir de alabilirler. Ancak bilim camiasını ve özellikle yurt dışındaki bilim insanlarını da aynı şekilde ikna etmeleri olanaksızdır ve yapılan iş ayrıca etik de değildir.